Kur'an İçerisinde Arama
Sayfayı Yenile
Arapça Metin Arama (Harekeli)
Aranan Kelime : rae
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 74
-
10-Yunus 21
darrâe : bir sıkıntı, bir zarar
-
107-Mâ'ûn 1
e raeyte : sen gördün mü
-
11-Hûd 92
verâe-kum : arkanıza
-
11-Hûd 10
darrâe : sıkıntı
-
110-Nasr 2
ve raeyte : ve sen gördün
-
12-Yusuf 35
raevu el âyâti : delilleri gördüler
-
16-Nahl 86
rae : gördü
-
16-Nahl 85
rae : gördü
-
16-Nahl 13
zerae : yoktan varedip, çoğalttı
-
17-İsrâ 62
raeyte-ke : senin görüşün
-
18-Kehf 79
verâe-hum : onların arkasında
-
18-Kehf 63
e raeyte : gördün mü
-
18-Kehf 22
mirâen : bir tartışma, bir mücâdele
-
19-Meryem 77
e fe raeyte : sen gördün mü
-
19-Meryem 75
izâ raev : gördükleri zaman
-
19-Meryem 28
imrae : bir adam
-
2-Bakara 101
verâe : arka
-
2-Bakara 271
el fukarâe : fakirler
-
2-Bakara 91
bi mâ verâe-hu : onun arkasındaki şeyi
-
2-Bakara 282
ve imraetâni : ve iki kadın
-
23-Mü'minûn 7
verâe zâlike : bunun arkasında, bunun ötesinde
-
24-Nûr 32
fukarâe : fakirler
-
25-Furkan 43
e raeyte : gördün mü
-
25-Furkan 12
raet-hum : onları gördü
-
26-Şuarâ 205
raeyte : sen gördün
-
26-Şuarâ 199
karae-hu : onu okudu
-
26-Şuarâ 75
e fe raeytum : öyleyse siz gördünüz mü
-
26-Şuarâ 61
terâe : görüyorlar
-
27-Neml 44
raet-hu : onu gördü
-
28-Kasas 9
ve kâletimraetu (kâlet imraetu) : ve hanımı dedi
-
3-Âl-i İmrân 187
verâe zuhûrihim : sırtlarının arkasına
-
3-Âl-i İmrân 143
raeytumû-hu : onu gördünüz
-
3-Âl-i İmrân 40
ve imraetî âkirun : ve benim kadınım kısırdır.
-
3-Âl-i İmrân 35
imraetu ımrâne : İmrân'ın kadını
-
30-Rûm 51
raev-hu : onu gördü
-
33-Ahzâb 67
ve kuberâe-nâ : ve büyüklerimiz
-
33-Ahzâb 19
raeyte-hum : onları gördün
-
34-Sebe 33
raevû : gördüler
-
37-Sâffât 14
raev : gördüler
-
39-Zümer 38
raeytum : siz gördünüz
-
4-Nisâ 61
raeyte : sen gördün
-
4-Nisâ 128
imraetun : bir kadın
-
4-Nisâ 24
mâ verâe zâlikum : bunların arkasında, dışında olanlar
-
4-Nisâ 12
imraetun : kadın?, hanımı
-
41-Fussilet 50
darrâe : şiddetli darlık, zarar
-
47-Muhammed 20
raeyte : sen gördün (görürsün)
-
54-Kamer 43
berâetun : bir beraat mı var
-
57-Hadid 13
verâe-kum : arkanıza
-
59-Haşr 21
le raeyte-hu : mutlaka onu gördün
-
6-En'âm 78
rae eş şemse : güneşi gördü
-
6-En'âm 94
verâe zuhûri-kum : (sizin) arkanızda
-
6-En'âm 46
e raeytum : gördünüz mü, (aczinizi) anladınız mı?
-
6-En'âm 47
e raeyte-kum : siz (herbiriniz) kendinizi gördünüz mü, sen sizi (halinizi) gördün mü? (aczinizi anladın mı?)
-
6-En'âm 68
raeyte : sen gördün
-
6-En'âm 77
rae el kamere : ay'ı gördü
-
6-En'âm 138
iftirâen aleyhi : ona iftira ederek
-
6-En'âm 140
iftirâen : yalan yere iftira ederek
-
6-En'âm 40
e raeyte-kum : siz (herbiriniz) kendinizi gördünüz mü? Sen sizi, (halinizi) gördün mü? (aczinizi anladın mı)
-
62-Cum'a 11
raev : gördüler
-
63-Münâfikûn 4
raeyte-hum : onları gördün
-
63-Münâfikûn 5
ve raeyte-hum : ve sen onları gördün
-
7-A'râf 149
ve raev : ve gördüler
-
70-Meâric 31
verâe : arkası
-
72-Cin 24
izâ raev : gördükleri zaman
-
76-İnsan 19
izâ raeyte-hum : onları gördüğün zaman
-
76-İnsan 20
ve izâ raeyte : ve gördüğün zaman, baktığın zaman
-
76-İnsan 20
raeyte : sen gördün
-
76-İnsan 27
verâe-hum : arkalarına
-
8-Enfâl 48
terâet el fietâni : iki topluluk (birbirini) gördü
-
84-İnşikak 10
verâe : arka
-
9-Tevbe 1
berâetun : bir beraattir, bir uyarı, bir ihtar (saldırmazlığın sona ermesi için)
-
96-Alak 9
raeyte : sen gördün
-
96-Alak 11
raeyte : sen gördün
-
96-Alak 13
raeyte : sen gördün