kâle | : dedi |
yâ mûsâ | : ey Musa |
innî istafeytu-ke | : muhakkak ki ben seni seçtim |
alâ en nasi | : insanların üstüne |
bi risâlâtî | : gönderdiklerimle, risalelerimle |
ve bi kelâmî | : ve kelâmımla, sözümle |
fe huz | : artık al |
mâ âteytu-ke | : sana verdiğim şeyleri |
ve kun | : ve ol |
min eş şâkirîne | : şükredenlerden |