inne | : muhakkak ki |
iddete eş şuhûri | : ayların adedi, sayısı |
inde allâhi isnâ aşera | : Allah'ın katında on iki |
şehren | : ay |
fî kitâbi allâhi | : Allah'ın kitabında |
yevme | : gün |
halaka es semâvâti | : semaları yarattı |
ve el arda | : ve arz, yeryüzü |
min-hâ | : ondan |
erbeatun | : dört |
hurumun | : haram |
zâlike ed dînu el kayyimu | : bu kayyum olan dîndir |
fe lâ tazlimû | : artık zulmetmeyin |
fî-hinne | : onların içinde (o aylarda) |
enfuse-kum | : nefslerinize |
ve kâtilû el muşrikîne | : ve savaşın müşriklerle |
kâffeten | : hepsi, topyekûn, topluca |
kemâ | : olduğu gibi, nasıl ki |
yukâtilûne-kum | : sizinle savaşıyorlar |
kâffeten | : hepsi, topyekûn, topluca |
va'lemû (ve ı'lemû) | : ve bilin ki |
enne allâhe | : muhakkak ki Allah |
mea el muttekîne | : takva sahipleriyle beraber |