fe lemmâ | : böylece olduğu zaman |
belega | : erişti, ulaştı |
mecmea | : birleştiği yere, cem olduğu yere |
beyni-himâ | : ikisinin arasında |
nesiyâ | : ikisi unuttular |
hûte-humâ | : ikisinin balığı |
fettehaze (fe ittehaze) | : o zaman edindi |
sebîle-hu | : kendi yolunu |
fî el bahri | : denizin içinde, denizde, denize doğru |
sereben | : içine girilip, gidilen yer |