Eski Masaüstü Görünüm

Kur'an İçerisinde Arama


Sayfayı Yenile Arapça Metin Arama (Harekeli)

Aranan Kelime : nûn
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 399
  1. 10-Yunus 2
    mubînun : açıkça, apaçık
  2. 10-Yunus 23
    fe nunebbiu-kum : o zaman size haber vereceğız
  3. 10-Yunus 33
    lâ yu'minûne : inanmazlar
  4. 10-Yunus 62
    yahzenûne : mahzun
  5. 10-Yunus 76
    mubînun : apaçık, açıkça
  6. 10-Yunus 92
    nuneccî-ke : seni kurtaracağız
  7. 10-Yunus 96
    lâ yu'minûne : mü'min olmazlar
  8. 10-Yunus 101
    lâ yu'minûne : âmenû olmayan
  9. 10-Yunus 103
    nuneccî : kurtarırız
  10. 10-Yunus 103
    nunci : kurtarırız, kurtarmamız
  11. 11-Hûd 5
    yesnûne : bükerler
  12. 11-Hûd 5
    ve mâ yu'linûne : ve açıkladıkları şeyler (aleni olan şeyler)
  13. 11-Hûd 7
    mubînun : apaçık
  14. 11-Hûd 17
    yu'minûne : inanırlar (mü'mindirler)
  15. 11-Hûd 17
    lâ yu'minûne : inanmazlar, mü'min olmazlar
  16. 11-Hûd 25
    mubînun \n(ebâne) : ifadesi açık ve kesin olan, fasih konuşan, açıklayan, açıkça ifade eden kişi \n: (açık konuştu, kesin ifade etti)
  17. 12-Yusuf 5
    mubînun : apaçık, açıklanmış, beyan edilmiş
  18. 12-Yusuf 35
    le yescununne-hu : onu mutlaka zindana atacaklar
  19. 12-Yusuf 37
    lâ yu'minûne : inanmayan
  20. 12-Yusuf 48
    tuhsinûne : biriktiriyorsunuz, saklıyorsunuz
  21. 12-Yusuf 54
    mekînun : yüksek mevki sahibi
  22. 12-Yusuf 54
    emînun : güvenilir, emin
  23. 12-Yusuf 70
    muezzinun : müezzin, seslenen kişi, seslenmekle görevli kişi
  24. 12-Yusuf 111
    yu'minûne \n(kavmin yu'minûne) : mü'min olan \n: (mü'min kavim)
  25. 13-Ra'd 1
    lâ yu'minûne : inanmazlar, mü'min olmazlar
  26. 13-Ra'd 2
    tûkınûne : kesin inanırsınız, yakîn hasıl edersiniz
  27. 13-Ra'd 4
    sınvânun : budaklı
  28. 14-İbrahim 11
    el mu'minûne : mü'minler
  29. 14-İbrahim 21
    mugnûne : giderenler, uzaklaştıranlar
  30. 15-Hicr 6
    le mecnûnun : mutlaka mecnun (deli)
  31. 15-Hicr 8
    mâ nunezzilu : indirmeyiz
  32. 15-Hicr 13
    lâ yu'minûne : inanmazlar
  33. 15-Hicr 18
    mubînun : açıkça, görünen
  34. 15-Hicr 21
    ve mâ nunezzilu-hû : ve onu indirmeyiz
  35. 15-Hicr 26
    mesnûnin : standart (belli) bir şekil verilmiş
  36. 15-Hicr 28
    mesnûnin : standart (belli) bir şekil verilmiş
  37. 15-Hicr 33
    mesnûnin : standart (belli) bir şekil verilmiş
  38. 15-Hicr 42
    sultânun : bir güç, bir sultan
  39. 16-Nahl 4
    mubînun : apaçık, açıkça
  40. 16-Nahl 19
    ve mâ tu'linûne : ve alenî olan, açıkladığınız şeyler
  41. 16-Nahl 22
    lâ yu'minûne : mü'min olmazlar, inanmazlar
  42. 16-Nahl 23
    ve mâ yu'linûne : ve açıkladıkları (alenî olan) şeyler
  43. 16-Nahl 60
    lâ yu'minûne : mü'min olmazlar, inanmazlar
  44. 16-Nahl 64
    yu'minûne : inanırlar, mü'min olurlar
  45. 16-Nahl 72
    yu'minûne : inanıyorlar
  46. 16-Nahl 79
    yu'minûne : (mü'min olanlar) mü'min oluyorlar
  47. 16-Nahl 97
    mu'minun : mü'min (kalbine îmân yazılmış olan)
  48. 16-Nahl 99
    sultânun : sultanlık, yaptırım gücü
  49. 16-Nahl 103
    lisânun : lisan (konuşma dili)
  50. 16-Nahl 103
    mubînun : apaçık, açıkça
  51. 16-Nahl 104
    lâ yu'minûne : inanmazlar (îmân etmezler)
  52. 16-Nahl 105
    lâ yu'minûne : inanmazlar
  53. 16-Nahl 106
    mutmainnun : tatmin olmuş
  54. 16-Nahl 128
    muhsinûne : muhsinler
  55. 17-İsrâ 10
    lâ yu'minûne : inanmazlar, mü'min olmazlar (kalplerine îmân yazılmaz)
  56. 17-İsrâ 19
    mu'minun : mü'min
  57. 17-İsrâ 45
    lâ yu'minûne : inanmazlar
  58. 17-İsrâ 52
    ve tezunnûne : ve zannedeceksiniz
  59. 17-İsrâ 65
    sultânûn : sultanlık, yaptırım gücü
  60. 17-İsrâ 73
    le yeftinûne-ke : gerçekten seni fitneye düşürüyorlar
  61. 17-İsrâ 82
    ve nunezzilu : ve indiriyoruz
  62. 18-Kehf 46
    ve el benûne : ve çocuklar, oğullar
  63. 18-Kehf 103
    nunebbiu-kum : size haber vereyim
  64. 18-Kehf 104
    yuhsinûne : güzel davranıyorlar, güzel ameller yapıyorlar
  65. 19-Meryem 9
    heyyinun : kolaydır
  66. 19-Meryem 21
    heyyinun : kolay
  67. 19-Meryem 39
    lâ yu'minûne : mü'min olmuyorlar, mü'min değiller
  68. 19-Meryem 72
    nuneccîllezînettekav : takva sahiplerini kurtaracağız
  69. 19-Meryem 82
    ve yekûnûne : ve olacaklar
  70. 2-Bakara 3
    yu'minûne : îmân ederler
  71. 2-Bakara 4
    yu'minûne : îmân ederler
  72. 2-Bakara 4
    yûkınûne : yakîn hasıl ederler (kesin olarak inanırlar)
  73. 2-Bakara 6
    lâ yu'minûne : âmenû olmazlar (Allah'a ulaşmayı dilemezler)
  74. 2-Bakara 38
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  75. 2-Bakara 46
    yezunnûne : bilirler, yakîn derecesinde inanırlar
  76. 2-Bakara 62
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  77. 2-Bakara 68
    avânun : orta yaşta
  78. 2-Bakara 77
    ve mâ yu'linûne : ve alenî olan, açıklanan şeyler
  79. 2-Bakara 78
    yezunnûne : zannederler
  80. 2-Bakara 85
    e fe tu'minûne : o halde îmân mı ediyorsunuz
  81. 2-Bakara 88
    yu'minûne : îmân ediyorlar
  82. 2-Bakara 90
    muhînun : horlayıcı, alçaltıcı
  83. 2-Bakara 100
    lâ yu'minûne : mü'min olmazlar, îmân etmezler
  84. 2-Bakara 106
    ev nunsi-hâ : veya onu unuttururuz
  85. 2-Bakara 112
    muhsinun : muhsin, ahsen olan
  86. 2-Bakara 112
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  87. 2-Bakara 118
    yûkınûne : kesin olarak görenler ve bilenler, yakîn hasıl edenler (kalp gözüyle Allah'ın gösterdiklerini görüp, kalp kulağıyla Allah'ın gösterdiği şeyler hakkında verdiği bilgiyi işiten ve idrak eden ve bu bilginin hangi Kur'ân-ı Kerim âyetlerine dayandığını Allah'tan öğrenerek, seviyelerine göre sırasıyla İlm'el yakîn, Ayn'el yakîn ve Hakk'ul yakîn sahibi olan kişiler)
  88. 2-Bakara 121
    yu'minûne : îmân ederler
  89. 2-Bakara 159
    el lâinûne : lânet ediciler
  90. 2-Bakara 168
    mubînun : açıkça, apaçık
  91. 2-Bakara 187
    tahtânûne : ihanet ediyorsunuz
  92. 2-Bakara 208
    mubînun : apaçık
  93. 2-Bakara 221
    mu'minun : mü'min (erkek)
  94. 2-Bakara 249
    yezunnûne : yakîn hasıl edenler, kesin olarak bilenler
  95. 2-Bakara 259
    nunşizu-hâ : onu inşa ediyoruz, birleştiriyoruz
  96. 2-Bakara 262
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  97. 2-Bakara 274
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  98. 2-Bakara 277
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  99. 2-Bakara 283
    fe rihânun : o zaman, o taktirde rehinler
  100. 2-Bakara 285
    ve el mu'minûne : ve mü'minler
  101. 20-Tâ-Hâ 112
    mu'minun : mümin olan
  102. 21-Enbiyâ 6
    yu'minûne : îmân edecekler
  103. 21-Enbiyâ 30
    e fe lâ yu'minûne : hâlâ inanmazlar mı
  104. 21-Enbiyâ 87
    ve zennûni (za en nuni) : ve Zennun (Yunus
  105. 21-Enbiyâ 88
    nunci : biz kurtarırız
  106. 21-Enbiyâ 94
    mu'minun : mü'min (kalbinde îmân yazılı olan)
  107. 22-Hac 46
    âzânun : kulaklar
  108. 22-Hac 49
    mubînun : apaçık
  109. 22-Hac 57
    muhînun : alçaltıcı
  110. 23-Mü'minûn 1
    el mu'minûne : mü'minler
  111. 23-Mü'minûn 44
    lâ yu'minûne : mü'min olmayanlar
  112. 23-Mü'minûn 58
    yu'minûne : îmân ederler
  113. 23-Mü'minûn 74
    lâ yu'minûne : inanmazlar
  114. 24-Nûr 2
    tu'minûne : siz îmân ediyorsunuz, inanıyorsunuz
  115. 24-Nûr 12
    el mu'minûne : mü'min erkekler
  116. 24-Nûr 12
    mubînun : açıkça, apaçık
  117. 24-Nûr 16
    buhtânun : uydurulmuş iftira
  118. 24-Nûr 31
    el mu'minûne : mü'minler
  119. 24-Nûr 62
    el mu'minûne : mü'minler
  120. 24-Nûr 62
    yeste'zinûne-ke : senden izin isterler
  121. 24-Nûr 62
    ellezîne yu'minûne : îmân edenler
  122. 25-Furkan 68
    ve lâ yeznûne : ve zina yapmazlar
  123. 26-Şuarâ 4
    nunezzil : indiririz
  124. 26-Şuarâ 27
    mecnûnun : mecnun, deli
  125. 26-Şuarâ 32
    su'bânun : yılan, ejderha
  126. 26-Şuarâ 32
    mubînun : apaçık
  127. 26-Şuarâ 88
    benûne : oğullar, çocuklar
  128. 26-Şuarâ 107
    emînun : emin, güvenilir
  129. 26-Şuarâ 115
    mubînun : apaçık
  130. 26-Şuarâ 125
    emînun : emin, güvenilir
  131. 26-Şuarâ 128
    tebnûne : bina ediyorsunuz, inşa ediyorsunuz
  132. 26-Şuarâ 143
    emînun : emin, güvenilir
  133. 26-Şuarâ 162
    emînun : emin, güvenilir
  134. 26-Şuarâ 178
    emînun : emin, güvenilir
  135. 26-Şuarâ 201
    lâ yu'minûne : inanmazlar, mü'min olmazlar
  136. 27-Neml 3
    hum yûkınûne : onlar yakîn (sahibi) olarak inanırlar
  137. 27-Neml 4
    lâ yu'minûne : mü'min olmazlar, inanmazlar
  138. 27-Neml 10
    cânnun : yılan
  139. 27-Neml 13
    mubînun : apaçık
  140. 27-Neml 25
    ve mâ tu'linûne : ve açıkladığınız şeyi
  141. 27-Neml 39
    emînun : emin
  142. 27-Neml 47
    tuftenûne : fitneye düşüyorsunuz, fitneye düşmüş
  143. 27-Neml 74
    ve mâ yu'linûne : ve açıkladıkları şeyler
  144. 27-Neml 82
    lâ yûkınûne : yakîn hasıl etmezler
  145. 27-Neml 86
    yu'minûne : mü'min olanlar, inananlar
  146. 27-Neml 89
    âminûne : emin olanlar
  147. 28-Kasas 3
    yu'minûne : mü'min olan
  148. 28-Kasas 15
    mubînun : açıkça, apaçık
  149. 28-Kasas 18
    mubînun : apaçık
  150. 28-Kasas 31
    cânnun : cinler
  151. 28-Kasas 52
    yu'minûne : îmân ederler
  152. 28-Kasas 69
    yu'linûne : aleni olan, gizlenmeyen
  153. 28-Kasas 72
    teskunûne : sükûn bulursunuz, dinlenirsiniz
  154. 29-Ankebût 2
    yuftenûne : imtihan edilmez
  155. 29-Ankebût 24
    yu'minûne : mü'min olurlar
  156. 29-Ankebût 32
    le nunecciyenne-hu : onu muhakkak kurtaracağız
  157. 29-Ankebût 47
    yu'minûne : mü'min olurlar, îmân ederler
  158. 29-Ankebût 50
    mubînun : apaçık
  159. 29-Ankebût 51
    yu'minûne : mü'min olan
  160. 29-Ankebût 67
    yu'minûne : inanıyorlar
  161. 3-Âl-i İmrân 15
    ve rıdvânun : ve rıza, razı olma
  162. 3-Âl-i İmrân 28
    el mu'minûne : mü'minler
  163. 3-Âl-i İmrân 81
    le tu'minunne bi-hî : mutlaka ona îmân edeceksiniz
  164. 3-Âl-i İmrân 110
    ve tu'minûne bi allâhi : ve Allah'a îmân edersiniz
  165. 3-Âl-i İmrân 110
    el mu'minûne : îmân edenler, mü'minler
  166. 3-Âl-i İmrân 114
    yu'minûne bi allâhi : Allah'a îmân ederler
  167. 3-Âl-i İmrân 119
    ve tû'minûne : ve siz îmân edersiniz
  168. 3-Âl-i İmrân 122
    el mu'minûne : mü'minler
  169. 3-Âl-i İmrân 137
    sunenun : Allah'ın sünnetleri, ilâhi kanuniar?
  170. 3-Âl-i İmrân 138
    beyânun : bir beyan, açıklama
  171. 3-Âl-i İmrân 154
    yezunnûne : zanda bulunuyorlar
  172. 3-Âl-i İmrân 160
    el mu'minûne : mü'minler
  173. 3-Âl-i İmrân 170
    yahzenûne : mahzun olurlar
  174. 3-Âl-i İmrân 178
    muhînun : alçaltıcı
  175. 3-Âl-i İmrân 187
    le tubeyyinunne-hu : onu mutlaka beyan edeceksiniz, açıklayacaksınız
  176. 30-Rûm 4
    el mu'minûne : mü'minler
  177. 30-Rûm 37
    yu'minûne : mü'min olan, îmân eden
  178. 30-Rûm 60
    lâ yûkınûne : yakîn hasıl etmeyenler, kesin olarak inanmayanlar
  179. 31-Lokman 4
    kinûne : kesin olarak inanırlar
  180. 31-Lokman 6
    muhînun : muhin, aşağılayıcı
  181. 31-Lokman 22
    muhsinun : muhsin olarak
  182. 31-Lokman 23
    nunebbiu-hum : onlara haber vereceğiz
  183. 32-Secde 12
    kinûne : yakîn hasıl edenler
  184. 32-Secde 24
    yûkınûne : Hakk'ul yakîn seviyesinde yakîn hasıl ediyorlar
  185. 33-Ahzâb 10
    ve tezunnûne : ve zanda bulunuyorsunuz
  186. 33-Ahzâb 10
    ez zunûnen : zanlar
  187. 33-Ahzâb 11
    el mu'minûne : mü'minler, îmân edenler
  188. 33-Ahzâb 22
    el mu'minûne : mü'minler
  189. 34-Sebe 8
    lâ yû'minûne : inanmazlar
  190. 34-Sebe 37
    âminûne : emin olanlar, emniyette olanlar
  191. 34-Sebe 41
    mû'minûne : îmân eden, mü'min olanlar
  192. 34-Sebe 43
    mubînun : apaçık
  193. 35-Fâtır 42
    le yekûnunne : mutlaka olurlar
  194. 36-Yâsin 7
    lâ yu'minûne : onlar âmenû olmazlar, (yaşarken) Allah'a ulaşmayı dilemezler
  195. 36-Yâsin 10
    lâ yu'minûne : onlar âmenû olmazlar, (yaşarken) Allah'a ulaşmayı
  196. 36-Yâsin 60
    mubinun : apaçık
  197. 36-Yâsin 68
    nunekkis-hu : onu tersine çeviririz, onun kuvvetini gideririz
  198. 36-Yâsin 69
    ve kur'ânun : ve Kur'ân
  199. 36-Yâsin 69
    mubînun : apaçık
  200. 36-Yâsin 76
    ve mâ yu'linûne : ve aleni olan, açıkladıkları şeyler
  201. 36-Yâsin 77
    mubînun : apaçık
  202. 37-Sâffât 15
    mubînun : apaçık
  203. 37-Sâffât 36
    mecnûnin : mecnun, deli
  204. 37-Sâffât 48
    înun : (güzel) göz
  205. 37-Sâffât 49
    meknûnun : ekinnetli, örtülü, muhafaza edilmiş, saklı
  206. 37-Sâffât 51
    karînun : yakın olan
  207. 37-Sâffât 53
    medînûne : cezalandırılanlar
  208. 37-Sâffât 113
    muhsinun : muhsin olan
  209. 37-Sâffât 113
    mubînun : apaçık
  210. 37-Sâffât 149
    el benûne : erkek çocuklar, oğlanlar
  211. 37-Sâffât 156
    sultânun : sultan, delil
  212. 37-Sâffât 156
    mubînun : apaçık
  213. 38-Sâd 39
    femnun : artık ni'metlendir, ver, lütufta bulun
  214. 38-Sâd 70
    mubînun : apaçık
  215. 39-Zümer 45
    lâ yû'minûne : îmân etmezler
  216. 39-Zümer 52
    yû'minûne : mü'min olurlar, îmân ederler
  217. 39-Zümer 61
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  218. 4-Nisâ 14
    muhînun : alçaltıcı, zelil
  219. 4-Nisâ 38
    ve lâ yu'minûne : ve îmân etmezler
  220. 4-Nisâ 46
    lâ yu'minûne : îmân etmezler
  221. 4-Nisâ 51
    yu'minûne : îmân ediyorlar, inanıyorlar
  222. 4-Nisâ 59
    tu'minûne : îmân ediyorsunuz
  223. 4-Nisâ 65
    lâ yu'minûne : îmân etmezler
  224. 4-Nisâ 89
    tekûnûne : siz olursunuz
  225. 4-Nisâ 92
    mu'minun : mü'min
  226. 4-Nisâ 107
    yahtânûne : açıkça ihanet ederler
  227. 4-Nisâ 124
    mu'minun : mü'min olarak (amenu olarak)
  228. 4-Nisâ 125
    muhsinun : muhsindir
  229. 4-Nisâ 155
    lâ yu'minûne : îmân etmezler
  230. 4-Nisâ 162
    ve el mu'minûne : ve mü'minler, îmân edenler
  231. 4-Nisâ 162
    yu'minûne : îmân ederler
  232. 4-Nisâ 162
    ve el mu'minûne : ve mü'minler, îmân edenler
  233. 4-Nisâ 174
    burhânun : kesin delil
  234. 40-Mü'min 7
    ve yû'minûne : ve îmân ederler
  235. 40-Mü'min 28
    mû'minun : mü'min, âmenû olan
  236. 40-Mü'min 40
    mû'minun : mü'minler
  237. 40-Mü'min 47
    mugnûne : uzaklaştıranlar, giderenler
  238. 40-Mü'min 59
    lâ yû'minûne : îmân etmezler, inanmazlar
  239. 41-Fussilet 8
    gayru memnûnin : kesintisiz (kesinti olmaksızın)
  240. 41-Fussilet 11
    duhânun : duman, buhar halinde
  241. 41-Fussilet 44
    lâ yû'minûne : mü'min olmazlar, îmân etmezler
  242. 41-Fussilet 50
    nunebbi : haber vereceğiz
  243. 42-Şûrâ 18
    lâ yû'minûne : mü'min olmazlar, inanmazlar
  244. 43-Zuhruf 15
    mubînun : açıkça, apaçık
  245. 43-Zuhruf 29
    mubînun : apaçık, açıklayan
  246. 43-Zuhruf 36
    karînun : yakınlık (dostluk, arkadaşlık, arkadaş )
  247. 43-Zuhruf 52
    mehînun : aciz
  248. 43-Zuhruf 62
    mubînun : apaçık
  249. 43-Zuhruf 68
    tahzenûn : mahzun olursunuz
  250. 43-Zuhruf 88
    lâ yû'minûne : mü'min olmazlar
  251. 44-Duhân 12
    mû'minûne : mü'minler
  252. 44-Duhân 13
    mubînun : apaçık, açıklayan
  253. 44-Duhân 14
    mecnûnun : mecnun, deli
  254. 44-Duhân 18
    emînun : emin, güvenilir
  255. 44-Duhân 33
    mubînun : apaçık
  256. 45-Câsiye 4
    kinûne : yakîn sahibi olurlar
  257. 45-Câsiye 6
    yû'minûne : inanırlar, inanacaklar
  258. 45-Câsiye 9
    muhînun : alçaltıcı
  259. 45-Câsiye 20
    kinûne : yakîn hasıl edenler
  260. 45-Câsiye 24
    yezunnûne : zanda bulunuyorlar
  261. 46-Ahkaf 7
    mubînun : apaçık
  262. 46-Ahkaf 9
    mubînun : açıkça, apaçık
  263. 46-Ahkaf 13
    yahzenûne : mahzun olurlar
  264. 48-Fetih 12
    ve el mû'minûne : ve mü'minler
  265. 48-Fetih 25
    mu'minûne : mü'min
  266. 49-Hucurât 10
    el mû'minûne : mü'minler
  267. 49-Hucurât 15
    el mu'minûne : mü'minler
  268. 49-Hucurât 17
    yemunnûne : minnet ediyorlar, başa kakıyorlar
  269. 5-Mâide 11
    el mu'minûne : mü'minler
  270. 5-Mâide 15
    ve kitâbun mubînun : ve apaçık bir Kitap
  271. 5-Mâide 50
    li kavmin yûkınûne : yakîn sahibi olan (kesin inanan) bir kavim (toplum) iç
  272. 5-Mâide 69
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmaz
  273. 5-Mâide 81
    yu'minûne bi allâhi : Allâh'a (c.c.) iman ederler
  274. 5-Mâide 88
    bi-hi mu'minûne : O'na (kendisine) iman edenler
  275. 5-Mâide 108
    eymânun : yeminler
  276. 5-Mâide 110
    illâ sihrun mubînun : apaçık bir sihir
  277. 51-Zâriyât 13
    yuftenûne : fitnelenirler, fitnelerinin karşılığı olarak, azaba maruz bırakılırlar
  278. 51-Zâriyât 39
    mecnûnun : mecnun, deli
  279. 51-Zâriyât 50
    mubînun : açık, apaçık
  280. 51-Zâriyât 51
    mubînun : açıkça, apaçık
  281. 51-Zâriyât 52
    mecnûnun : mecnun, deli
  282. 52-Tûr 21
    rehînun : rehine
  283. 52-Tûr 24
    gılmânun : gılmanlar (genç delikanlılar)
  284. 52-Tûr 24
    meknûnun : sedefinde saklı
  285. 52-Tûr 29
    ve lâ mecnûnin : ve mecnun değil
  286. 52-Tûr 30
    el menûni \n(reybe el menûni) : zaman \n: (zamanın musîbetinin ansızın gelmesi)
  287. 52-Tûr 33
    lâ yû'minûne : onlar îmân etmiyorlar, etmezler
  288. 52-Tûr 36
    lâ yûkınûne : (Allah'a) yakîn hasıl edemezler
  289. 52-Tûr 39
    el benûne : erkek çocuklar, oğlanlar
  290. 53-Necm 27
    lâ yu'minûne : îmân etmeyenler
  291. 54-Kamer 9
    mecnûnun : delidir
  292. 55-Rahmân 39
    cânnun : cinler
  293. 55-Rahmân 56
    cânnun : cinler
  294. 55-Rahmân 68
    ve rummânun : ve nar(lar)
  295. 55-Rahmân 70
    hisânun : güzel olanlar, güzeller, güzel kadınlar
  296. 55-Rahmân 74
    cânnun : cinler
  297. 56-Vâkıa 17
    vildânun : genç çocuklar, gençler
  298. 56-Vâkıa 22
    înun : harika güzel gözler, ahu gözler
  299. 56-Vâkıa 23
    el meknûni : saklı
  300. 56-Vâkıa 58
    tumnûne : meni akıtıyorsunuz
  301. 56-Vâkıa 61
    ve nunşie-kum : ve sizi yaratmamız, inşa etmemiz
  302. 56-Vâkıa 77
    kur'ânun kerîmun : Kur'ân-ı Kerim'dir
  303. 56-Vâkıa 78
    meknûnin : gizlenen, korunan, muhafaza edilen
  304. 56-Vâkıa 81
    mudhinûne : şüphe edenler, inanmayanlar, inanmayan kimseler
  305. 56-Vâkıa 89
    ve reyhânun : rızık ve güzel kokulu bitkiler
  306. 57-Hadid 8
    lâ tu'minûne : îmân etmiyorsunuz
  307. 57-Hadid 20
    ve ridvânun : ve rıza, razı olma, hoşnutluk
  308. 58-Mücâdele 5
    muhînun : alçaltıcı
  309. 58-Mücâdele 10
    el mu'minûne : mü'minler
  310. 58-Mücâdele 16
    azâbun muhînun : alçaltıcı, rüsva edici azap
  311. 58-Mücâdele 22
    yu'minûne : îmân ederler
  312. 6-En'âm 7
    sihrun mubînun : apaçık bir sihir
  313. 6-En'âm 12
    lâ yu'minûne : mü'min değildirler
  314. 6-En'âm 20
    lâ yu'minûne : iman etmezler
  315. 6-En'âm 48
    yahzenûne : mahzun olurlar
  316. 6-En'âm 54
    ellezîne yu'minûne : îmân eden kimseler
  317. 6-En'âm 92
    yu'minûne : iman ederler
  318. 6-En'âm 92
    yu'minûne : îmân ederler
  319. 6-En'âm 99
    kınvânun : hurma salkımları
  320. 6-En'âm 99
    yu'minûne : îmân edenler
  321. 6-En'âm 109
    le yu'minunne : mutlaka îmân edeceklerine
  322. 6-En'âm 109
    lâ yu'minûne : îmân etmezler
  323. 6-En'âm 113
    lâ yu'minûne : îmân etmezler, inanmazlar
  324. 6-En'âm 125
    lâ yu'minûne : îmân etmezler
  325. 6-En'âm 142
    mubînun : beyan olunan, apaçık
  326. 6-En'âm 150
    lâ yu'minûne : îmân etmezler
  327. 6-En'âm 154
    yu'minûne : îmân ederler
  328. 60-Mümtehine 11
    bi-hî mu'minûne : ona, kendisine îmân edenlersiniz
  329. 61-Saf 4
    bunyânun : binalar
  330. 61-Saf 6
    mubînun : apaçık
  331. 61-Saf 11
    tu'minûne : îmân edin
  332. 64-Teğabün 2
    mu'minun : mü'min
  333. 64-Teğabün 4
    tu'linûne : (aleni olarak) açıklıyorsunuz
  334. 64-Teğabün 13
    el mu'minûne : mü'minler
  335. 67-Mülk 26
    mubînun : apaçık, açıklayan, açıkça bildiren
  336. 68-Kalem 1
    nûn : mukattaa harflerindendir, ilâhi şifredir
  337. 68-Kalem 2
    bi mecnûnin : mecnun
  338. 68-Kalem 3
    memnûnin : kesilen, devam etmeyen
  339. 68-Kalem 9
    yudhinûne : onlar müsamaha gösterecekler
  340. 68-Kalem 18
    yestesnûne : istisna yapmıyorlar
  341. 68-Kalem 24
    miskînun : miskin, yoksul, fakir
  342. 68-Kalem 39
    eymânun : yeminler
  343. 68-Kalem 45
    metînun : metin, sağlam, çok kuvvetli
  344. 68-Kalem 51
    mecnûnun : mecnun, deli
  345. 69-Hâkka 12
    uzunun : kulaklar
  346. 69-Hâkka 41
    tu'minûne : inanıyorsunuz
  347. 7-A'râf 22
    mubînun : apaçık
  348. 7-A'râf 27
    lâ yu'minûne : inanmazlar, (mü'min olmayanlar)
  349. 7-A'râf 35
    ve lâ hum yahzenûne : ve onlar mahzun olmazlar
  350. 7-A'râf 44
    muezzinun : müezzin, ilân eden, seslenmekle görevli kişi
  351. 7-A'râf 49
    ve lâ entum tahzenûne : ve siz mahzun olmayacaksınız
  352. 7-A'râf 52
    yu'minûne : inanırlar
  353. 7-A'râf 68
    emînun : emin, güvenilir, inanılır
  354. 7-A'râf 75
    mu'minûne : inanan kimseler, inananlar
  355. 7-A'râf 107
    su'bânun : yılan, ejderha
  356. 7-A'râf 107
    mubînun : apaçık, açıkça
  357. 7-A'râf 156
    yu'minûne : iman ederler, inanırlar (mü'minlerdir)
  358. 7-A'râf 179
    a'yunun : gözler
  359. 7-A'râf 179
    âzânun : kulaklar
  360. 7-A'râf 183
    metînun : çok çetin, çok kuvvetli, zordur
  361. 7-A'râf 184
    mubînun : apaçık, açıkça
  362. 7-A'râf 185
    yu'minûne : inanırlar (mü'min olurlar)
  363. 7-A'râf 188
    yu'minûne : inanırlar, mü'min olurlar
  364. 7-A'râf 195
    a'yunun : gözler
  365. 7-A'râf 195
    âzânun : kulaklar
  366. 7-A'râf 203
    yu'minûne : inanırlar, mü'min olurlar (kalplerine îmân yazılmış olanlar)
  367. 71-Nuh 2
    mubînun : apaçık, açıklayan, açıkça
  368. 72-Cin 19
    yekûnûne : olurlar, oluyorlar
  369. 74-Müddessir 6
    ve lâ temnun : ve iyilik yapma, lütufta bulunma
  370. 74-Müddessir 31
    ve el mu'minûne : ve mü'minler
  371. 76-İnsan 1
    hînun : sınırsız vakit
  372. 76-İnsan 19
    vildânun : genç delikanlılar
  373. 77-Mürselât 50
    yu'minûne : inanırlar, inanacaklar
  374. 8-Enfâl 2
    el mu'minûne ellezîne : mü'minler onlardır ki
  375. 8-Enfâl 4
    el mu'minûne : mü'minler
  376. 8-Enfâl 55
    lâ yu'minûne : inanmazlar
  377. 8-Enfâl 74
    hum el mu'minûne : onlar mü'minlerdir
  378. 80-Abese 37
    şe'nun : şe'n, iş, hal
  379. 81-Tekvir 22
    bi mecnûnin : bir deli
  380. 83-Mutaffifin 8
    siccînun : siccîn
  381. 84-İnşikak 20
    lâ yu'minûne : îmân etmiyorlar (inanmıyorlar)
  382. 84-İnşikak 25
    gayru memnûnin : kesintisiz
  383. 85-Bürûc 21
    kur'ânun : Kur'ân
  384. 88-Ğâşiye 12
    aynun : pınar
  385. 9-Tevbe 3
    ve ezanun : ve ilândır, açıkça bildirmektir, bir bildiridir
  386. 9-Tevbe 29
    ellezîne lâ yu'minûne : inanmayan kimseler
  387. 9-Tevbe 29
    ve lâ yedînûne : ve dîn edinmezler
  388. 9-Tevbe 44
    ellezîne yu'minûne : îmân eden kimseler
  389. 9-Tevbe 45
    ellezîne lâ yu'minûne : inanmayan kimseler, inanmayanlar
  390. 9-Tevbe 51
    el mu'minûne : mü'minler
  391. 9-Tevbe 61
    uzunun : bir kulakdır (kulak gibidir), dinleyendir (dinlediğine inanandır)
  392. 9-Tevbe 71
    ve el mu'minûne : ve mü'min erkekler
  393. 9-Tevbe 72
    ve rıdvânun : ve bir rıza
  394. 9-Tevbe 93
    ellezîne yeste'zinûne-ke : senden izin isteyen kimseler
  395. 9-Tevbe 103
    sekenun : sekine, huzur, sukûn
  396. 9-Tevbe 105
    ve el mu'minûne : ve mü'minler
  397. 9-Tevbe 122
    el mu'minûne : mü'minler
  398. 9-Tevbe 126
    yuftenûne : imtihan ediliyorlar
  399. 95-Tin 6
    memnûnin : kesilen, kesinti yapılan, devamlı olmayan