Kur'an İçerisinde Arama
Sayfayı Yenile
Arapça Metin Arama (Harekeli)
Aranan Kelime : ve ma
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 613
-
10-Yunus 6
ve mâ halaka allâhu : ve Allah'ın yarattığı şeyler
-
10-Yunus 13
ve mâ kânû : ve olmadılar
-
10-Yunus 19
ve mâ kâne en nâsu : ve insanlar olmadı
-
10-Yunus 36
ve mâ : ve değil
-
10-Yunus 37
ve mâ kâne : ve değildir
-
10-Yunus 45
ve mâ kânû : ve olmadılar
-
10-Yunus 53
ve mâ entum : ve siz değilsiniz
-
10-Yunus 60
ve mâ zannu : ve zannı nedir
-
10-Yunus 61
ve mâ tekûnu : ve olmazsınız (olmanız yoktur ki)
-
10-Yunus 61
ve mâ tetlû : ve okumazsınız (okumanız yoktur ki)
-
10-Yunus 61
ve mâ ya'zubu : ve gizli kalmaz
-
10-Yunus 66
ve mâ yettebiu : ve tâbî olmaz
-
10-Yunus 68
ve mâ : ve şeyler
-
10-Yunus 78
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
-
10-Yunus 100
ve mâ kâne : ve olmadı, olmaz, olamaz
-
10-Yunus 101
ve mâ tugnî : ve fayda vermez (gani olmaz)
-
10-Yunus 108
ve mâ : ve değil
-
101-Kâria 3
ve mâ : ve nedir
-
101-Kâria 10
ve mâ edrâ-ke : ve sana bildiren nedir
-
104-Hümeze 5
ve mâ : ve nedir
-
11-Hûd 5
ve mâ yu'linûne : ve açıkladıkları şeyler (aleni olan şeyler)
-
11-Hûd 6
ve mâ : ve yoktur
-
11-Hûd 20
ve mâ kâne : ve yoktur, olmaz
-
11-Hûd 20
ve mâ kânû : ve olmadılar
-
11-Hûd 27
ve mâ nerâ-ke : ve görmüyoruz seni
-
11-Hûd 27
ve mâ nerâ : ve biz görmüyoruz
-
11-Hûd 29
ve mâ : ve değil
-
11-Hûd 33
ve mâ entum : ve siz değilsiniz
-
11-Hûd 40
ve mâ âmene : ve âmenû olmadı
-
11-Hûd 53
ve mâ nahnu : ve biz değiliz, olmayız
-
11-Hûd 53
ve mâ nahnu : ve biz değiliz, olmayız
-
11-Hûd 83
ve mâ : ve değildir
-
11-Hûd 86
ve mâ ene : ve ben değilim
-
11-Hûd 88
ve mâ urîdu : ve ben istemiyorum
-
11-Hûd 88
ve mâ tevfîkî : ve benim muvaffak olmam, benim başarım
-
11-Hûd 89
ve mâ : ve değildir
-
11-Hûd 91
ve mâ : ve değil
-
11-Hûd 97
ve mâ : ve değildi
-
11-Hûd 101
ve mâ zalemnâ-hum : ve biz onlara zulmetmedik
-
11-Hûd 101
ve mâ : ve olmadı
-
11-Hûd 104
ve mâ nuahhıru-hû : ve biz onu ertelemeyiz
-
11-Hûd 113
ve mâ lekum : ve sizin için yoktur
-
11-Hûd 117
ve mâ kâne : ve olmadı
-
11-Hûd 123
ve mâ : ve değil
-
12-Yusuf 17
ve mâ ente : ve sen değilsin
-
12-Yusuf 44
ve mâ : ve değil
-
12-Yusuf 53
ve mâ uberriu : ve temize çıkaramam
-
12-Yusuf 67
ve mâ ugnî : ve ben kâfi gelemem, fayda veremem, gideremem
-
12-Yusuf 73
ve mâ kunnâ : ve biz değiliz, biz olmadık
-
12-Yusuf 81
ve mâ şehid-nâ : ve biz şahit olmadık (görmedik)
-
12-Yusuf 81
ve mâ kunnâ : ve biz değildik, olmadık
-
12-Yusuf 102
ve mâ kunte : ve sen olmadın
-
12-Yusuf 103
ve mâ : ve değil
-
12-Yusuf 104
ve mâ tes'elu-hum : ve onlardan istemiyorsun
-
12-Yusuf 106
ve mâ yu'minu : inanmazlar, mü'min olmazlar
-
12-Yusuf 108
ve mâ ene : ve ben değilim
-
12-Yusuf 109
ve mâ erselnâ : ve biz göndermedik
-
13-Ra'd 8
ve mâ : ve ne, neyi
-
13-Ra'd 8
ve mâ : ve ne, neyi
-
13-Ra'd 11
ve mâ lehum : ve onlar için yoktur
-
13-Ra'd 14
ve mâ huve : ve o değildir
-
13-Ra'd 14
ve mâ : ve değildir
-
13-Ra'd 26
ve mâ el hayâtu ed dunyâ : ve dünya hayatı değildir
-
13-Ra'd 34
ve mâ lehum : ve onlar için yoktur
-
13-Ra'd 38
ve mâ kâne : ve değildir, olmaz
-
14-İbrahim 2
ve mâ : ve şeyler
-
14-İbrahim 4
ve mâ erselnâ : ve biz göndermedik
-
14-İbrahim 11
ve mâ kâne : ve olmaz
-
14-İbrahim 12
ve mâ lenâ : ve niçin (neden) biz
-
14-İbrahim 17
ve mâ : ve olmaz, olamaz
-
14-İbrahim 20
ve mâ : ve değildir
-
14-İbrahim 22
ve mâ kâne : ve olmadı, yoktu
-
14-İbrahim 22
ve mâ entum : ve siz değilsiniz
-
14-İbrahim 38
ve mâ nu'linu : ve açıkladığımız (aleni olan) şeyler
-
14-İbrahim 38
ve mâ yahfâ : ve gizli değildir (olmaz)
-
15-Hicr 4
ve mâ ehleknâ : ve biz helâk etmedik
-
15-Hicr 5
ve mâ : ve olmaz
-
15-Hicr 8
ve mâ kânû : ve olmadılar (olmazlar)
-
15-Hicr 11
ve mâ ye'tî-him : ve onlara gelmedi
-
15-Hicr 21
ve mâ nunezzilu-hû : ve onu indirmeyiz
-
15-Hicr 22
ve mâ : ve değilsiniz
-
15-Hicr 48
ve mâ : ve değildir
-
15-Hicr 85
ve mâ halaknâ : ve biz yaratmadık
-
15-Hicr 85
ve mâ beyne-humâ : ve ikisinin arasında olan şeyler
-
16-Nahl 13
ve mâ : ve şey(ler)
-
16-Nahl 19
ve mâ tu'linûne : ve alenî olan, açıkladığınız şeyler
-
16-Nahl 21
ve mâ yeş'urûne : ve şuurunda, bilincinde değillerdir
-
16-Nahl 23
ve mâ yu'linûne : ve açıkladıkları (alenî olan) şeyler
-
16-Nahl 33
ve mâ zaleme-hum allâhu : ve Allah onlara zulmetmedi
-
16-Nahl 37
ve mâ : ve yoktur
-
16-Nahl 43
ve mâ erselnâ : ve biz göndermedik
-
16-Nahl 49
ve mâ fî el ardı : ve yeryüzünde olanlar
-
16-Nahl 53
ve mâ : ve ne (varsa)
-
16-Nahl 64
ve mâ enzelnâ : ve biz indirmedik
-
16-Nahl 77
ve mâ : ve değildir
-
16-Nahl 96
ve mâ ındallâhi (inde allâhi) : ve Allah'ın indinde, katında olan şey(ler)
-
16-Nahl 115
ve mâ : ve şeyi
-
16-Nahl 118
ve mâ zalemnâ-hum : ve biz onlara zulmetmedik
-
16-Nahl 123
ve mâ kâne : ve o olmadı
-
16-Nahl 127
ve mâ : ve değildir
-
17-İsrâ 15
ve mâ kunnâ : ve biz olmadık
-
17-İsrâ 20
ve mâ kâne : ve değildir, olmadı
-
17-İsrâ 41
ve mâ yezîdu-hum : ve onlara artırmadı
-
17-İsrâ 54
ve mâ erselnâ-ke : ve biz seni göndermedik
-
17-İsrâ 59
ve mâ menea-nâ : ve bizi engellemedi, bize mani olmadı
-
17-İsrâ 59
ve mâ nursilu : ve biz göndermedik
-
17-İsrâ 60
ve mâ cealnâ : ve biz kılmadık, yapmadık
-
17-İsrâ 64
ve mâ yaidu-hum : ve onlara vaadettiği şeyler
-
17-İsrâ 85
ve mâ ûtîtum : ve size verilmedi
-
17-İsrâ 94
ve mâ : ve değildir, olmadı
-
17-İsrâ 105
ve mâ erselnâ-ke : ve seni göndermedik
-
18-Kehf 16
ve mâ ya'budûne : ve kul olduğunuz şeyler
-
18-Kehf 36
ve mâ ezunnu : ve zannetmiyorum
-
18-Kehf 43
ve mâ kâne : ve olmadı
-
18-Kehf 51
ve mâ kuntu : ve ben olmadım
-
18-Kehf 55
ve mâ menea : ve men eden şey
-
18-Kehf 56
ve mâ nursilu : ve göndermeyiz
-
18-Kehf 56
ve mâ unzirû : ve uyarıldıkları şeyler
-
18-Kehf 63
ve mâ ensâ-nî-hu : ve onu bana unutturmadı
-
18-Kehf 82
ve mâ fealtu-hu : ve onu ben yapmadım
-
19-Meryem 28
ve mâ kânet : ve değildi
-
19-Meryem 48
ve mâ ted'ûne : ve sizin dua ettiğiniz şeyler
-
19-Meryem 49
ve mâ ya'budûne : ve onların kul olduğu şeyler
-
19-Meryem 64
ve mâ netenezzelu : ve biz inmeyiz
-
19-Meryem 64
ve mâ halfe-nâ : ve arkamızdakiler
-
19-Meryem 64
ve mâ beyne zâlike : ve bunların arasındakiler
-
19-Meryem 64
ve mâ kâne : ve olmadı, değildir
-
19-Meryem 65
ve mâ beyne-humâ : ve ikisinin arasındakiler
-
19-Meryem 92
ve mâ yenbagî : ve caiz olmaz, yakışmaz, olamaz
-
2-Bakara 4
ve mâ : ve şey
-
2-Bakara 8
ve mâ : ve değil
-
2-Bakara 26
ve mâ yudıllu : ve dalâlette bırakmaz
-
2-Bakara 33
ve mâ : ve şeyi, şeyleri
-
2-Bakara 66
ve mâ : ve şey(ler), kimseler
-
2-Bakara 71
ve mâ kâdû yef'alûne : ve neredeyse yapmayacaklardı
-
2-Bakara 74
ve mâ allâhu : ve Allah değildir
-
2-Bakara 77
ve mâ yu'linûne : ve alenî olan, açıklanan şeyler
-
2-Bakara 85
ve mâ : ve değildir
-
2-Bakara 96
ve mâ huve : ve o değildir
-
2-Bakara 99
ve mâ yekfuru : ve inkâr etmezler
-
2-Bakara 102
ve mâ kefere : ve inkâr etmedi, örtmedi, kâfir olmadı
-
2-Bakara 102
ve mâ unzile : ve indirilen şey
-
2-Bakara 102
hârûte ve mârûte : Harut ve Marut, iki meleğin isimleri
-
2-Bakara 102
ve mâ yuallimâni : ve o ikisi öğretmiyorlar
-
2-Bakara 102
ve mâ : ve değildir, olmadı
-
2-Bakara 107
ve mâ : ve yoktur, değildir
-
2-Bakara 110
ve mâ tukaddimû : ve takdim ettiğiniz, sunduğunuz şey
-
2-Bakara 135
ve mâ kâne : ve olmadı
-
2-Bakara 136
ve mâ unzile : ve indirilene (indirilen şeye)
-
2-Bakara 136
ve mâ unzile : ve indirilene (indirilen şeye)
-
2-Bakara 136
ve mâ ûtiye : ve verilene (verilen şeye)
-
2-Bakara 136
ve mâ utiye : ve verilene (verilen şeye)
-
2-Bakara 140
ve mâ allâhu : ve Allah değildir
-
2-Bakara 143
ve mâ ceal-nâ : ve biz yapmadık, kılmadık
-
2-Bakara 143
ve mâ kâne : ve olmadı, değildir
-
2-Bakara 144
ve mâ âllâhu : ve Allah değildir
-
2-Bakara 145
ve mâ ente : ve sen değilsin
-
2-Bakara 145
ve mâ : ve değil
-
2-Bakara 149
ve mâ : ve değildir
-
2-Bakara 161
ve mâtû : ve öldüler
-
2-Bakara 164
ve mâ : ve şeyi
-
2-Bakara 167
ve mâ : ve değil
-
2-Bakara 173
ve mâ uhille : ve boğazlanmamış, kesilmemiş
-
2-Bakara 197
ve mâ tef'alû : ve ne yaparsanız
-
2-Bakara 213
ve mâ ıhtelefe : ve ihtilâf ettikleri, ayrılığa düştükleri şey
-
2-Bakara 215
ve mâ tef'alû : ve yaptığınız şey, ne yaparsanız
-
2-Bakara 231
ve mâ enzele : ve indirdiği şey
-
2-Bakara 246
ve mâ : ve yoktur, olmaz
-
2-Bakara 255
ve mâ fi el ardı : ve yeryüzünde olan şeyler
-
2-Bakara 255
ve mâ halfe-hum : ve onların arkalarında olan şeyler
-
2-Bakara 263
ve magfiretun : ve mağfret, bağışlayıp iyi davranma
-
2-Bakara 269
ve mâ yezzekkeru : ve tezekkür edemez, düşünemez
-
2-Bakara 270
ve mâ enfaktum : ve infâk ettiniz, infâk ettiğiniz şey
-
2-Bakara 270
ve mâ : ve yoktur
-
2-Bakara 272
ve mâ tunfikû : ve infâk ettiğiniz şey, ne infâk
-
2-Bakara 272
ve mâ tunfikû : ve infâk ettiğiniz şey, ne infâk
-
2-Bakara 272
ve mâ tunfikû : ve infâk ettiğiniz şey, ne infâk
-
2-Bakara 273
ve mâ tunfikû : ve ne infâk ederseniz, ne verirseniz
-
2-Bakara 284
ve mâ fî el ardı : ve yeryüzünde bulunan şeyler
-
20-Tâ-Hâ 6
ve mâ fî el ardı : ve arzda (yeryüzünde) olan şeyler
-
20-Tâ-Hâ 6
ve mâ beyne-humâ : ve ikisinin arasında olan şeyler
-
20-Tâ-Hâ 6
ve mâ tahte es serâ : ve nemli toprağın altında olan şeyler
-
20-Tâ-Hâ 17
ve mâ tilke : ve o nedir
-
20-Tâ-Hâ 73
ve mâ ekrehte-nâ : ve bize yaptırdığın kerih (çirkin) şeyler
-
20-Tâ-Hâ 79
ve mâ hedâ : ve hidayete mani oldu, hidayetten men etti
-
20-Tâ-Hâ 83
ve mâ a'cele-ke : ve sana acele ettiren nedir
-
20-Tâ-Hâ 110
ve mâ halfe-hum : ve onların arkasındakileri
-
21-Enbiyâ 7
ve mâ ersel-nâ : ve biz göndermedik
-
21-Enbiyâ 8
ve mâ cealnâ-hum : ve biz onları kılmadık
-
21-Enbiyâ 8
ve mâ kânû : ve olmadılar, değildirler
-
21-Enbiyâ 16
ve mâ halakna : ve biz yaratmadık
-
21-Enbiyâ 16
ve mâ : ve şeyler
-
21-Enbiyâ 25
ve mâ ersel-nâ : ve biz göndermedik
-
21-Enbiyâ 28
ve mâ : ve şey
-
21-Enbiyâ 34
ve mâ ceal-nâ : ve biz kılmadık, vermedik
-
21-Enbiyâ 98
ve mâ ta'budûne : ve taptığınız şeyler
-
21-Enbiyâ 107
ve mâ erselnâ-ke : ve seni biz göndermedik
-
22-Hac 2
ve mâ hum bi : ve onlar değiller
-
22-Hac 12
ve mâ : ve şey(ler)
-
22-Hac 52
ve mâ erselnâ : ve göndermedik
-
22-Hac 64
ve mâ : ve şey(ler)
-
22-Hac 71
ve mâ : ve şeylere
-
22-Hac 71
ve mâ : ve yoktur
-
22-Hac 76
ve mâ halfe-hum : ve onların arkalarındaki şeyi
-
22-Hac 78
ve mâ ceale : ve kılmadı, yapmadı
-
23-Mü'minûn 17
ve mâ kunnâ : ve biz değiliz
-
23-Mü'minûn 37
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
-
23-Mü'minûn 38
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
-
23-Mü'minûn 43
ve mâ yeste'hırûne : ve ertelemez, erteleyemez, tehir edemez
-
23-Mü'minûn 50
ve maînin : ve akan su
-
23-Mü'minûn 76
ve mâ yetedarreûne : ve yalvarıp dua etmiyorlar
-
23-Mü'minûn 91
ve mâ kâne : ve olmamıştır, yoktur
-
24-Nûr 29
ve mâ : ve şey
-
24-Nûr 47
ve mâ ulâike : ve onlar değiller
-
24-Nûr 54
ve mâ : ve değildir
-
25-Furkan 15
ve masîren : ve dönüş yeri
-
25-Furkan 17
ve mâ : ve şeyler
-
25-Furkan 20
ve mâ erselnâ : ve göndermedik
-
25-Furkan 56
ve mâ erselnâ-ke : ve biz seni göndermedik
-
25-Furkan 59
ve mâ beynehumâ : ve ikisi arasındaki şeyler
-
25-Furkan 60
ve mâ er rahmânu : ve Rahmân nedir
-
26-Şuarâ 5
ve mâ ye'tî-him : ve onlara gelmez
-
26-Şuarâ 8
ve mâ kâne : ve olmadı
-
26-Şuarâ 23
ve mâ : ve nedir
-
26-Şuarâ 24
ve mâ : ve şeyler
-
26-Şuarâ 28
ve mâ : ve şeyler
-
26-Şuarâ 58
ve makâmin : ve makamlar
-
26-Şuarâ 67
ve mâ kâne : ve olmadı, değiller
-
26-Şuarâ 99
ve mâ : ve olmadı
-
26-Şuarâ 103
ve mâ kâne : ve olmadı, değil
-
26-Şuarâ 109
ve mâ es'elu-kum : ve sizden istemiyorum
-
26-Şuarâ 112
ve mâ : ve olmadı, yok
-
26-Şuarâ 114
ve mâ : ve değil
-
26-Şuarâ 121
ve mâ kâne : ve olmadı
-
26-Şuarâ 127
ve mâ es'elu-kum : ve ben sizden istemiyorum
-
26-Şuarâ 138
ve mâ : ve değil
-
26-Şuarâ 139
ve mâ kâne : ve olmadı
-
26-Şuarâ 145
ve mâ es'elu-kum : ve ben sizden istemiyorum
-
26-Şuarâ 158
ve mâ kâne : ve olmadı
-
26-Şuarâ 164
ve mâ es'elu-kum : ve ben sizden istemiyorum
-
26-Şuarâ 174
ve mâ kâne : ve olmadı
-
26-Şuarâ 180
ve mâ es'elu-kum : ve ben sizden istemiyorum
-
26-Şuarâ 186
ve mâ : ve değil
-
26-Şuarâ 190
ve mâ kâne : ve olmadı
-
26-Şuarâ 208
ve mâ ehleknâ : ve biz helâk etmedik
-
26-Şuarâ 209
ve mâ kunnâ : ve biz olmadık
-
26-Şuarâ 210
ve mâ tenezzelet : ve indirmedi
-
26-Şuarâ 211
ve mâ yenbagî : ve yakışmaz
-
26-Şuarâ 211
ve mâ yestetîûne : ve muktedir olamazlar, güçleri yetmez
-
27-Neml 25
ve mâ tu'linûne : ve açıkladığınız şeyi
-
27-Neml 65
ve mâ yeş'urûne : ve şuurunda olmazlar, farkına varmazlar, bilincinde
-
27-Neml 74
ve mâ yu'linûne : ve açıkladıkları şeyler
-
27-Neml 81
ve mâ : ve değil
-
27-Neml 93
ve mâ : ve değil
-
28-Kasas 19
ve mâ turîdu : ve sen istemiyorsun
-
28-Kasas 27
ve mâ urîdu : ve ben istemiyorum
-
28-Kasas 36
ve mâ semi'nâ : ve biz işitmedik
-
28-Kasas 44
ve mâ kunte : ve sen olmadın, sen değildin
-
28-Kasas 44
ve mâ kunte : ve sen olmadın, sen değildin
-
28-Kasas 45
ve mâ kunte : ve sen olmadın, sen değilsin
-
28-Kasas 46
ve mâ kunte : ve sen olmadın, sen değildin
-
28-Kasas 59
ve mâ kâne : ve olmadı
-
28-Kasas 59
ve mâ kunnâ : ve biz olmadık, ve biz değiliz
-
28-Kasas 60
ve mâ : ve şey
-
28-Kasas 60
ve mâ : ve şey
-
28-Kasas 69
ve mâ : ve şeyler
-
28-Kasas 81
ve mâ kâne : ve olmadı, değildi
-
28-Kasas 86
ve mâ kunte tercû : ve sen ümit etmezdin
-
29-Ankebût 12
ve mâ hum : ve onlar değil
-
29-Ankebût 25
ve mâ lekum : ve sizin için yoktur
-
29-Ankebût 39
ve mâ kânû : ve olmadılar
-
29-Ankebût 48
ve mâ kunte : ve sen olmadın
-
3-Âl-i İmrân 7
ve mâ ya'lemu : ve bilmez
-
3-Âl-i İmrân 7
ve mâ yezzekkeru : ve tezekkür edemezler anlamını çıkartamazlar
-
3-Âl-i İmrân 19
ve ma ihtelefe : ve ihtilâfa düştükleri şey
-
3-Âl-i İmrân 22
ve mâ lehum : ve onlar için yoktur
-
3-Âl-i İmrân 29
ve mâ fî el ardı : ve yerde olan şeyleri
-
3-Âl-i İmrân 30
ve mâ amilet : ve ne yaptı ise, yaptığı şeyler,
-
3-Âl-i İmrân 44
ve mâ kunte : ve sen ... değildin
-
3-Âl-i İmrân 44
ve mâ kunte : ve sen ... değildin
-
3-Âl-i İmrân 49
ve mâ teddehırûne : ve biriktirdiğiniz şeyleri
-
3-Âl-i İmrân 56
ve mâ lehum : ve onlar için, onların yoktur
-
3-Âl-i İmrân 62
ve mâ min : ve ...'dan yoktur
-
3-Âl-i İmrân 65
ve mâ unzilet : ve indirilmedi
-
3-Âl-i İmrân 67
ve mâ kâne : ve olmadı
-
3-Âl-i İmrân 69
ve mâ yudıllûne : ve düşüremezler
-
3-Âl-i İmrân 69
ve mâ yeş'urûne : ve farkında değiller
-
3-Âl-i İmrân 78
ve mâ huve : ve o değildir
-
3-Âl-i İmrân 78
ve mâ huve : ve o değildir
-
3-Âl-i İmrân 84
ve mâ unzile : ve indirilen şeye
-
3-Âl-i İmrân 84
ve mâ unzile : ve indirilen şeye
-
3-Âl-i İmrân 84
ve mâ ûtiye : ve verilen şeye
-
3-Âl-i İmrân 91
ve mâtû : ve öldüler
-
3-Âl-i İmrân 91
ve mâ lehum : ve onlar için yoktur
-
3-Âl-i İmrân 92
ve mâ tunfikû : ve infak ettiğiniz şey
-
3-Âl-i İmrân 95
ve mâ kâne : ve o olmadı
-
3-Âl-i İmrân 99
ve mâ allâhu : ve Allah değildir
-
3-Âl-i İmrân 108
ve mâ allâhu : ve Allah değildir
-
3-Âl-i İmrân 109
ve mâ fî el ardı : ve yeryüzündeki, yerlerde olan ne varsa
-
3-Âl-i İmrân 115
ve mâ yef'alû : ve yaptıkları şey
-
3-Âl-i İmrân 117
ve mâ zaleme-hum : ve onlara zulmetmedi
-
3-Âl-i İmrân 118
ve mâ tuhfî : ve gizledikleri şey
-
3-Âl-i İmrân 126
ve mâ ceale-hu allâhu : ve Allah onu yapmadı
-
3-Âl-i İmrân 129
ve mâ fî el ardı : ve yeryüzünde, yerde ne varsa
-
3-Âl-i İmrân 144
ve mâ muhammedun : ve Muhammed ... olmadı, değildir
-
3-Âl-i İmrân 145
ve mâ kâne : ve olmadı
-
3-Âl-i İmrân 146
ve mâ daufû : ve zayıflık göstermediler
-
3-Âl-i İmrân 147
ve mâ kâne : ve olmadı
-
3-Âl-i İmrân 156
ve mâ kutilû : ve öldürülmezlerdi
-
3-Âl-i İmrân 161
ve mâ kâne : ve olmadı, olamaz
-
3-Âl-i İmrân 166
ve mâ asâbe-kum : ve size isabet eden şey
-
3-Âl-i İmrân 179
ve mâ kâne : ve olmadı, değildir
-
3-Âl-i İmrân 185
ve mâ el hayâtu ed dunyâ : ve dünya hayatı değildir
-
3-Âl-i İmrân 192
ve mâ li ez zâlimîne : ve zalimler için yoktur
-
3-Âl-i İmrân 198
ve mâ inde allâhi : ve Allah'ın katındaki şeyler
-
3-Âl-i İmrân 199
ve mâ unzile : ve indirilen şeye
-
3-Âl-i İmrân 199
ve mâ unzile : ve indirilen şeye
-
30-Rûm 8
ve mâ : ve şeyler
-
30-Rûm 39
ve mâ âteytum : ve size verdiğiniz şey
-
30-Rûm 39
ve mâ âteytum : ve sizin verdiğiniz şey
-
30-Rûm 53
ve mâ : ve değil
-
31-Lokman 20
ve mâ : ve şey
-
31-Lokman 32
ve mâ yechadu : ve bilerek inkâr etmez
-
31-Lokman 34
ve mâ tedrî : ve idrak etmez, idrak edemez, bilmez, bilemez
-
31-Lokman 34
ve mâ tedrî : ve idrak etmez, idrak edemez, bilmez, bilemez
-
32-Secde 4
ve mâ beyne-humâ : ve ikisi arasındaki şeyler
-
33-Ahzâb 4
ve mâ ceale : ve kılmadı, yapmadı
-
33-Ahzâb 4
ve mâ ceale : ve kılmadı, yapmadı
-
33-Ahzâb 13
ve mâ : ve değil
-
33-Ahzâb 14
ve mâ telebbesû : ve kalmazlar
-
33-Ahzâb 22
ve mâ zâde-hum : ve onlara artırmadı
-
33-Ahzâb 23
ve mâ beddelû : ve değiştirmediler
-
33-Ahzâb 36
ve mâ : ve olmadı, olmaz
-
33-Ahzâb 50
ve mâ : ve şey
-
33-Ahzâb 50
ve mâ meleket eymânu-hum : ve onların elleri altında olan
-
33-Ahzâb 53
ve mâ kâne : ve olmaz
-
33-Ahzâb 63
ve mâ yudrî-ke : ve sana bildirilmedi, sen bilemezsin
-
34-Sebe 1
ve mâ : ve şey, şeyler
-
34-Sebe 2
ve mâ yahrucu : ve çıkan şey
-
34-Sebe 2
ve mâ yenzilu : ve inen şey
-
34-Sebe 2
ve mâ ya'rucu : ve yükselen şey
-
34-Sebe 9
ve mâ halfe-hum : ve arkalarında olan şey
-
34-Sebe 21
ve mâ kâne : ve yoktu, olmadı
-
34-Sebe 22
ve mâ : ve yoktur
-
34-Sebe 22
ve mâ : ve değildir, yoktur
-
34-Sebe 28
ve mâ erselnâ-ke : ve seni göndermedik
-
34-Sebe 34
ve mâ erselnâ : ve biz göndermedik
-
34-Sebe 35
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
-
34-Sebe 37
ve mâ : ve değil
-
34-Sebe 39
ve mâ : ve ne
-
34-Sebe 45
ve mâ belegû : ve erişmediler
-
34-Sebe 49
ve mâ yubdiû : ve ortaya çıkaramaz, zuhur ettiremez
-
34-Sebe 49
ve mâ yuîdu : ve geri getiremez
-
35-Fâtır 2
ve mâ : ve şey, ne
-
35-Fâtır 11
ve mâ tahmilu : ve yüklenmez, gebe kalmaz
-
35-Fâtır 11
ve mâ yuammeru : ve ömür verilmez, ömrü uzatılmaz
-
35-Fâtır 12
ve mâ yestevî : ve musavi olmaz, eşit olmaz
-
35-Fâtır 17
ve mâ : ve değil
-
35-Fâtır 19
ve mâ : ve değil, olmaz
-
35-Fâtır 22
ve mâ yestevî : ve musavî, eşit değil
-
35-Fâtır 22
ve mâ : ve değil, olmaz
-
35-Fâtır 44
ve mâ kâne : ve olmadı
-
36-Yâsin 15
ve mâ enzele : ve indirmedi
-
36-Yâsin 17
ve mâ aleynâ : ve bizim üzerimizde (sorumluluk) yok
-
36-Yâsin 22
ve mâ : ve şey, ne, niçin
-
36-Yâsin 28
ve mâ enzelnâ : ve biz indirmedik
-
36-Yâsin 28
ve mâ kunnâ : ve biz olmadık
-
36-Yâsin 35
ve mâ : ve şey
-
36-Yâsin 45
ve mâ halfe-kum : ve arkanızdaki şeyler
-
36-Yâsin 46
ve mâ te'tî-him : ve onlara gelmedi
-
36-Yâsin 69
ve mâ allemnâ-hu : ve biz ona öğretmedik
-
36-Yâsin 69
ve mâ yenbagî : ve yakışmaz
-
36-Yâsin 76
ve mâ yu'linûne : ve aleni olan, açıkladıkları şeyler
-
37-Sâffât 5
ve mâ beyne-humâ : ve ikisi arasındakiler
-
37-Sâffât 22
ve mâ : ve şeyler
-
37-Sâffât 30
ve mâ kâne : ve olmadı
-
37-Sâffât 39
ve mâ tuczevne : ve cezalandırılmazsınız
-
37-Sâffât 59
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
-
37-Sâffât 96
ve mâ : ve şey(ler)
-
37-Sâffât 161
ve mâ : ve şeyler
-
37-Sâffât 164
ve mâ : ve yoktur
-
38-Sâd 10
ve mâ : ve o şey
-
38-Sâd 15
ve mâ yenzuru : ve gözlemiyorlar, beklemiyorlar
-
38-Sâd 27
ve mâ halaknâ : ve biz yaratmadık
-
38-Sâd 27
ve mâ : ve şeyler
-
38-Sâd 65
ve mâ : ve yoktur
-
38-Sâd 66
ve mâ beyne-humâ : ve ikisi arasında olanlar
-
38-Sâd 86
ve mâ ene : ve ben değilim
-
39-Zümer 41
ve mâ ente : ve sen değilsin
-
39-Zümer 51
ve mâ-hum : ve onlar değiller
-
39-Zümer 67
ve mâ kaderû : ve takdir edemediler
-
4-Nisâ 22
ve maktan : iğrenç, kızdırıcı husus
-
4-Nisâ 39
ve mâzâ : ve ne olur, niçin
-
4-Nisâ 60
ve mâ : ve şey
-
4-Nisâ 75
ve mâ : ve ne, niçin, ne oluyor
-
4-Nisâ 79
ve mâ : ve şey (ne ise)
-
4-Nisâ 92
ve mâ : ve olmaz, olamaz
-
4-Nisâ 96
ve mağfireten : ve mağfiret
-
4-Nisâ 126
ve mâ : ve şeyler (ne varsa)
-
4-Nisâ 127
ve mâ : ve şey
-
4-Nisâ 127
ve mâ : ve şey, ve ne
-
4-Nisâ 131
ve mâ : ve şey, şeyler, olanlar
-
4-Nisâ 131
ve mâ : ve şey, şeyler, olanlar
-
4-Nisâ 132
ve mâ : ve şey, şeyler, olanlar
-
4-Nisâ 162
ve mâ : ve şey
-
40-Mü'min 13
ve mâ yetezekkeru : ve tezekkür etmez
-
40-Mü'min 21
ve mâ kâne lehum : ve onlar için olmadı
-
40-Mü'min 25
ve mâ : ve değil, olmadı
-
40-Mü'min 29
ve mâ ehdî-kum : ve sizi hidayet etmem, ulaştırmam
-
40-Mü'min 31
ve mâ allâhu yurîdu : ve Allah dilemez
-
40-Mü'min 37
ve mâ : ve olmadı
-
40-Mü'min 50
ve mâ : ve değil
-
40-Mü'min 78
ve mâ kâne : ve değildir
-
41-Fussilet 25
ve mâ : ve şey
-
41-Fussilet 35
ve mâ yulakkâ-hâ : ve kavuşturulmaz, ulaştırılmaz
-
41-Fussilet 35
ve mâ yulakkâ-hâ : ve kavuşturulmaz, ulaştırılmaz
-
41-Fussilet 46
ve mâ : ve değil
-
41-Fussilet 47
ve mâ tahrucu : ve çıkmaz
-
41-Fussilet 47
ve mâ tahmilu : ve taşımaz, hamile kalmaz
-
41-Fussilet 50
ve mâ ezunnu : ve ben sanmıyorum
-
42-Şûrâ 4
ve mâ : ve şey
-
42-Şûrâ 6
ve mâ : ve değil
-
42-Şûrâ 10
ve ma : ve şey
-
42-Şûrâ 13
ve mâ vassaynâ : ve vasiyet ettiğimiz şey, farz kıldığımız şey
-
42-Şûrâ 14
ve mâ teferrekû : ve ayrılığa düşmediler, fırkalara ayrılmadılar
-
42-Şûrâ 17
ve mâ yudrîke \n(edrâ) : ve sana bildirmez, sen idrak edemezsin \n: (bildirdi)
-
42-Şûrâ 20
ve mâ : ve yoktur
-
42-Şûrâ 29
ve mâ : ve şey
-
42-Şûrâ 30
ve mâ : ve o şey
-
42-Şûrâ 31
ve mâ entum : ve siz değilsiniz
-
42-Şûrâ 31
ve mâ : ve yoktur
-
42-Şûrâ 36
ve mâ : ve şey
-
42-Şûrâ 46
ve mâ kâne : ve olmadı, yoktur
-
42-Şûrâ 47
ve mâ lekum : ve sizin için yoktur
-
42-Şûrâ 51
ve mâ kâne : ve yoktur, olmamıştır
-
42-Şûrâ 53
ve mâ : ve şey, ne
-
43-Zuhruf 7
ve mâ ye'tî-him : ve onlara gelmedi
-
43-Zuhruf 13
ve mâ kunnâ : ve biz olmazdık
-
43-Zuhruf 48
ve mâ nurî-him : ve onlara göstermedik
-
43-Zuhruf 76
ve mâ zalemnâ-hum : ve biz onlara zulmetmedik
-
43-Zuhruf 85
ve mâ : ve şey(ler)
-
44-Duhân 7
ve mâ : ve şey(ler)
-
44-Duhân 26
ve makâmin : ve mekânlar
-
44-Duhân 29
ve mâ kânû : ve olmadılar
-
44-Duhân 35
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
-
44-Duhân 38
ve mâ halaknâ : ve yaratmadık
-
44-Duhân 38
ve mâ : ve şey(ler)
-
45-Câsiye 4
ve mâ : ve şey
-
45-Câsiye 5
ve mâ enzele : ve indirmedi
-
45-Câsiye 13
ve mâ : ve şey(ler)
-
45-Câsiye 24
ve mâ yuhliku-nâ : ve bizi helâk etmez
-
45-Câsiye 24
ve mâ lehum : ve onların yoktur
-
45-Câsiye 32
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
-
45-Câsiye 34
ve mâ : ve yoktur
-
46-Ahkaf 3
ve mâ : ve şey(ler)
-
46-Ahkaf 9
ve mâ edrî : ve ben bilmiyorum, bilemem
-
46-Ahkaf 9
ve mâ ene : ve ben değilim
-
46-Ahkaf 28
ve mâ kânû : ve oldukları şey
-
47-Muhammed 15
ve magfiretun : ve mağfiret vardır
-
49-Hucurât 16
ve mâ fî el ardı : ve yerlerdeki şeyleri, yerlerde olanları
-
5-Mâide 3
ve mâ uhılle : ve boğazlanan, kesilen
-
5-Mâide 3
ve mâ : ve şey
-
5-Mâide 3
ve mâ zubiha : ve kesilen, boğazlanan şey
-
5-Mâide 4
ve mâ allemtum : ve öğrettiğiniz şey
-
5-Mâide 17
ve mâ beyne-humâ : ve bu ikisinin arasındaki şeyler
-
5-Mâide 18
ve mâ beyne-humâ : ve ikisinin arasındakiler
-
5-Mâide 37
ve mâ hum : ve onlar değiller
-
5-Mâide 43
ve mâ ulâike : ve işte onlar değildir
-
5-Mâide 59
ve mâ unzile ileynâ : ve bize indirilen şeye
-
5-Mâide 59
ve mâ unzile : ve indirilene
-
5-Mâide 66
ve mâ unzile ileyhim : ve onlara indirilen şey
-
5-Mâide 68
ve mâ unzile : ve indirilen şey
-
5-Mâide 72
ve mâ li ez zâlimîne : zâlimler için olmaz (yoktur)
-
5-Mâide 73
ve mâ min ilâhin : ve bir ilâh yoktur
-
5-Mâide 81
ve mâ unzile ileyhi : ve ona indirilene
-
5-Mâide 84
ve mâ lenâ : bize ne oluyor, niçin biz...
-
5-Mâide 84
ve mâ câe-nâ : ve bize gelen şey
-
5-Mâide 97
ve mâ fî el ardı : ve yerdeki şeyler, yerlerde olan (yeryüzünde ne varsa)
-
5-Mâide 99
ve mâ tektumûne : ve gizlediğiniz şeyi
-
5-Mâide 107
ve ma'tedeynâ : ve biz haddi aşmadık
-
5-Mâide 120
ve mâ fî-hinne : ve onların içinde olanlar, onlarda bulunanlar
-
50-Kaf 6
ve mâ lehâ : ve onun yoktur
-
50-Kaf 29
ve mâ ene : ve ben değilim
-
50-Kaf 38
ve mâ : ve şeyler
-
50-Kaf 38
ve mâ messe-nâ : ve bize dokunmadı
-
50-Kaf 45
ve mâ ente : ve sen değilsin
-
51-Zâriyât 22
ve mâ tûadûne : ve sizin vaadolunduğunuz şeyler
-
51-Zâriyât 45
ve mâ kânû : ve olmadılar
-
51-Zâriyât 56
ve mâ halaktu : ve ben yaratmadım
-
51-Zâriyât 57
ve mâ urîdu : ve ben istemiyorum
-
52-Tûr 21
ve mâ eletnâ-hum : ve onlardan eksiltmedik
-
53-Necm 2
ve mâ gavâ : ve azmadı
-
53-Necm 3
ve mâ yentiku : ve konuşmaz
-
53-Necm 17
ve mâ tagâ : ve haddi aşmadı
-
53-Necm 23
ve mâ tehve : ve hevalarının arzu ettiği şey
-
53-Necm 28
ve mâ : ve yoktur
-
53-Necm 31
ve mâ : ve şeyler
-
54-Kamer 50
ve mâ emru-nâ : ve bizim emrimiz ..... değildir
-
56-Vâkıa 31
ve mâin : ve sular
-
57-Hadid 4
ve mâ : ve şey
-
57-Hadid 4
ve mâ : ve şey
-
57-Hadid 4
ve mâ : ve şey
-
57-Hadid 8
ve mâ lekum : ve size ne (oluyor)
-
57-Hadid 10
ve mâ lekum : ve ne (oluyor)
-
57-Hadid 20
ve magfiretun : ve mağfiret, bağışlanma, günahların sevaba çevrilmesi
-
57-Hadid 20
ve mâ : ve değil
-
58-Mücâdele 7
ve mâ fî el ardi : ve arzda, yerde var olan
-
58-Mücâdele 8
ve ma'siyeti : ve isyan
-
58-Mücâdele 9
ve ma'siyeti : ve isyan
-
59-Haşr 1
ve mâ fî : ve ne varsa, var olan şey(ler), olanlar
-
59-Haşr 6
ve mâ : ve şey
-
59-Haşr 7
ve mâ : ve şey
-
59-Haşr 7
ve mâ : ve şey
-
6-En'âm 4
ve mâ te'tî-him : ve onlara gelmez (gelmemiştir)
-
6-En'âm 26
ve mâ yeş'urûne : ve farkında olmazlar (şuurunda değiller)
-
6-En'âm 29
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
-
6-En'âm 32
ve mâ : ve değil
-
6-En'âm 38
ve mâ : ve değil
-
6-En'âm 48
ve mâ nursilu : ve göndermeyiz
-
6-En'âm 52
ve mâ : ve yoktur
-
6-En'âm 56
ve mâ ene : ve ben olmam
-
6-En'âm 59
ve mâ teskutu : ve düşmez
-
6-En'âm 69
ve mâ : ve olmaz, yoktur
-
6-En'âm 79
ve mâ ene : ve ben değilim
-
6-En'âm 91
ve mâ kaderû allâhe : ve onlar Allah'ı takdir edemediler
-
6-En'âm 94
ve mâ nerâ : ve görmüyoruz
-
6-En'âm 104
ve mâ ene aleykum : ve ben sizin üzerinize ... değilim
-
6-En'âm 107
ve mâ cealnâ-ke : ve biz seni kılmadık, yapmadık
-
6-En'âm 107
ve mâ ente : ve sen değilsin
-
6-En'âm 109
ve mâ yuş'iru-kum : ve size bildirmez, sizi farkına vardırmaz (siz farkında değilsiniz)
-
6-En'âm 112
ve mâ : ve şey
-
6-En'âm 119
ve mâ lekum : ve size ne oluyor
-
6-En'âm 123
ve mâ yemkurûne : ve hile yapamazlar, aldatamazlar
-
6-En'âm 123
ve mâ yeş'urûne : ve bunun şuuruna varmazlar, farkında değiller
-
6-En'âm 132
ve mâ rabbu-ke : ve senin Rabbin değil
-
6-En'âm 134
ve mâ entum : ve siz değilsiniz
-
6-En'âm 136
ve mâ kâne : ve o ...olmadı
-
6-En'âm 137
ve mâ yefterûne : ve iftira ettikleri, uydurdukları şeyleri
-
6-En'âm 140
ve mâ kânû : ve olmadılar
-
6-En'âm 151
ve mâ batane : ve gizli olan
-
6-En'âm 161
ve mâ kâne : ve olmadı
-
6-En'âm 162
ve mahyâye : benim hayatım
-
60-Mümtehine 1
ve mâ a'lentum : ve (aleni olan) açığa vurduğunuz şeyler
-
60-Mümtehine 4
ve mâ emliku : ve ben malik değilim, benim gücüm yetmez
-
61-Saf 1
ve mâ : ve şey, ne varsa, var olanlar
-
62-Cum'a 1
ve mâ : ve şey, ne varsa, olanlar
-
64-Teğabün 1
ve mâ : ve şeyler
-
64-Teğabün 4
ve mâ : ve şey, şeyler
-
68-Kalem 1
ve mâ : ve şeye, şeylere
-
68-Kalem 52
ve mâ : ve değildir
-
69-Hâkka 3
ve mâ : ve nedir
-
69-Hâkka 39
ve mâ : ve şeylere
-
69-Hâkka 41
ve mâ : ve değildir
-
7-A'râf 43
ve mâ kun-nâ : ve biz olmadık, olmazdık
-
7-A'râf 48
ve mâ : ve şey, şeyler
-
7-A'râf 51
ve mâ : ve nasıl
-
7-A'râf 72
ve mâ kânû mu'minîne : ve mü'min olmadılar
-
7-A'râf 82
ve mâ kâne : ve olmadı
-
7-A'râf 89
ve mâ yekûnu : ve olamaz, olmaz
-
7-A'râf 94
ve mâ : ve olmadı (yoktur)
-
7-A'râf 102
ve mâ veced-nâ : ve biz bulmadık
-
7-A'râf 137
ve mâ : ve şey, şeyler
-
7-A'râf 160
ve mâ zâlemû-nâ : ve bize zulmetmediler
-
70-Meâric 41
ve mâ nahnu : ve biz değiliz
-
73-Müzzemmil 20
ve mâ : ve şey
-
74-Müddessir 27
ve mâ edrâ-ke : ve ne olduğunu sana bildiren
-
74-Müddessir 31
ve mâ cealnâ : ve biz kılmadık
-
74-Müddessir 31
ve mâ cealnâ : ve biz kılmadık
-
74-Müddessir 31
ve mâ ya'lemu : ve bilmez
-
74-Müddessir 31
ve mâ hiye : ve o değildir
-
74-Müddessir 56
ve mâ yezkurûne : ve zikredemez
-
76-İnsan 30
ve mâ teşâûne : ve siz dileyemezsiniz
-
77-Mürselât 14
ve mâ edrâ-ke : ve sana bildiren nedir
-
78-Nebe 37
ve mâ : ve şeyler
-
8-Enfâl 4
ve magfiratun : ve mağfiret (vardır) (günahların sevaba çevrilmesi)
-
8-Enfâl 10
ve mâ en nasru : ve yardım, nusret yoktur
-
8-Enfâl 17
ve mâ rameyte : ve sen atmadın
-
8-Enfâl 34
ve mâ lehum : ve niçin, neden onlar
-
8-Enfâl 35
ve mâ kâne : ve olmadı
-
8-Enfâl 41
ve mâ : ve şey
-
8-Enfâl 60
ve mâ : ve ne
-
81-Tekvir 24
ve mâ : ve değil
-
81-Tekvir 25
ve mâ : ve değildir
-
81-Tekvir 29
ve mâ teşâûne : ve siz dileyemezsiniz
-
83-Mutaffifin 8
ve mâ : ve nedir
-
83-Mutaffifin 12
ve mâ yukezzibu : ve yalanlamaz
-
83-Mutaffifin 19
ve mâ : ve nedir
-
83-Mutaffifin 33
ve mâ ursilû : ve gönderilmediler
-
84-İnşikak 17
ve mâ : ve şeylere
-
85-Bürûc 8
ve mâ nekamû : ve intikam almadılar
-
86-Târık 14
ve mâ : ve değil
-
87-A'lâ 7
ve mâ : ve şey
-
9-Tevbe 31
ve mâ umirû : ve emrolunmadılar
-
9-Tevbe 54
ve mâ : ve şey
-
9-Tevbe 56
ve mâ : ve değil
-
9-Tevbe 74
ve mâ nekamû : ve çekemedikleri şey, intikam almak istedikleri şey
-
9-Tevbe 74
ve mâ lehum : onların yoktur
-
9-Tevbe 84
ve mâtû : ve öldüler
-
9-Tevbe 114
ve mâ kâne istigfâru : ve bağışlanma, mağfiret dilemesi olmaz, olamaz
-
9-Tevbe 115
ve mâ kâne allâhu : ve Allah olmadı, değildir
-
9-Tevbe 116
ve mâ : ve yoktur
-
9-Tevbe 122
ve mâ kâne : ve olmaz (uygun olmaz), gerekmez
-
9-Tevbe 125
ve mâtû : ve öldüler
-
90-Beled 3
ve mâ velede : ve doğan şey, veled, çocuk
-
90-Beled 12
ve mâ edrâ-ke : ve sana bildiren nedir
-
91-Şems 5
ve mâ : ve şey
-
92-Leyl 3
ve mâ : ve şeye
-
92-Leyl 11
ve mâ yugnî an-hu : ve ona fayda vermez
-
92-Leyl 19
ve mâ : ve olmaz, değildir
-
93-Duhâ 3
ve mâ kalâ : ve darılmadı
-
97-Kadir 2
ve mâ : ve nedir
-
98-Beyyine 4
ve mâ teferreka : ve tefrikaya düşmediler fırkalara ayrılmadılar
-
98-Beyyine 5
ve mâ umirû : ve onlar emrolunmadılar