Kur'an İçerisinde Arama
Sayfayı Yenile
Arapça Metin Arama (Harekeli)
Aranan Kelime : âlu
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 578
-
10-Yunus 32
illâ ed dalâlu : dalâletten başka
-
10-Yunus 36
yef'alûne : onların yaptıklarını
-
10-Yunus 46
alâ mâ yef'alûn : yaptıkları şeye
-
10-Yunus 68
kâlû ittehaze allâhu : dediler, Allah edindi
-
10-Yunus 76
kâlû : dediler
-
10-Yunus 78
kâlû : dediler
-
10-Yunus 85
fe kâlû : bunun üzerine dediler
-
10-Yunus 87
vec'alû : ve kılınız
-
10-Yunus 100
ve yec'alu : ve kılar, yapar, verir
-
101-Kâria 5
el cibâlu : dağlar
-
11-Hûd 32
kâlû : dediler
-
11-Hûd 36
yef'alûne : yapıyorlar
-
11-Hûd 53
kâlû : dediler
-
11-Hûd 62
kâlû : dediler
-
11-Hûd 69
kâlû : dediler
-
11-Hûd 70
kâlû : dediler
-
11-Hûd 73
kâlû : dediler
-
11-Hûd 79
kâlû : dediler
-
11-Hûd 81
kâlû : dediler
-
11-Hûd 87
kâlû : dediler
-
11-Hûd 91
kâlû : dediler
-
11-Hûd 107
fe'âlun : yapandır
-
11-Hûd 118
ve lâ yezâlûne : ve devam edecek (bitmeyecek, zail olmayacak)
-
111-Tebbet 2
mâlu-hu : onun malı
-
12-Yusuf 8
iz kâlû : dedikleri zaman, demişlerdi
-
12-Yusuf 11
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 14
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 15
en yec'alû-hu : onu kılmak için (bırakmak için)
-
12-Yusuf 17
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 44
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 50
bâlu en nisveti : o kadınların durumu, hali
-
12-Yusuf 58
fe dehalû : böylece girdiler
-
12-Yusuf 61
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 62
ıc'alû : yapın (koyun)
-
12-Yusuf 63
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 65
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 68
dehalû : girdiler
-
12-Yusuf 69
dehalû : girdiler
-
12-Yusuf 71
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 72
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 73
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 74
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 75
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 77
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 78
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 85
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 88
dehalû : girdiler
-
12-Yusuf 88
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 90
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 91
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 95
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 97
kâlû : dediler
-
12-Yusuf 99
dehalû : girdiler
-
13-Ra'd 5
ve ulâike el aglâlu : ve işte bu halkalar
-
13-Ra'd 15
ve zilâlu-hum : ve onların gölgeleri
-
13-Ra'd 16
cealû : kıldılar, yaptılar
-
13-Ra'd 31
el cibâlu : dağlar
-
13-Ra'd 31
ve lâ yezâlu : ve zail olmaz, devam eder
-
13-Ra'd 33
ve cealû : ve kıldılar
-
14-İbrahim 9
ve kâlû : ve dediler
-
14-İbrahim 10
kâlû : dediler
-
14-İbrahim 18
a'mâlu-hum : onların amelleri, yaptıkları
-
14-İbrahim 18
ed dalâlu : dalâlet
-
14-İbrahim 21
kâlû : dediler
-
14-İbrahim 27
ve yef'alu allâhu : ve Allah yapar
-
14-İbrahim 30
ve cealû : ve kıldılar
-
14-İbrahim 31
hilâlun : dostluk, arkadaşlık
-
14-İbrahim 34
le zalûmûn : gerçekten çok zalim
-
14-İbrahim 46
el cibâlu : dağlar
-
15-Hicr 6
ve kâlû : ve dediler
-
15-Hicr 15
kâlû : dediler
-
15-Hicr 52
iz dehalû : girdikleri zaman
-
15-Hicr 52
fe kâlû : o zaman dediler
-
15-Hicr 53
kâlû : dediler
-
15-Hicr 55
kâlû : dediler
-
15-Hicr 58
kâlû : dediler
-
15-Hicr 63
kâlû : dediler
-
15-Hicr 70
kâlû : dediler
-
15-Hicr 91
cealû : kıldılar, yaptılar
-
15-Hicr 96
yec'alûne : kılarlar, yaparlar
-
16-Nahl 6
cemâlun : güzellik
-
16-Nahl 24
kâlû : dediler
-
16-Nahl 30
kâlû : dediler
-
16-Nahl 48
zilâlu-hu : onun gölgesi
-
16-Nahl 50
ve yef'alûne : ve yaparlar
-
16-Nahl 56
ve yec'alûne : ve yapıyorlar (ayırıyorlar)
-
16-Nahl 57
ve yec'alûne : ve kılıyorlar, yapıyorlar, isnad ediyorlar
-
16-Nahl 62
ve yec'alûne : ve kılarlar (kılıyorlar), isnad ederler (ediyorlar)
-
16-Nahl 86
kâlû : dediler
-
16-Nahl 91
mâ tef'alûne : yaptığınız şeyleri, ne yaptığınızı
-
16-Nahl 101
kâlû : dediler
-
16-Nahl 116
halâlun : helâl
-
17-İsrâ 7
dehalû-hu : ona girdiler
-
17-İsrâ 49
ve kâlû : ve dediler
-
17-İsrâ 90
ve kâlû : ve dediler
-
17-İsrâ 94
en kâlû : onların demeleri
-
17-İsrâ 98
ve kâlû : ve dediler
-
18-Kehf 4
kâlû : dediler
-
18-Kehf 10
fe kâlû : o zaman dediler
-
18-Kehf 14
kâlû : dediler
-
18-Kehf 19
kâlû : dediler
-
18-Kehf 19
kâlû : dediler
-
18-Kehf 21
fe kâlûbnû (fe kâlû ubnû) : öyleyse 'inşa edin' dediler
-
18-Kehf 46
el mâlu : mal
-
18-Kehf 94
kâlû : dediler
-
18-Kehf 94
nec'alu : biz kılalım, biz yapalım
-
18-Kehf 105
a'mâlu-hum : onların amelleri
-
19-Meryem 27
kâlû : dediler
-
19-Meryem 29
kâlû : dediler
-
19-Meryem 88
kâlu ittehaze : 'edindi' dediler
-
19-Meryem 90
el cibâlu : dağlar
-
19-Meryem 96
se yec'alu : kılacak, yapacak
-
2-Bakara 11
kâlû : dediler
-
2-Bakara 13
kâlû : dediler
-
2-Bakara 14
kâlû : dediler
-
2-Bakara 14
kâlû : dediler
-
2-Bakara 19
yec'alûne : kılarlar, yaparlar
-
2-Bakara 22
lâ tec'alû : kılmayın, yapmayın
-
2-Bakara 24
in lem tef'alû : eğer yapamazsanız
-
2-Bakara 24
ve len tef'alû : ve asla yapamayacaksınız, yapamazsınız
-
2-Bakara 25
kâlû : dediler
-
2-Bakara 30
kâlû : dediler
-
2-Bakara 30
e tec'alu : kılacak mısın, yapacak mısın
-
2-Bakara 32
kâlû : dediler
-
2-Bakara 67
kâlû : dediler
-
2-Bakara 68
kâlû : dediler
-
2-Bakara 68
if'alû : yapın
-
2-Bakara 69
kâlû ûd'u : dua et dediler
-
2-Bakara 70
kâlû : dediler
-
2-Bakara 71
kâlû : dediler
-
2-Bakara 71
ve mâ kâdû yef'alûne : ve neredeyse yapmayacaklardı
-
2-Bakara 75
akalû-hu : onu akıl ettiler, onu anladılar
-
2-Bakara 76
kâlû : dediler
-
2-Bakara 76
kâlû : dediler
-
2-Bakara 80
ve kâlû : ve dediler
-
2-Bakara 85
yef'alu : yapar
-
2-Bakara 88
ve kâlû : ve dediler
-
2-Bakara 91
kâlû : dediler
-
2-Bakara 93
kâlû : dediler
-
2-Bakara 111
ve kâlû : ve dediler
-
2-Bakara 116
ve kâlû : ve dediler
-
2-Bakara 124
lâ yenâlu : nail olmaz, ulaşamaz
-
2-Bakara 133
kâlû : dediler
-
2-Bakara 135
ve kâlû : ve dediler
-
2-Bakara 139
â'mâlu-nâ : bizim amellerimiz
-
2-Bakara 139
a'mâlu-kum : sizin amelleriniz
-
2-Bakara 156
kâlû : dediler
-
2-Bakara 170
kâlû : dediler
-
2-Bakara 197
ve mâ tef'alû : ve ne yaparsanız
-
2-Bakara 215
ve mâ tef'alû : ve yaptığınız şey, ne yaparsanız
-
2-Bakara 216
el kitâlu : savaş
-
2-Bakara 217
kıtâlun : savaş
-
2-Bakara 217
ve lâ yezâlûne : ve zail olmazlar, geri kalmazlar
-
2-Bakara 217
a'mâlu-hum : onların amelleri
-
2-Bakara 224
ve lâ tec'alû : ve kılmayın, yapmayın
-
2-Bakara 246
iz kâlû : demişlerdi
-
2-Bakara 246
el kıtâlu : savaş
-
2-Bakara 246
kâlû : dediler
-
2-Bakara 246
el kıtâlu : savaş
-
2-Bakara 247
tâlûte : Talut
-
2-Bakara 247
kâlû : dediler
-
2-Bakara 248
âlu mûsâ : Musa ailesi
-
2-Bakara 248
ve âlu hârûne : ve Harun ailesi
-
2-Bakara 249
tâlûtu : Talut
-
2-Bakara 249
kâlû : dediler
-
2-Bakara 249
bi câlûte : Calut ile, Calut'a karşı
-
2-Bakara 250
li câlûte : Calut'a (Calut'un karşısına)
-
2-Bakara 250
kâlû : dediler
-
2-Bakara 251
câlûte : Calut
-
2-Bakara 253
yef'alu : yapar
-
2-Bakara 275
kâlû : dediler
-
2-Bakara 279
in lem tef'alû : eğer yapmazsanız
-
2-Bakara 282
ve in tef'alû : ve eğer yaparsanız
-
2-Bakara 285
ve kâlû : ve dediler
-
20-Tâ-Hâ 51
mâ bâlu : durumu nedir (ne haldedirler)
-
20-Tâ-Hâ 63
kâlû : dediler
-
20-Tâ-Hâ 65
kâlû : dediler
-
20-Tâ-Hâ 66
hıbâlu-hum : onların ipleri
-
20-Tâ-Hâ 70
kâlû : dediler
-
20-Tâ-Hâ 72
kâlû : dediler
-
20-Tâ-Hâ 87
kâlû : dediler
-
20-Tâ-Hâ 88
kâlû : dediler
-
20-Tâ-Hâ 91
kâlû : dediler
-
20-Tâ-Hâ 133
ve kâlû : ve dediler
-
20-Tâ-Hâ 134
kâlû : dediler
-
21-Enbiyâ 5
kâlû : dediler
-
21-Enbiyâ 14
kâlû : dediler
-
21-Enbiyâ 23
yef'alu : yapar
-
21-Enbiyâ 26
ve kâlûttehaze (kâlû ittehaze) : ve edindi dediler
-
21-Enbiyâ 53
kâlû : dediler
-
21-Enbiyâ 55
kâlû : dediler ki
-
21-Enbiyâ 59
kâlû : dediler
-
21-Enbiyâ 60
kâlû : dediler
-
21-Enbiyâ 60
yukâlu : deniliyor
-
21-Enbiyâ 61
kâlû : dediler
-
21-Enbiyâ 62
kâlû : dediler
-
21-Enbiyâ 64
fe kâlû : böylece dediler
-
21-Enbiyâ 68
kâlû : dediler
-
22-Hac 12
ed dalâlu : dalâlet
-
22-Hac 14
yef'alu : yapar
-
22-Hac 18
ve el cibâlu : ve dağlar
-
22-Hac 18
yef'alu : yapar
-
22-Hac 37
yenâlu-hu : ona ulaşır
-
22-Hac 55
ve lâ yezâlu : ve zail olmaz (devam eder)
-
22-Hac 77
vef'alûl hayre(ve if'alû el hayre) : ve hayır işleyin
-
23-Mü'minûn 47
kâlû : dediler
-
23-Mü'minûn 63
a'mâlun : ameller
-
23-Mü'minûn 81
kâlû : dediler
-
23-Mü'minûn 82
kâlû : dediler
-
23-Mü'minûn 106
kâlû : dediler
-
23-Mü'minûn 113
kâlû : dediler
-
24-Nûr 12
ve kâlû : ve dediler
-
24-Nûr 37
ricâlun : adamlar
-
24-Nûr 39
a'mâlu-hum : onların amelleri
-
24-Nûr 41
yef'alûne : yapıyorlar
-
24-Nûr 43
yec'alu-hu : onu kılar, yapar
-
24-Nûr 59
el etfâlu : çocuklar
-
24-Nûr 63
lâ tec'alû : kılmayın, yapmayın
-
25-Furkan 5
ve kâlû : ve dediler
-
25-Furkan 7
ve kâlû : ve dediler
-
25-Furkan 18
kâlû : dediler
-
25-Furkan 60
kâlû : dediler
-
25-Furkan 63
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 36
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 41
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 44
ve kâlû : ve dediler
-
26-Şuarâ 47
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 50
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 71
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 74
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 74
yef'alûne : yapıyorlar
-
26-Şuarâ 88
mâlun : mal
-
26-Şuarâ 96
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 111
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 116
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 136
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 153
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 167
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 185
kâlû : dediler
-
26-Şuarâ 226
lâ yef'alûne : yapmıyorlar
-
27-Neml 7
tastalûne : ısınırsınız
-
27-Neml 13
kâlû : dediler
-
27-Neml 33
kâlû : dediler
-
27-Neml 34
dehalû : girdiler
-
27-Neml 34
ve cealû : ve kıldılar, yaptılar
-
27-Neml 34
yef'alûne : yapıyorlar, yaparlar
-
27-Neml 47
kâlû : dediler
-
27-Neml 49
kâlû : dediler
-
27-Neml 56
en kâlû : onların demeleri
-
27-Neml 62
ve yec'alu-kum : ve sizi kılar, yapar
-
27-Neml 88
tef'alûne : siz yapıyorsunuz
-
28-Kasas 8
âlu : ailesi
-
28-Kasas 29
testalûne : ısınasınız
-
28-Kasas 35
nec'alu : kılacağız
-
28-Kasas 36
kâlû : dediler ki
-
28-Kasas 48
kâlû : dediler
-
28-Kasas 48
kâlû : dediler
-
28-Kasas 48
ve kâlû : ve dediler
-
28-Kasas 53
kâlû : dediler
-
28-Kasas 55
ve kâlû : ve dediler
-
28-Kasas 55
a'mâlu-nâ : bizim amellerimiz
-
28-Kasas 55
a'mâlu-kum : sizin amelleriniz, sizin yaptıklarınız
-
28-Kasas 57
ve kâlû : ve dediler
-
28-Kasas 83
nec'alu-hâ : onu kılarız
-
29-Ankebût 24
en kâlûktulû-hu : 'onu öldürün' demek
-
29-Ankebût 29
en kâlû'ti-nâ : 'bize getir'' demek
-
29-Ankebût 31
kâlû : dediler
-
29-Ankebût 32
kâlû : dediler
-
29-Ankebût 33
ve kâlû : ve dediler
-
29-Ankebût 43
el emsâlu : misaller, örnekler
-
29-Ankebût 50
ve kâlû : ve dediler
-
3-Âl-i İmrân 10
emvâlu-hum : onların malları
-
3-Âl-i İmrân 22
a'mâlu-hum : onların amelleri
-
3-Âl-i İmrân 24
kâlû : dediler
-
3-Âl-i İmrân 40
allâhu yef'alu mâ yeşâu : Allah dilediğini yapar
-
3-Âl-i İmrân 75
kâlû : dediler
-
3-Âl-i İmrân 81
kâlû : dediler
-
3-Âl-i İmrân 92
len tenâlû : nail olamazsınız, erişemezsiniz
-
3-Âl-i İmrân 115
ve mâ yef'alû : ve yaptıkları şey
-
3-Âl-i İmrân 116
emvâlu-hum : onların malları
-
3-Âl-i İmrân 119
kâlû : dediler
-
3-Âl-i İmrân 135
izâ fealû : yaptıkları zaman
-
3-Âl-i İmrân 135
alâ mâ fealû : yaptıkları şeyler üzerinde
-
3-Âl-i İmrân 147
illâ en kâlû : demekten başka birşey olmadı
-
3-Âl-i İmrân 156
ve kâlû : ve dediler
-
3-Âl-i İmrân 167
kâlû : dediler
-
3-Âl-i İmrân 168
kâlû : dediler
-
3-Âl-i İmrân 173
ve kâlû : ve dediler
-
3-Âl-i İmrân 180
yebhalûne : cimrilik ederler
-
3-Âl-i İmrân 181
kâlû : dediler
-
3-Âl-i İmrân 181
mâ kâlû : dedikleri şeyleri
-
3-Âl-i İmrân 183
kâlû : dediler
-
3-Âl-i İmrân 188
bi mâ lem yef'alû : yapmadıkları şey ile
-
30-Rûm 40
yef'alu : yapar
-
30-Rûm 48
ve yec'alu-hu : ve onu kılar, yapar
-
31-Lokman 14
ve fisâlu-hu : ve onun sütten ayrılması
-
31-Lokman 21
kâlû : dediler
-
32-Secde 10
ve kâlû : ve dediler
-
33-Ahzâb 6
en tef'alû : sizin yapmanız
-
33-Ahzâb 22
kâlû : dediler
-
33-Ahzâb 23
ricâlun : adam, erkek
-
33-Ahzâb 25
lem yenâlû : nail olmadılar, isteklerine ulaşamadılar
-
33-Ahzâb 67
ve kâlû : ve dediler
-
33-Ahzâb 69
kâlû : onlar dediler
-
33-Ahzâb 72
zalûmen : çok zalim
-
34-Sebe 3
miskâlu : miskal, ağırlık, miktar
-
34-Sebe 10
cibâlu : dağlar
-
34-Sebe 19
kâlû : dediler
-
34-Sebe 23
kâlû : dediler
-
34-Sebe 23
kâlû : dediler
-
34-Sebe 35
ve kâlû : ve dediler
-
34-Sebe 37
emvâlu-kum : sizin mallarınız
-
34-Sebe 41
kâlû : dediler
-
34-Sebe 43
kâlû : dediler
-
34-Sebe 43
ve kâlû : ve dediler
-
34-Sebe 52
ve kâlû : ve dediler
-
35-Fâtır 34
ve kâlû : ve dediler
-
36-Yâsin 14
kâlû : dediler
-
36-Yâsin 15
kâlû : dediler
-
36-Yâsin 16
kalû : dediler
-
36-Yâsin 18
kâlû : dediler
-
36-Yâsin 19
kâlû : dediler
-
36-Yâsin 52
kâlû : dediler
-
37-Sâffât 15
ve kâlû : ve dediler
-
37-Sâffât 20
ve kâlû : ve dediler
-
37-Sâffât 28
kâlû : dediler
-
37-Sâffât 29
kâlû : dediler
-
37-Sâffât 34
nef'alu : biz yaparız
-
37-Sâffât 97
kâlû : dediler
-
37-Sâffât 158
ve cealû : ve kıldılar
-
38-Sâd 16
ve kâlû : ve dediler
-
38-Sâd 22
dehalû : girdiler
-
38-Sâd 22
kâlû : dediler
-
38-Sâd 28
nec'alu : biz, kıldık, yaptık
-
38-Sâd 28
nec'alu : kıldık, yaptık
-
38-Sâd 59
sâlû : yaslananlar, girenler
-
38-Sâd 60
kâlû : dediler
-
38-Sâd 61
kâlû : dediler
-
38-Sâd 62
ve kâlû : ve dediler
-
39-Zümer 21
yec'alu-hu : onu kılar, yapar
-
39-Zümer 70
yef'alûne : yapıyorlar
-
39-Zümer 71
kâlû : dediler
-
39-Zümer 74
ve kâlû : ve dediler
-
4-Nisâ 34
er ricâlu : erkekler
-
4-Nisâ 37
yebhalûne : cimrilik ederler
-
4-Nisâ 46
kâlû : dediler
-
4-Nisâ 66
mâ fealû-hu : onu yapmadılar
-
4-Nisâ 66
fealû : yaptılar
-
4-Nisâ 77
el kıtâlu : savaş
-
4-Nisâ 77
ve kâlû : ve dediler
-
4-Nisâ 97
kâlû : dediler
-
4-Nisâ 97
kâlû : dediler
-
4-Nisâ 97
kâlû : dediler
-
4-Nisâ 127
tef'alû : yaparsınız
-
4-Nisâ 141
kâlû : dediler
-
4-Nisâ 141
kâlû : dediler
-
4-Nisâ 144
en tec'alû : kılmanız, edinmeniz, yapmanız
-
4-Nisâ 147
mâ yef'alu : yapmaz, olmaz
-
4-Nisâ 153
kâlû : dediler
-
40-Mü'min 11
kâlû : dediler
-
40-Mü'min 24
kâlû : dediler
-
40-Mü'min 25
kâlû : dediler
-
40-Mü'min 50
kâlû : dediler
-
40-Mü'min 50
kâlû : dediler
-
40-Mü'min 50
kâlû : dediler
-
40-Mü'min 71
el aglâlu : halkalar
-
40-Mü'min 74
kâlû : dediler
-
40-Mü'min 84
kâlû : dediler
-
41-Fussilet 5
ve kâlû : ve dediler
-
41-Fussilet 9
ve tec'alûne : ve kılıyorsunuz
-
41-Fussilet 14
kâlû : dediler
-
41-Fussilet 15
ve kâlû : ve dediler
-
41-Fussilet 21
ve kâlû : ve dediler
-
41-Fussilet 21
kâlû : dediler
-
41-Fussilet 30
kâlû : dediler
-
41-Fussilet 43
mâ yukâlu : söylenen şey
-
41-Fussilet 44
kâlû : dediler
-
41-Fussilet 47
kâlû : dediler
-
42-Şûrâ 15
a'mâlu-nâ : bizim amellerimiz
-
42-Şûrâ 15
a'mâlu-kum : amelleriniz
-
42-Şûrâ 25
tef'alûne : yapıyorsunuz
-
42-Şûrâ 50
ve yec'alu : ve kılar, yapar
-
43-Zuhruf 15
ve cealû : ve kıldılar
-
43-Zuhruf 19
ve cealû : ve kıldılar, yaptılar
-
43-Zuhruf 20
ve kâlû : ve dediler
-
43-Zuhruf 22
kâlû : dediler
-
43-Zuhruf 24
kâlû : dediler
-
43-Zuhruf 30
kâlû : dediler
-
43-Zuhruf 31
ve kâlû : ve dediler
-
43-Zuhruf 49
ve kâlû : ve dediler
-
43-Zuhruf 58
ve kâlû : ve dediler
-
44-Duhân 14
ve kâlû : ve dediler
-
45-Câsiye 24
ve kâlû : ve dediler
-
45-Câsiye 25
en kâlû : demeleri
-
46-Ahkaf 9
yuf'alu : yapılır, yapılacak
-
46-Ahkaf 13
kâlû : dediler
-
46-Ahkaf 15
ve fisâlu-hu : ve onun sütten kesilmesi
-
46-Ahkaf 22
kâlû : dediler
-
46-Ahkaf 24
kâlû : dediler
-
46-Ahkaf 29
kâlû : dediler
-
46-Ahkaf 30
kâlû : dediler
-
46-Ahkaf 34
kâlû : derler ki
-
47-Muhammed 10
emsâlu-hâ : onun benzeri
-
47-Muhammed 16
kâlû : dediler
-
47-Muhammed 20
el kıtâlu : savaş
-
47-Muhammed 24
akfâlu-hâ : onun kilitleri (kalbin kendine mahsus kilidi)
-
47-Muhammed 26
kâlû : dediler
-
47-Muhammed 37
tebhalû : cimrilik edersiniz
-
47-Muhammed 38
yebhalu : cimrilik eder
-
47-Muhammed 38
yebhalu : cimrilik eder
-
48-Fetih 11
emvâlu-nâ : bizim mallarımız
-
48-Fetih 25
ricâlun : erkekler
-
49-Hucurât 2
a'mâlu-kum : amellleriniz
-
5-Mâide 13
ve lâ tezâlu : ve zail olmaz, sürekli, devamlı olur, devam eder
-
5-Mâide 14
kâlû : dediler
-
5-Mâide 17
ellezîne kâlû : ... diyenler
-
5-Mâide 22
kâlû yâ mûsâ : ey Mûsâ dediler
-
5-Mâide 24
kâlû yâ mûsâ : ey Mûsâ dediler
-
5-Mâide 41
kâlû âmennâ : iman ettik, âmenû olduk (Allâh'a teslim olmayı diledik) dediler
-
5-Mâide 42
ekkâlûne li es suhti : haramı çok yiyenler
-
5-Mâide 53
habitat a'mâlu-hum : onların amelleri boşa gitti
-
5-Mâide 61
kâlû âmennâ : iman ettik dediler
-
5-Mâide 61
ve kad dehalû : ve girmişlerdir.
-
5-Mâide 64
bi-mâ kâlû : demelerinden dolayı, sözlerinden dolayı
-
5-Mâide 72
ellezîne kâlû : ... diyenler
-
5-Mâide 73
ellezîne kâlû : ... diyenler
-
5-Mâide 79
fealû-hu : onu yapıyorlar
-
5-Mâide 79
yef'alûne : yapıyorlar
-
5-Mâide 82
ellezîne kâlû : onlar dediler, ...diyen kimseler
-
5-Mâide 85
bi-mâ kâlû : söylediklerinden dolayı
-
5-Mâide 94
tenâlu-hu : ona erişirsiniz, onu yakalarsınız
-
5-Mâide 104
kâlû : dediler
-
5-Mâide 109
kâlû : dediler, (derler (Allâh (cc.) zamandan münezzehtir, Allâh (cc.) için zaman söz konusu değildir)
-
5-Mâide 111
kâlû : dediler
-
5-Mâide 113
kâlû nurîdu : istiyoruz, arzu ediyoruz dediler
-
51-Zâriyât 25
iz dehalû : girdikleri zaman
-
51-Zâriyât 25
kâlû : dediler
-
51-Zâriyât 28
kâlû : dediler
-
51-Zâriyât 30
kâlû : dediler
-
51-Zâriyât 32
kâlû : dediler
-
51-Zâriyât 51
ve lâ tec'alû : ve kılmayın
-
51-Zâriyât 52
kâlû : dediler
-
52-Tûr 10
el cibâlu : dağlar
-
52-Tûr 26
kâlû : dediler
-
52-Tûr 40
muskalûne : ağır yük altında olanlar
-
54-Kamer 9
ve kâlû : ve dediler
-
54-Kamer 24
kâlû : dediler
-
54-Kamer 52
fealû-hu : yaptıkları
-
56-Vâkıa 5
el cibâlu : dağlar
-
56-Vâkıa 82
tec'alûne : siz kılıyorsunuz, yapıyorsunuz, ediniyorsunuz
-
57-Hadid 14
kâlû : dediler
-
57-Hadid 24
yebhalûne : cimrilik ederler
-
58-Mücâdele 3
kâlû : söylediler
-
58-Mücâdele 13
iz lem tef'alû : yapmadığınız zaman, yapamadığınız zaman
-
58-Mücâdele 17
emvâlu-hum : onların malları
-
59-Haşr 21
el emsâlu : misaller, örnekler
-
6-En'âm 8
ve kâlû : ve dediler
-
6-En'âm 23
illâ en kâlû : demekten başka
-
6-En'âm 27
fe kâlû : o zaman dediler
-
6-En'âm 29
ve kâlû : ve dediler
-
6-En'âm 30
kâlû belâ : dediler, evet, doğrudur
-
6-En'âm 31
kâlû : dediler
-
6-En'âm 37
ve kâlû : ve dediler
-
6-En'âm 38
emsâlu-kum : sizin gibi
-
6-En'âm 91
iz kâlû : dedikleri zaman
-
6-En'âm 91
tec'alûne-hu : onu yapıyorsunuz
-
6-En'âm 100
ve cealû : kıldılar
-
6-En'âm 112
mâ fealû-hu : onu yapmazlardı
-
6-En'âm 124
kâlû : dediler
-
6-En'âm 124
yec'alu : yapar, kılar, verir
-
6-En'âm 125
yec'alû allâhu : Allah kılar, yapar
-
6-En'âm 130
kâlû : dediler
-
6-En'âm 136
ve cealû : ve yaptılar (ayırdılar)
-
6-En'âm 136
fe kâlû : böylece dediler
-
6-En'âm 137
mâ fealû-hu : onu yapmazlardı, yapamazlardı
-
6-En'âm 138
ve kâlû : ve dediler
-
6-En'âm 139
ve kâlû : ve dediler
-
6-En'âm 159
kânû yef'alûne : yapmış oldukları
-
60-Mümtehine 4
kâlû : dediler
-
61-Saf 2
mâ lâ tef'alûne : yapmayacağınız, yapamayacağınız şey
-
61-Saf 3
lâ tef'alûne : yapmıyorsunuz, yapmazsınız
-
61-Saf 6
kâlû : dediler
-
63-Münâfikûn 1
kâlû : dediler
-
63-Münâfikûn 9
emvâlu-kum : sizin mallarınız
-
64-Teğabün 6
fe kâlû : o zaman dediler
-
64-Teğabün 15
emvalu-kum : sizin mallarınız
-
65-Talâk 7
se yec'alu : kılacak, verecek
-
66-Tahrim 6
ve yef'alûne : ve yaparlar
-
67-Mülk 9
kâlû : dediler
-
67-Mülk 10
ve kâlû : ve dediler
-
68-Kalem 26
kâlû : dediler
-
68-Kalem 29
kâlû : dediler
-
68-Kalem 31
kâlû : dediler
-
68-Kalem 35
nec'alu : biz kılarız, yaparız
-
68-Kalem 46
muskalûne : sakil, ağır olan bir yükü ödemekle mükellef olanlar, borç altında olanlar
-
69-Hâkka 14
ve el cibâlu : ve dağlar
-
7-A'râf 5
en kâlû : söylemeleri, demeleri
-
7-A'râf 28
izâ faalû : yaptıkları zaman
-
7-A'râf 28
kâlû : dediler
-
7-A'râf 37
yenâlu-hum : onlara nail olur, erişir, ulaşır
-
7-A'râf 37
kâlû : dediler
-
7-A'râf 37
kâlû : dediler
-
7-A'râf 43
kâlû : dediler
-
7-A'râf 44
kâlû : dediler
-
7-A'râf 46
ricâlun : adamlar
-
7-A'râf 47
kâlû : dediler
-
7-A'râf 48
kâlû : dediler
-
7-A'râf 49
lâ yenâlu-hum allâhu : Allah onlara ulaşmaz
-
7-A'râf 50
kâlû : dediler
-
7-A'râf 70
kâlû : dediler
-
7-A'râf 75
kâlû : dediler
-
7-A'râf 77
ve kâlû : ve dediler
-
7-A'râf 82
en kâlû : demek, söylemek
-
7-A'râf 95
ve kâlû : ve dediler
-
7-A'râf 111
kâlû : dediler
-
7-A'râf 113
kâlû : dediler
-
7-A'râf 115
kâlû : dediler
-
7-A'râf 121
kâlû : dediler
-
7-A'râf 125
kâlû : dediler
-
7-A'râf 129
kâlû : dediler
-
7-A'râf 131
kâlû : dediler
-
7-A'râf 132
ve kâlû : ve dediler
-
7-A'râf 134
kâlû : dediler
-
7-A'râf 138
kâlû : dediler
-
7-A'râf 147
a'mâlu-hum : onların amelleri
-
7-A'râf 149
kâlû : dediler
-
7-A'râf 152
se yenâlu-hum : onlar nail olacaklar, uğrayacaklar
-
7-A'râf 164
kâlû : dediler
-
7-A'râf 172
kâlû : dediler
-
7-A'râf 194
emsâlu-kum : sizin gibi
-
7-A'râf 203
kâlû : dediler
-
70-Meâric 9
el cibâlu : dağlar
-
71-Nuh 7
cealû : kıldılar, yaptılar (tıkadılar)
-
71-Nuh 21
mâlu-hu : onun malı, malı
-
71-Nuh 23
ve kâlû : ve dediler
-
72-Cin 1
fe kâlû : sonra dediler
-
72-Cin 6
ricâlun : adamlar
-
72-Cin 25
yec'alu : kılar, yapar
-
73-Müzzemmil 14
ve el cibâlu : ve dağlar
-
73-Müzzemmil 14
el cibâlu : dağlar
-
73-Müzzemmil 17
yec'alu : kılar, yapar
-
74-Müddessir 43
kâlû : dediler
-
76-İnsan 14
zılâlu-hâ : onun gölgeleri
-
77-Mürselât 10
el cibâlu : dağlar
-
77-Mürselât 18
nef'alu : biz yaparız
-
78-Nebe 20
el cibâlu : dağlar
-
79-Nâziât 12
kâlû : dediler
-
8-Enfâl 1
kul el enfâlu : de ki, ganimetler
-
8-Enfâl 21
kâlû : dediler
-
8-Enfâl 28
emvâlu-kum : mallarınız
-
8-Enfâl 31
kâlû : dediler
-
8-Enfâl 32
kâlû allâhumme : onlar 'Allah'ım' dediler
-
8-Enfâl 73
illâ tef'alû-hu : onu yapmazsanız
-
81-Tekvir 3
el cibâlu : dağlar
-
82-İnfitâr 12
tef'alûne : siz yapıyorsunuz
-
83-Mutaffifin 2
ektâlû : ölçekle ölçerek satın aldılar
-
83-Mutaffifin 3
kâlû-hum : onlara ölçerek sattılar
-
83-Mutaffifin 16
sâlû : atılacak olanlar
-
83-Mutaffifin 17
yukâlu : denir
-
83-Mutaffifin 32
kâlû : dediler
-
83-Mutaffifin 36
yef'alûne : yapıyorlar
-
85-Bürûc 7
alâ mâ yef'alûne : yaptıkları şeylere
-
85-Bürûc 16
fe'âlun : yapan, fail, fiilin yapıcısı
-
9-Tevbe 17
a'mâlu-hum : onların amelleri
-
9-Tevbe 24
ve emvâlun ıktereftumû-hâ : ve kazandığınız, biriktirdiğiniz mallar
-
9-Tevbe 55
emvâlu-hum : onların malları
-
9-Tevbe 59
ve kâlû : ve dediler
-
9-Tevbe 69
a'mâlu-hum : onların amelleri
-
9-Tevbe 74
mâ kâlû : söylemediler
-
9-Tevbe 74
kâlû : söylediler
-
9-Tevbe 74
lem yenâlû : muvaffak olamadılar, nail olamadılar
-
9-Tevbe 81
ve kâlû : ve dediler
-
9-Tevbe 85
emvâlu-hum : onların malları
-
9-Tevbe 86
ve kâlû : ve dediler
-
9-Tevbe 108
ricâlun : adamlar
-
9-Tevbe 110
lâ yezâlu : zail olmaz, devam eder
-
9-Tevbe 120
ve lâ yenâlûne : ve zafere nail olmaları, zafer kazanmaları, yoktur (ki)
-
92-Leyl 11
mâlu-hu : onun malı