ve iz kâlet | : ve dediği zaman |
ummetun | : bir ümmet, topluluk |
min-hum | : onlardan |
lime | : niçin |
teizûne | : öğüt veriyorsunuz |
kavmen | : bir kavme |
allâhu muhliku-hum | : Allah'ın onları (kendilerini) helâk edeceği kimseler |
ev | : veya, ya da |
muazzibu-hum | : onlara (kendilerine) azab edeceği kimseler |
azâben şedîdâ | : şiddetli bir azap |
kâlû | : dediler |
ma'ziraten | : bir mazeret olsun, bir özür olsun |
ilâ rabbi-kum | : Rabbinize |
ve lealle-hum | : ve umulur ki böylece onlar |
yettekûne | : takva sahibi olurlar |