hum(u) ellezîne | : onlar ki |
yekûlûne | : derler |
lâ tunfikû | : infâk etmeyin, vermeyin |
alâ men | : kimselere |
inde | : yanında |
resûli allâhi | : Allah'ın resûlü |
hattâ | : oluncaya kadar, ki olsun |
yenfaddû | : dağılıp gitsinler |
ve li allâhi | : ve Allah'ındır |
hazâinu | : hazineler |
es semâvâti | : semalar, gökler |
ve el ardi | : ve arz, yeryüzü, yer |
ve lâkinne | : ve lâkin, fakat, ancak |
el munâfikîne | : münafıklar |
lâ yefkahûne | : fıkıh edemezler, idrak edemezler |