ellezîne | : o kimseler, onlar |
ettehazû | : edindiler |
dîne-hum | : onların dîni (kendilerinin dini, kendi dinleri) |
lehven | : eğlence, oyalanma |
ve leiben | : ve oyun |
garrat-hum | : onları aldattı |
el hayâtu | : hayat |
ed dunyâ | : dünya |
fe el yevme | : böylece bu gün |
nensâ-hum | : onları unuturuz |
kemâ | : gibi, nasıl |
nesû | : unuttular |
likâe | : kavuşma, ulaşma |
yevmi-him | : onların günü |
hâzâ | : bu |
ve mâ | : ve nasıl |
kânû | : oldular |
bi âyâti-nâ | : âyetlerimizi |
yechadûne | : bilerek inkâr ederler |