Kur'an İçerisinde Arama
Sayfayı Yenile
Arapça Metin Arama (Harekeli)
Aranan Kelime : dûne
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 308
-
10-Yunus 18
ve ya'budûne : ve kulluk ediyorlar, ibadet ediyorlar
-
10-Yunus 26
hâlidûne : devamlı kalanlardır
-
10-Yunus 27
hâlidûne : devamlı kalanlardır
-
10-Yunus 28
ta'budûne : kulluk edersiniz
-
10-Yunus 61
iz tufîdûne : daldığınız zaman
-
10-Yunus 104
ellezîne ta'budûne : sizin ibadet ettiklerinize, sizin kulluk ettiklerinize, taptıklarınıza
-
109-Kâfirûn 2
mâ ta'budûne : sizin kul olduğunuz, taptığınız şeyler
-
109-Kâfirûn 3
âbidûne : kul olanlar, tapanlar
-
109-Kâfirûn 5
âbidûne : kul olanlar, tapanlar
-
11-Hûd 18
yu'radûne : sunulacaklar, arz edilecekler
-
11-Hûd 19
yasuddûne : saptırırlar, engel olurlar
-
11-Hûd 23
hâlidûne : ebedî kalanlar
-
11-Hûd 63
tezîdûne-nî : bana artırırsınız
-
11-Hûd 109
mâ ya'budûne : onların taptıkları şey, ibadet ettikleri şey
-
12-Yusuf 40
ta'budûne : siz tapıyorsunuz
-
12-Yusuf 71
tefkidûne : kaybediyorsunuz (arıyorsunuz)
-
12-Yusuf 105
mu'ridûne : yüz çeviren kimseler
-
13-Ra'd 5
hâlidûne : ebedîdirler, ebedî kalanlardır
-
13-Ra'd 17
yûkıdûne : ateşe tutulurlar, yakılırlar
-
13-Ra'd 20
ve lâ yenkudûne : ve bozmazlar
-
13-Ra'd 25
yankudûne : bozarlar
-
13-Ra'd 25
ve yufsidûne : ve fesat çıkarırlar
-
14-İbrahim 3
ve yasuddûne : ve alıkoyarlar
-
14-İbrahim 10
turîdûne : istiyorsunuz
-
16-Nahl 15
tehtedûne : yol bulursunuz (menzillerinize ulaşırsınız)
-
16-Nahl 16
yehtedûne : yol bulurlar, hidayete ererler
-
16-Nahl 71
yechadûne : bilerek inkâr ediyorlar
-
16-Nahl 73
ve ya'budûne : ve kulluk ediyorlar, tapıyorlar
-
16-Nahl 88
yufsidûne : fesat çıkarırlar
-
16-Nahl 103
yulhıdûne \n(elhade) : yöneliyorlar, isnad ediyorlar, dil uzatıyorlar \n: (yöneldi, dil uzattı)
-
16-Nahl 114
ta'budûne : kul oluyorsunuz
-
17-İsrâ 51
fe se yungıdûne \n(angada) : o zaman sallayacaklar \n: (salladı)
-
18-Kehf 16
ve mâ ya'budûne : ve kul olduğunuz şeyler
-
18-Kehf 28
yurîdûne : isterler, istiyorlar
-
18-Kehf 93
lâ yekâdûne yefkahûne : (neredeyse hiç) anlamayan
-
18-Kehf 94
mufsidûne : fesat çıkaranlar
-
19-Meryem 49
ve mâ ya'budûne : ve onların kul olduğu şeyler
-
19-Meryem 75
mâ yûadûne : vaadedilen şeyi, vaadolundukları şey
-
2-Bakara 12
el mufsidûne : fesat çıkaranlar
-
2-Bakara 25
fî-hâ hâlidûne : orada devamlı kalacak olanlar
-
2-Bakara 27
yenkudûne : nakzederler, bozarlar
-
2-Bakara 27
ve yufsidûne : ve fesat çıkarırlar
-
2-Bakara 33
tubdûne : açıklıyorsunuz
-
2-Bakara 39
hâlidûne : ebedî, sonsuz, devamlı kalacak olanlar
-
2-Bakara 53
tehtedûne : hidayete erersiniz
-
2-Bakara 61
ya'tedûne : haddi aşıyorlar
-
2-Bakara 70
le muhtedûne : elbette hidayete erenler, ulaşanlar
-
2-Bakara 81
fî-hâ hâlidûne : orada devamlı kalacak olanlardır
-
2-Bakara 82
hâlidûne : devamlı kalacak olanlardır
-
2-Bakara 83
lâ ta'budûne : kul olmayın
-
2-Bakara 83
mu'ridûne : yüz çevirenler
-
2-Bakara 84
teşhedûne : şahit olursunuz, şahadet edersiniz
-
2-Bakara 85
yureddûne : reddedilirler, iade edilirler, döndürülürler
-
2-Bakara 108
turîdûne : istiyorsunuz
-
2-Bakara 109
lev yeruddûne-kum : keşke sizi döndürseler, döndürebilseler
-
2-Bakara 133
mâ ta'budûne : neye kulluk edeceksiniz
-
2-Bakara 138
âbidûne : kul olanlar
-
2-Bakara 150
tehtedûne : hidayete erersiniz
-
2-Bakara 157
el muhtedûne : hidayete erenler
-
2-Bakara 170
ve lâ yehtedûne : ve hidayete ermezler
-
2-Bakara 172
iyyâ-hu ta'budûne : sadece ona kul olursunuz
-
2-Bakara 186
yerşudûne : irşada ulaşırlar, irşad olurlar
-
2-Bakara 217
hâlidûne : ebediyyen kalıcak olanlardır
-
2-Bakara 257
hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
-
2-Bakara 275
hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
-
21-Enbiyâ 1
mu'ridûne : yüz çevirenler
-
21-Enbiyâ 12
yerkudûne (rakada) : koşarlar, kaçarlar (koştu)
-
21-Enbiyâ 24
mu'ridûne : yüz çevirenler
-
21-Enbiyâ 31
yehtedûne : hidayete ererler
-
21-Enbiyâ 32
mu'ridûne : yüz çevirenler
-
21-Enbiyâ 34
humul hâlidûne : halidin, ebedî, ölümsüz
-
21-Enbiyâ 42
mu'ridûne : yüz çevirenler
-
21-Enbiyâ 61
yeşhedûne : şahit olurlar
-
21-Enbiyâ 66
ta'budûne : tapıyorsunuz
-
21-Enbiyâ 67
ve li mâ ta'budûne : ve taptığınız şeylere
-
21-Enbiyâ 73
yehdûne : hidayete erdirirler
-
21-Enbiyâ 82
dûne : başka
-
21-Enbiyâ 98
ve mâ ta'budûne : ve taptığınız şeyler
-
21-Enbiyâ 98
vâridûne : girecek olanlarsınız
-
21-Enbiyâ 99
hâlidûne : ebediyyen kalacak olanlardır
-
21-Enbiyâ 101
mub'adûne (baîd) : uzaklaştırılmış olanlar, uzaklaştırılanlar (uzak)
-
21-Enbiyâ 102
hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
-
21-Enbiyâ 103
tûadûne : vaadedildiniz
-
21-Enbiyâ 109
tûadûne : vaadolundunuz
-
22-Hac 25
ve yasuddûne : ve alıkoyarlar, men ederler
-
22-Hac 47
teuddûne : saydığınız, sayıyorsunuz (adetlendiriyorsunuz)
-
22-Hac 71
ve ya'budûne : ve tapıyorlar
-
22-Hac 72
yekâdûne : neredeyse, az kalsın
-
23-Mü'minûn 3
mu'ridûne : yüz çevirenlerdir
-
23-Mü'minûn 7
el âdûne : haddi aşanlar
-
23-Mü'minûn 11
hâlidûne : ebedî kalanlar
-
23-Mü'minûn 36
tûadûne : siz vaadediliyorsunuz
-
23-Mü'minûn 47
âbidûne : kul olanlar
-
23-Mü'minûn 49
yehtedûne : hidayete ererler
-
23-Mü'minûn 71
mu'ridûne : yüz çevirenler
-
23-Mü'minûn 93
yûadûne : vaadolunuyor
-
23-Mü'minûn 103
hâlidûne : ebediyyen kalacak olanlar
-
24-Nûr 29
tubdûne : açıklıyorsunuz
-
24-Nûr 33
ellezîne lâ yecidûne : bulamayanlar
-
24-Nûr 48
mu'ridûne : yüz çevirenler
-
24-Nûr 55
ya'budûne-nî : bana kul olurlar
-
25-Furkan 17
ya'budûne : tapıyorlar
-
25-Furkan 55
ve ya'budûne : ve ibadet ediyorlar, tapıyorlar
-
25-Furkan 72
lâ yeşhedûne : şahitlik etmezler
-
26-Şuarâ 70
ta'budûne : tapıyorsunuz
-
26-Şuarâ 75
ta'budûne : siz tapıyorsunuz
-
26-Şuarâ 92
ta'budûne : tapıyorsunuz
-
26-Şuarâ 129
tahludûne : siz ebedî kalırsınız
-
26-Şuarâ 152
yufsidûne : fesat çıkarıyorlar, fesat çıkarırlar
-
26-Şuarâ 166
âdûne : azgın olanlar, haddi aşanlar
-
26-Şuarâ 206
yûadûne : vaadolundular
-
27-Neml 24
yescudûne : secde ediyorlar
-
27-Neml 24
lâ yehtedûne : hidayete ermiyorlar, eremiyorlar, hidayette değiller
-
27-Neml 36
tumiddûne-ni : bana yardım ediyorsunuz
-
27-Neml 41
lâ yehtedûne : hidayete ermeyenler
-
27-Neml 48
yufsidûne : fesat çıkarıyorlar
-
28-Kasas 63
ya'budûne : tapıyorlar
-
28-Kasas 64
yehtedûne : hidayete erenler
-
28-Kasas 79
yurîdûne : isterler
-
28-Kasas 83
lâ yurîdûne : istemezler
-
29-Ankebût 17
ta'budûne : tapıyorsunuz
-
29-Ankebût 17
ta'budûne : tapıyorsunuz
-
3-Âl-i İmrân 23
mu'ridûne : yüz çevirenler, dönenler
-
3-Âl-i İmrân 70
teşhedûne : şahit oluyorsunuz, görüyorsunuz
-
3-Âl-i İmrân 99
tesuddûne : men ediyorsunuz
-
3-Âl-i İmrân 103
tehtedûne : hidayete erersiniz
-
3-Âl-i İmrân 107
hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
-
3-Âl-i İmrân 112
ya'tedûne : aşırı gidiyorlar, haddi aşıyorlar
-
3-Âl-i İmrân 113
yescudûne : secde ederler
-
3-Âl-i İmrân 116
hâlidûne : devamlı kalacak olanlar
-
3-Âl-i İmrân 153
iz tus'idûne : uzaklaşıyordunuz
-
3-Âl-i İmrân 154
mâ lâ yubdûne leke : sana açıklamadıkları bir şey
-
30-Rûm 38
yurîdûne : isterler
-
30-Rûm 39
turîdûne : istersiniz
-
30-Rûm 44
yemhedûne : hazırlık yaparlar, hazırlık yapıyorlar
-
32-Secde 3
yehtedûne : hidayete ererler
-
32-Secde 5
teuddûne : siz sayıyorsunuz
-
32-Secde 21
dûne : önce
-
32-Secde 24
yehdûne : hidayete erdirir
-
33-Ahzâb 13
yurîdûne : istiyorlar
-
33-Ahzâb 17
ve lâ yecidûne : ve bulamazlar
-
33-Ahzâb 20
bâdûne : bedeviler (çölde yaşayan Araplar)
-
33-Ahzâb 49
ta'teddûne-hâ : sizin ondan sayacağınız (müddet)
-
33-Ahzâb 65
lâ yecidûne : bulamazlar
-
34-Sebe 40
ya'budûne : tapıyorlar
-
34-Sebe 41
ya'budûne : tapıyorlar
-
36-Yâsin 21
muhtedûne : hidayete ermiş olanlar
-
36-Yâsin 29
hum hâmidûne : onlar sönenler, sönen kimseler
-
36-Yâsin 63
tûadûne : size vaadediliyor
-
36-Yâsin 80
tûkıdûne : yakıyorsunuz, yakarsınız
-
37-Sâffât 22
ya'budûne : tapıyorlar
-
37-Sâffât 85
ta'budûne : siz tapıyorsunuz
-
37-Sâffât 86
dûnallâhi (dûne allâhi) : Allah'tan başka
-
37-Sâffât 86
turîdûne : istiyorsunuz
-
37-Sâffât 95
ta'budûne : tapıyorsunuz
-
37-Sâffât 147
yezîdûne : daha fazla
-
37-Sâffât 150
şâhidûne : şahit oldular
-
37-Sâffât 161
ta'budûne : siz tapıyorsunuz
-
38-Sâd 53
tûadûne : size vaadediliyor
-
38-Sâd 68
mu'ridûne : yüz çevirenler
-
4-Nisâ 44
ve yurîdûne : ve istiyorlar
-
4-Nisâ 48
dûne : başka, dışında
-
4-Nisâ 54
yahsudûne : haset ediyorlar, çekemiyorlar
-
4-Nisâ 60
yurîdûne : isterler, istiyorlar
-
4-Nisâ 61
yasuddûne : yüz çevirip ayrılırlar
-
4-Nisâ 78
lâ yekâdûne : neredeyse olmayacak, olmuyor
-
4-Nisâ 88
turîdûne : istiyorsunuz
-
4-Nisâ 91
se tecidûne : siz bulacaksınız
-
4-Nisâ 91
yurîdûne : istiyorlar
-
4-Nisâ 95
el kâıdûne : oturanlar
-
4-Nisâ 95
ve el mucâhidûne : ve mücahitler, Allah için savaşanlar
-
4-Nisâ 98
lâ yehtedûne : ulaşamazlar
-
4-Nisâ 116
mâ dûne : dışındak şeyler, başka
-
4-Nisâ 121
lâ yecidûne : bulamazlar
-
4-Nisâ 144
turîdûne : istiyorsunuz
-
4-Nisâ 150
ve yurîdûne : ve isterler
-
4-Nisâ 150
ve yurîdûne : ve isterler
-
4-Nisâ 166
yeşhedûne : şahitlik eder
-
4-Nisâ 173
lâ yecidûne : bulamazlar
-
40-Mü'min 20
lâ yakdûne : hükmedemezler, hüküm veremezler
-
40-Mü'min 46
yu'radûne : arz olunurlar
-
40-Mü'min 63
yechadûne : bilerek inatla inkâr ederler
-
41-Fussilet 15
yechadûne : bilerek inkâr ediyorlar
-
41-Fussilet 28
yechadûne : bilerek inkâr ediyorlar
-
41-Fussilet 30
tûadûne : vaadolunuyorsunuz
-
41-Fussilet 37
ta'budûne : kul olursunuz
-
41-Fussilet 40
yulhidûne : dil uzatırlar, saptırırlar
-
42-Şûrâ 45
yu'redûne : arz olunurken
-
43-Zuhruf 10
tehtedûne : hidayete ererler
-
43-Zuhruf 22
muhtedûne : hidayete erenler
-
43-Zuhruf 23
muktedûne : tâbî olanlar, yolunda olanlar
-
43-Zuhruf 26
ta'budûne : siz taparsınız
-
43-Zuhruf 37
yasuddûne-hum : onları alıkoyarlar
-
43-Zuhruf 37
muhtedûne : hidayette olanlar
-
43-Zuhruf 45
yu'bedûne : ibadet edilir, tapılır
-
43-Zuhruf 49
muhtedûne : hidayete erenler
-
43-Zuhruf 57
yasıddûne : bağırıyorlar
-
43-Zuhruf 71
hâlidûne : halid olanlar, ebedî olanlar
-
43-Zuhruf 74
hâlidûne : halid olanlar, ebedî olanlar
-
43-Zuhruf 83
yûadûne : vaadolunurlar
-
44-Duhân 15
âidûne : dönecek olanlar
-
46-Ahkaf 3
mu'ridûne : yüz çevirenler
-
46-Ahkaf 8
tufîdûne : taşkınlık yapıyorsunuz, lâfa dalıyorsunuz
-
46-Ahkaf 16
yûadûne : vaadolunurlar
-
46-Ahkaf 26
yechadûne : bilerek inkâr ettiler
-
46-Ahkaf 35
yûadûne : vaadetti
-
48-Fetih 15
yurîdûne : istiyorlar
-
48-Fetih 15
tahsudûne-nâ : bize haset ediyorsunuz, bizi kıskanıyorsunuz
-
48-Fetih 22
lâ yecidûne : bulamazlar
-
49-Hucurât 3
yaguddûne : kısarlar, alçaltırlar
-
49-Hucurât 4
yunâdûne-ke : sana seslenirler
-
49-Hucurât 7
er râşidûne : irşad olanlar
-
5-Mâide 24
kâıdûne : oturup kalanlar
-
5-Mâide 37
yurîdûne : isterler
-
5-Mâide 54
yucâhidûne : cihad ederler
-
5-Mâide 76
ta'budûne : kul oluyorsunuz
-
5-Mâide 78
ya'tedûne : haddi aşıyorlar
-
5-Mâide 80
hâlidûne : devamlı kalacak olanlar
-
5-Mâide 99
mâ tubdûne : açıkladığınız şeyi
-
5-Mâide 104
ve lâ yehtedûne : ve hidayette değiller, hidayete ermediler
-
50-Kaf 32
mâ tûadûne : size vaadolunan şey
-
51-Zâriyât 5
tûadûne : size vaadolunuyor
-
51-Zâriyât 22
ve mâ tûadûne : ve sizin vaadolunduğunuz şeyler
-
51-Zâriyât 48
el mâhidûne : döşeyen, düzenleyen, düzenleyici.
-
51-Zâriyât 60
yûadûne : vaadedilen
-
52-Tûr 42
yurîdûne : istiyorlar
-
52-Tûr 42
el mekîdûne : tuzağa düşenler
-
52-Tûr 47
dûne zâlike : bundan başka vardır
-
53-Necm 61
sâmidûne : gafletle eğlenceye dalanlar
-
56-Vâkıa 15
mevdûnetin : altınla örülmüş (dokunmuş ve mücevherlerle (inci ve yakutla) süslenmiş
-
56-Vâkıa 17
muhalledûne : halidin olanlar, ölümsüz olanlar, devamlı kılınanlar
-
57-Hadid 14
yunâdûne-hum : onlara seslenilir (onlara seslenirler)
-
58-Mücâdele 3
yeûdûne : dönerler
-
58-Mücâdele 5
yuhâddûne : hududu aşanlar, muhalefet edenler
-
58-Mücâdele 8
yeûdûne : dönüyorlar
-
58-Mücâdele 17
hâlidûne : devamlı, ebediyyen kalacak olanlar
-
58-Mücâdele 20
yuhâddûne : haddi aşarlar
-
58-Mücâdele 22
yuvâddûne : muhabbet duyar, dostluk kurar
-
59-Haşr 9
ve lâ yecidûne : ve bulunmaz
-
6-En'âm 19
le teşhedûne : gerçekten şahitlik ediyorsunuz
-
6-En'âm 33
yechadûne : cihad ediyorlar
-
6-En'âm 52
yurîdûne : dilerler
-
6-En'âm 68
yahûdûne : (konuşmaya) dalarlar
-
6-En'âm 82
muhtedûne : hidayete eren (kimse)lerdir
-
6-En'âm 91
tubdûne-hâ : onu açıklıyorsunuz
-
6-En'âm 134
tûadûne : siz vaadolundunuz, size vaadedilen
-
6-En'âm 150
yeşhedûne : şahitlik ederler
-
60-Mümtehine 4
ta'budûne : siz tapıyorsunuz
-
61-Saf 8
yurîdûne : istiyorlar, isterler
-
61-Saf 11
ve tucâhidûne : ve cihad edersiniz
-
62-Cum'a 8
tureddûne : döndürüleceksiniz
-
63-Münâfikûn 5
yasuddûne : vazgeçiyorlar, yüz çeviriyorlar, kaçınıyorlar
-
64-Teğabün 6
yehdûne-nâ : bizi hidayete erdirecek
-
69-Hâkka 18
tu'radûne : arz olunacaksınız
-
7-A'râf 29
teûdûne : dönersiniz
-
7-A'râf 30
muhtedûne : hidayete ermiş olanlar
-
7-A'râf 36
hâlidûne : devamlı kalanlar, kalacak olanlar
-
7-A'râf 42
hâlidûne : ebedî kalanlar, kalacak olanlar
-
7-A'râf 45
yasuddûne : alıkoyarlar, mani olurlar
-
7-A'râf 51
yechadûne : bilerek inkâr ederler
-
7-A'râf 86
tû'ıdûne : vaad ediyorsunuz (negatif vaad), tehdit ediyorsunuz
-
7-A'râf 86
ve tasuddûne : ve mani oluyorsunuz, engelliyorsunuz, men ediyorsunuz
-
7-A'râf 157
yecidûne-hu : onu bulurlar
-
7-A'râf 158
tehtedûne : hidayete erersiniz, eresiniz
-
7-A'râf 159
yehdûne : hidayete erdirir, ulaştırır
-
7-A'râf 163
iz ya'dûne : haddi aşıyorlardı
-
7-A'râf 168
dûne zâlike : bunlardan başka, bunların dışında
-
7-A'râf 180
yulhıdûne : saptırıyorlar
-
7-A'râf 181
yehdûne : hidayete erdirirler, ulaştırırlar
-
7-A'râf 202
yemuddûne-hum : onları sürüklerler (uzatırlar, çekerler)
-
7-A'râf 205
ve dûne el cehri : ve sesli olmayarak (açıkça olmayarak), sessizce
-
7-A'râf 206
yescudûne : secde ederler
-
70-Meâric 31
hum(u) el âdûne : onlar haddi aşmış olanlar
-
70-Meâric 42
yûadûne : vaadolundular
-
70-Meâric 43
yûfîdûne : koşanlar
-
70-Meâric 44
yûadûne : vaadolundular
-
72-Cin 11
dûne zâlike : bunun dışında
-
72-Cin 24
yûadûne : vaadolundukları
-
72-Cin 25
tûadûne : vaadolunduğunuz
-
76-İnsan 19
muhalledûne : halidin kılınmış olanlar, ölümsüz olanlar
-
77-Mürselât 7
tûadûne : size vaadedilen, vaadolunduğunuz
-
79-Nâziât 10
merdûdûne : dönenler, döndürülen kimseler
-
8-Enfâl 7
ve teveddûne : ve temenni ediyorsunuz, diliyorsunuz
-
8-Enfâl 23
mu'ridûne : yüz çeviren kimseler
-
8-Enfâl 34
yasuddûne : men ediyorlar, engel oluyorlar
-
8-Enfâl 47
ve yasuddûne : ve engel olurlar, men ederler, alıkoyarlar
-
8-Enfâl 56
yenkudûne : bozarlar
-
8-Enfâl 67
turîdûne : siz istiyorsunuz
-
84-İnşikak 21
lâ yescudûne : secde etmiyorlar, etmezler
-
86-Târık 15
yekîdûne : tuzak kuruyorlar
-
89-Fecr 18
ve lâ tehâddûne : ve birbirinizi teşvik etmiyorsunuz
-
9-Tevbe 8
yurdûne-kum : sizi razı ederler
-
9-Tevbe 10
el mu'tedûne : hakka tecavüz edenler, haddi aşanlar
-
9-Tevbe 17
hâlidûne : ebedî kalacak olanlar
-
9-Tevbe 32
yurîdûne : istiyorlar
-
9-Tevbe 34
ve yasuddûne : ve engellerler, alıkoyarlar, mani olurlar
-
9-Tevbe 45
yeteraddedûne : tereddüt ederler, bocalarlar
-
9-Tevbe 57
yecidûne : bulurlar
-
9-Tevbe 67
ve yakbidûne : ve sıkarlar, sımsıkı tutarlar, cimrilik ederler
-
9-Tevbe 76
mu'ridûne : yüz çeviren kimseler oldular
-
9-Tevbe 79
ve ellezîne lâ yecidûne : ve bulamayan kimseler
-
9-Tevbe 91
ellezîne lâ yecidûne : bulamayan kimseler
-
9-Tevbe 94
tureddûne : döndürüleceksiniz
-
9-Tevbe 101
yuraddûne : döndürülecekler, çevrilecekler
-
9-Tevbe 105
ve se tureddûne : ve siz döndürüleceksiniz
-
9-Tevbe 112
el âbidûne : Allah'a kul olanlar
-
9-Tevbe 112
el hâmidûne : hamdedenler
-
9-Tevbe 112
es sâcidûne : secde edenler