ve mâ kâne | : ve olmadı |
salâtu-hum | : onların ibadetleri |
inde el beyti | : beytin yanında |
illâ | : ...den başka, ancak |
mukâen | : ıslık çalarak |
ve tasdiyeten | : ve alkışlayarak, el çırparak |
fe zûkû | : o halde, artık tadın |
el azâbe | : azabı |
bi-mâ | : şey(ler) sebebiyle |
kuntum | : oldunuz |
tekfurûne | : inkâr ediyorsunuz |