Kur'an İçerisinde Arama
Sayfayı Yenile
Arapça Metin Arama (Harekeli)
Aranan Kelime : izâ
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 467
-
10-Yunus 12
ve izâ messe : ve dokunduğu, isabet ettiği zaman
-
10-Yunus 15
ve izâ tutlâ : ve okunduğu zaman
-
10-Yunus 21
ve izâ ezak-nâ en nâse : ve insanlara tattırdığımız zaman
-
10-Yunus 21
izâ : ...diği zaman
-
10-Yunus 22
izâ kuntum : siz olduğunuz zaman, siz idiniz
-
10-Yunus 23
izâ hum : o zaman onlar
-
10-Yunus 24
hattâ izâ : hatta olunca, olduğu zaman
-
10-Yunus 47
fe izâ câe : geldiği zaman
-
10-Yunus 49
izâ câe : geldiği zaman
-
10-Yunus 51
izâ : olduğu zaman
-
10-Yunus 57
mev'ızatun : öğüt
-
10-Yunus 90
izâ : olduğu zaman, o zaman
-
100-Âdiyât 9
izâ : olduğu zaman
-
11-Hûd 40
izâ câe : geldiği zaman, gelince
-
11-Hûd 84
ve el mîzâne : ve tartı, mizan
-
11-Hûd 85
ve el mîzâne : ve tartı, mizan
-
11-Hûd 102
izâ : olduğu zaman
-
11-Hûd 120
ve mev'ızatun : ve öğüt
-
110-Nasr 1
izâ câe : geldiği zaman
-
113-Felâk 3
izâ vakabe : çöktüğü zaman
-
113-Felâk 5
izâ hasede : haset ettiği zaman
-
12-Yusuf 62
izenkalebû (izâ inkalebû) : geri döndükleri zaman
-
13-Ra'd 5
e izâ kunnâ : biz olduğumuz zaman mı
-
13-Ra'd 11
ve izâ : ve, olduğu zaman
-
15-Hicr 29
izâ : olduğu zaman
-
16-Nahl 4
izâ : olduğu zaman, olmuş, olmuştur
-
16-Nahl 24
ve izâ kîle : ve denildiği zaman
-
16-Nahl 40
izâ : olduğu zaman
-
16-Nahl 53
izâ : olduğu zaman
-
16-Nahl 54
iza : olduğu zaman
-
16-Nahl 54
izâ : o zaman, o taktirde
-
16-Nahl 58
ve izâ : ve olduğu zaman
-
16-Nahl 61
fe izâ câe : artık geldiği zaman
-
16-Nahl 85
ve izâ : ve olduğu zaman
-
16-Nahl 86
ve izâ : ve o zaman, olduğu zaman
-
16-Nahl 91
izâ : olduğu zaman
-
16-Nahl 98
izâ kare'te : okuduğun zaman
-
16-Nahl 101
ve izâ : ve olduğu zaman
-
16-Nahl 125
ve el mev'ızati : ve öğüt, vaaz, nasihat
-
17-İsrâ 5
izâ câe : geldiği zaman
-
17-İsrâ 7
fe izâ câe : geldiği zaman
-
17-İsrâ 16
ve izâ : ve olduğu zaman
-
17-İsrâ 35
izâ : olduğu zaman
-
17-İsrâ 45
ve izâ kara'te : ve kıraat ettiğin (okuduğun) zaman
-
17-İsrâ 46
ve izâ zekerte : ve sen zikrettiğin zaman
-
17-İsrâ 49
izâ : olduğu zaman
-
17-İsrâ 49
izâmen : kemik
-
17-İsrâ 67
ve izâ messe-kum : ve size dokunduğu zaman
-
17-İsrâ 83
ve izâ en'amnâ : ve ni'met verdiğimiz (ni'metlendirdiğimiz) zaman
-
17-İsrâ 83
ve izâ : ve olduğu zaman
-
17-İsrâ 98
e izâ kunnâ : biz olduğumuz zaman mı
-
17-İsrâ 98
izâmen : kemik
-
17-İsrâ 104
izâ câe : geldiğinde, geldiği zaman, hasıl olduğu zaman
-
17-İsrâ 107
izâ yutlâ : okunduğu zaman
-
18-Kehf 17
izâ taleat : doğduğu zaman
-
18-Kehf 17
ve izâ garabet : ve battığı zaman
-
18-Kehf 24
izâ : o zaman
-
18-Kehf 71
izâ : olduğu zaman
-
18-Kehf 74
izâ : olduğu zaman
-
18-Kehf 77
fentalekâ hattâ izâ : böylece ikisi yola çıktılar
-
18-Kehf 86
hattâ izâ : olduğu zaman
-
18-Kehf 90
hattâ izâ : olduğu zaman
-
18-Kehf 93
hattâ izâ : olduğu zaman
-
18-Kehf 96
hattâ izâ : oluncaya kadar, olunca
-
18-Kehf 96
izâ ceale-hu : onu yaptığı zaman
-
18-Kehf 98
izâ câe : geldiği zaman
-
19-Meryem 35
izâ : olduğu zaman
-
19-Meryem 58
izâ tutlâ : okunduğu zaman
-
19-Meryem 66
e izâ mâ mittu : öldüğüm zaman mı
-
19-Meryem 73
ve izâ tutlâ : ve okunduğu zaman
-
19-Meryem 75
izâ raev : gördükleri zaman
-
2-Bakara 11
ve izâ : ve o zaman, olunca
-
2-Bakara 13
izâ : olduğu zaman
-
2-Bakara 14
ve izâ : ve olduğu zaman
-
2-Bakara 14
ve izâ : ve olduğu zaman
-
2-Bakara 20
ve izâ : ve olduğu zaman
-
2-Bakara 66
ve mev'ızaten : ve vaaz, öğüt, nasihat
-
2-Bakara 76
ve izâ : ve olduğu zaman
-
2-Bakara 76
ve izâ halâ : ve yalnız kaldıkları zaman
-
2-Bakara 91
ve izâ : ve olduğu zaman
-
2-Bakara 117
ve izâ : ve o zaman, olduğu zaman
-
2-Bakara 156
izâ : olduğu zaman
-
2-Bakara 170
ve izâ kîle : ve denildiği zaman, denildiğinde
-
2-Bakara 177
izâ âhedû : ahd verdikleri zaman
-
2-Bakara 180
izâ hadara : hazır olduğu zaman, geldiği zaman
-
2-Bakara 186
ve izâ : ve olduğu zaman, olunca
-
2-Bakara 186
izâ : olduğu zaman, olunca
-
2-Bakara 196
fe izâ emin-tum : artık emin olduğunuz zaman
-
2-Bakara 196
izâ reca'tum : döndüğünüz zaman
-
2-Bakara 198
izâ : olduğu zaman
-
2-Bakara 200
izâ : olduğu zaman
-
2-Bakara 205
ve izâ : ve o zaman, olduğu zaman
-
2-Bakara 206
ve izâ : ve o zaman, olduğu zaman
-
2-Bakara 222
izâ tetahherne : temizlendikleri zaman
-
2-Bakara 231
ve izâ : ve olduğu zaman, olduğunda
-
2-Bakara 232
ve izâ : ve olduğu zaman, olduğunda
-
2-Bakara 232
izâ terâdav : razı oldukları taktirde
-
2-Bakara 233
izâ sellemtum : teslim ettiğiniz zaman
-
2-Bakara 234
izâ belagne : eriştiği zaman, tamamladığı zaman
-
2-Bakara 239
fe izâ emintum : artık, nihayet emniyette olduğunuz
-
2-Bakara 259
ilâ el izâmi : kemiklere
-
2-Bakara 275
mev'izatun : bir öğüt
-
2-Bakara 282
izâ : olduğu zaman, olunca
-
2-Bakara 282
izâ : olduğu zaman, olunca
-
2-Bakara 282
izâ tebâya'tum : alışveriş, anlaşma yaptığınız zaman
-
20-Tâ-Hâ 20
izâ hiye : o olmuştu
-
20-Tâ-Hâ 66
izâ : olduğu zaman
-
20-Tâ-Hâ 129
lizâmen : elzem, lüzumlu
-
21-Enbiyâ 12
izâ : o zaman
-
21-Enbiyâ 18
fe izâ : böylece o zaman
-
21-Enbiyâ 36
ve izâ reâ-ke : ve seni gördükleri zaman
-
21-Enbiyâ 45
izâ : olduğu zaman
-
21-Enbiyâ 96
hattâ izâ : olduğu zaman
-
21-Enbiyâ 97
izâ : olduğu zaman
-
22-Hac 5
izâ : olduğu zaman
-
22-Hac 35
izâ zukire allâhu : Allah zikredildiği zaman
-
22-Hac 36
izâ vecebet : düştüğü zaman
-
22-Hac 52
izâ temennâ : temenni ettiği zaman, dilediği zaman
-
22-Hac 72
ve izâ tutlâ : ve okunduğu zaman
-
23-Mü'minûn 14
izâmen : kemik
-
23-Mü'minûn 14
el izâme : kemik
-
23-Mü'minûn 27
izâ câe : geldiği zaman
-
23-Mü'minûn 35
izâ : o zaman
-
23-Mü'minûn 35
ve ızâmen : ve kemik
-
23-Mü'minûn 64
hattâ izâ : olunca, olduğu zaman
-
23-Mü'minûn 64
izâ : o zaman
-
23-Mü'minûn 77
izâ fetahnâ : açtığımız zaman
-
23-Mü'minûn 77
izâ : olduğu zaman
-
23-Mü'minûn 82
e izâ mitnâ : öldüğümüz zaman mı
-
23-Mü'minûn 82
ve izâmen : ve kemik
-
23-Mü'minûn 99
hattâ izâ : olduğu zaman
-
23-Mü'minûn 101
fe izâ : o zaman
-
24-Nûr 34
ve mev'izaten : ve bir öğüt
-
24-Nûr 39
izâ câe-hu : ona geldiği zaman, ulaştığı zaman
-
24-Nûr 40
izâ ahrace : çıkardığı zaman
-
24-Nûr 48
ve izâ duû : ve davet edildikleri zaman
-
24-Nûr 48
izâ : olduğu zaman
-
24-Nûr 51
izâ duû : çağrıldığı zaman, davet edildikleri zaman
-
24-Nûr 59
ve izâ belegâ : ve ulaştığı, eriştiği zaman
-
24-Nûr 61
izâ dahaltum : girdiğiniz zaman
-
24-Nûr 62
ve izâ : ve olduğu zaman
-
24-Nûr 62
izeste'zenû-ke (iza iste'zenû-ke) : senden izin istedikleri zaman
-
25-Furkan 12
izâ : olduğu zaman
-
25-Furkan 13
ve izâ : ve olduğu zaman
-
25-Furkan 41
ve iza : ve olduğu zaman
-
25-Furkan 60
ve izâ : ve olduğu zaman
-
25-Furkan 63
ve izâ : ve olduğu zaman
-
25-Furkan 67
izâ : olduğu zaman
-
25-Furkan 72
ve izâ merrû : ve karşılaştıkları zaman
-
25-Furkan 73
izâ zukkirû : hatırlatıldığı zaman
-
25-Furkan 77
lizâmen : elzem olan, kaçınılmaz olan
-
26-Şuarâ 32
fe izâ : o zaman, böylece
-
26-Şuarâ 33
fe izâ : o zaman, böylece
-
26-Şuarâ 45
izâ : olduğu zaman
-
26-Şuarâ 80
ve izâ : ve olduğu zaman
-
26-Şuarâ 130
ve izâ : ve olduğu zaman
-
27-Neml 18
izâ : olduğu zaman
-
27-Neml 34
izâ : olduğu zaman
-
27-Neml 45
izâ : olduğu zaman
-
27-Neml 62
izâ : olduğu zaman
-
27-Neml 67
izâ : olduğu zaman
-
27-Neml 80
iza : olduğu zaman
-
27-Neml 82
ve izâ : ve olduğu zaman
-
27-Neml 84
hattâ izâ : o zaman
-
28-Kasas 7
izâ hıfti : korktuğun zaman
-
28-Kasas 18
izâ : olduğu zaman
-
28-Kasas 53
ve izâ yutlâ : ve okunduğu zaman
-
28-Kasas 55
ve izâ semiû : ve işittikleri zaman
-
29-Ankebût 10
izâ ûziye : eziyet edildiği zaman
-
29-Ankebût 65
fe izâ : o zaman
-
29-Ankebût 65
izâ : o zaman, hemen
-
3-Âl-i İmrân 25
izâ cema'nâ-hum : onları topladığımız zaman
-
3-Âl-i İmrân 47
izâ kadâ emren : bir emrin (işin) olmasını takdir ettiği zaman
-
3-Âl-i İmrân 119
ve izâ : ve ...olduğu zaman
-
3-Âl-i İmrân 119
ve izâ halev : ve yalnız kaldıkları zaman
-
3-Âl-i İmrân 135
izâ fealû : yaptıkları zaman
-
3-Âl-i İmrân 138
ve mev'ızatun : ve vaaz, öğüt
-
3-Âl-i İmrân 152
izâ feşiltum : gevşeklik göstermiştiniz
-
3-Âl-i İmrân 156
izâ darabû : sefere çıktıkları zaman
-
3-Âl-i İmrân 159
galîza el kalbi : katı kalpli
-
3-Âl-i İmrân 159
fe izâ azamte : artık azmettiğin, karar verdiğin zaman
-
30-Rûm 20
izâ : olduğu zaman, olunca
-
30-Rûm 25
izâ : olduğu zaman
-
30-Rûm 25
izâ : olduğu zaman
-
30-Rûm 33
ve izâ messe : ve dokunduğu zaman
-
30-Rûm 33
izâ ezâka-hum : onlara tattırdığı zaman
-
30-Rûm 33
izâ : olduğu zaman, olunca
-
30-Rûm 36
ve izâ ezaknâ : ve tattırdığımız zaman
-
30-Rûm 36
izâ : o zaman
-
30-Rûm 48
izâ esâbe : isabet ettirdiği zaman
-
30-Rûm 48
izâ : olduğu zaman
-
30-Rûm 52
izâ vellev : döndükleri zaman
-
31-Lokman 7
ve izâ tutlâ : ve okunduğu zaman
-
31-Lokman 21
ve izâ : ve olduğu zaman
-
31-Lokman 32
ve izâ : ve olduğu zaman
-
32-Secde 10
izâ dalelnâ : dalıp karıştığımız zaman
-
32-Secde 15
izâ : o zaman
-
33-Ahzâb 19
fe izâ : o zaman
-
33-Ahzâb 19
izâ zehebe : gittiği zaman
-
33-Ahzâb 35
ve el hâfızâti : ve muhafaza eden, koruyan kadınlar
-
33-Ahzâb 36
izâ kada allâhu : Allah hükmettiği zaman
-
33-Ahzâb 37
izâ kadav : olduğu zaman
-
33-Ahzâb 49
izâ nekahtum : siz nikâhladığınız zaman
-
33-Ahzâb 53
izâ duîtum : çağrıldığınız zaman, davet edildiğiniz zaman
-
33-Ahzâb 53
izâ taimtum : yemeği yediğiniz zaman, yemeği yeyince
-
33-Ahzâb 53
ve izâ seeltumû-hunne : ve onlardan istediğiniz zaman, sorduğunuz zaman
-
34-Sebe 7
izâ muzzıktum : siz dağılıp parça parça olduğunuz zaman
-
34-Sebe 23
izâ : olduğu zaman
-
34-Sebe 43
ve izâ tutlâ : ve okunduğu zaman
-
35-Fâtır 45
izâ : o zaman
-
36-Yâsin 29
izâ : olduğu zaman
-
36-Yâsin 37
izâ : olduğu zaman
-
36-Yâsin 45
ve izâ : ve olduğu zaman, olmuştu
-
36-Yâsin 47
ve izâ kîle : ve denildiği zaman
-
36-Yâsin 51
izâ : olduğu zaman
-
36-Yâsin 53
izâ : olduğu zaman
-
36-Yâsin 77
iza : olduğu zaman
-
36-Yâsin 78
el izâme : kemikler
-
36-Yâsin 80
izâ : o zaman, olduğu zaman
-
36-Yâsin 82
izâ erâde : irade ettiği, dilediği zaman
-
37-Sâffât 13
ve izâ : ve olduğu zaman
-
37-Sâffât 14
ve izâ : ve olduğu zaman
-
37-Sâffât 16
izâ : olduğu zaman
-
37-Sâffât 16
ve izâmen : ve kemik
-
37-Sâffât 19
fe izâ hum : işte o zaman onlar
-
37-Sâffât 35
izâ : olduğu zaman
-
37-Sâffât 53
izâ mitnâ : öldüğümüz zaman
-
37-Sâffât 53
ve izâmen : ve kemik
-
37-Sâffât 177
fe izâ : o zaman, artık
-
38-Sâd 72
izâ : olduğu zaman
-
39-Zümer 8
ve izâ : ve ..... olduğu zaman
-
39-Zümer 8
izâ : olduğu zaman
-
39-Zümer 45
ve izâ zukire : ve zikredildiği zaman
-
39-Zümer 45
ve izâ : ve olduğu zaman
-
39-Zümer 45
izâ : olduğu zaman
-
39-Zümer 49
izâ : olduğu zaman
-
39-Zümer 49
izâ : olduğu zaman
-
39-Zümer 68
izâ : olduğu zaman
-
39-Zümer 71
izâ : olduğu zaman
-
39-Zümer 73
izâ câû-hâ : ona geldikleri zaman
-
4-Nisâ 6
izâ belagû : erince, erişince
-
4-Nisâ 6
fe izâ defa'tum : sonra, nihayet geri verdiğiniz (vereceğiniz) zaman
-
4-Nisâ 8
ve izâ : ve ... olduğu zaman
-
4-Nisâ 18
izâ : olduğu zaman
-
4-Nisâ 21
galîzan : çok kuvvetli, kesin
-
4-Nisâ 25
ve lâ muttehızâti : ittehaz etmeyenler, edinmeyenler
-
4-Nisâ 25
izâ uhsinne : evlendirildiği zaman
-
4-Nisâ 34
hâfizâtun : muhafaza edendir, koruyucudur
-
4-Nisâ 34
hafiza : korudu
-
4-Nisâ 41
izâ : olduğu zaman
-
4-Nisâ 58
ve izâ : ve ... olduğu zaman
-
4-Nisâ 61
ve izâ : ve ... olduğu zaman
-
4-Nisâ 62
izâ : olduğu zaman, olunca
-
4-Nisâ 77
izâ : olunca, o zaman
-
4-Nisâ 81
izâ berazû : ayrıldıkları zaman
-
4-Nisâ 83
izâ câe-hum : onlara geldiği zaman
-
4-Nisâ 86
ve izâ : ve ... olduğu zaman, olunca
-
4-Nisâ 94
izâ : ... olduğu zaman
-
4-Nisâ 101
ve izâ : ve ... olduğu zaman
-
4-Nisâ 102
ve izâ : ve ... olduğu zaman
-
4-Nisâ 102
izâ secedû : secde ettikleri zaman
-
4-Nisâ 103
izâ : olunca, olduğu zaman
-
4-Nisâ 103
fe izâ : sonra, daha sonra ...olduğu zaman
-
4-Nisâ 140
izâ : ...olduğu zaman
-
4-Nisâ 142
ve izâ : ve ... olduğu zaman
-
4-Nisâ 154
galîzan : sağlam, çok kuvvetli
-
40-Mü'min 12
izâ duiye allâhu : Allah'a davet edildiği, çağrıldığı zaman
-
40-Mü'min 34
izâ heleke : helâk olduğu zaman, öldüğü zaman
-
40-Mü'min 68
izâ kadâ : hükmettiği zaman
-
40-Mü'min 78
fe izâ : olduğunda, o zaman
-
41-Fussilet 20
izâ mâ : olduğu zaman
-
41-Fussilet 34
izâ : olduğu zaman
-
41-Fussilet 39
izâ : olduğu zaman
-
41-Fussilet 51
ve izâ : ve olduğu zaman
-
41-Fussilet 51
ve izâ : ve olduğu zaman
-
42-Şûrâ 17
ve el mîzâne : ve mizan
-
42-Şûrâ 29
izâ : o zaman, olduğu zaman
-
42-Şûrâ 37
ve izâ : ve olduğu zaman
-
42-Şûrâ 39
izâ : olduğu zaman
-
42-Şûrâ 48
hafîzan : muhafız olarak
-
42-Şûrâ 48
izâ ezaknâ : tattırdığımız zaman
-
43-Zuhruf 13
izâ isteveytum : yerleştiğiniz zaman
-
43-Zuhruf 17
ve izâ : ve olduğu zaman
-
43-Zuhruf 38
izâ : olduğu zaman
-
43-Zuhruf 47
izâ-hum : o zaman onlar
-
43-Zuhruf 50
izâ hum : o zaman onlar
-
43-Zuhruf 57
izâ : o zaman
-
45-Câsiye 9
ve izâ : ve olduğu zaman
-
45-Câsiye 25
ve izâ : ve olduğu zaman
-
45-Câsiye 32
ve izâ : ve olduğu zaman
-
46-Ahkaf 6
ve izâ : ve olduğu zaman
-
46-Ahkaf 7
ve izâ : ve olduğu zaman
-
46-Ahkaf 15
hattâ izâ : nihayet, olduğu zaman
-
47-Muhammed 4
fe izâ : artık, bundan sonra olunca
-
47-Muhammed 4
hattâ izâ : oluncaya kadar
-
47-Muhammed 16
izâ harecû : çıktıkları zaman
-
47-Muhammed 18
izâ : olduğu zaman
-
47-Muhammed 20
izâ unzilet : indirildiği zaman
-
47-Muhammed 21
fe izâ : fakat o zaman, olunca, olduğunda
-
47-Muhammed 27
izâ : o zaman, olunca
-
48-Fetih 15
izâ : olduğu zaman
-
48-Fetih 29
li yagîza : öfkelendirmek için
-
5-Mâide 2
ve izâ : ve o zaman, ...olduğu zaman
-
5-Mâide 5
izâ âteytumû-hunne : onlara verdiğiniz zaman
-
5-Mâide 6
izâ kumtum : kalktığınız zaman
-
5-Mâide 23
fe izâ dehaltumû-hu : böylece oradan girdiğiniz zaman
-
5-Mâide 58
ve izâ nâdeytum : ve nida ettiğiniz, çağırdığınız zaman
-
5-Mâide 61
ve izâ câû-kum : ve size geldikleri zaman
-
5-Mâide 83
ve izâ semiû : ve işittikleri zaman
-
5-Mâide 89
izâ haleftum : yemin edip hilâfına (aksine) hareket ettiğiniz, yemininizi bozduğunuz zaman
-
5-Mâide 93
izâ mâ ittekav : takvâ (1.takva) sahibi olmadıkları zaman
-
5-Mâide 104
ve izâ kîle lehum : ve onlara denildiği zaman
-
5-Mâide 105
izâ ihtedeytum : siz hidayette iseniz, hidayete erdiyseniz, hidayette olduğunuz zaman
-
5-Mâide 106
izâ hadara : hazır olduğu zaman, geldiği zaman, gelince
-
50-Kaf 3
e izâ : olduğu zaman mı
-
53-Necm 1
izâ : olduğu zaman
-
53-Necm 22
dîzâ : insafsızca (haksızca)
-
53-Necm 46
izâ : o zaman
-
55-Rahmân 7
el mîzâne : mizan, ölçü
-
55-Rahmân 8
el mîzâni : mizan
-
55-Rahmân 9
el mîzâne : mizan, ölçme
-
55-Rahmân 37
fe izâ : olunca
-
56-Vâkıa 1
izâ : o zaman, olduğu zaman
-
56-Vâkıa 4
izâ : o zaman, olduğu zaman
-
56-Vâkıa 47
e izâ : olduğu zaman mı
-
56-Vâkıa 47
ve izâmen : ve kemik
-
56-Vâkıa 83
izâ : o zaman
-
57-Hadid 25
ve el mîzâne : ve mizan
-
58-Mücâdele 8
ve izâ câû-ke : ve sana geldiği zaman
-
58-Mücâdele 9
izâ tenâceytum : aranızda gizlice konuştuğunuz zaman
-
58-Mücâdele 11
izâ kîle : denildiği zaman
-
58-Mücâdele 11
ve izâ kîle : ve denildiği zaman
-
58-Mücâdele 12
izâ : olduğu zaman
-
6-En'âm 25
hattâ izâ câu-ke : hatta sana geldikleri zaman
-
6-En'âm 31
izâ câet-hum : onlara geldiği zaman
-
6-En'âm 44
izâ ferihû : ferahladıkları zaman, ferahlayınca, sevinince
-
6-En'âm 44
fe izâ-hum : artık, o zaman onlar
-
6-En'âm 54
ve izâ : ve olduğu zaman
-
6-En'âm 61
izâ câe : geldiği zaman
-
6-En'âm 68
ve izâ : ve olduğu zaman
-
6-En'âm 99
izâ esmere : meyve (ürün, semere) verdiği zaman
-
6-En'âm 107
hafîzan : gözetleyici, muhafız
-
6-En'âm 109
izâ câet : geldiği zaman
-
6-En'âm 124
ve izâ : ve, olduğu zaman
-
6-En'âm 141
izâ esmere : ürün verdiği zaman
-
6-En'âm 152
ve el mîzâne : ve tartı, terazi, mizan
-
6-En'âm 152
ve izâ : ve olduğu zaman
-
60-Mümtehine 10
izâ : o zaman, olunca
-
60-Mümtehine 10
izâ : olduğu zaman, olduğu taktirde
-
60-Mümtehine 12
izâ câe-ke : size geldiği zaman
-
62-Cum'a 9
izâ nûdiye : nida edildiği zaman, seslenildiği, çağrıldığı zaman
-
62-Cum'a 10
fe izâ : artık olduğu zaman
-
62-Cum'a 11
ve izâ : ve olduğu zaman
-
63-Münâfikûn 1
izâ : olduğu zaman
-
63-Münâfikûn 4
ve izâ : ve o zaman
-
63-Münâfikûn 5
ve izâ : ve olduğu zaman
-
63-Münâfikûn 11
izâ câe : geldiği zaman
-
65-Talâk 1
izâ tallaktum(u) : boşadığınız zaman
-
65-Talâk 2
fe izâ : böylece, artık ..... olduğu zaman
-
67-Mülk 7
izâ : olduğu zaman
-
67-Mülk 16
fe izâ : o zaman olunca
-
68-Kalem 15
izâ : olduğu zaman
-
69-Hâkka 13
izâ nufiha : üflendiği zaman
-
7-A'râf 28
izâ faalû : yaptıkları zaman
-
7-A'râf 34
izâ câe : geldiği zaman
-
7-A'râf 37
izâ câet-hum : onlara geldiği zaman
-
7-A'râf 38
izâ eddârakû : ard arda biraraya geldikleri zaman, gelince
-
7-A'râf 47
ve izâ surifet : ve çevrildikleri zaman
-
7-A'râf 57
izâ : olduğu zaman
-
7-A'râf 85
ve el mîzâne : ve mizan, tartı
-
7-A'râf 107
izâ : olduğu zaman, öyle olunca
-
7-A'râf 108
fe izâ : o zaman, olduğu zaman, öyle olunca
-
7-A'râf 117
fe izâ : olduğu zaman
-
7-A'râf 131
izâ : olduğu zaman
-
7-A'râf 135
izâ : olduğu zaman
-
7-A'râf 145
mev'ızaten : nasihat ederek, vaaz ederek, öğüt vererek
-
7-A'râf 201
izâ messe-hum : onlara dokunduğu zaman
-
7-A'râf 201
fe izâ-hum : işte o zaman onlar
-
7-A'râf 203
ve izâ lem te'ti-him : ve onlara getirmediğin zaman
-
7-A'râf 204
ve izâ kurie el kur'ânu : ve Kur'ân okunduğu zaman
-
70-Meâric 20
izâ messe-hu : ona dokunduğu zaman
-
70-Meâric 21
ve izâ messe-hu : ve ona dokunduğu zaman
-
71-Nuh 4
izâ : olduğu zaman
-
72-Cin 24
izâ raev : gördükleri zaman
-
74-Müddessir 8
izâ nukıre : üflendiği zaman
-
74-Müddessir 34
izâ esfere : ağarmaya başladığı zaman
-
75-Kıyamet 3
ızâme-hu : onun kemikleri
-
75-Kıyamet 7
izâ : olduğu zaman
-
75-Kıyamet 18
izâ : olduğu zaman
-
75-Kıyamet 26
izâ : olduğu, zaman
-
76-İnsan 5
mizâcu-hâ : onun mizacı, karışımı, terkibi, onun içindeki
-
76-İnsan 17
mizâcu-hâ : onun karışımı, muhtevası, terkibi, içindeki
-
76-İnsan 19
izâ raeyte-hum : onları gördüğün zaman
-
76-İnsan 20
ve izâ raeyte : ve gördüğün zaman, baktığın zaman
-
76-İnsan 28
ve izâ : ve olduğu zaman
-
77-Mürselât 8
izâ : o zaman ..... olmuştur
-
77-Mürselât 9
ve izâ : ve o zaman ..... olmuştu
-
77-Mürselât 10
ve izâ : ve o zaman ..... olmuştur
-
77-Mürselât 11
ve izâ : ve o zaman ..... olmuştur
-
77-Mürselât 48
ve izâ kîle : ve ..... denildiği zaman
-
79-Nâziât 11
izâ kunnâ : biz olduğumuz zaman
-
79-Nâziât 11
izâmen : kemik
-
79-Nâziât 14
izâ : o zaman
-
79-Nâziât 34
fe izâ : fakat ..... olduğu zaman
-
8-Enfâl 2
izâ zukirallâhu (zukire allâhu) : Allah zikredildiği zaman
-
8-Enfâl 2
ve izâ tuliyet : ve okunduğu zaman
-
8-Enfâl 15
izâ lekîtum : karşılaştığınız zaman
-
8-Enfâl 24
izâ deâ-kum : sizi davet ettiği zaman
-
8-Enfâl 31
ve iza tutlâ : ve tilâvet edildiği, okunduğu zaman
-
8-Enfâl 45
izâ lekîtum : karşı karşıya geldiğiniz, karşılaştığınız zaman
-
80-Abese 22
izâ : olduğu zaman
-
80-Abese 33
izâ : olduğu zaman
-
81-Tekvir 1
izâ : olduğu zaman
-
81-Tekvir 2
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 3
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 4
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 5
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 6
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 7
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 8
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 10
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 11
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 12
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 13
ve izâ : ve olduğu zaman
-
81-Tekvir 17
izâ : olduğu zaman
-
81-Tekvir 18
izâ : olduğu zaman
-
82-İnfitâr 1
izâ : olduğu zaman
-
82-İnfitâr 2
ve izâ : ve olduğu zaman
-
82-İnfitâr 3
ve izâ : ve olduğu zaman
-
82-İnfitâr 4
ve izâ : ve olduğu zaman
-
83-Mutaffifin 2
izâ : olduğu zaman
-
83-Mutaffifin 3
ve izâ : ve olduğu zaman
-
83-Mutaffifin 13
izâ : olduğu zaman
-
83-Mutaffifin 27
mizâcu-hu : onun karışımı, muhtevası
-
83-Mutaffifin 30
izâ : zaman
-
83-Mutaffifin 31
ve izâ : ve olduğu zaman
-
83-Mutaffifin 32
ve izâ : ve olduğu zaman
-
84-İnşikak 1
izâ : olduğu zaman
-
84-İnşikak 3
izâ : olduğu zaman
-
84-İnşikak 18
izâ : olduğu zaman
-
84-İnşikak 21
ve izâ : ve olduğu zaman
-
89-Fecr 4
izâ : olduğu zaman
-
89-Fecr 15
izâ mâ : ne zaman
-
89-Fecr 16
izâ mâ : ne zaman
-
89-Fecr 21
izâ : olduğu zaman
-
9-Tevbe 5
fe izânseleha (fe izâ inseleha) : artık, sona erdiği, geçtiği zaman
-
9-Tevbe 38
izâ kîle lekum : size denildiği zaman
-
9-Tevbe 58
îzâ : o zaman
-
9-Tevbe 86
ve izâ unzilet : ve indirildiği zaman
-
9-Tevbe 91
izâ nasahû : nasihat edip, öğüt vererek sadık kaldıkları taktirde
-
9-Tevbe 92
izâ mâ etev-ke : sana geldikleri zaman
-
9-Tevbe 94
izâ reca'tum : siz geri döndüğünüz zaman
-
9-Tevbe 95
izâ inkalebtum : (geri) döndüğünüz zaman
-
9-Tevbe 118
izâ dâkat aleyhim : onlara dar gelmişti
-
9-Tevbe 122
izâ receû : geri döndükleri zaman
-
9-Tevbe 124
ve îzâ mâ unzilet : ve bir şey indirildiği zaman
-
9-Tevbe 127
ve îzâ mâ unzilet : ve bir şey indirildiği zaman
-
91-Şems 2
izâ : olduğu zaman
-
91-Şems 3
izâ : olduğu zaman
-
91-Şems 4
izâ : olduğu zaman
-
92-Leyl 1
izâ : olduğu zaman, olduğu an, olacağı an
-
92-Leyl 2
izâ : olduğu zaman, olduğu an, olacağı an
-
92-Leyl 11
izâ : olduğu zaman
-
93-Duhâ 2
izâ : olduğu zaman
-
94-İnşirâh 7
izâ : olduğu zaman
-
96-Alak 10
izâ : olduğu zaman
-
99-Zilzâl 1
izâ zulzileti : sarsıldığı zaman