ve nâdâ | : ve seslendiler |
ashâbu en nâri | : ateş halkı, ateş ehli |
ashâbe el cenneti | : cennet halkı, cennet ehli |
en efîdû | : aktarın |
aleynâ | : bize |
min el mâi | : sudan |
ev | : yahut, veya, ya da |
mim mâ (min mâ) | : o şeylerden |
razaka-kum allâhu | : Allah sizi rızıklandırdı |
kâlû | : dediler |
inne allâhe | : muhakkak ki Allah |
harrame-humâ | : o ikisini haram kıldı (yasakladı) |
alâ el kâfirîne | : kâfirlere |