Kur'an İçerisinde Arama
Sayfayı Yenile
Arapça Metin Arama (Harekeli)
Aranan Kelime : len
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 618
-
10-Yunus 24
leylen : gece
-
10-Yunus 59
ve halâlen, : ve helâl
-
10-Yunus 74
rusulen : resûller
-
10-Yunus 88
ve emvâlen : ve mallar
-
10-Yunus 103
rusulenâ : resûllerimizi
-
104-Hümeze 2
mâlen : mal
-
11-Hûd 7
amelen : amel olarak, amel
-
11-Hûd 7
le yekûlenne : muhakkak ki derler
-
11-Hûd 10
le yekûlenne : muhakkak derler ki
-
11-Hûd 24
meselen : durum, hal, örnek
-
11-Hûd 29
mâlen : mal olarak
-
11-Hûd 31
len yu'tiyehum allâhu : Allah onlara hiç vermeyecek
-
11-Hûd 36
len yu'mine : asla inanmayacaklar (mü'min olmayacaklar)
-
11-Hûd 79
lenâ : bizim için
-
11-Hûd 81
len yasilû : asla ulaşamazlar (vasıl olamazlar)
-
11-Hûd 111
kullen : tamamen, bütün, tüm, hepsi
-
11-Hûd 116
illâ kalîlen : pek azı hariç
-
11-Hûd 120
ve kullen : ve hepsini, hepsi
-
12-Yusuf 17
lenâ : bize
-
12-Yusuf 38
lenâ : bizim için, bize
-
12-Yusuf 47
kalîlen : az
-
12-Yusuf 48
kalîlen : azı
-
12-Yusuf 66
len ursile-hu : onu göndermem
-
12-Yusuf 80
fe len ebraha \n(bereha) : artık asla ayrılmam \n: (ayrıldı)
-
12-Yusuf 88
ve ehlenâ : ve ailemize
-
12-Yusuf 88
lenâ : bize
-
12-Yusuf 97
lenâ : bize, bizim için
-
12-Yusuf 109
ricâlen : erkekler, adamlar
-
13-Ra'd 38
rusulen : resûller
-
13-Ra'd 43
murselen : resûl olarak gönderilmiş
-
14-İbrahim 11
lenâ : bizim
-
14-İbrahim 12
ve mâ lenâ : ve niçin (neden) biz
-
14-İbrahim 21
mâ lenâ : bize yoktur
-
14-İbrahim 24
darabe allâhu meselen : Allah örnek (misal) verdi
-
14-İbrahim 42
gâfilen : gâfil, bilmeyen
-
15-Hicr 92
le nes'elenne-hum : elbette, onlara mutlaka soracağız
-
16-Nahl 15
ve subulen : ve yollar
-
16-Nahl 36
resûlen : bir resûl
-
16-Nahl 43
ricâlen : erkekler, adamlar, rical
-
16-Nahl 69
zululen : zelil edilmiş, boyun eğdirilmiş, emrine verilmiş
-
16-Nahl 74
el emsâle \n(darabe meselen) : benzer, misal, emsal \n: (örnek vermek, eş, benzer kılmak)
-
16-Nahl 75
meselen : bir misal, bir örnek
-
16-Nahl 76
meselen : bir misal, bir örnek
-
16-Nahl 81
zılâlen : gölgeler, gölgelikler
-
16-Nahl 91
kefîlen : kefil
-
16-Nahl 92
dehalen : hile, tuzak, aldatma
-
16-Nahl 94
dehalen : hile, tuzak, aldatma
-
16-Nahl 95
kalîlen : az
-
16-Nahl 112
meselen : bir misal, örnek
-
16-Nahl 114
halâlen : helâl olarak
-
17-İsrâ 1
leylen : geceleyin
-
17-İsrâ 2
vekîlen : bir vekil
-
17-İsrâ 5
lenâ : bizim
-
17-İsrâ 5
va'den mef'ûlen : yapılması vaadedilen
-
17-İsrâ 11
acûlen : aceleci
-
17-İsrâ 12
fadlen : bir fazl
-
17-İsrâ 12
tafsîlen : tefsilatlı, ayrıntıları ile
-
17-İsrâ 15
resûlen : bir resûl
-
17-İsrâ 20
kullen : herkes, hepsi
-
17-İsrâ 21
tafdîlen : üstünlük bakımından, fazl bakımından
-
17-İsrâ 22
mahzûlen : hor görülmüş olarak
-
17-İsrâ 23
kavlen : söz
-
17-İsrâ 28
kavlen : söz
-
17-İsrâ 32
sebîlen : bir yol
-
17-İsrâ 34
mes'ûlen : mes'ul, sorumlu
-
17-İsrâ 35
te'vîlen : te'vîl (yorum) bakımından
-
17-İsrâ 36
mes'ûlen : mesul, sorumlu
-
17-İsrâ 37
len tahrika el arda \n(hareka) : yeryüzünü asla tahrik edemezsin (hareket ettiremezsin) \n: (deldi, tahrik etti, yardı)
-
17-İsrâ 37
ve len tebluga (belega) : ve asla erişemezsin (erişti, ulaştı)
-
17-İsrâ 37
tûlen : boy bakımından, uzayarak, uzanarak
-
17-İsrâ 40
kavlen : bir söz
-
17-İsrâ 42
sebîlen : sebîl, yol
-
17-İsrâ 47
raculen : bir adam
-
17-İsrâ 48
sebîlen : bir yol
-
17-İsrâ 52
kalîlen : az, pek az
-
17-İsrâ 54
vekîlen : vekil olarak
-
17-İsrâ 56
ve lâ tahvîlen : ve değiştirme olmaz
-
17-İsrâ 62
kalîlen : az
-
17-İsrâ 65
vekîlen : vekil olarak
-
17-İsrâ 68
lekum vekîlen : sizin için bir vekil
-
17-İsrâ 70
tafdîlen : üstünlük (fazilet)
-
17-İsrâ 71
fetîlen : hurma çekirdeğindeki küçük iplik (zerre kadar)
-
17-İsrâ 72
sebîlen : yol
-
17-İsrâ 73
halîlen : bir dost
-
17-İsrâ 74
kalîlen : az, biraz
-
17-İsrâ 76
kalîlen : az
-
17-İsrâ 77
tahvîlen : bir değişiklik
-
17-İsrâ 84
sebîlen : sebîl, yol
-
17-İsrâ 85
kalîlen : az, pek az
-
17-İsrâ 86
vekîlen : bir vekil
-
17-İsrâ 90
len nu'mine : biz asla inanmayız
-
17-İsrâ 90
lenâ : bizim için, bize
-
17-İsrâ 92
kabîlen : açıkça, karşımıza (mukabil)
-
17-İsrâ 93
ve len nu'mine : ve asla inanmayız
-
17-İsrâ 93
resûlen : resûl, elçi
-
17-İsrâ 94
resûlen : resûl, elçi
-
17-İsrâ 95
resûlen : resûl
-
17-İsrâ 97
fe len tecide : o zaman bulamazsın
-
17-İsrâ 99
ecelen : bir süre, bir ecel, belli bir zaman dilimi
-
17-İsrâ 106
alen nâsi (alâ en nâsi) : insanlara
-
17-İsrâ 106
tenzîlen : bir indirme ile, indiriş ile, tenzil ederek
-
17-İsrâ 108
le mef'ûlen : mutlaka, elbette yapılmıştır, ifa edilmiştir
-
17-İsrâ 110
sebîlen : bir sebîl, bir yol
-
18-Kehf 7
amelen : amel
-
18-Kehf 10
lenâ : bize
-
18-Kehf 14
len ned'uve : asla dua etmeyiz
-
18-Kehf 17
fe len tecide : artık bulamazsın
-
18-Kehf 20
ve len tuflihû : ve asla felâha eremezsiniz, kurtulamazsınız
-
18-Kehf 23
ve lâ tekûlenne : ve deme muhakkak
-
18-Kehf 27
ve len tecide : ve bulamazsın
-
18-Kehf 30
amelen : amel
-
18-Kehf 32
meselen : misal, örnek
-
18-Kehf 34
mâlen : mal bakımından
-
18-Kehf 37
raculen : bir adam (insan) hüviyetine
-
18-Kehf 39
mâlen : mal (miktar) bakımından
-
18-Kehf 41
fe len testetîa : artık asla senin gücün yetmez, sen muktedir olamazsın
-
18-Kehf 46
emelen : ümit olarak, emel olarak
-
18-Kehf 48
ellen nec'ale : bizim asla yapmayacağımızı, yapamayacağımızı
-
18-Kehf 50
bedelen : bedel, karşılık
-
18-Kehf 54
cedelen : cedelleşen, münakaşa edici, kavga edici
-
18-Kehf 55
kubulen : karşı karşıya kalarak
-
18-Kehf 57
fe len yehtedû : bundan sonra asla hidayete eremezler
-
18-Kehf 58
len yecidû : asla bulamazlar
-
18-Kehf 58
mev'ilen : sığınılacak yer, sığınacak yer
-
18-Kehf 67
len testetîa : asla güç yetiremezsin, yapamazsın
-
18-Kehf 72
len testetîa : asla güç yetiremezsin
-
18-Kehf 75
len testetîa : güç yetiremezsin
-
18-Kehf 93
kavlen : söz
-
18-Kehf 102
nuzulen : ikram olarak, kalacak yer olarak
-
18-Kehf 103
a'mâlen : ameller açısından
-
18-Kehf 107
nuzulen : ikram olarak, kalacak yer olarak
-
18-Kehf 108
hıvelen : ayrılmak
-
18-Kehf 110
amelen sâlihan : salih amel (nefs tezkiyesi)
-
19-Meryem 26
fe len ukellime : bu sebeple asla konuşmayacağım
-
19-Meryem 49
ve kullen : ve hepsini
-
19-Meryem 51
resûlen : resûl
-
19-Meryem 54
resûlen : bir resûl
-
19-Meryem 77
mâlen : mal
-
2-Bakara 24
ve len tef'alû : ve asla yapamayacaksınız, yapamazsınız
-
2-Bakara 26
en yadribe meselen : darbı mesel, misal, örnek vermek
-
2-Bakara 26
meselen : misal, örnek
-
2-Bakara 32
lenâ : bizim
-
2-Bakara 41
kalîlen : az
-
2-Bakara 55
len nu'mine : biz asla inanmayız
-
2-Bakara 59
kavlen : söz
-
2-Bakara 61
len nasbirâ : sabredemeyiz
-
2-Bakara 61
lenâ : bizim için, bize
-
2-Bakara 61
lenâ : bizim için, bize
-
2-Bakara 66
nekâlen : nakledilecek olay, ibret
-
2-Bakara 68
lenâ : bize, bizim için
-
2-Bakara 68
lenâ : bize
-
2-Bakara 69
lenâ rabbe-ke : bizim için Rabbine
-
2-Bakara 69
lenâ : bize
-
2-Bakara 70
lenâ rabbe-ke : bizim için Rabbine
-
2-Bakara 70
lenâ : bize
-
2-Bakara 79
kalîlen : az
-
2-Bakara 80
len temesse-nâ : bize dokunmaz
-
2-Bakara 80
len yuhlife : asla değiştirilmez
-
2-Bakara 83
kalîlen : az
-
2-Bakara 88
kalîlen mâ : ne kadar az, pek az
-
2-Bakara 95
ve len : ve asla
-
2-Bakara 111
len yedhule : asla giremez
-
2-Bakara 120
ve len terdâ : ve asla razı olmaz
-
2-Bakara 125
musallen : namaz yeri
-
2-Bakara 126
kalîlen : biraz, az
-
2-Bakara 129
resûlen : bir resûl, elçi,
-
2-Bakara 139
ve lenâ : ve bizim
-
2-Bakara 151
resûlen : bir resûl, elçi
-
2-Bakara 167
lenâ : bize, bizim için
-
2-Bakara 168
halâlen : helâl olan
-
2-Bakara 174
kalîlen : az
-
2-Bakara 233
fısâlen an : sütten kesme
-
2-Bakara 235
kavlen : bir söz
-
2-Bakara 239
ricâlen : yürürken
-
2-Bakara 246
lenâ : bizim için, bize
-
2-Bakara 246
lenâ : bizim için
-
2-Bakara 246
kalîlen : az, pek az
-
2-Bakara 249
kalîlen : az, pek az
-
2-Bakara 249
lenâ : bizim
-
2-Bakara 286
mâ lâ tâkate lenâ : bizim takat, güç yetiremeyeceğimiz şeyi
-
2-Bakara 286
lenâ : bizi, bize, bizim için
-
20-Tâ-Hâ 4
tenzîlen : indirilen
-
20-Tâ-Hâ 10
alen nâri (alâ en nâri) : ateşin yanında
-
20-Tâ-Hâ 44
kavlen : söz
-
20-Tâ-Hâ 53
subulen : yollar
-
20-Tâ-Hâ 72
len nu'sire-ke : asla seni tercih etmeyiz, üstün tutmayız
-
20-Tâ-Hâ 73
lenâ : bizi
-
20-Tâ-Hâ 88
ıclen : bir buzağı
-
20-Tâ-Hâ 89
kavlen : söz, söz olarak
-
20-Tâ-Hâ 91
len nebreha \n(beriha) : asla biz ayrılmayacağız, vazgeçmeyeceğiz \n: (bırakıp gitti, ayrıldı)
-
20-Tâ-Hâ 97
len tuhlefe-hu : asla hilâf olunmayacak
-
20-Tâ-Hâ 101
hımlen : yük olarak, yüklenilen şey
-
20-Tâ-Hâ 109
kavlen : söz
-
20-Tâ-Hâ 134
resûlen : bir resûl
-
21-Enbiyâ 7
ricâlen : rical, erkekler,
-
21-Enbiyâ 14
yâ veylenâ : yazıklar olsun bize
-
21-Enbiyâ 31
subulen : sebîller, yollar
-
21-Enbiyâ 72
ve kullen : ve hepsini
-
21-Enbiyâ 73
lenâ : bize
-
21-Enbiyâ 79
ve kullen : ve hepsi
-
21-Enbiyâ 82
amelen : amel, iş
-
21-Enbiyâ 87
en len nakdire : muktedir olamayacağız
-
21-Enbiyâ 90
lenâ hâşiîne : bize huşû duyanlar
-
22-Hac 5
tıflen : çocuk (bebek) olarak
-
22-Hac 15
en len yensure-hu : ona asla yardım etmez
-
22-Hac 27
ricâlen : yaya olarak
-
22-Hac 37
len yenâle allâhe : asla Allah'a ulaşmaz
-
22-Hac 47
ve len yuhlife allâhu : ve Allah asla dönmez (mutlaka yerine getirir)
-
22-Hac 59
le yudhılenne-hum : muhakkak onları dahil edecektir, girdirecektir
-
22-Hac 59
mudhalen : dahil edilen yer, mekân
-
22-Hac 73
len yahlukû : asla yaratamazlar
-
22-Hac 75
rusulen : resûller
-
23-Mü'minûn 29
munzelen : indirişle, inişle
-
23-Mü'minûn 32
resûlen : bir resûl
-
23-Mü'minûn 47
lenâ : bize
-
23-Mü'minûn 78
kalîlen mâ : ne kadar az
-
23-Mü'minûn 109
lenâ : bizi
-
23-Mü'minûn 114
kalîlen : az
-
24-Nûr 16
lenâ : bize, bizim için
-
24-Nûr 34
ve meselen : ve örnek, misal
-
24-Nûr 55
ve le yubeddilenne-hum : ve onlara mutlaka çevirecek
-
25-Furkan 5
ve asîlen : ve akşam
-
25-Furkan 8
raculen : adam
-
25-Furkan 9
sebîlen : sebîl, yol
-
25-Furkan 16
mes'ûlen : istenen
-
25-Furkan 18
lenâ : bize
-
25-Furkan 24
makîlen \n(kâilun) : öğle uykusu uyunan yer, dinlenme yeri \n: (öğle uyku vakti, dinlenme zamanı)
-
25-Furkan 25
tenzîlen : sıra ile indiriliş
-
25-Furkan 27
sebîlen : sebîl, yol
-
25-Furkan 28
halîlen : dost
-
25-Furkan 29
hazûlen : yardımsız bırakan, yardımı engelleyen
-
25-Furkan 32
tertîlen : yavaş yavaş, tertip tertip, kısım kısım
-
25-Furkan 34
sebîlen : sebîl, yol
-
25-Furkan 39
ve kullen : ve hepsi
-
25-Furkan 39
ve kullen : ve hepsi
-
25-Furkan 41
resûlen : resûl, elçi
-
25-Furkan 42
sebîlen : sebîl, yol
-
25-Furkan 43
vekîlen : vekil
-
25-Furkan 44
sebîlen : sebîl, yol
-
25-Furkan 45
delîlen : delil
-
25-Furkan 57
sebîlen : bir yol
-
25-Furkan 70
amelen sâlihan : salih amel, nefs tezkiyesi
-
25-Furkan 74
lenâ : bize
-
26-Şuarâ 29
ec'alenne-ke : seni mutlaka kılacağım
-
26-Şuarâ 41
lenâ : bize
-
26-Şuarâ 51
lenâ : bizi, bize
-
26-Şuarâ 55
lenâ : bize
-
26-Şuarâ 100
lenâ : bize, bizim için
-
26-Şuarâ 102
lenâ : bize, bizim için
-
27-Neml 49
nekûlenne : söyleyelim
-
27-Neml 62
kalîlen mâ : ne kadar az
-
28-Kasas 17
len ekûne : ben olmayacağım
-
28-Kasas 25
lenâ : bize, bizi, bizimiçin
-
28-Kasas 47
resûlen : resûl, elçi
-
28-Kasas 55
lenâ : bize
-
28-Kasas 58
kalîlen : az
-
28-Kasas 59
resûlen : bir resûl
-
28-Kasas 79
lenâ : bize, bizim
-
29-Ankebût 9
nudhılenne-hum : onları mutlaka dahil edeceğiz
-
29-Ankebût 13
eskâlen : yükler, günahlar
-
29-Ankebût 40
kullen : hepsi
-
3-Âl-i İmrân 8
veheb lenâ : bize vehbi olarak ihsan et, bağışla
-
3-Âl-i İmrân 10
len tugniye : asla fayda etmez
-
3-Âl-i İmrân 16
fagfir lenâ : artık bizi mağfiret et
-
3-Âl-i İmrân 24
len : asla
-
3-Âl-i İmrân 46
ve kehlen : ve yetişkinlik çağı
-
3-Âl-i İmrân 49
ve resûlen : ve resûl, elçi olarak
-
3-Âl-i İmrân 77
semenen kalîlen : az bir değer
-
3-Âl-i İmrân 85
fe len yukbele : o taktirde asla kabul olunmaz
-
3-Âl-i İmrân 90
len tukbele : asla kabul olunmaz
-
3-Âl-i İmrân 91
fe len yukbele : artık asla kabul olunmaz
-
3-Âl-i İmrân 92
len tenâlû : nail olamazsınız, erişemezsiniz
-
3-Âl-i İmrân 93
kâne hillen : helâl idi
-
3-Âl-i İmrân 97
sebîlen : yol, yol bulma
-
3-Âl-i İmrân 111
len yedurrû-kum : size asla zarar veremezler
-
3-Âl-i İmrân 115
fe len yukferû-hu : o taktirde o asla örtülmez
-
3-Âl-i İmrân 116
len tugniye an : asla fayda vermez
-
3-Âl-i İmrân 118
habâlen : fesada düşürmek
-
3-Âl-i İmrân 124
e len yekfiye-kum : size kâfi gelmiyor mu?
-
3-Âl-i İmrân 144
fe len yadurre allâhe : bundan sonra Allah'a asla zarar veremez
-
3-Âl-i İmrân 145
mueccelen : tayin edilmiş, takdir edilmiş zaman
-
3-Âl-i İmrân 147
ıgfir lenâ : bizi bağışla
-
3-Âl-i İmrân 154
hel lenâ : bizim için var mı
-
3-Âl-i İmrân 154
lev kâne lenâ : bizim için olsaydı
-
3-Âl-i İmrân 164
resûlen : resûl, elçi,
-
3-Âl-i İmrân 167
kıtâlen : savaş
-
3-Âl-i İmrân 176
len yadurrû allâhe : Allah'a asla zarar veremezler
-
3-Âl-i İmrân 177
len yadurrû allâhe : Allah'a asla zarar veremezler
-
3-Âl-i İmrân 187
semenen kalîlen : az bir değere
-
3-Âl-i İmrân 193
fe agfir lenâ : o halde, artık bizi mağfiret et
-
3-Âl-i İmrân 195
ve le udhılenne-hum : ve onları mutlaka sokacağım
-
3-Âl-i İmrân 198
nuzulen : ağırlama, ziyafet sofraları var
-
3-Âl-i İmrân 199
semenen kalîlen : az bir pahaya, değere, bedele
-
30-Rûm 28
meselen : misal
-
30-Rûm 47
rusulen : resûller
-
31-Lokman 24
kalîlen : az
-
32-Secde 9
kalîlen : az
-
32-Secde 19
nuzulen : ikram olarak
-
33-Ahzâb 3
vekîlen : vekil olarak
-
33-Ahzâb 11
zilzâlen : sarsıntıyla
-
33-Ahzâb 15
mes'ûlen : mesuliyet, sorumluluk
-
33-Ahzâb 16
len yenfea-kum : size asla fayda vermez
-
33-Ahzâb 16
kalîlen : az
-
33-Ahzâb 18
kalîlen : az
-
33-Ahzâb 20
kalîlen : az
-
33-Ahzâb 23
tebdîlen : değiştirme
-
33-Ahzâb 28
cemîlen : güzel
-
33-Ahzâb 32
kavlen : söz
-
33-Ahzâb 36
dalâlen : dalâlet, sapıklık
-
33-Ahzâb 37
mef'ûlen : yapıldı, yerine geldi
-
33-Ahzâb 42
ve asîlen : ve akşam
-
33-Ahzâb 47
fadlen : fazl (kalbe gelen nur)
-
33-Ahzâb 48
vekîlen : vekil olarak
-
33-Ahzâb 49
cemîlen : güzel
-
33-Ahzâb 56
alen nebiyyi (alâ en nebiyyi) : peygambere
-
33-Ahzâb 60
kalîlen : az
-
33-Ahzâb 61
taktîlen : şiddetle, kıyasıya, acımasızca
-
33-Ahzâb 62
ve len tecide : ve asla bulamazsın
-
33-Ahzâb 62
tebdîlen : bir değişiklik
-
33-Ahzâb 66
er resûlen : resûl, elçi
-
33-Ahzâb 67
es sebîlen : yol
-
33-Ahzâb 70
kavlen : söz
-
33-Ahzâb 72
cehûlen : çok cahil
-
34-Sebe 10
fadlen : fazl
-
34-Sebe 10
ve elennâ : ve biz yumuşattık
-
34-Sebe 31
len nû'mine : asla inanmayız
-
34-Sebe 35
emvâlen : mallar (mal olarak)
-
35-Fâtır 1
rusulen : resûller, elçiler
-
35-Fâtır 29
len tebûre : asla kesilmeyecek olan, devam edecek olan
-
35-Fâtır 43
len tecide : asla bulamazsın
-
35-Fâtır 43
tebdîlen : bedel, değişiklik
-
35-Fâtır 43
ve len tecide : ve asla bulamazsın
-
35-Fâtır 43
tahvîlen : tahvil, dönüşüm, değişme
-
36-Yâsin 8
aglâlen : halkalar, zincirler
-
36-Yâsin 13
vadrıb (ve ıdrıb) meselen : ve örnek, misal ver
-
36-Yâsin 13
meselen : misal, örnek
-
36-Yâsin 58
kavlen : söz
-
36-Yâsin 62
cibillen : insanlar, halk, cemaat
-
36-Yâsin 78
ve darebe (meselen) : ve örnek verdi, misal getirdi
-
36-Yâsin 78
lenâ : bize
-
36-Yâsin 78
meselen : örnek, misal
-
37-Sâffât 20
yâ veylenâ : yazıklar olsun bize, eyvahlar olsun bize
-
37-Sâffât 30
lenâ : bize, bizim
-
37-Sâffât 62
nuzulen : ikram olarak, karşılık olarak
-
37-Sâffât 125
ba'len : ba'l (bir put adı)
-
38-Sâd 16
lenâ : bize
-
38-Sâd 27
bâtılen : bâtıl, boş
-
38-Sâd 60
lenâ : bize
-
38-Sâd 61
lenâ : bize
-
38-Sâd 62
mâ lenâ : bize ne oluyor, biz niçin
-
38-Sâd 62
ricâlen : adamlar
-
39-Zümer 8
kalîlen : az, biraz
-
39-Zümer 29
meselen : misal, örnek
-
39-Zümer 29
raculen : adam, kişi
-
39-Zümer 29
ve raculen : ve bir adam
-
39-Zümer 29
meselen : misal, örnek
-
4-Nisâ 1
ricâlen : erkekler
-
4-Nisâ 5
kavlen : söz
-
4-Nisâ 8
kavlen : söz
-
4-Nisâ 9
kavlen : söz
-
4-Nisâ 15
sebîlen : yol
-
4-Nisâ 22
sebîlen : yol
-
4-Nisâ 25
tavlen : güç, bolluk, zenginlik
-
4-Nisâ 27
meylen : meyil, yönelme
-
4-Nisâ 31
mudhalen : dahil edilen yer, girilen yer, makam, giriş
-
4-Nisâ 34
sebîlen : bir yol
-
4-Nisâ 36
muhtâlen : böbürlenen, kibirli
-
4-Nisâ 46
kalîlen : pek azı
-
4-Nisâ 47
mef'ûlen : yapılmış, yerine gelmiştir
-
4-Nisâ 49
fetîlen : hurma çekirdeğinin ince lifi, kıl kadar, zerre kadar
-
4-Nisâ 51
sebîlen : yol
-
4-Nisâ 52
len : asla olmaz
-
4-Nisâ 57
zıllen : gölge
-
4-Nisâ 57
zalîlen : devamlı ve güzel gölgeli
-
4-Nisâ 59
te'vîlen : te'vil, yorum bakımından
-
4-Nisâ 60
dalâlen : dalâlet
-
4-Nisâ 63
kavlen : söz
-
4-Nisâ 73
le yekûlenne : mutlaka der
-
4-Nisâ 75
lenâ : bizim için, bize
-
4-Nisâ 75
lenâ : bizim için, bize
-
4-Nisâ 77
fetîlen : hurma çekirdeğinin ince lifi kadar, kıl kadar, zerre kadar
-
4-Nisâ 79
resûlen : resûl, elçi
-
4-Nisâ 81
vekîlen : vekil olarak
-
4-Nisâ 83
kalîlen : biraz, pek az
-
4-Nisâ 84
tenkîlen : intikam, korkunç ceza
-
4-Nisâ 88
len tecide : asla bulamazsın
-
4-Nisâ 88
sebîlen : yol
-
4-Nisâ 90
sebîlen : yol
-
4-Nisâ 95
ve kullen : ve hepsi
-
4-Nisâ 98
sebîlen : yol
-
4-Nisâ 109
vekîlen : vekil
-
4-Nisâ 116
dalâlen : dalâlet, sapıklık
-
4-Nisâ 119
ve le udillenne-hum : ve mutlakla onları dalâlette bırakacağım
-
4-Nisâ 122
kîlen : söylenen söz, söz
-
4-Nisâ 125
halîlen : dost
-
4-Nisâ 129
len testatîû : asla güç yetiremezsiniz
-
4-Nisâ 130
kullen : hepsini
-
4-Nisâ 132
vekîlen : vekil olarak
-
4-Nisâ 136
dalâlen : dalâlet
-
4-Nisâ 137
sebîlen : yol
-
4-Nisâ 141
len yec'ale : asla yapmaz
-
4-Nisâ 141
sebîlen : bir yol
-
4-Nisâ 142
kalîlen : az, pek az
-
4-Nisâ 143
len tecide : asla bulamazsın
-
4-Nisâ 143
sebîlen : bir yol
-
4-Nisâ 145
len tecide : bulamazsın
-
4-Nisâ 150
sebîlen : bir yol
-
4-Nisâ 155
kalîlen : az, pek az
-
4-Nisâ 164
ve rusulen : ve resûller
-
4-Nisâ 164
ve rusulen : ve resûller
-
4-Nisâ 165
rusulen : resûller, elçiler
-
4-Nisâ 167
dalâlen : dalâlet
-
4-Nisâ 171
vekîlen : vekil olarak
-
4-Nisâ 172
len yestenkife : asla çekinmez
-
4-Nisâ 176
ricâlen : erkek
-
40-Mü'min 28
raculen : bir adam
-
40-Mü'min 34
len yeb'ase allâhu : Allah asla beas etmez, göndermez
-
40-Mü'min 34
resûlen : bir resûl
-
40-Mü'min 58
kalîlen mâ : ne kadar az
-
40-Mü'min 67
tıflen : çocuk
-
40-Mü'min 67
ecelen : ecel, süre
-
40-Mü'min 78
rusulen : resûller
-
41-Fussilet 32
nuzulen : ziyafet, ikram olarak
-
41-Fussilet 33
kavlen : söz
-
41-Fussilet 50
yekûlenne : mutlaka söyler
-
42-Şûrâ 15
lenâ : bize ait
-
42-Şûrâ 51
resûlen : bir resûl
-
43-Zuhruf 10
subulen : sebîller, yollar
-
43-Zuhruf 13
lenâ : bizim için, bize
-
43-Zuhruf 17
darabe (meselen) : örnek verdi, isnad etti
-
43-Zuhruf 17
(darabe) meselen : örnek verdi, isnad etti
-
43-Zuhruf 39
ve len yenfea-kum : ve size yarar sağlamaz
-
43-Zuhruf 49
lenâ : bize, bizim için
-
43-Zuhruf 56
ve meselen : ve mesel, örnek
-
43-Zuhruf 57
duribe ... (meselen) : örnek verildi
-
43-Zuhruf 57
(duribe) ... meselen : örnek verildi
-
43-Zuhruf 58
cedelen : mücâdele, tartışma
-
43-Zuhruf 59
meselen : mesel, örnek
-
44-Duhân 15
kalîlen : az, biraz
-
44-Duhân 23
leylen : gece
-
44-Duhân 41
mevlen : dost
-
44-Duhân 41
an mevlen : dosttan
-
44-Duhân 57
fadlen : fazıl, lütuf
-
45-Câsiye 19
len yugnû an-ke : asla sana fayda vermez
-
46-Ahkaf 34
alen nâri : ateşe
-
47-Muhammed 4
lentasara (le intasara) : elbette intikam alırdı
-
47-Muhammed 4
fe len yudille : o taktirde, o zaman boşa çıkarılmaz
-
47-Muhammed 29
en len yuhrice allâhu : Allah asla çıkarmaz
-
47-Muhammed 32
len yedurrû allâhe : Allah'a zarar veremezler
-
47-Muhammed 34
len yagfire allâhu : Allah asla mağfiret etmez
-
47-Muhammed 35
ve len yetire-kum : ve asla eksiltmez
-
48-Fetih 9
asîlen : akşam
-
48-Fetih 11
fe istagfir lenâ : artık bizim için istiğfar et, mağfiret dile
-
48-Fetih 12
en len yenkalibe : asla dönmeyecekler
-
48-Fetih 15
len tettebiû-nâ : asla bize tâbî olamazsınız (bizimle gelemezsiniz)
-
48-Fetih 15
kalîlen : az, pek az
-
48-Fetih 23
len tecide : asla bulamazsın
-
48-Fetih 23
tebdîlen : değiştirme, değişiklik
-
48-Fetih 29
fadlen : fazıl
-
49-Hucurât 8
fadlen : fazl
-
5-Mâide 12
ve le udhılenne-kum : ve mutlaka sizi dahil ederim
-
5-Mâide 13
illâ kalîlen : çok azı hariç
-
5-Mâide 22
len nedhule-hâ : asla oraya girmeyiz
-
5-Mâide 24
innâ len nedhule-hâ : muhakkak ki biz, oraya asla girmeyiz
-
5-Mâide 27
kâle le aktulenne-ke : seni mutlaka öldüreceğim dedi
-
5-Mâide 38
nekâlen : ibret verici, korkunç bir ceza olarak
-
5-Mâide 41
fe len temlike lehu : artık sen onun için asla birşeye mani olmaya malik (sahip) değilsin, mani olacak (olabilecek) değilsin
-
5-Mâide 42
fe len yadurrû-ke : artık onlar sana asla zarar veremezler
-
5-Mâide 44
semenen kalîlen : az bir pahaya, değere
-
5-Mâide 70
rusulen : resuller, elçiler
-
5-Mâide 84
ve mâ lenâ : bize ne oluyor, niçin biz...
-
5-Mâide 88
halâlen tayyiben : temiz, helâl
-
5-Mâide 109
lâ ilme lenâ : bizim ilmimiz,bilgimiz yok
-
5-Mâide 110
ve kehlen : ve yetişkin iken
-
5-Mâide 114
tekûnu lenâ îden : bizim için bayram olsun
-
51-Zâriyât 17
kalîlen : az, pek az
-
53-Necm 34
kalîlen : azıcık
-
56-Vâkıa 26
kîlen : denir, söylenir
-
57-Hadid 10
ve kullen : ve hepsi
-
58-Mücâdele 17
len tugniye an : asla fayda vermez
-
59-Haşr 8
fadlen : fazl, hayır, lütuf
-
59-Haşr 10
lenâ : bizi
-
59-Haşr 10
gıllen : kin
-
6-En'âm 2
ecelen : bir ecel, zaman dilimi, vade
-
6-En'âm 9
raculen : bir erkek şeklinde, suretinde
-
6-En'âm 84
kullen : hepsi
-
6-En'âm 86
ve kullen : ve hepsini
-
6-En'âm 111
kubulen : karşıları, karşılıklı olarak
-
6-En'âm 115
ve adlen : ve adaletli olarak, adaletle
-
6-En'âm 124
len nu'mine : asla îmân etmeyiz
-
6-En'âm 128
lenâ : bizim için, bize
-
6-En'âm 148
fe tuhricû-hu lenâ : öyleyse onu bize çıkarın
-
6-En'âm 154
ve tafsîlen : ve ayrı ayrı açıklayan
-
60-Mümtehine 1
ve mâ a'lentum : ve (aleni olan) açığa vurduğunuz şeyler
-
60-Mümtehine 3
len tenfea-kum : size fayda sağlamaz
-
60-Mümtehine 5
lenâ : bizim için
-
62-Cum'a 2
resûlen : resûl
-
63-Münâfikûn 6
len : asla olmaz
-
63-Münâfikûn 11
ve len : ve asla olmaz
-
64-Teğabün 7
len : asla
-
65-Talâk 11
resûlen : resûl
-
66-Tahrim 8
lenâ : bize
-
66-Tahrim 8
ve igfir-lenâ : ve bizi mağfiret et (günahlarımızı sevaba çevir)
-
66-Tahrim 10
darabe \n(darabe meselen) : vurdu, vurguladı \n: (misal getirmek, örnek vermek)
-
66-Tahrim 10
meselen : misal, örnek
-
66-Tahrim 11
(darabe meselen) : (misal getirmek, örnek vermek)
-
66-Tahrim 11
meselen : misal, örnek
-
67-Mülk 2
amelen : amel
-
67-Mülk 15
zelûlen : zelil, boynu eğik, emre amade
-
67-Mülk 23
kalîlen : az
-
69-Hâkka 41
kalîlen : az
-
69-Hâkka 42
kalîlen : az
-
7-A'râf 3
kalîlen : az
-
7-A'râf 10
kalîlen mâ : ne kadar az
-
7-A'râf 23
lem tagfir-lenâ : bize mağfiret etmezsin
-
7-A'râf 46
kullen : hepsini
-
7-A'râf 48
ricâlen : adamlar
-
7-A'râf 53
lenâ : bize, bizim için
-
7-A'râf 53
lenâ : bize
-
7-A'râf 57
sikâlen : ağır (ağırlık)
-
7-A'râf 86
iz kuntum kalîlen : siz az idiniz
-
7-A'râf 89
lenâ : bizim, bizim için
-
7-A'râf 113
lenâ : bizim için, bize
-
7-A'râf 131
lenâ : bizim
-
7-A'râf 134
lenâ : bizim için
-
7-A'râf 138
lenâ : bizim için, bize
-
7-A'râf 143
len terâ-nî : beni asla göremezsin
-
7-A'râf 145
ve tafsîlen : ve tafsil ederek (ayrı ayrı açıklayarak)
-
7-A'râf 146
sebîlen : yol
-
7-A'râf 146
yettehızû-hu sebîlen : onu yol edinirler
-
7-A'râf 148
iclen : bir buzağı
-
7-A'râf 148
sebîlen : yol
-
7-A'râf 149
ve yağfir-lenâ : ve bize mağfiret eder
-
7-A'râf 155
raculen : adam
-
7-A'râf 155
fagfir lenâ (fe ıgfir lenâ) : artık bize mağfiret et
-
7-A'râf 156
lenâ : bize
-
7-A'râf 162
kavlen gayra ellezî : ondan başka bir söz
-
7-A'râf 169
se yugferu lenâ : yakında bize mağfiret edilecek (günahlarımız sevaba çevrilecek)
-
7-A'râf 177
meselen : misali, durumu, hali
-
7-A'râf 189
hamlen : bir yük (rahimdeki bebek)
-
70-Meâric 5
cemîlen : güzel
-
71-Nuh 5
leylen : gece
-
71-Nuh 9
a'lentu : aleni olarak, açıkça ilân ettim
-
71-Nuh 20
subulen : sebîller, yollar
-
71-Nuh 24
dalâlen : dalâlet, sapma, sapıklık
-
72-Cin 2
ve len nuşrike : ve asla ortak koşmayız
-
72-Cin 5
en len : asla olmaz
-
72-Cin 7
en len yeb'ase : asla, kesinlikle beas etmez, yeniden diriltmez
-
72-Cin 12
en len nu'cize : asla aciz bırakamayacağımızı
-
72-Cin 12
ve len nu'cize-hu : ve asla onu aciz bırakamayız
-
72-Cin 22
len yucîre-nî : beni asla korumaz
-
72-Cin 22
ve len ecide : ve ben asla bulamam
-
73-Müzzemmil 2
kâlilen : az
-
73-Müzzemmil 3
kâlilen : az, biraz
-
73-Müzzemmil 4
tertilen : tane tane, yavaş yavaş, güzel bir şekilde
-
73-Müzzemmil 5
kavlen : söz
-
73-Müzzemmil 5
sekîlen : ağır
-
73-Müzzemmil 6
kîlen : söyleyiş, okuyuş bakımından
-
73-Müzzemmil 7
tavîlen : uzun
-
73-Müzzemmil 8
tebtîlen : tam bir yönelişle, herşeyden kesilerek
-
73-Müzzemmil 9
vekîlen : vekil
-
73-Müzzemmil 10
cemîlen : güzel
-
73-Müzzemmil 11
kalîlen : az, biraz
-
73-Müzzemmil 12
enkâlen : ağır kelepçeler, ağır zincirler
-
73-Müzzemmil 14
mehîlen : dağılmış
-
73-Müzzemmil 15
resûlen : bir resûl
-
73-Müzzemmil 15
resûlen : resûl
-
73-Müzzemmil 16
vebîlen : çok ağır
-
73-Müzzemmil 18
mef'ûlen : tahakkuk etmiştir, yerine gelmiştir, yapılmıştır
-
73-Müzzemmil 19
sebîlen : bir yol
-
73-Müzzemmil 20
en len tuhsû-hu : onu asla hesaplayamayacağınızı
-
74-Müddessir 12
mâlen : mal, servet
-
74-Müddessir 31
meselen : mesele, konu
-
75-Kıyamet 3
ellen : asla olmaz
-
76-İnsan 4
ve aglâlen : ve demir halkalar
-
76-İnsan 14
tezlîlen : zelil olarak, emre hazır olarak
-
76-İnsan 17
zencebîlen : zencefil
-
76-İnsan 18
selsebîlen : selsebîl, cennette bir pınarın adı
-
76-İnsan 23
tenzîlen : bölüm bölüm (âyet âyet) indirerek
-
76-İnsan 25
ve asîlen : ve akşam
-
76-İnsan 26
leylen : gece
-
76-İnsan 26
tavîlen : uzun
-
76-İnsan 27
sekîlen : ağır, zor, çetin
-
76-İnsan 28
tebdîlen : bedel olarak, onların yerine
-
76-İnsan 29
sebîlen : bir yol
-
77-Mürselât 46
kalîlen : az, biraz
-
78-Nebe 30
len nezîde-kum : size artırmayacağız
-
8-Enfâl 19
ve len tugniye : ve asla fayda vermez
-
8-Enfâl 42
kâne mef'ûlen : yapılması gerekli oldu, yapılacak olan
-
8-Enfâl 43
kalîlen : az
-
8-Enfâl 44
kalîlen : az
-
8-Enfâl 44
kâne mef'ûlen : yapılması gerekli oldu, yapılacak olan
-
8-Enfâl 69
halâlen : helâl olarak
-
80-Abese 29
ve nahlen : ve hurma ağaçları, hurmalar
-
84-İnşikak 14
en len yahûra : asla geri dönmemek
-
89-Fecr 19
eklen : yeyişle
-
9-Tevbe 8
illen : yakınlık, akrabalık
-
9-Tevbe 9
kalîlen : az
-
9-Tevbe 10
illen : bir yakınlık, bir akrabalık veya bir ahd
-
9-Tevbe 41
ve sikâlen : ve ağır olarak (piyade)
-
9-Tevbe 47
habâlen : fenalık, kötülük, bozukluk
-
9-Tevbe 51
len : asla olmaz
-
9-Tevbe 51
lenâ : bizim için, bize
-
9-Tevbe 53
len yutekabbele : asla kabul edilmez
-
9-Tevbe 57
muddehalen : dahil olunan, girilen yer
-
9-Tevbe 69
emvâlen : mal olarak
-
9-Tevbe 80
fe len yagfirallâhu : artık Allah asla mağfiret etmez
-
9-Tevbe 82
kalîlen : az
-
9-Tevbe 83
len tahrucû : asla çıkamazsınız
-
9-Tevbe 83
ve len tukâtilû : ve asla savaşamazsınız
-
9-Tevbe 94
len nu'mine : asla inanmıyoruz
-
9-Tevbe 102
amelen sâlihan : salih amel (nefsi ıslâh edici amel)
-
9-Tevbe 120
neylen : bir zafer (nail olunan)
-
90-Beled 5
en len yakdira : asla güç yetiremeyeceğini
-
90-Beled 6
mâlen : mal
-
92-Leyl 13
lenâ : bize aittir, bizimdir
-
93-Duhâ 7
dâllen : dalâlette olanların arasında olma, dalâlette olma, hidayette olmama
-
93-Duhâ 8
âilen : yokluk