Kur'an İçerisinde Arama
Sayfayı Yenile
Arapça Metin Arama (Harekeli)
Aranan Kelime : kun
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 955
-
10-Yunus 6
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
10-Yunus 15
mâ yekûnu : olamaz
-
10-Yunus 18
yuşrikûne : şirk koşuyorlar
-
10-Yunus 22
izâ kuntum : siz olduğunuz zaman, siz idiniz
-
10-Yunus 22
le nekûnenne : biz muhakkak olacağız
-
10-Yunus 23
kuntum : olduğunuz
-
10-Yunus 28
mâ kuntum : siz olmadınız
-
10-Yunus 29
in kun-nâ : biz olduk
-
10-Yunus 31
e fe lâ tettekûne : hâlâ, takva sahibi olmayacak mısınız
-
10-Yunus 34
tu'fekûne : döndürülüyorsunuz
-
10-Yunus 38
in kuntum : eğer siz, iseniz
-
10-Yunus 48
in kuntum : eğer siz iseniz
-
10-Yunus 51
kuntum : siz oldunuz
-
10-Yunus 52
kuntum : siz oldunuz
-
10-Yunus 53
e hakkun : bu gerçek mi, hak mıdır
-
10-Yunus 53
le hakkun : kesin olarak haktır (gerçektir)
-
10-Yunus 55
hakkun : haktır, gerçektir
-
10-Yunus 61
ve mâ tekûnu : ve olmazsınız (olmanız yoktur ki)
-
10-Yunus 61
kunnâ : biz olduk
-
10-Yunus 63
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
10-Yunus 67
li teskunû : sukûn bulmanız, dinlenmeniz için
-
10-Yunus 71
lâ yekun : olmasın
-
10-Yunus 72
en ekûne : olmakla
-
10-Yunus 78
ve tekûne : ve siz olursunuz
-
10-Yunus 80
mulkûne : yere atacağınız
-
10-Yunus 84
in kuntum : eğer siz olduysanız (iseniz)
-
10-Yunus 84
in kuntum : eğer iseniz
-
10-Yunus 91
ve kunte : ve sen oldun
-
10-Yunus 92
li tekûne : olman için
-
10-Yunus 94
kunte : sen oldun
-
10-Yunus 94
fe lâ tekûnenne : öyleyse sakın olma
-
10-Yunus 95
ve lâ tekûnenne : ve sakın olma
-
10-Yunus 95
tekûne : olursun
-
10-Yunus 99
yekûnû : olurlar
-
10-Yunus 104
in kuntum : eğer siz iseniz
-
10-Yunus 104
en ekûne : olmak (benim olmam)
-
10-Yunus 105
ve lâ tekûnenne : ve sakın olma
-
101-Kâria 4
yekûnu : olurlar
-
101-Kâria 5
ve tekûnu : ve olurlar
-
11-Hûd 12
târikun : terkeden, bırakan
-
11-Hûd 12
ve dâikun : ve daralır
-
11-Hûd 12
melekun : bir melek
-
11-Hûd 13
kuntum : siz iseniz
-
11-Hûd 20
lem yekûnû : değildir, olmazlar, olamazlar
-
11-Hûd 28
in kuntu : eğer ben isem
-
11-Hûd 31
melekun : bir melek
-
11-Hûd 32
in kunte : eğer isen
-
11-Hûd 37
mugrekûne : boğulacak olanlar
-
11-Hûd 42
ve lâ tekun : ve olma
-
11-Hûd 46
en tekûne : olmaktan
-
11-Hûd 47
ekun : ben olurum
-
11-Hûd 49
mâ kunte : sen değildin
-
11-Hûd 54
mimmâ (min mâ) tuşrikûne : şirk koştuğunuz şeylerden
-
11-Hûd 62
kunte : sen oldun
-
11-Hûd 63
in kuntu alâ : şâyet ben üzerinde isem
-
11-Hûd 86
in kuntum : eğer iseniz
-
11-Hûd 88
in kuntu : eğer ben, isem
-
11-Hûd 106
ve şehîkun : ve nefesin içeri çekilip, şiddetli ve kötü bir sesle çıkması
-
112-İhlâs 4
ve lem yekun : ve olmadı
-
12-Yusuf 3
ve in kunte : ve eğer, oysa sen ..... idin
-
12-Yusuf 9
ve tekûnû : ve olun
-
12-Yusuf 10
in kuntum : eğer siz, iseniz
-
12-Yusuf 16
yebkûne : ağlıyorlar
-
12-Yusuf 17
ve lev kunnâ : ve şâyet biz olsak bile
-
12-Yusuf 28
min keydikunne : sizin tuzaklarınızdan (hilelerinizden)
-
12-Yusuf 28
keydekunne : sizin tuzağınız (hileniz)
-
12-Yusuf 29
kunti : oldun (kadın)
-
12-Yusuf 31
melekun : bir melek
-
12-Yusuf 32
fe zâlikunne : işte bu
-
12-Yusuf 32
ve le yekûne : ve mutlaka olacak, olarak
-
12-Yusuf 33
ve ekun : ve olurum
-
12-Yusuf 39
muteferrikûne : ayrı ayrı, birçok (tefrik edilmiş olanlar)
-
12-Yusuf 43
in kuntum : eğer iseniz
-
12-Yusuf 51
hatbukunne : üzerinde konuşma yaptığınız konu, mesele
-
12-Yusuf 57
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
12-Yusuf 70
sârikûne : hırsızlar
-
12-Yusuf 73
ve mâ kunnâ : ve biz değiliz, biz olmadık
-
12-Yusuf 74
in kuntum kâzibîne : eğer siz yalan söylüyorsanız
-
12-Yusuf 81
ve mâ kunnâ : ve biz değildik, olmadık
-
12-Yusuf 82
kunnâ : biz olduk
-
12-Yusuf 82
le sâdikûne : gerçekten sadıklar, doğruyu söyleyenler
-
12-Yusuf 85
tekûne : olursun, olacaksın
-
12-Yusuf 85
tekûne : olursun, olacaksın
-
12-Yusuf 91
ve in kunnâ : ve biz olduk
-
12-Yusuf 97
kunnâ : biz olduk
-
12-Yusuf 102
ve mâ kunte : ve sen olmadın
-
12-Yusuf 106
ve hum muşrikûne : ve onlar şirk koşanlardır (müşriklerdir)
-
13-Ra'd 5
e izâ kunnâ : biz olduğumuz zaman mı
-
13-Ra'd 16
lâ yemlikûne : yapamaz, gücü yetmez, malik değil
-
13-Ra'd 35
vuide el muttekûne : takva sahiplerine vaadedilen
-
14-İbrahim 10
şekkun : bir şüphe
-
14-İbrahim 21
kunnâ : biz olduk
-
14-İbrahim 44
e ve lem tekûnû : ve, siz olmadınız mı, siz değil misiniz
-
15-Hicr 7
in kunte : eğer sen isen
-
15-Hicr 28
hâlikun : yaratan, yaratıcı
-
15-Hicr 31
en yekûne : olmak
-
15-Hicr 32
ellâ tekûne (en lâ tekûne) : senin olmaman
-
15-Hicr 33
lem ekun : ben olmam
-
15-Hicr 55
fe lâ tekun : artık sen olma
-
15-Hicr 64
sâdikûne : sadıklar, doğruyu söyleyenler
-
15-Hicr 71
in kuntum : eğer siz, iseniz
-
15-Hicr 98
ve kun : ve ol
-
16-Nahl 1
yuşrikûne : şirk koşuyorlar
-
16-Nahl 3
yuşrikûne : şirk koşuyorlar
-
16-Nahl 7
lem tekûnû : siz olmazsınız
-
16-Nahl 20
lâ yahlukûne : yaratamazlar
-
16-Nahl 20
yuhlekûne : yaratılırlar
-
16-Nahl 27
kuntum : siz idiniz
-
16-Nahl 27
tuşâkkûne : ayrılıyorsunuz, muhalefet ediyorsunuz
-
16-Nahl 28
mâ kunnâ : biz olmadık
-
16-Nahl 28
kuntum : siz oldunuz
-
16-Nahl 32
kuntum : siz oldunuz
-
16-Nahl 40
kun : ol
-
16-Nahl 40
fe yekûnu : böylece, o hemen olur
-
16-Nahl 43
in kuntum : eğer siz iseniz
-
16-Nahl 52
tettekûne : korkuyorsunuz
-
16-Nahl 54
ferîkun : bir grup
-
16-Nahl 54
yuşrikûne : şirk (ortak) koşarlar
-
16-Nahl 56
kuntum : siz oldunuz
-
16-Nahl 86
kunnâ : biz olduk
-
16-Nahl 92
ve lâ tekûnû : ve siz olmayın
-
16-Nahl 92
en tekûne : olması
-
16-Nahl 92
mâ kuntum : olduğunuz şeyi
-
16-Nahl 93
kuntum : siz oldunuz
-
16-Nahl 95
in kuntum : eğer siz, iseniz
-
16-Nahl 100
müşrikûne : Allah'a ortak (şirk) koşanlar, müşrikler
-
16-Nahl 114
in kuntum : eğer siz iseniz, olduysanız
-
17-İsrâ 15
ve mâ kunnâ : ve biz olmadık
-
17-İsrâ 25
in tekûnû : eğer olursanız
-
17-İsrâ 49
kunnâ : biz olduk
-
17-İsrâ 50
kûnû : olun
-
17-İsrâ 51
en yekûne : olmak, olması
-
17-İsrâ 56
lâ yemlikûne : güçleri yetmez, güce malik (sahip) değiller
-
17-İsrâ 91
tekûne : (senin) olsun
-
17-İsrâ 93
yekûne : olur, olsun
-
17-İsrâ 93
kuntu : ben oldum
-
17-İsrâ 98
e izâ kunnâ : biz olduğumuz zaman mı
-
17-İsrâ 100
temlikûne : siz maliksiniz, sahipsiniz
-
17-İsrâ 104
uskunû el arda : yeryüzünde (orada) yerleşin, iskân olun
-
17-İsrâ 109
yebkûne : ağlıyorlar, ağlarlar
-
17-İsrâ 111
ve lem yekun : ve olmamıştır, olmaz
-
17-İsrâ 111
şerîkun : bir ortak
-
17-İsrâ 111
ve lem yekun : ve olmamıştır, olmaz
-
18-Kehf 21
hakkun : bir hak'tır
-
18-Kehf 43
ve lem tekun : ve olmadı, olmaz
-
18-Kehf 51
ve mâ kuntu : ve ben olmadım
-
18-Kehf 64
mâ kunnâ : bizim olduğumuz şey
-
18-Kehf 79
melikun : bir kral
-
19-Meryem 4
ve lem ekun : ve ben olmadım
-
19-Meryem 8
yekûnu lî : benim olur (olabilir)
-
19-Meryem 14
ve lem yekun : ve olmadı, değildi
-
19-Meryem 18
in kunte : eğer sen isen
-
19-Meryem 20
yekûnu : olur
-
19-Meryem 23
ve kuntu : ve ben oldum
-
19-Meryem 31
eyne mâ kuntu : ben nerede bulunsam, bulunduğum heryerde
-
19-Meryem 35
kun : ol
-
19-Meryem 35
yekûnu : o olur
-
19-Meryem 45
tekûne : sen olursun
-
19-Meryem 48
ellâ ekûne : ben olmam
-
19-Meryem 81
li yekûnû : olması için, olsun diye
-
19-Meryem 82
ve yekûnûne : ve olacaklar
-
19-Meryem 87
lâ yemlikûne : malik olmayacaklar, güçleri yetmeyecek
-
2-Bakara 3
yunfikûne : infâk ederler, (Allah yolunda)
-
2-Bakara 19
ve berkun : ve şimşek
-
2-Bakara 21
tettekûne : takva sahibi olursunuz
-
2-Bakara 23
ve in kuntum : ve eğer siz iseniz
-
2-Bakara 23
in kuntum : eğer siz iseniz
-
2-Bakara 28
ve kuntum : ve siz idiniz, oldunuz
-
2-Bakara 31
kuntum : siz iseniz
-
2-Bakara 33
kuntum : siz oldunuz
-
2-Bakara 35
uskun : iskân ol, otur, yerleş
-
2-Bakara 35
tekûnâ : siz (ikiniz) olursunuz
-
2-Bakara 41
ve lâ tekûnû : ve olmayın
-
2-Bakara 59
yefsukûne : fıska düşüyorlar, îmândan sonra küfre düşüyorlar
-
2-Bakara 63
tettekûne : takva sahibi olursunuz
-
2-Bakara 64
kuntum : siz oldunuz
-
2-Bakara 65
kûnû : olun
-
2-Bakara 67
en ekûne : olmak (benim olmam)
-
2-Bakara 72
mâ kuntum tektumûne : sizin gizlemiş olduğunuz şeyi
-
2-Bakara 75
ferîkun : bir fırka, bir grup
-
2-Bakara 84
lâ tesfikûne : dökmeyin
-
2-Bakara 89
musaddikun : tasdik edici, tasdik eden
-
2-Bakara 91
in kuntum mu'minîne : eğer mü'minler iseniz
-
2-Bakara 93
in kuntum mu'minîne : eğer mü'minler iseniz
-
2-Bakara 94
in kuntum : eğer siz iseniz
-
2-Bakara 99
el fâsikûne : fasıklar, îmân ettikten sonra küfre (fıska) düşenler
-
2-Bakara 100
ferîkun : fırka, kısım, zümre 7 - min-hum
-
2-Bakara 101
musaddikun : tasdik eden
-
2-Bakara 101
ferîkun : bir fırka, bir zümre, bir kısım
-
2-Bakara 102
yuferrikûne : ayırıyorlar, ayırırlar
-
2-Bakara 111
in kuntum : eğer siz iseniz
-
2-Bakara 117
kun : ol
-
2-Bakara 117
yekûnu : olur
-
2-Bakara 133
kuntum : siz oldunuz
-
2-Bakara 135
kûnû : olun
-
2-Bakara 143
li tekûnû : olmanız için, olun diye
-
2-Bakara 143
ve yekûne : ve olsun
-
2-Bakara 143
kunte : sen oldun
-
2-Bakara 144
mâ kuntum : siz olursunuz, bulunursunuz
-
2-Bakara 147
lâ tekûnenne : sakın olma
-
2-Bakara 148
tekûnû : olursunuz
-
2-Bakara 150
mâ kuntum : siz oldunuz (bulundunuz)
-
2-Bakara 150
li ellâ yekûne : olmaması için
-
2-Bakara 151
lem tekûnû ta'lemûne : sizin bilmediğiniz
-
2-Bakara 172
in kuntum : eğer siz, ...seniz, olduysanız
-
2-Bakara 177
hum(u) el muttekûne : onlar muttakiler, takva sahipleri
-
2-Bakara 179
tettekûne : sakınırsınız, takva sahibi olursunuz
-
2-Bakara 183
tettekûne : takva sahibi olursunuz
-
2-Bakara 184
yutîkûne-hu : ona dayanamazlar, zorlanırlar, takatleri kesilir, güç yetiremezler
-
2-Bakara 184
kuntum : siz oldunuz
-
2-Bakara 187
kuntum : oldunuz, idiniz
-
2-Bakara 187
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
2-Bakara 193
lâ tekûne : olmasın
-
2-Bakara 193
ve yekûne : ve olsun
-
2-Bakara 196
lem yekun : olmayan
-
2-Bakara 198
kuntum : siz oldunuz, idiniz
-
2-Bakara 215
yunfikûne : infâk ederler (Allah için verirler)
-
2-Bakara 219
yunfikûne : infâk ediyorlar
-
2-Bakara 228
in kunne : eğer onlar (kadınlar) iseler
-
2-Bakara 229
imsâkun : tutmak
-
2-Bakara 239
lem tekûnû : olmadınız
-
2-Bakara 247
yekûnu : olur
-
2-Bakara 248
in kuntum : eğer siz iseniz
-
2-Bakara 262
yunfikûne : infâk ederler, verirler
-
2-Bakara 265
yunfikûne : infâk ederler, verirler
-
2-Bakara 266
en tekûne : olmasını
-
2-Bakara 267
tunfikûne : infâk ediyorsunuz, veriyorsunuz
-
2-Bakara 274
yunfikûne : infâk ederler, verirler
-
2-Bakara 278
kuntum : siz
-
2-Bakara 280
in kuntum : eğer siz, iseniz
-
2-Bakara 282
fe in lem yekûnâ : fakat bulunmuyorsa, bulunamıyorsa
-
2-Bakara 282
en tekûne : olmanız
-
2-Bakara 282
fusûkun : fısktır
-
2-Bakara 283
ve in kuntum : ve eğer siz, iseniz, olduysanız
-
20-Tâ-Hâ 35
kunte : sen oldun
-
20-Tâ-Hâ 65
en nekûne : bizim olmamız
-
20-Tâ-Hâ 113
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
20-Tâ-Hâ 125
kuntu : ben oldum
-
21-Enbiyâ 7
in kuntum : eğer siz, iseniz
-
21-Enbiyâ 14
kunnâ : biz olduk
-
21-Enbiyâ 17
in kunnâ : eğer olsaydık
-
21-Enbiyâ 18
zâhikun : zail olanlar (olmuştur), yok olanlar (olur)
-
21-Enbiyâ 27
lâ yesbikûne-hu : onun (önüne) geçmezler
-
21-Enbiyâ 28
muşfikûne : korkanlar
-
21-Enbiyâ 38
in kuntum : eğer siz iseniz
-
21-Enbiyâ 46
kun-nâ : biz olduk
-
21-Enbiyâ 49
muşfikûne : korkanlar(dır)
-
21-Enbiyâ 50
mubârekun : mübarek
-
21-Enbiyâ 51
ve kunnâ : ve biz olduk
-
21-Enbiyâ 54
kuntum : siz oldunuz
-
21-Enbiyâ 63
yentıkûne : konuşuyorlar, konuşurlar
-
21-Enbiyâ 65
yentıkûne : konuşuyorlar
-
21-Enbiyâ 68
in kuntum : eğer siz iseniz
-
21-Enbiyâ 69
kûnî : ol
-
21-Enbiyâ 78
ve kun-nâ : ve biz olduk
-
21-Enbiyâ 79
ve kun-nâ : ve biz olduk
-
21-Enbiyâ 81
ve kun-nâ : ve biz olduk
-
21-Enbiyâ 82
ve kunnâ : ve biz olduk (biz idik)
-
21-Enbiyâ 87
kuntu : ben oldum
-
21-Enbiyâ 97
kun-nâ : biz olduk
-
21-Enbiyâ 97
kun-nâ : biz olduk
-
21-Enbiyâ 103
kuntum : siz oldunuz
-
21-Enbiyâ 104
innâ kunnâ : muhakkak biz olduk
-
22-Hac 5
in kuntum : eğer siz iseniz
-
22-Hac 35
yunfikûne : infâk ederler
-
22-Hac 46
fe tekûne : o zaman olur
-
22-Hac 50
ve rızkun : ve rızık
-
22-Hac 69
kuntum : siz olduğunuz
-
22-Hac 78
li yekûne er resûlu : resûl olsun diye
-
22-Hac 78
ve tekûnû : ve siz olun
-
23-Mü'minûn 17
ve mâ kunnâ : ve biz değiliz
-
23-Mü'minûn 23
e fe lâ tettekûne : hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız (Allah'a ulaşmayı dilemeyecek misiniz)
-
23-Mü'minûn 27
mugrakûne : boğulacak olanlar
-
23-Mü'minûn 30
ve in kunnâ : ve biz oluruz
-
23-Mü'minûn 32
e fe lâ tettekûne : hâlâ takva sahibi olmayacak mısınız
-
23-Mü'minûn 35
ve kuntum : ve siz oldunuz
-
23-Mü'minûn 52
fettekûni (fe ittekû-ni) : artık bana karşı takva sahibi olun
-
23-Mü'minûn 57
muşfikûne : çekinenler, korkanlar
-
23-Mü'minûn 59
lâ yuşrikûne : ortak koşmazlar şirk koşmazlar
-
23-Mü'minûn 61
sâbikûne : öne geçenlerdir
-
23-Mü'minûn 66
kuntum : siz oldunuz
-
23-Mü'minûn 82
ve kunnâ : ve biz olduk
-
23-Mü'minûn 84
in kuntum : eğer siz oldu iseniz
-
23-Mü'minûn 87
fe lâ tettekûne : hâlâ takva sahibi olmayacaksınız
-
23-Mü'minûn 88
in kuntum : eğer siz oldu iseniz
-
23-Mü'minûn 92
yuşrikûne : şirk koşuyorlar
-
23-Mü'minûn 105
lem tekun : olmadı
-
23-Mü'minûn 105
kuntum : siz oldunuz
-
23-Mü'minûn 106
ve kunnâ : ve biz olduk
-
23-Mü'minûn 109
ferîkun : topluluk, grup
-
23-Mü'minûn 110
ve kuntum : ve siz oldunuz
-
23-Mü'minûn 110
tadhakûne \n(dahıke) : gülüyorsunuz \n: (güldü)
-
23-Mü'minûn 114
kuntum : siz oldunuz
-
24-Nûr 2
in kuntum : eğer siz olduysanız
-
24-Nûr 3
muşrikun : müşrik olan erkek
-
24-Nûr 4
el fâsikûne : fasık olanlar, fasıklar
-
24-Nûr 6
ve lem yekun : ve olmadı, yoktur
-
24-Nûr 12
ifkun : uydurulmuş iftira
-
24-Nûr 16
mâ yekûnu : olmaz
-
24-Nûr 17
in kuntum : eğer siz iseniz
-
24-Nûr 26
ve rızkun : ve rızık
-
24-Nûr 29
meskûnetin : oturulmayan evler
-
24-Nûr 32
yekûnû : olurlar
-
24-Nûr 47
ferîkun : bir grup, bir kısım
-
24-Nûr 48
ferîkun : bir grup, bir kısım
-
24-Nûr 49
yekun : olur
-
24-Nûr 55
lâ yuşrikûne : şirk koşmazlar
-
24-Nûr 55
el fâsikûne : fasıklar
-
25-Furkan 1
li yekûne : olması için
-
25-Furkan 2
ve lem yekûn : ve olmadı
-
25-Furkan 2
şerîkun : şerik, ortak
-
25-Furkan 3
lâ yahlukûne : yaratmaz, yaratamaz
-
25-Furkan 3
yuhlekûne : yaratılırlar
-
25-Furkan 3
ve lâ yemlikûne : ve malik değiller
-
25-Furkan 3
ve lâ yemlikûne : ve malik değiller
-
25-Furkan 4
ifkun : uydurma, yalan
-
25-Furkan 7
melekun : bir melek
-
25-Furkan 7
yekûne : olur
-
25-Furkan 8
tekûnu : olur
-
25-Furkan 15
el muttekûne : takva sahipleri
-
25-Furkan 40
e fe lem yekûnû : öyle olmadı mı, hâlâ olmadı mı
-
25-Furkan 43
tekûnu : olacaksın
-
25-Furkan 77
sevfe yekûnu : olacak
-
26-Şuarâ 3
ellâ yekûnû : (onların) olmaması
-
26-Şuarâ 11
lâ yettekûne : takva sahibi olmuyorlar
-
26-Şuarâ 24
kuntum : siz oldunuz
-
26-Şuarâ 28
kuntum : siz oldunuz
-
26-Şuarâ 31
kunte : sen oldun
-
26-Şuarâ 41
kunnâ : biz olduk
-
26-Şuarâ 43
mulkûne : atanlar, atılacak olan
-
26-Şuarâ 45
ye'fikûne : uyduruyorlar
-
26-Şuarâ 51
en kunnâ : olmuş olmamız
-
26-Şuarâ 58
ve kunûzin : ve hazineler
-
26-Şuarâ 61
mudrakûne : yetişilenler
-
26-Şuarâ 75
kuntum : siz oldunuz
-
26-Şuarâ 92
kuntum : oldunuz
-
26-Şuarâ 97
in kunnâ : biz sadece olduk
-
26-Şuarâ 102
nekûne : biz oluruz
-
26-Şuarâ 106
lâ tettekûne : takva sahibi olmuyorsunuz
-
26-Şuarâ 116
le tekûnenne : sen muhakkak ..... olacaksın
-
26-Şuarâ 124
e lâ tettekûne : siz takva sahibi olmayacak mısınız
-
26-Şuarâ 136
lem tekun : sen olmazsın
-
26-Şuarâ 142
lâ tettekûne : takva sahibi olmazsınız, olmayacaksınız
-
26-Şuarâ 146
tutrakûne : bırakılacaksınız
-
26-Şuarâ 154
kunte : isen
-
26-Şuarâ 161
lâ tettekûne : takva sahibi olmayacaksınız
-
26-Şuarâ 167
le tekûnenne : sen mutlaka olacaksın
-
26-Şuarâ 177
lâ tettekûne : takva sahibi olmayacaksınız
-
26-Şuarâ 181
ve lâ tekûnû : ve olmayın
-
26-Şuarâ 187
in kunte : eğer sen isen
-
26-Şuarâ 194
tekûne : senin olman
-
26-Şuarâ 197
ve lem yekun : ve olmadı
-
26-Şuarâ 209
ve mâ kunnâ : ve biz olmadık
-
26-Şuarâ 213
tekûne : sen olursun
-
26-Şuarâ 223
yulkûnes sem'a : kulak verirler, dinlerler
-
27-Neml 27
kunte : sen oldun
-
27-Neml 32
mâ kuntu : ben olmadım
-
27-Neml 41
tekûnu : olur, olacak
-
27-Neml 42
ve kunnâ : ve biz olduk
-
27-Neml 49
sâdikûne : sadıklar, doğru söyleyenler
-
27-Neml 53
yettekûne : takva sahibi
-
27-Neml 59
yuşrikûne : şirk koşuyorlar, ortak koşuyorlar
-
27-Neml 63
yuşrikûne : şirk koşuyorlar
-
27-Neml 64
in kuntum : eğer siz iseniz
-
27-Neml 67
kun-nâ : biz olduk
-
27-Neml 70
ve lâ tekun : ve sen olma
-
27-Neml 71
in kuntum : eğer siz iseniz
-
27-Neml 72
en yekûne : olur, oluyor
-
27-Neml 84
kuntum : siz oldunuz
-
27-Neml 85
lâ yentıkûne : konuşmazlar, konuşamazlar
-
27-Neml 86
li yeskunû : sükûn bulsunlar, dinlensinler diye
-
27-Neml 90
kuntum : siz oldunuz
-
27-Neml 91
en ekûne : benim olmam
-
28-Kasas 8
yekûne : olsun
-
28-Kasas 10
li tekûne : olması için
-
28-Kasas 13
hakkun : haktır
-
28-Kasas 17
len ekûne : ben olmayacağım
-
28-Kasas 19
en tekûne : senin olman
-
28-Kasas 19
en tekûne : senin olmak
-
28-Kasas 23
yeskûne : suluyor, su alıyor
-
28-Kasas 37
tekûnu : olur
-
28-Kasas 44
ve mâ kunte : ve sen olmadın, sen değildin
-
28-Kasas 44
ve mâ kunte : ve sen olmadın, sen değildin
-
28-Kasas 45
ve mâ kunte : ve sen olmadın, sen değilsin
-
28-Kasas 45
kunnâ : biz olduk
-
28-Kasas 46
ve mâ kunte : ve sen olmadın, sen değildin
-
28-Kasas 47
ve nekûne : ve biz oluruz
-
28-Kasas 49
in kuntum : eğer siz iseniz
-
28-Kasas 53
kunnâ : biz olduk
-
28-Kasas 54
yunfikûne : infâk ederler, verirler
-
28-Kasas 58
ve kunnâ : ve biz olduk
-
28-Kasas 59
ve mâ kunnâ : ve biz olmadık, ve biz değiliz
-
28-Kasas 62
kuntum : siz iseniz
-
28-Kasas 67
en yekûne : olması
-
28-Kasas 68
yuşrikûne : şirk (ortak) koşarlar
-
28-Kasas 72
teskunûne : sükûn bulursunuz, dinlenirsiniz
-
28-Kasas 73
li teskunû : sükûn bulmanız için, dinlenmeniz için
-
28-Kasas 74
kuntum : siz oldunuz
-
28-Kasas 76
min el kunûzi : hazinelerden
-
28-Kasas 86
ve mâ kunte tercû : ve sen ümit etmezdin
-
28-Kasas 86
lâ tekûnenne : sakın sen olma
-
28-Kasas 87
ve lâ tekûnenne : ve sen sakın olma
-
28-Kasas 88
hâlikun : helâk olucu
-
29-Ankebût 8
kuntum : siz oldunuz
-
29-Ankebût 10
kunnâ : biz olduk
-
29-Ankebût 16
kuntum : siz oldunuz
-
29-Ankebût 17
ve tahlukûne : ve halkediyorsunuz, yapıyorsunuz
-
29-Ankebût 17
lâ yemlikûne : malik değiller
-
29-Ankebût 29
in kunte : eğer sen isen
-
29-Ankebût 34
yefsukûne : fısk yapıyorlar
-
29-Ankebût 48
ve mâ kunte : ve sen olmadın
-
29-Ankebût 55
kuntum : siz oldunuz
-
29-Ankebût 61
yu'fekûne : döndürülüyorlar
-
29-Ankebût 65
yuşrikûne : şirk koşarlar
-
3-Âl-i İmrân 23
ferîkun : bir fırka, bir grup, topluluk
-
3-Âl-i İmrân 31
in kuntum : eğer, siz ... iseniz
-
3-Âl-i İmrân 40
ennâ yekûnu lî : benim nasıl olur,
-
3-Âl-i İmrân 44
ve mâ kunte : ve sen ... değildin
-
3-Âl-i İmrân 44
iz yulkûne : attıkları zaman
-
3-Âl-i İmrân 44
ve mâ kunte : ve sen ... değildin
-
3-Âl-i İmrân 47
ennâ yekûnu : nasıl olur
-
3-Âl-i İmrân 47
kun : ol
-
3-Âl-i İmrân 47
fe yekûnu : o hemen olur
-
3-Âl-i İmrân 49
fe yekûnu : o zaman o olur
-
3-Âl-i İmrân 49
in kuntum : eğer siz ... iseniz
-
3-Âl-i İmrân 55
fî-mâ kuntum : sizin ... olduğunuz şeyde
-
3-Âl-i İmrân 59
lehu kun : ona 'ol' dedi
-
3-Âl-i İmrân 59
fe yekûnu : o zaman, böylece o olur
-
3-Âl-i İmrân 60
fe lâ tekun : öyleyse sen olma
-
3-Âl-i İmrân 79
kûnû : olun
-
3-Âl-i İmrân 79
kûnû : olun
-
3-Âl-i İmrân 79
kuntum : siz oldunuz
-
3-Âl-i İmrân 79
kuntum : siz oldunuz
-
3-Âl-i İmrân 81
musaddikun : tasdik eden
-
3-Âl-i İmrân 82
hum el fâsikûne : onlar fâsıklar, fıska düşenler
-
3-Âl-i İmrân 86
hakkun : hak, gerçek
-
3-Âl-i İmrân 93
in kuntum : eğer siz .... iseniz
-
3-Âl-i İmrân 103
iz kuntum : siz oldunuz
-
3-Âl-i İmrân 103
ve kuntum : ve siz oldunuz
-
3-Âl-i İmrân 104
ve li tekun : ve olsun
-
3-Âl-i İmrân 105
ve lâ tekûnû : ve olmayın
-
3-Âl-i İmrân 106
kuntum : siz oldunuz
-
3-Âl-i İmrân 110
kuntum : siz oldunuz
-
3-Âl-i İmrân 110
el fâsikûne : fâsıklar, fıska düşenler
-
3-Âl-i İmrân 117
mâ yunfikûne : infak edilen şeyler
-
3-Âl-i İmrân 118
in kuntum : eğer siz ... olmuş olsaydınız
-
3-Âl-i İmrân 134
yunfikûne : Allah için infak ederler, verirler
-
3-Âl-i İmrân 139
in kuntum : eğer siz ... iseniz
-
3-Âl-i İmrân 143
kuntum : siz ... oldunuz, .. idiniz
-
3-Âl-i İmrân 154
lev kuntum : siz ... bile olsaydınız
-
3-Âl-i İmrân 156
lâ tekûnû : siz ... olmayın
-
3-Âl-i İmrân 159
ve lev kunte : ve eğer, sen ... olsaydın
-
3-Âl-i İmrân 168
in kuntum : eğer siz .... iseniz
-
3-Âl-i İmrân 169
yurzekûne : rızıklandırılırlar
-
3-Âl-i İmrân 175
in kuntum : eğer sizler ... iseniz, .. olduysanız
-
3-Âl-i İmrân 180
se yutavvekûne : boyunlarına dolanacak
-
3-Âl-i İmrân 183
in kuntum : eğer siz ... iseniz
-
30-Rûm 13
lem yekun : olmaz
-
30-Rûm 14
yeteferrakûne : fırkalara ayrılırlar
-
30-Rûm 21
li teskunû : sükûn bulmanız için
-
30-Rûm 31
ve lâ tekûnû : ve olmayın
-
30-Rûm 33
ferîkun : bir grup, bir fırka
-
30-Rûm 33
yuşrikûne : şirk koşarlar
-
30-Rûm 35
yuşrikûne : şirk koşuyorlar
-
30-Rûm 40
yuşrikûne : ortak koşuyorlar
-
30-Rûm 55
yu'fekûne : döndürülüyorlar
-
30-Rûm 56
kuntum : siz oldunuz
-
30-Rûm 60
hakkun : haktır
-
31-Lokman 15
kuntum : oldunuz
-
31-Lokman 16
tekun : olur
-
31-Lokman 33
hakkun : hak
-
32-Secde 14
kuntum : oldunuz
-
32-Secde 16
yunfikûne : infâk ederler
-
32-Secde 20
kuntum : siz oldunuz
-
32-Secde 23
lâ tekun : sen olma
-
32-Secde 28
in kuntum : eğer siz iseniz
-
33-Ahzâb 12
el munâfikûne : münafıklar
-
33-Ahzâb 13
ferîkun : bir grup, bir topluluk
-
33-Ahzâb 28
in kuntunne : eğer siz iseniz
-
33-Ahzâb 28
umetti'kunne : sizi metalandırayım (mehirlerinizi vereyim)
-
33-Ahzâb 28
ve userrihkunne : ve sizi bırakayım (boşayayım)
-
33-Ahzâb 29
kuntunne : siz
-
33-Ahzâb 29
min kunne : sizden, sizin içinizden
-
33-Ahzâb 30
min kunne : sizden, sizin içinizden
-
33-Ahzâb 31
min kunne : sizden (siz hanımlardan)
-
33-Ahzâb 33
buyûti-kunne : sizin (bayanların) evleriniz
-
33-Ahzâb 34
buyûti-kunne : evlerinizin (hanımların)
-
33-Ahzâb 36
en yekûne : olması
-
33-Ahzâb 37
lâ yekûne : olmaz
-
33-Ahzâb 50
li keylâ yekûne : olmaması için
-
33-Ahzâb 60
el munâfikûne : münafıklar
-
33-Ahzâb 63
tekûnu : olur
-
33-Ahzâb 69
lâ tekûnû : siz olmayın
-
34-Sebe 4
ve rızkun : ve rızık
-
34-Sebe 22
lâ yemlikûne : malik değiller, güçleri yetmez
-
34-Sebe 29
kuntum : siz oldunuz
-
34-Sebe 31
le kun-nâ : biz mutlaka olurduk
-
34-Sebe 32
kuntum : siz oldunuz, idiniz
-
34-Sebe 42
kuntum : siz oldunuz
-
34-Sebe 43
ifkun : yalan, iftira
-
35-Fâtır 3
tû'fekûne : döndürülüyorsunuz
-
35-Fâtır 5
hakkun : hak
-
35-Fâtır 6
yekûnû : olur
-
35-Fâtır 13
mâ yemlikûne : sahip olamazlar, malik olamazlar
-
35-Fâtır 32
sâbikun : hayırlarda yarışanlar, öne geçenler
-
35-Fâtır 37
kun-nâ na'melu : biz yapmış olduk
-
35-Fâtır 40
şirkun : şirk, ortaklık
-
35-Fâtır 42
le yekûnunne : mutlaka olurlar
-
36-Yâsin 28
ve mâ kunnâ : ve biz olmadık
-
36-Yâsin 40
sâbikun : öne geçen
-
36-Yâsin 48
in kuntum : eğer siz iseniz
-
36-Yâsin 54
kuntum : siz oldunuz
-
36-Yâsin 62
lem tekûnû : olmuyorsunuz, olmazsınız
-
36-Yâsin 63
kuntum : siz oldunuz
-
36-Yâsin 64
kuntum : siz oldunuz
-
36-Yâsin 71
mâlikûne : malik olanlar
-
36-Yâsin 82
kun : ol
-
36-Yâsin 82
yekûnu : olur
-
37-Sâffât 16
ve kunnâ : ve biz olduk
-
37-Sâffât 21
kuntum : siz oldunuz
-
37-Sâffât 28
kuntum : siz oldunuz
-
37-Sâffât 29
lem tekûnû : siz olmadınız
-
37-Sâffât 30
kuntum : siz oldunuz
-
37-Sâffât 31
zâıkûne : tadacak olanlar
-
37-Sâffât 32
kun-nâ : biz olduk
-
37-Sâffât 33
muşterikûne : müşterek, ortak olanlar
-
37-Sâffât 39
kuntum : siz oldunuz
-
37-Sâffât 41
rizkun : bir rızık
-
37-Sâffât 53
ve kunnâ : ve biz olduk
-
37-Sâffât 57
kuntu : ben oldum
-
37-Sâffât 92
lâ tentıkûne : konuşmuyorsunuz
-
37-Sâffât 124
lâ tettekûne : takva sahibi olmayacaksınız
-
37-Sâffât 157
in kuntum : eğer siz iseniz
-
37-Sâffât 169
kunnâ : biz olduk, olurduk
-
38-Sâd 7
ihtilâkun : yalan, iftira, uydurma
-
38-Sâd 29
mubârekun : mübarek
-
38-Sâd 57
ve gassâkun : ve irin
-
38-Sâd 62
kunnâ : biz olduk
-
38-Sâd 64
hakkun : haktır, gerçektir
-
38-Sâd 71
hâlikun : yaratan
-
38-Sâd 75
kunte : sen oldun
-
39-Zümer 7
kuntum : siz oldunuz
-
39-Zümer 12
en ekûne : benim olmam
-
39-Zümer 24
kuntum : siz oldunuz
-
39-Zümer 28
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
39-Zümer 33
el muttekûne : muttakiler, takva sahipleri
-
39-Zümer 43
lâ yemlikûne : malik olmazlar, güçleri yetmez
-
39-Zümer 47
lem yekûnû yahtesibûne : hesap etmiyorlar, hesap etmediler hesaba katmıyorlar, hesaba katmadılar
-
39-Zümer 56
ve in kuntu : ve ben olmuştum
-
39-Zümer 57
le kuntu : mutlaka ben olurdum
-
39-Zümer 58
ekûne : olurum
-
39-Zümer 59
ve kunte : ve sen oldun
-
39-Zümer 65
tekûnenne : sen mutlaka olursun
-
39-Zümer 66
ve kun : ve ol
-
39-Zümer 67
yuşrikûne : şirk koşuyolar
-
4-Nisâ 11
kunne : onlar (kadınlar) ... oldu
-
4-Nisâ 11
lem yekun : olmamış, olmaz (yoksa)
-
4-Nisâ 12
lem yekun : olmadı (yok)
-
4-Nisâ 12
lem yekun : olmadı (yok)
-
4-Nisâ 23
lem tekûnû dehaltum : gerdeğe girmediniz (birleşmediniz)
-
4-Nisâ 29
en tekûne : sizin ... olmanız
-
4-Nisâ 38
yunfıkûne : infak ederler, verirler, harcarlar
-
4-Nisâ 38
yekun : olur
-
4-Nisâ 43
kuntum : siz oldunuz
-
4-Nisâ 49
yuzekkûne : tezkiye ederler, temize çıkarırlar
-
4-Nisâ 59
in kuntum : eğer siz ... iseniz
-
4-Nisâ 72
lem ekun : ben olmadım
-
4-Nisâ 73
en lem tekun : olmadı, olmamış
-
4-Nisâ 73
kuntu : oldum
-
4-Nisâ 77
ferîkun : bir fırka, bir kısım
-
4-Nisâ 78
tekûnû : olursunuz
-
4-Nisâ 78
kuntum : siz oldunuz
-
4-Nisâ 85
yekun : olur
-
4-Nisâ 85
yekun : olur
-
4-Nisâ 89
tekûnûne : siz olursunuz
-
4-Nisâ 90
mîsâkun : misak, kesin söz, andlaşma
-
4-Nisâ 92
mîsâkun : misak, kesin söz, andlaşma
-
4-Nisâ 94
kuntum : siz oldunuz, siz idiniz
-
4-Nisâ 97
kuntum : siz oldunuz, idiniz
-
4-Nisâ 97
kunnâ : biz olduk, biz idik,
-
4-Nisâ 97
lem tekun : olmadı, değil
-
4-Nisâ 102
kunte : sen oldun
-
4-Nisâ 102
fe li yekûnû : böylece olsunlar
-
4-Nisâ 102
kuntum : siz oldunuz
-
4-Nisâ 104
tekûnû : siz oluyorsunuz
-
4-Nisâ 105
lâ tekun : sen olma
-
4-Nisâ 109
yekûnu : olur
-
4-Nisâ 113
lem tekun : sen ... olmadın
-
4-Nisâ 119
le yubettikunne : mutlaka kesecekler, yaracaklar
-
4-Nisâ 135
kûnû : olun
-
4-Nisâ 135
yekun : olur
-
4-Nisâ 137
lem yekun : olmadı, değil
-
4-Nisâ 141
lem nekun : biz olmadık
-
4-Nisâ 159
yekûnu : olur, olacak
-
4-Nisâ 165
ellâ yekûne : olmaması
-
4-Nisâ 168
lem yekun : olmaz, değil
-
4-Nisâ 171
en yekûne : olmak, olması
-
4-Nisâ 172
en yekûne : olmak
-
4-Nisâ 176
lem yekun : olmamış, yok
-
40-Mü'min 40
yurzekûne : rızıklandırılırlar
-
40-Mü'min 47
kunnâ : biz olduk
-
40-Mü'min 55
hakkun : haktır
-
40-Mü'min 61
li teskunû : sükûn bulmanız için
-
40-Mü'min 62
tu'fekûne : döndürülüyorsunuz
-
40-Mü'min 67
tekûnû : siz olursunuz
-
40-Mü'min 68
kun : ol
-
40-Mü'min 68
fe yekûnu : o zaman, hemen olur
-
40-Mü'min 73
kuntum : siz oldunuz
-
40-Mü'min 73
tuşrikûne : siz şirk koşuyorsunuz
-
40-Mü'min 74
lem nekun : biz olmadık, biz değildik
-
40-Mü'min 75
kuntum : siz oldunuz
-
40-Mü'min 75
kuntum : siz oldunuz
-
40-Mü'min 77
hakkun : hak
-
40-Mü'min 84
kunnâ : biz idik, olduk
-
41-Fussilet 18
yettekûne : takva sahibi
-
41-Fussilet 22
mâ kuntum : siz olmadınız
-
41-Fussilet 29
li yekûnâ : olması için
-
41-Fussilet 30
kuntum : siz oldunuz
-
41-Fussilet 37
kuntum : siz oldunuz
-
42-Şûrâ 7
ferîkun : bir kısım, bir grup
-
42-Şûrâ 7
ve ferîkun : ve bir kısım, bir grup
-
42-Şûrâ 18
muşfikûne : korkanlar
-
42-Şûrâ 38
yunfikûne : infâk ederler
-
42-Şûrâ 52
mâ kunte tedrî : sen bilmiyordun
-
43-Zuhruf 5
en kuntum : sizin olmanız
-
43-Zuhruf 13
ve mâ kunnâ : ve biz olmazdık
-
43-Zuhruf 21
mustemsikûne : tutunanlar, sarılanlar
-
43-Zuhruf 33
en yekûne : olması
-
43-Zuhruf 39
musterikûne : ortaksınız, müştereksiniz
-
43-Zuhruf 47
yadhakûne : gülüyorlar, alay ediyorlar
-
43-Zuhruf 72
kuntum : siz oldunuz
-
43-Zuhruf 87
yûfekûne : döndürülüyorlar
-
44-Duhân 3
kunnâ : biz olduk
-
44-Duhân 5
kunnâ : biz olduk
-
44-Duhân 7
kuntum : siz oldunuz
-
44-Duhân 24
mugrekûne : boğulacak olanlar
-
44-Duhân 36
kuntum : siz oldunuz
-
44-Duhân 50
kuntum : siz oldunuz
-
44-Duhân 56
lâ yezûkûne : tatmazlar
-
45-Câsiye 25
kuntum : siz oldunuz
-
45-Câsiye 28
kuntum : siz oldunuz
-
45-Câsiye 29
kunnâ nestensihu : tensih ediyorduk, yazdırıyorduk
-
45-Câsiye 29
kuntum : siz oldunuz
-
45-Câsiye 31
lem tekun : siz değildiniz
-
45-Câsiye 31
ve kuntum : ve siz oldunuz
-
45-Câsiye 32
hakkun : hak
-
46-Ahkaf 4
şirkun : şirk, ortak
-
46-Ahkaf 4
kuntum : siz iseniz
-
46-Ahkaf 8
lâ temlikûne : siz tutamazsınız, mani olamazsınız
-
46-Ahkaf 9
mâ kuntu : ben değilim
-
46-Ahkaf 11
ifkun : yalan
-
46-Ahkaf 12
musaddikun : tasdikleyen, doğrulan
-
46-Ahkaf 17
hakkun : haktır
-
46-Ahkaf 20
kuntum : siz oldunuz
-
46-Ahkaf 20
kuntum : siz oldunuz
-
46-Ahkaf 20
tefsukûne : fasıklık yapıyorsunuz
-
46-Ahkaf 22
kunte : isen
-
46-Ahkaf 34
kuntum : olduğunuz
-
46-Ahkaf 35
el fâsikûne : fasık
-
47-Muhammed 15
el muttekûne : takva sahipleri
-
47-Muhammed 38
lâ yekûnû : olmazlar
-
48-Fetih 12
ve kuntum : ve siz oldunuz
-
48-Fetih 20
tekûne : olur
-
49-Hucurât 6
fâsikun : bir fasık
-
49-Hucurât 11
en yekûnû : olurlar
-
49-Hucurât 11
en yekunne : olurlar
-
49-Hucurât 15
es sâdikûne : sadık olanlar, sadıklar
-
49-Hucurât 17
in kun-tum : eğer siz iseniz
-
5-Mâide 3
fiskun : fısk'dır.
-
5-Mâide 6
ve in kuntum : ve eğer siz ... iseniz
-
5-Mâide 6
ve in kuntum : ve eğer siz ... iseniz
-
5-Mâide 8
kûnû : olun!
-
5-Mâide 15
kuntum tuhfûne : gizlemiş olduğunuz
-
5-Mâide 23
in kuntum : eğer siz ... iseniz
-
5-Mâide 29
fe tekûne : o taktirde, böylece sen olursun
-
5-Mâide 31
e aceztu en ekûne : ... olmaktan, aciz mi oldum
-
5-Mâide 47
el fâsıkûne : fâsıklar
-
5-Mâide 48
bi-mâ kuntum : sizin olduğunuz şeyler
-
5-Mâide 49
le fâsıkûne : elbette, gerçekten fâsıklar
-
5-Mâide 57
in kuntum : eğer siz ...iseniz
-
5-Mâide 59
fâsıkûne : fâsıklar
-
5-Mâide 71
ellâ tekûne fitnetun : bir fitne olmayacağını
-
5-Mâide 75
ennâ yu'fekûne : nasıl döndürülüyorlar
-
5-Mâide 81
fâsikûne : fâsıklar
-
5-Mâide 105
bi-mâ kuntum : olduğunuz şeyleri
-
5-Mâide 110
fe tekûnu tayran : böylece kuş oluyordu
-
5-Mâide 112
in kuntum : eğer siz ... iseniz
-
5-Mâide 113
ve nekûne : ve olalım
-
5-Mâide 114
tekûnu lenâ îden : bizim için bayram olsun
-
5-Mâide 116
mâ yekûnu lî : benim için olmaz, olamaz
-
5-Mâide 116
in kuntu : eğer ben ... olsaydım
-
5-Mâide 117
ve kuntu : ve ben oldum
-
5-Mâide 117
kunte : sen ...oldun
-
50-Kaf 3
ve kunnâ : ve biz olduk
-
50-Kaf 19
mâ kunte : senin olduğun şey
-
50-Kaf 21
sâikun : sevkeden
-
50-Kaf 22
kunte : sen idin, oldun
-
51-Zâriyât 5
sâdikûn : doğrudur
-
51-Zâriyât 14
kuntum : siz oldunuz
-
51-Zâriyât 19
hakkun : hak
-
51-Zâriyât 23
hakkun : haktır, gerçektir
-
51-Zâriyât 23
tentıkûne : siz konuşuyorsunuz
-
52-Tûr 14
kuntum : siz oldunuz
-
52-Tûr 16
kuntum : siz oldunuz
-
52-Tûr 19
kuntum : siz oldunuz
-
52-Tûr 19
ta'melûne \n(kuntum ta'melûne) : yapıyorsunuz \n: (yapmış olduğunuz, yaptıklarınız)
-
52-Tûr 26
kunnâ : biz olduk
-
52-Tûr 28
kunnâ : olduk
-
52-Tûr 35
el hâlikûne : yaratıcı
-
52-Tûr 43
yuşrikûne : şirk koşuyorlar
-
52-Tûr 45
yus'akûne : şiddetli ses ile helâk olacaklar
-
53-Necm 60
ve tedhakûne : ve siz gülüyorsunuz
-
53-Necm 60
ve lâ tebkûne : ve siz ağlamıyorsunuz
-
56-Vâkıa 7
ve kuntum : ve sizler oldunuz (olmuş olacaksınız)
-
56-Vâkıa 10
ve es sâbikûne : ve sabikunlar (hayırlarda yarışıp ileri geçenler)
-
56-Vâkıa 10
es sâbikûne : sabikunlar (hayırlarda yarışıp ileri geçenler)
-
56-Vâkıa 47
ve kun-nâ : ve biz olduk
-
56-Vâkıa 57
lâ tusaddikûne : tasdik etmiyorsunuz
-
56-Vâkıa 59
tahlukûne-hû : onu siz yaratıyorsunuz
-
56-Vâkıa 59
el hâlikûne : yaratan, yaratıcı
-
56-Vâkıa 86
kuntum : siz olduğunuz
-
56-Vâkıa 87
kuntum : siz oldunuz
-
57-Hadid 4
kuntum : siz oldunuz
-
57-Hadid 8
kuntum : siz oldunuz
-
57-Hadid 13
el munâfikûne : münafık erkekler
-
57-Hadid 14
lem nekun : biz olmadık
-
57-Hadid 16
ve lâ yekûnû : ve olmayın
-
57-Hadid 16
fâsikûne : fasıklar, fıska düşenler, hidayete erdikten sonra tekrar dalâlete düşenler
-
57-Hadid 19
es sıddîkûne : sıddîk olanlar
-
57-Hadid 20
yekûnu : olur
-
57-Hadid 26
fâsikûne : fasıklar, fasık olanlar, fasık kimseler
-
57-Hadid 27
fâsikûne : fasıklar, fasık olanlar, fasık kimseler
-
58-Mücâdele 7
mâ yekûnu : olmaz
-
58-Mücâdele 7
(mâ yekûnu ... illâ huve : ondan başkasının olması olamaz, mutlaka o olur)
-
59-Haşr 7
key lâ yekûne : olmaması için
-
59-Haşr 8
hum(u) es sâdikûne : onlar sadık olanlar, sadıklar
-
59-Haşr 19
ve lâ tekûnû : ve olmayın
-
59-Haşr 19
el fâsikûne : fasıklar, fasık olanlar
-
59-Haşr 23
yuşrikûne : şirk koşuyorlar
-
6-En'âm 8
melekun : bir melek
-
6-En'âm 14
en ekûne : olmak
-
6-En'âm 14
ve lâ tekûne enne : ve olmamak
-
6-En'âm 19
tuşrikûne : siz şirk (ortak) koşuyorsunuz
-
6-En'âm 22
kuntum : oldunuz, idiniz
-
6-En'âm 23
lem tekun : olmadı, olmayacak
-
6-En'âm 23
mâ kunnâ : biz olmadık
-
6-En'âm 26
ve in yuhlikûne : ve eğer helâk ederlerse
-
6-En'âm 27
ve nekûne : ve biz oluruz
-
6-En'âm 30
bimâ kuntum : olduğunuzdan dolayı
-
6-En'âm 32
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
6-En'âm 35
fe lâ tekûnenne : artık sakın olma
-
6-En'âm 40
in kuntum : eğer siz ... iseniz
-
6-En'âm 41
mâ tuşrikûne : şirk (ortak) koştuğunuz şeyler
-
6-En'âm 49
yefsukûne : fâsıklar, fıskta olanlar
-
6-En'âm 50
innî melekun : gerçekte, mutlaka ben bir meleğim
-
6-En'âm 51
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
6-En'âm 52
fe tekûne : o zaman sen olursun
-
6-En'âm 60
kuntum : siz ...oldunuz
-
6-En'âm 63
le nekûne enne : biz mutlaka oluruz
-
6-En'âm 64
tuşrikûne : siz şirk (ortak) koşuyorsunuz
-
6-En'âm 69
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
6-En'âm 69
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
6-En'âm 73
kun : ol
-
6-En'âm 73
fe yekûn : hemen, derhal olur
-
6-En'âm 75
ve li yekûne : ve olması için
-
6-En'âm 77
le ekûne enne : ben mutlaka olurum
-
6-En'âm 78
min mâ tuşrikûne : sizin şirk (ortak) koştuğunuz şeylerden
-
6-En'âm 80
mâ tuşrikûne : şirk koştuklarınız (şirk koştuğunuz şeyler)
-
6-En'âm 81
in kuntum : eğer siz, ...iseniz
-
6-En'âm 92
mubârekun : kutsal, mübarek
-
6-En'âm 93
kuntum : siz oldunuz
-
6-En'âm 93
ve kuntum : ve siz ..... oldunuz
-
6-En'âm 94
mâ kuntum : sizin ..... olduğunuz şeyler
-
6-En'âm 95
tu'fekune : çevriliyorsunuz, döndürülüyorsunuz
-
6-En'âm 101
yekûnu : olur
-
6-En'âm 101
ve lem tekun : ve olmamıştır
-
6-En'âm 114
lâ tekûnenne : sen sakın olma
-
6-En'âm 118
in kuntum : eğer .... siz iseniz
-
6-En'âm 121
le fıskun : gerçekten fısktır
-
6-En'âm 121
le muşrikûne : mutlaka müşrikler olursunuz
-
6-En'âm 131
en lem yekun : olmaması
-
6-En'âm 135
men tekûnu : kim(in) olacak
-
6-En'âm 139
ve in yekun : ve eğer olursa
-
6-En'âm 143
kuntum : siz ..... oldunuz
-
6-En'âm 144
em kuntum : yoksa siz oldunuz mu
-
6-En'âm 145
en yekûne : olması
-
6-En'âm 146
le sâdikûne : gerçekten sadık olanlar, sözlerini tutanlar
-
6-En'âm 153
tettekûne : siz takva sahibi olursunuz
-
6-En'âm 155
mubârekun : mübarek
-
6-En'âm 156
ve in kunnâ : ve biz olurduk
-
6-En'âm 157
le kunnâ : elbette biz olurduk
-
6-En'âm 158
lem tekun : olmaz
-
6-En'âm 164
kuntum : siz oldunuz
-
60-Mümtehine 1
tulkûne : ilka ediyorsunuz (dostluk ilka ediyorsunuz, muhabbet besliyorsunuz)
-
60-Mümtehine 1
in kuntum : eğer siz iseniz
-
60-Mümtehine 2
yekûnû : olurlar
-
61-Saf 9
el muşrikûne : müşrikler, şirk koşanlar, ortak koşanlar
-
61-Saf 11
kuntum : siz oldunuz
-
61-Saf 14
kûnû : olunuz
-
62-Cum'a 6
kuntum : siz iseniz
-
62-Cum'a 8
kuntum : siz oldunuz
-
62-Cum'a 9
kuntum : siz oldunuz
-
63-Münâfikûn 1
el munâfikûne : münafıklar, nifak çıkaranlar
-
63-Münâfikûn 4
yû'fekûne : çevriliyorlar, döndürülüyorlar
-
63-Münâfikûn 10
ve ekun : ve ben olurum
-
65-Talâk 6
kunne : onlar (kadınlar) oldu
-
66-Tahrim 5
tallaka-kunne : sizi boşadı
-
66-Tahrim 5
min-kunne : sizden
-
66-Tahrim 7
kuntum : siz oldunuz
-
67-Mülk 10
kunnâ : biz olduk
-
67-Mülk 10
mâ kunnâ : biz olmazdık
-
67-Mülk 25
in kuntum : idiniz
-
67-Mülk 27
kuntum : siz oldunuz
-
68-Kalem 22
kuntum : siz iseniz
-
68-Kalem 29
kun-nâ : biz olduk
-
68-Kalem 31
kun-nâ : biz olduk
-
68-Kalem 48
ve lâ tekun : ve sen olma
-
68-Kalem 51
yuzlikûne-ke : seni kaydıracaklar, devirecekler
-
7-A'râf 2
lâ yekun : olmasın
-
7-A'râf 5
kun-nâ : biz olduk
-
7-A'râf 7
mâ kun-nâ : biz olmadık, biz değildik
-
7-A'râf 11
lem yekun : olmadı
-
7-A'râf 13
mâ yekûnu : olmaz
-
7-A'râf 19
uskun : iskan olun, yerleşin, oturun
-
7-A'râf 19
fe tekûnâ : o zaman olursunuz (siz ikiniz)
-
7-A'râf 20
en tekûnâ : olmanız (ikinizin olması), ikiniz olursunuz
-
7-A'râf 23
le nekûne enne : mutlaka biz oluruz
-
7-A'râf 37
mâ kuntum ted'ûne : ibadet ettiğiniz, dua ettiğiniz şeyler
-
7-A'râf 39
kuntum teksibûne : kazanmış olduğunuz
-
7-A'râf 43
ve mâ kun-nâ : ve biz olmadık, olmazdık
-
7-A'râf 43
kuntum ta'melûne : yapmış olduklarınız
-
7-A'râf 48
kuntum testekbirûne : kibirlenmiş oldunuz
-
7-A'râf 53
kunnâ na'mel : biz yapmış olduk
-
7-A'râf 65
lâ tettekûne : takva sahibi olmazsınız, olmayacaksınız
-
7-A'râf 70
kunte min es sâdıkîne : sen sadıklardan, doğru sözlülerden oldun
-
7-A'râf 77
kunte min el murselîne : sen resullerden, gönderilenlerden oldun
-
7-A'râf 85
in kuntum mu'minîne : eğer müminler, inananlar iseniz
-
7-A'râf 86
iz kuntum kalîlen : siz az idiniz
-
7-A'râf 88
kun-nâ : biz olduk
-
7-A'râf 89
ve mâ yekûnu : ve olamaz, olmaz
-
7-A'râf 105
hakîkun : doğru olan, gerçek olan, hak olan
-
7-A'râf 106
in kunte : eğer sen, ..... isen
-
7-A'râf 106
in kunte : eğer sen ... isen
-
7-A'râf 113
in kunnâ : eğer olursak
-
7-A'râf 115
en nekûne : biz oluruz, olacağız
-
7-A'râf 117
ye'fikûne \n(ıfk) : yalandan yapıyorlar, sihir yapıyorlar, uyduruyorlar \n: (yalan)
-
7-A'râf 144
ve kun : ve ol
-
7-A'râf 149
le nekûnenne (le nekûne enne) : muhakkak biz oluruz
-
7-A'râf 156
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
7-A'râf 161
uskunû : oturun, yerleşin
-
7-A'râf 163
yefsukûne : fıska düşüyorlar
-
7-A'râf 164
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
7-A'râf 165
yefsukûne : fıska düşüyorlar
-
7-A'râf 166
kûnû : olunuz
-
7-A'râf 169
yettekûne : takva sahibi olurlar
-
7-A'râf 170
yumessikûne : sımsıkı sarılırlar
-
7-A'râf 171
tettekûne : takva sahibi olursunuz
-
7-A'râf 172
kun-nâ : biz olduk, ... idik
-
7-A'râf 173
ve kun-nâ : ve biz olduk
-
7-A'râf 185
en yekûne : olması
-
7-A'râf 188
ve lev kuntu : ve eğer ben olsaydım
-
7-A'râf 189
li yeskune : meyletmesi, sükûn bulması, tatmin olması için
-
7-A'râf 189
le nekûnenne : mutlaka oluruz
-
7-A'râf 190
yuşrikûne : ortak, şirk koşuyorlar
-
7-A'râf 191
e yuşrikûne : şirk (ortak) mı koşuyorlar
-
7-A'râf 191
yuhlekûne : yaratılıyorlar
-
7-A'râf 194
in kuntum : eğer siz ... iseniz
-
7-A'râf 205
ve lâ tekun : ve sen olma
-
70-Meâric 8
tekûnu : olacak
-
70-Meâric 9
ve tekûnu : ve olacak
-
70-Meâric 24
hakkun : hak, pay
-
70-Meâric 26
yusaddikûne : tasdik ederler
-
70-Meâric 27
muşfikûne : çekinenler, korkanlar
-
71-Nuh 4
kuntum : siz oldunuz
-
72-Cin 9
kun-nâ : biz olduk
-
72-Cin 11
kun-nâ : biz olduk
-
72-Cin 19
yekûnûne : olurlar, oluyorlar
-
73-Müzzemmil 17
tettekûne : koruyacaksınız
-
73-Müzzemmil 20
en se-yekûnu : yakında olacak
-
74-Müddessir 45
ve kunnâ : ve biz olduk
-
74-Müddessir 46
ve kunnâ : ve biz olduk
-
76-İnsan 1
lem yekun : henüz olmadı, değil
-
76-İnsan 21
ve istebrakun : ve kalın ipek, atlas
-
77-Mürselât 29
kuntum : olduğunuz
-
77-Mürselât 35
lâ yentıkûne : konuşamayacaklar, konuşamazlar
-
77-Mürselât 43
kuntum : siz oldunuz
-
78-Nebe 24
lâ yezûkûne : tatmazlar
-
78-Nebe 37
lâ yemlikûne : malik değildir
-
78-Nebe 40
kuntu : oldum
-
79-Nâziât 11
izâ kunnâ : biz olduğumuz zaman
-
8-Enfâl 1
in kuntum : eğer siz iseniz
-
8-Enfâl 3
yunfikûne : infâk ederler
-
8-Enfâl 4
ve rızkun kerîmun : ve kerim bir rızık (vardır)
-
8-Enfâl 6
yusâkûne : sürükleniyorlar
-
8-Enfâl 7
tekûnu : olması
-
8-Enfâl 21
ve lâ tekûnû : ve siz olmayın
-
8-Enfâl 34
el muttakûne : takva sahipleri
-
8-Enfâl 35
kuntum : oldunuz
-
8-Enfâl 36
yunfikûne : infâk ederler, verirler
-
8-Enfâl 36
fe se-yunfikûne-hâ : böylece, bu şekilde onu infak ederler, verirler
-
8-Enfâl 36
tekûnu : olacak
-
8-Enfâl 39
lâ tekûne : olmasın (kalmasın)
-
8-Enfâl 39
ve yekûne ed dînu : ve dîn olur, olsun
-
8-Enfâl 41
in kuntum : eğer siz, iseniz
-
8-Enfâl 47
ve lâ tekûnû : ve olmayın
-
8-Enfâl 49
el munâfikûne : münafıklar
-
8-Enfâl 56
lâ yettekûne : takva sahibi değiller (olmazlar)
-
8-Enfâl 65
in yekun : eğer olursa
-
8-Enfâl 65
ve in yekûn : ve eğer olursa
-
8-Enfâl 66
yekun : olur
-
8-Enfâl 66
ve in yekun : ve eğer, şayet olursa
-
8-Enfâl 67
en yekûne : olması
-
8-Enfâl 72
mîsâkun : bir anlaşma, misak
-
8-Enfâl 73
tekun : olur
-
8-Enfâl 74
ve rızkun : ve rızık (vardır)
-
81-Tekvir 16
el kunnesi : yörünge üzerinde dönen
-
83-Mutaffifin 17
kuntum : siz oldunuz
-
83-Mutaffifin 26
miskun : misk
-
83-Mutaffifin 29
yadhakûne : gülüyorlar
-
83-Mutaffifin 34
yadhakûne : gülüyorlar
-
9-Tevbe 7
yekûnu : olur
-
9-Tevbe 8
fâsikûne : fasıklar
-
9-Tevbe 13
in kuntum : eğer iseniz
-
9-Tevbe 18
en yekûnû : onların olması
-
9-Tevbe 28
el muşrikûne : müşrikler
-
9-Tevbe 30
yu'fekûne : döndürülüyorlar
-
9-Tevbe 31
yuşrikûne : şirk koşuyorlar
-
9-Tevbe 33
kerihe el muşrikûne : müşrikler kerih gördü, istemedi
-
9-Tevbe 34
ve lâ yunfikûne-hâ : ve onu infâk etmezler
-
9-Tevbe 35
kuntum : oldunuz
-
9-Tevbe 41
kuntum ta'lemûne : bilmiş olursunuz
-
9-Tevbe 42
yuhlikûne : helâk ediyorlar
-
9-Tevbe 53
kuntum : oldunuz
-
9-Tevbe 54
ve lâ yunfikûne : ve infâk etmezler
-
9-Tevbe 56
yefrakûne : korkuyorlar, korkarlar
-
9-Tevbe 64
yahzeru el munâfikûne : münafıklar korkuyorlar, çekiniyorlar
-
9-Tevbe 65
kun-nâ : biz olduk
-
9-Tevbe 65
kuntum : siz ... idiniz, oldunuz
-
9-Tevbe 67
el munâfikûne : münafık erkekler
-
9-Tevbe 67
hum el fâsikûne : onlar fasıklardır
-
9-Tevbe 75
ve le nekûne enne : ve elbette mutlaka oluruz
-
9-Tevbe 84
fâsikûne : fasıklar, fıskta olanlar
-
9-Tevbe 86
nekun : olalım
-
9-Tevbe 87
bi en yekûnû : ile olmaya
-
9-Tevbe 91
mâ yunfikûne : infâk edecek, verecek şey
-
9-Tevbe 92
mâ yunfikûne : infâk edecek şey
-
9-Tevbe 93
bi en yekûnû : olmaya
-
9-Tevbe 94
kuntum : oldunuz
-
9-Tevbe 100
ve es sâbikûne el evvelûne : hayırlarda yarışanların evvelkileri
-
9-Tevbe 101
munâfikûne : münafıklar
-
9-Tevbe 105
kuntum ta'melûne : sizin amel ettiğiniz, yapmış olduğunuz
-
9-Tevbe 115
mâ yettekûne : takva sahibi olacakları şeyler (sakınmaları gerekecek şeyler)
-
9-Tevbe 119
ve kûnû : ve olun
-
9-Tevbe 121
ve lâ yunfikûne : ve infâk etmezler, vermezler (ki)
-
98-Beyyine 1
lem yekuni : değiller, olmadılar