halaka | : yarattı |
es semâvâti | : semalar, gökler |
ve el arda | : ve arz, yeryüzü, yer |
bi el hakkı | : hak ile |
yukevviru | : örter, sarar |
el leyle | : gece |
alâ | : üzerine |
en nehâri | : gündüz |
ve yukevviru | : ve örter, sarar, çevirir |
en nehâre | : gündüz |
alâ | : üzerine |
el leyli | : gece |
ve sehhare | : ve musahhar kıldı, emre amade kıldı |
eş şemse | : güneş |
ve el kamere | : ve ay |
kullun | : hepsi |
yecrî | : akar, gider |
li ecelin | : ecele, bir süreye |
musemmen | : belirlenmiş |
e lâ | : değil mi |
huve | : o |
el azîzu | : azîz (yüce ve üstün) |
el gaffâru | : gaffar (çok mağfiret eden) olan |