Kur'an İçerisinde Arama
Sayfayı Yenile
Arapça Metin Arama (Harekeli)
Aranan Kelime : alâ
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 1117
-
10-Yunus 3
ellezî halaka : ki o yarattı
-
10-Yunus 3
alâ el arşi : arşa
-
10-Yunus 5
mâ halaka allâhu : Allah'ın yarattığı şeyler (Allah ne yarattı ise)
-
10-Yunus 6
ve mâ halaka allâhu : ve Allah'ın yarattığı şeyler
-
10-Yunus 14
halâife : halifeler
-
10-Yunus 17
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a karşı
-
10-Yunus 18
ve teâlâ : ve yücedir
-
10-Yunus 23
alâ enfusi-kum : nefslerinizin üzerine size, kendinize
-
10-Yunus 32
illâ ed dalâlu : dalâletten başka
-
10-Yunus 33
alellezîne (alâ ellezîne) : o kimselere
-
10-Yunus 46
alâ mâ yef'alûn : yaptıkları şeye
-
10-Yunus 59
ve halâlen, : ve helâl
-
10-Yunus 59
em alâ allâhi : yoksa Allah'a
-
10-Yunus 60
alâ allahi el kezibe : Allah'a yalan
-
10-Yunus 60
alâ en nâsi : insanlara karşı
-
10-Yunus 68
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
10-Yunus 69
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
10-Yunus 71
fe alâllâhi (alâ allâhi) : artık Allah'a
-
10-Yunus 72
alâ allâhi : Allah'a ait
-
10-Yunus 73
halâife : halifeler
-
10-Yunus 74
alâ kulûbi : kalplerin üzerini
-
10-Yunus 83
alâ havfin : korkusu üzerine, korkusuyla
-
10-Yunus 85
alâ allâhi : Allah'a
-
10-Yunus 87
ve akîmu es sâlate : ve namazı ikame edin
-
10-Yunus 88
rabbenatmis alâ : Rabbimiz yok et, mahvet
-
10-Yunus 88
alâ kulûbi-him : kalplerinin üzerini, kalplerini
-
10-Yunus 100
alâ : üzerine
-
100-Âdiyât 7
alâ : üzerine
-
104-Hümeze 7
alâ el ef'ideti : yüreklerin üzerine
-
107-Mâ'ûn 3
alâ taâmi : doyurmaya
-
107-Mâ'ûn 5
an salâti-him : namazlarından
-
11-Hûd 4
alâ kulli şey'in : herşeye
-
11-Hûd 6
alâ allâhi : Allah'a ait
-
11-Hûd 7
halaka es semâvâti : semaları yarattı
-
11-Hûd 7
alâ el mâi : su üzerinde
-
11-Hûd 12
alâ kulli şey'in : herşeye
-
11-Hûd 17
alâ beyyinetin : kesin bir delil üzerinde
-
11-Hûd 18
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
11-Hûd 18
alâ rabbi-him : Rab'lerine
-
11-Hûd 18
alâ rabbi-him : Rab'lerinin üzerine (Rab'lerine)
-
11-Hûd 18
alâ ez zâlimîne : zalimlerin üzerine
-
11-Hûd 28
alâ beyyinetin : bir beyyine, kesin, delil üzerinde
-
11-Hûd 29
alâ allâhi : Allah'a aittir
-
11-Hûd 44
alâ el cûdiyyi : Cudi dağı üstünde
-
11-Hûd 48
ve alâ umemin : ve ümmetler, toplumlar üzerine
-
11-Hûd 51
alellezî (alâ ellezî) : ona aittir
-
11-Hûd 56
alâ allâhi : Allah'a
-
11-Hûd 56
alâ sırâtın mustekîmin : Sıratı Mustakîm üzeredir (Sıratı Mustakîm'in kontrolü Allah'tadır)
-
11-Hûd 57
alâ kulli şey'in : herşeyi, herşeye
-
11-Hûd 63
in kuntu alâ : şâyet ben üzerinde isem
-
11-Hûd 87
e salâtu-ke : senin namazın mı
-
11-Hûd 88
alâ beyyinetin : bir belge, delil üzerinde
-
11-Hûd 93
alâ mekânetikum) : siz yapacağınız şeyi
-
11-Hûd 114
ve ekımı es salâte : ve namazı kıl, ikame et
-
11-Hûd 119
halaka-hum, : onları yarattı
-
11-Hûd 121
alâ mekâneti-kum : yapmakta olduğunuz şeyler
-
113-Felâk 2
mâ halaka : yarattığı şeyler, yarattıkları
-
12-Yusuf 5
alâ ıhveti-ke : kardeşlerine
-
12-Yusuf 6
ve alâ : ve üzerine, ...a
-
12-Yusuf 6
alâ ebevey-ke : senin ebeveynine
-
12-Yusuf 8
dalâlin : dalâlet, yanılgı
-
12-Yusuf 11
lâ te'men-nâ alâ : bize emniyet etmiyorsun, bize güvenmiyorsun (bizden emin değilsin)
-
12-Yusuf 18
alâ kamîsı-hi : onun gömleğinin üzerinde
-
12-Yusuf 18
alâ : üzerine
-
12-Yusuf 21
alâ emri-hî : emri üzerine, emrinde
-
12-Yusuf 30
fî dalâlin : bir sapıklık içinde
-
12-Yusuf 38
ve alâ en nâsi : ve insanların üzerine, insanlara
-
12-Yusuf 55
alâ : üzerine
-
12-Yusuf 64
alâ ahî-hi : onun kardeşine, kardeşi için
-
12-Yusuf 66
alâ mâ nekûlu : söylediğimiz şeylere
-
12-Yusuf 69
alâ : ...a, huzuruna
-
12-Yusuf 84
yâ esefâ alâ yûsufe : ey Yusuf'a olan esefim (üzüntü)
-
12-Yusuf 93
alâ : ...a
-
12-Yusuf 94
fasalatil'îru (fasalati el îru) : kafile ayrıldı
-
12-Yusuf 95
dalâlike : senin dalâletin (doğru olan şeyden uzaklığın, sapman)
-
12-Yusuf 96
alâ vechi-hî : onun yüzüne
-
12-Yusuf 99
alâ yûsufe : Yusuf'a (yanına, huzuruna)
-
12-Yusuf 100
alel arşı (alâ el arşı) : tahtın üzerine
-
12-Yusuf 108
alâ basîretin : basiret üzerine, Allah'ı kalp gözüyle görerek
-
13-Ra'd 2
alel arşı (alâ el arşı) : arşın üzerine, arşa
-
13-Ra'd 4
alâ : üzerine
-
13-Ra'd 6
alâ zulmi-him : onların zulümlerine karşılık
-
13-Ra'd 14
fî dalâlin : dalâlette, sapıklık içinde
-
13-Ra'd 16
halakû : yarattılar
-
13-Ra'd 22
ve ekâmû es salâte : ve namazı ikame ettiler
-
13-Ra'd 22
ve alâniyeten : ve açık olarak
-
13-Ra'd 23
salaha : salih oldu, salâha ulaştı
-
13-Ra'd 33
alâ : üzerine
-
14-İbrahim 3
alâ el âhıreti : ahirete
-
14-İbrahim 3
dalâlin : dalâlet
-
14-İbrahim 11
alâ : üzerine
-
14-İbrahim 11
ve alâ allâhi : ve Allah'a
-
14-İbrahim 12
alâllâhi (alâ allahi) : Allah'a
-
14-İbrahim 12
alâ mâ : şeylere
-
14-İbrahim 12
ve alâllâhi (ve alâ allahi) : ve Allah'a
-
14-İbrahim 18
alâ : üzerine
-
14-İbrahim 18
ed dalâlu : dalâlet
-
14-İbrahim 19
halaka : yarattı
-
14-İbrahim 20
alâllâhi (alâ allahi) : Allah'a
-
14-İbrahim 31
yukîmu es salâte : namazı ikame ederler
-
14-İbrahim 31
ve alâniyeten : ve açık olarak
-
14-İbrahim 32
halaka es semâvâti : semaları yarattı
-
14-İbrahim 37
li yukîmu es salâte : (namazı ikame etmek için) namazı ikame etsinler
-
14-İbrahim 38
alâllâhi (alâ allahi) : Allah'a
-
14-İbrahim 39
alâ : üzerine
-
14-İbrahim 40
es salâti : namaz
-
15-Hicr 26
halaknâ : biz yarattık
-
15-Hicr 27
halaknâ-hu : onu yarattık
-
15-Hicr 33
halakte-hu : sen onu halkettin, yarattın
-
15-Hicr 47
alâ sururin : tahtların üzerinde
-
15-Hicr 54
alâ : üzerine
-
15-Hicr 85
ve mâ halaknâ : ve biz yaratmadık
-
15-Hicr 90
alâ el muktesimîne : muktesim olanlara, kısım kısım ayıranlara
-
16-Nahl 1
ve teâlâ : ve yücedir, alâdır
-
16-Nahl 2
alâ : üzere, e
-
16-Nahl 3
halaka es semâvâti : semaları yarattı
-
16-Nahl 3
teâlâ : o yücedir, alâdır
-
16-Nahl 4
halaka el insâne : insanı yarattı
-
16-Nahl 5
halaka-hâ : onu yarattı
-
16-Nahl 9
ve alâ allâhi : ve Allah'a aittir, Allah'ın üzerinedir 2 - kasdu es sebîli
-
16-Nahl 16
ve alâmatin : ve alâmetler, işaretler
-
16-Nahl 27
alâ el kâfirîne : kâfirlerin üzerine
-
16-Nahl 35
aler rusuli (alâ er rusuli) : resûllerin üzerinde (sorumluluğunda)
-
16-Nahl 36
ed dalâletu : dalâlet
-
16-Nahl 37
alâ : üzerine, e
-
16-Nahl 42
ve alâ rabbi-him : ve Rab'lerine
-
16-Nahl 47
alâ tehavvufin : korkuyorken, korkarken, korkar halde
-
16-Nahl 48
ilâ mâ halaka allâhu : Allah'ın yarattığı şeyi
-
16-Nahl 51
ve kâlallâhu (ve kâle allâhu) : ve Allah dedi
-
16-Nahl 59
alâ hûnin : zelillikle
-
16-Nahl 70
halaka-kum : sizi yarattı
-
16-Nahl 71
alâ ba'dın : bir kısmı üzerine
-
16-Nahl 71
alâ mâ meleket eymâne-hum \n(meleke) : onların ellerinin altında olanlara \n: (sahip oldu)
-
16-Nahl 75
alâ şey'in : bir şeye
-
16-Nahl 76
alâ şey'in : bir şeye
-
16-Nahl 76
alâ mevlâ-hu : mevlâsına (efendisine)
-
16-Nahl 76
alâ sırâtın : bir yol üzerinde
-
16-Nahl 77
alâ kulli şey'in : herşeye
-
16-Nahl 81
halaka : yarattı
-
16-Nahl 89
alâ : üzerine
-
16-Nahl 99
alellezîne (alâ ellezîne) : onların üzerinde
-
16-Nahl 99
ve alâ : ve üzerine, ...e
-
16-Nahl 100
alellezîne (alâ ellezîne) : onların üzerinde
-
16-Nahl 107
alâ el âhıreti : ahirete
-
16-Nahl 108
alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzerini, kalplerini
-
16-Nahl 114
halâlen : helâl olarak
-
16-Nahl 116
halâlun : helâl
-
16-Nahl 116
alâllâh (alâ allâhi) : Allah'a
-
16-Nahl 116
alâllâh (alâ allâhi) : Allah'a
-
16-Nahl 118
ve alellezîne (alâ ellezîne) : ve o kimseler üzerine
-
17-İsrâ 4
ve le ta'lunne \n(alâ) : ve gerçekten üstün geleceksiniz, gâlip geleceksiniz \n: (üstün, geldi)
-
17-İsrâ 21
alâ ba'dın : bir kısmına
-
17-İsrâ 43
ve teâlâ : ve âlâ, üstün
-
17-İsrâ 46
alâ : üzerine
-
17-İsrâ 46
alâ : üzerine
-
17-İsrâ 55
alâ ba'dın : bir kısmı üzerine, diğerlerine
-
17-İsrâ 61
li men halakte : halkettiğin, yarattığın kimseye
-
17-İsrâ 70
alâ : üzerine
-
17-İsrâ 70
mimmen(min men) halaknâ : yarattıklarımızdan
-
17-İsrâ 78
ekımı es salâte : namazı kıl, ikame et
-
17-İsrâ 83
alâ el insâni : insana
-
17-İsrâ 84
alâ : üzerine, ...a, ...e
-
17-İsrâ 88
alâ : üzerine, ...e
-
17-İsrâ 97
alâ vucûhi-him : yüzleri üzerinde, yüzükoyun, yüzüstü
-
17-İsrâ 99
halaka es semâvâti : semaları yarattı
-
17-İsrâ 99
alâ : üzerine, ...e
-
17-İsrâ 106
alen nâsi (alâ en nâsi) : insanlara
-
17-İsrâ 106
alâ muksin : uzun sürede
-
17-İsrâ 110
bi salâtike : namazında
-
18-Kehf 1
alâ abdi-hi : kuluna
-
18-Kehf 6
alâ âsâri-him : onların izi üzere, onların arkalarından
-
18-Kehf 7
alel ardı (alâ el ardı) : yeryüzünde
-
18-Kehf 11
alâ : üzerine, ...e, ...a
-
18-Kehf 14
alâ : üzerine, üzerinde
-
18-Kehf 15
alallâhi (alâ allahi) : Allah'a karşı, Allah'a
-
18-Kehf 18
levittala'te (lev ittala'te) : muttali olsaydın, yakından görseydin
-
18-Kehf 21
alâ emri-him : onların işleri üzerine, onların işlerine
-
18-Kehf 31
alel erâiki (alâ el erâiki) : tahtlar üzerinde, üzerine
-
18-Kehf 37
halaka-ke : seni yarattı
-
18-Kehf 42
alâ : üzerine, ...e
-
18-Kehf 42
hâviyetun alâ : üzerine yıkılmış, çökmüş halde
-
18-Kehf 45
alâ kulli şey'in : herşeye
-
18-Kehf 48
alâ rabbi-ke : senin Rabbine
-
18-Kehf 48
halaknâ-kum : sizi yarattık
-
18-Kehf 57
alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzerine
-
18-Kehf 64
alâ âsâri-himâ : (ikisinin) izleri üzerinde
-
18-Kehf 66
alâ : üzere
-
18-Kehf 68
tesbiru alâ : sabredersin
-
18-Kehf 71
fentalakâ (fe intalakâ) : böylece (ikisi) gittiler
-
18-Kehf 90
matlıa eş şemsi \n(talaa) : güneşin (tulû ettiği) doğduğu yer \n: (doğdu)
-
18-Kehf 90
alâ kavmin : bir kavmin üzerine
-
18-Kehf 94
alâ : üzerine, e karşı, karşılık
-
19-Meryem 9
halaktu-ke : seni yarattım
-
19-Meryem 11
alâ : a
-
19-Meryem 31
bi es salâti : namazı
-
19-Meryem 38
dalâlin : dalâlet
-
19-Meryem 55
bi es salâti : namazı
-
19-Meryem 59
edâu es salâte : namazı ihmal (zayi) ettiler
-
19-Meryem 67
halaknâ-hu : onu yarattık
-
19-Meryem 69
alâ er rahmâni : Rahmân'a karşı
-
19-Meryem 71
alâ : üzerine
-
19-Meryem 75
fî ed dalâleti : dalâlette
-
19-Meryem 78
ettalaa (e ıttalaa) : muttali mi oldu, görüp bildi mi
-
19-Meryem 83
alâ el kâfirîne : kâfirlerin üzerine
-
2-Bakara 3
es salâte : salat, namaz
-
2-Bakara 5
alâ : üzere, üzerinde, ... e
-
2-Bakara 7
alâ : üzerine
-
2-Bakara 7
alâ : üzerine
-
2-Bakara 7
alâ : üzerine
-
2-Bakara 16
ed dalâlete : dalâlet
-
2-Bakara 20
alâ : üzerine, ... e
-
2-Bakara 21
halaka-kum : sizi yarattı
-
2-Bakara 23
alâ : üzerine, ... a
-
2-Bakara 29
halaka : yarattı
-
2-Bakara 31
alâ : ... e
-
2-Bakara 43
es salâte : namaz
-
2-Bakara 45
ve es sâlâti : ve namaz
-
2-Bakara 45
alâ el hâşiîne : huşû sahiplerine
-
2-Bakara 47
alâ el âlemîne : âlemlere
-
2-Bakara 59
alâ : üzerine
-
2-Bakara 61
alâ taâmin : yemeğe
-
2-Bakara 76
ve izâ halâ : ve yalnız kaldıkları zaman
-
2-Bakara 80
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
2-Bakara 83
ve ekîmû es salâte : ve namazı ikame edin, gereği üzere kılın
-
2-Bakara 89
alellezîne (alâ ellezîne) : onlara karşı
-
2-Bakara 89
alâ : üzerine
-
2-Bakara 90
alâ men yeşâu : dilediği kimseye
-
2-Bakara 90
bi gadabin alâ gadabin : gazap üzerine gazap
-
2-Bakara 96
alâ hayâtin : hayat üzerine, hayata karşı
-
2-Bakara 97
alâ : üzerine, ... e
-
2-Bakara 102
alâ mulki : mülküne, hükümdarlığına
-
2-Bakara 102
alâ el melekeyni : iki meleğe
-
2-Bakara 102
min halâkın : nasipten bir pay, bir nasip
-
2-Bakara 106
alâ kulli şey'in : herşeye
-
2-Bakara 109
alâ kulli şey'in : herşeye
-
2-Bakara 110
es salâte : namaz
-
2-Bakara 113
alâ : üzerine
-
2-Bakara 113
alâ : üzerine
-
2-Bakara 122
alâ el âlemîne : âlemler üzerine
-
2-Bakara 143
alâ en nâsi : insanlara
-
2-Bakara 143
alâ : üzerine, üzerinde
-
2-Bakara 143
alâ : üzerine, ... e
-
2-Bakara 148
alâ kulli şey'in : herşeye
-
2-Bakara 153
es salâti : namaz
-
2-Bakara 157
salâvâtun : salâvât
-
2-Bakara 168
halâlen : helâl olan
-
2-Bakara 169
alâ âllâhi : Allah'a karşı
-
2-Bakara 175
ed dalâlete : dalâleti
-
2-Bakara 175
alâ en nâri : ateşe karşı
-
2-Bakara 177
alâ hubbi-hi : ona sevgi duyma, sevme
-
2-Bakara 177
ve ekâme es salâte : namazı ikame etti, devam ettirdi
-
2-Bakara 180
alâ el muttekîne : takva sahiplerinin üzerine
-
2-Bakara 181
alâ ellezîne : onların üzerine
-
2-Bakara 183
alâ : üzerine
-
2-Bakara 184
ev alâ seferin : veya seferde, yolculukta
-
2-Bakara 184
ve alâ ellezîne : ve onlar üzerine
-
2-Bakara 185
ev alâ seferin : veya seferde, yolculukta
-
2-Bakara 185
alâ mâ : şey üzerine, şeye
-
2-Bakara 193
alâ : üzerine, ... e
-
2-Bakara 200
min halâkın : bir nasip, bir pay
-
2-Bakara 204
alâ : üzerine, ... a
-
2-Bakara 227
et talâka : boşama
-
2-Bakara 228
mâ halaka : yarattığı şey
-
2-Bakara 229
et talâku : boşamak
-
2-Bakara 233
ve alâ : ve üzerine
-
2-Bakara 233
ve alâ el vârisi : ve mirasçının üzerinde (ki sorumluluk)
-
2-Bakara 236
alâ el mûsiı : eli geniş olan üzerine (zengin olana)
-
2-Bakara 236
ve alâ el muktiri : ve dar geçimli olan üzerine (fakir olana)
-
2-Bakara 236
alâ el muhsinîne : muhsinlerin üzerine, muhsinlere
-
2-Bakara 238
alâ : üzerine
-
2-Bakara 238
es salavâti : namazlar
-
2-Bakara 238
ve es salâti el vustâ : ve orta namaz
-
2-Bakara 241
alâ : üzerine
-
2-Bakara 243
alâ en nâsi : insanlar üzerine
-
2-Bakara 250
alâ el kavmi : kavmine karşı
-
2-Bakara 251
alâ el âlemîne : âlemlerin üzerine
-
2-Bakara 253
alâ ba'din : diğerlerinin üzerine, diğerlerine
-
2-Bakara 259
alâ karyetin : bir karyeye, beldeye, kasaba
-
2-Bakara 259
alâ urûşi-hâ : çatıları üzerine
-
2-Bakara 259
alâ kulli şey'in : herşeye
-
2-Bakara 260
alâ : üzerine, ... e
-
2-Bakara 264
alâ şey'in : bir şeye
-
2-Bakara 274
ve alâniyeten : ve alenî olarak, açıkça
-
2-Bakara 277
es salâte : namazı
-
2-Bakara 283
alâ seferin : seferde, yolculukta
-
2-Bakara 284
alâ kulli şey'in : herşeye
-
2-Bakara 286
alâ ellezîne : o kimselere, onlara
-
2-Bakara 286
alâ el kavmi el kâfirîne : kâfirler kavmine karşı
-
20-Tâ-Hâ 4
halaka : yarattı
-
20-Tâ-Hâ 5
alâ : üzerine, üzerinde
-
20-Tâ-Hâ 10
alen nâri (alâ en nâri) : ateşin yanında
-
20-Tâ-Hâ 14
ve akımı es salâte : ve namazı ikame et
-
20-Tâ-Hâ 18
alâ ganemî : koyunlarım üzerine
-
20-Tâ-Hâ 39
alâ aynî : gözümün önünde
-
20-Tâ-Hâ 40
hel edullu-kum alâ : size delil olayım mı, size yardım edeyim mi
-
20-Tâ-Hâ 40
alâ kaderin : bir kader üzerine, takdir edilen zamanda
-
20-Tâ-Hâ 45
kâlâ : (ikisi) dediler
-
20-Tâ-Hâ 47
alâ men ittebea : tâbî olanlara
-
20-Tâ-Hâ 48
alâ : üzerine
-
20-Tâ-Hâ 55
halaknâ-kum : sizi yarattık
-
20-Tâ-Hâ 61
alallâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
20-Tâ-Hâ 72
alâ mâ câe-nâ : bize gelenlere karşı
-
20-Tâ-Hâ 84
alâ eserî : benim izim üzerinde
-
20-Tâ-Hâ 114
teâlallâhu (teâlâ allâhu) : Allah yücedir
-
20-Tâ-Hâ 120
hel edullu-ke alâ : sana delâlet (önderlik) edeyim mi
-
20-Tâ-Hâ 130
alâ : üzerine, ...e
-
20-Tâ-Hâ 132
bi es salâti : namazı, namaz ile
-
21-Enbiyâ 16
ve mâ halakna : ve biz yaratmadık
-
21-Enbiyâ 18
alel bâtıli (alâ el bâtıli) : bâtılın üzerine
-
21-Enbiyâ 33
halaka : yarattı
-
21-Enbiyâ 54
fî dalâlin : dalâlette
-
21-Enbiyâ 56
alâ : üzerine, ...e
-
21-Enbiyâ 61
alâ : üzerine, ...e
-
21-Enbiyâ 65
alâ : üzerine, ...e
-
21-Enbiyâ 69
alâ ibrâhîme : İbrâhîm'e
-
21-Enbiyâ 73
ve ikâme es salâti : ve namazın ikame edilmesi (namaz kılınması)
-
21-Enbiyâ 95
alâ karyetin : şehre, şehir halkına
-
21-Enbiyâ 109
alâ sevâin : eşitlik üzere, eşit olarak
-
21-Enbiyâ 112
alâ : üzere, rağmen
-
22-Hac 5
halaknâ-kum : sizi biz yarattık
-
22-Hac 5
min alakatin : alakadan (bir noktadan asılı duran şeyden), (rahim cidarına bir noktadan asılı duran embriyo)
-
22-Hac 6
alâ : üzerine, ...e
-
22-Hac 11
alâ harfın : bir ucundan, az, gönülsüz
-
22-Hac 11
alâ vechi-hî : yüzü üzerine, yüz geri
-
22-Hac 12
ed dalâlu : dalâlet
-
22-Hac 17
alâ : üzerine, ...e
-
22-Hac 27
ve alâ : ve üzerinde
-
22-Hac 28
alâ mâ : şey(ler)e
-
22-Hac 34
alâ : üzerine
-
22-Hac 35
alâ : ...e, ...a
-
22-Hac 35
ve el mukîmi es salâti : ve namazı ikame edenler
-
22-Hac 37
alâ : üzerine
-
22-Hac 39
alâ nasri-him : onlara yardım
-
22-Hac 40
ve salavâtun : ve (yahudilerin) havraları
-
22-Hac 41
ekâmû es salâte : namazı ikame ettiler (ederler, kılarlar)
-
22-Hac 45
hâviyetun alâ : üzerine çökmüş, yıkılmış
-
22-Hac 45
muattalatin : terkedilmiş, boş
-
22-Hac 65
alel ardı (alâ el ardı) : arz üzerine, yeryüzü üzerine
-
22-Hac 67
alâ huden : hidayet üzerinde
-
22-Hac 70
alâ allâhi : Allah'a
-
22-Hac 78
alâ en nâsi : insanlar üzerine
-
22-Hac 78
fe ekîmû es salâte : o halde namazı ikame edin
-
23-Mü'minûn 2
fî salâti-him : onların namazlarında
-
23-Mü'minûn 6
alâ ezvâci-him : onların (kendi) zevcelerine
-
23-Mü'minûn 9
alâ : üzerine, ...e
-
23-Mü'minûn 9
salavâti-him : onların namazları
-
23-Mü'minûn 12
halaknâ : biz yarattık
-
23-Mü'minûn 14
halaknâ : biz halkettik, yarattık
-
23-Mü'minûn 14
alakaten : alaka (rahim duvarına bir noktadan bağlı olan), embriyo
-
23-Mü'minûn 14
fe halaknâ : sonra yarattık
-
23-Mü'minûn 14
el alakate : alaka (rahim duvarına bir noktadan bağlı olan), embriyo
-
23-Mü'minûn 14
fe halaknâ : sonra yarattık
-
23-Mü'minûn 17
halaknâ : biz yarattık
-
23-Mü'minûn 18
alâ : ...e
-
23-Mü'minûn 22
ve alâ el fulki : ve gemilerin üzerinde
-
23-Mü'minûn 28
alâ el fulki : gemiye
-
23-Mü'minûn 38
alâ allâhi : Allah'a
-
23-Mü'minûn 66
alâ a'kâbi-kum : topuklarınız üzerinde
-
23-Mü'minûn 91
bimâ halaka : yarattığı şey
-
23-Mü'minûn 91
alâ : üstün
-
23-Mü'minûn 91
ba'du-hum alâ ba'dın : onların bir kısmı bir kısmına
-
23-Mü'minûn 92
fe teâlâ : işte o çok yüce
-
23-Mü'minûn 95
alâ : üzerine, üstüne
-
23-Mü'minûn 108
kâlahseû (kâle ıhseû) : (orada) kalın dedi
-
23-Mü'minûn 115
halaknâ-kum : sizi yarattık
-
23-Mü'minûn 116
teâlallâhu (teâle allâhu) : Allah çok yücedir
-
24-Nûr 3
alâ : üzerine
-
24-Nûr 27
alâ ehli-hâ : onun ehline, sahibine, halkına,
-
24-Nûr 31
alâ : üzerine
-
24-Nûr 31
alâ avrâtin nisâ : kadınların avret yerlerine
-
24-Nûr 33
alel bigâi (alâ el bigâi) : fuhşa, zinaya
-
24-Nûr 35
nûrun alâ nûrin : nur üzerine nur
-
24-Nûr 37
ve ikâmi es salâti : ve namazın ikame edilmesi
-
24-Nûr 41
salâte-hu : salatını, namazını, duasını
-
24-Nûr 45
halaka : yarattı
-
24-Nûr 45
alâ batni-hi : karnı üzerinde
-
24-Nûr 45
alâ ricleyni : iki ayak üzerinde
-
24-Nûr 45
alâ erbain : dört (ayak) üzerinde
-
24-Nûr 45
alâ kulli şey'in : herşeye
-
24-Nûr 54
alâ er resûli : resûlün üzerinde
-
24-Nûr 56
es salâte : namaz
-
24-Nûr 58
salâti : namaz
-
24-Nûr 58
salâti : namaz
-
24-Nûr 58
ba'du-kum alâ ba'dın : birbirinizi
-
24-Nûr 61
alâ : üzerine
-
24-Nûr 61
ve lâ alâ : ve üzerine yoktur
-
24-Nûr 61
ve lâ alâ : ve üzerine yoktur
-
24-Nûr 61
ve lâ alâ : ve üzerine yoktur
-
24-Nûr 61
ev buyûti hâlâti-kum : veya teyzelerinizin evleri
-
24-Nûr 61
alâ enfusi-kum : kendi üzerinize (birbirinize)
-
24-Nûr 62
alâ emrin : bir iş üzerine, bir iş için
-
25-Furkan 1
alâ abdi-hi : kuluna
-
25-Furkan 2
ve halaka : ve yarattı
-
25-Furkan 16
alâ : üzerine
-
25-Furkan 26
alâ el kâfirîne : kâfirlere
-
25-Furkan 27
alâ yedey-hi : ellerini
-
25-Furkan 34
alâ vucûhi-him : yüzleri üzerine
-
25-Furkan 40
alâ el karyeti : kasabaya, ülkeye
-
25-Furkan 49
halaknâ : biz yarattık
-
25-Furkan 54
halaka : yaratan
-
25-Furkan 55
alâ rabbi-hî : kendi Rabbine
-
25-Furkan 58
ve tevekkel alâ : ve tevekkül et, güven, vekil tayin et
-
25-Furkan 59
halaka : yarattı
-
25-Furkan 59
alâ el arşi : arşa
-
25-Furkan 63
alâ el ardı : yeryüzünde
-
26-Şuarâ 78
halaka-nî : beni yarattı
-
26-Şuarâ 97
dalâlin : dalâlet
-
26-Şuarâ 109
alâ : üzerinde, ...'ya ait
-
26-Şuarâ 113
alâ : üzerine
-
26-Şuarâ 127
alâ : üzerine
-
26-Şuarâ 145
alâ : üzerine
-
26-Şuarâ 164
alâ : üzerine
-
26-Şuarâ 166
halaka : yarattı
-
26-Şuarâ 180
alâ : üzerine
-
26-Şuarâ 184
halaka-kum : sizi yarattı
-
26-Şuarâ 194
alâ kalbi-ke : senin kalbine
-
26-Şuarâ 198
alâ : üzerine
-
26-Şuarâ 217
alel azîzi (alâ el azîzi) : azîz olana, yüce olana
-
26-Şuarâ 221
alâ men : kimse(ler)e, kişilere
-
26-Şuarâ 222
alâ kulli : hepsine
-
27-Neml 3
es salâte : namaz
-
27-Neml 15
ve kâlâ : ve (ikisi) dediler
-
27-Neml 15
alâ kesîrin : çoğuna
-
27-Neml 18
alâ vâdin nemli : karınca vadisine
-
27-Neml 19
ve alâ : ve ...a
-
27-Neml 59
alâ : üzerine
-
27-Neml 60
halaka : yarattı
-
27-Neml 63
teâlallâhu (teâlâ allâhu) : Allah yücedir
-
27-Neml 73
alâ : üzerine
-
27-Neml 76
alâ : üzerine, ...e
-
27-Neml 79
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
27-Neml 79
alâ : üzerindesin, üzeresin
-
27-Neml 81
an dalâleti-him : onları dalâletlerinden
-
28-Kasas 4
alâ : âli, ailesi (sülâlesi)
-
28-Kasas 5
alâ ellezîne : onlara
-
28-Kasas 10
alâ kalbi-hâ : onun kalbine
-
28-Kasas 12
alâ ehli beytin : bir aileye
-
28-Kasas 15
alâ hîni : zamanda, o vakitte
-
28-Kasas 15
alellezî (alâ ellezî) : ona
-
28-Kasas 25
alestihyâin (alâ istihyâin) : haya ederek, utanarak
-
28-Kasas 27
alâ : üzerine, karşılık
-
28-Kasas 28
alâ : üzerine
-
28-Kasas 38
alâ : üzerine
-
28-Kasas 68
ve teâlâ : ve yüce
-
28-Kasas 71
cealallâhu (ceale allâhu) : Allah kıldı (yaptı)
-
28-Kasas 72
cealallâhu (ceale allâhu) : Allah kıldı, yaptı
-
28-Kasas 78
alâ ilmin : ilme karşılık, ilim sebebiyle
-
28-Kasas 79
alâ kavmi-hi : onun kavmine (kendi kavmine)
-
28-Kasas 85
dalâlin : dalâlet
-
29-Ankebût 18
mâ aler resûli (alâ er resûli) : resûlün üzerine değil
-
29-Ankebût 19
alallâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
29-Ankebût 20
alâ kulli şey'in : herşeye
-
29-Ankebût 30
alâ : üzerine, 'e
-
29-Ankebût 34
alâ ehli : halk üzerine
-
29-Ankebût 44
halaka : yarattı
-
29-Ankebût 45
es salâte : namaz
-
29-Ankebût 45
es salâte : namaz
-
29-Ankebût 59
alâ rabbi-him : Rab'lerine
-
29-Ankebût 61
halaka : yarattı
-
29-Ankebût 68
alallâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
3-Âl-i İmrân 26
alâ kulli şey'in : her şeye
-
3-Âl-i İmrân 29
alâ kulli şey'in : her şeye
-
3-Âl-i İmrân 33
alâ el âlemîne : âlemlerin üstüne
-
3-Âl-i İmrân 42
alâ nisâi el âlemîne : âlemlerin kadınları üzerin
-
3-Âl-i İmrân 59
halaka-hu : onu yarattı
-
3-Âl-i İmrân 61
alâ el kâzibîne : yalancıların üzerine
-
3-Âl-i İmrân 72
alâ ellezîne : onlar
-
3-Âl-i İmrân 75
alâ allâhi : Allah'ın üzerine
-
3-Âl-i İmrân 77
lâ halaka : nasip yoktur
-
3-Âl-i İmrân 78
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
3-Âl-i İmrân 81
alâ zâlikum : bunu üzerinize
-
3-Âl-i İmrân 84
alâ ibrâhîme : İbrâhîm (A.S)'a
-
3-Âl-i İmrân 93
alâ nefsi-hî : kendisine
-
3-Âl-i İmrân 94
alâ allâhi : Allah'a
-
3-Âl-i İmrân 97
alâ en nâsi : insanların üzeri (üzerinde sorumluluk)
-
3-Âl-i İmrân 98
alâ mâ ta'melûne : yapmakta olduğunuz şeylere
-
3-Âl-i İmrân 103
alâ şefâ : kenarında
-
3-Âl-i İmrân 122
ve alâ allâhi : ve Allah'a
-
3-Âl-i İmrân 124
bi selâseti âlâfin : üç bini ile
-
3-Âl-i İmrân 125
bi hamseti âlâfin : beş bini ile
-
3-Âl-i İmrân 135
alâ mâ fealû : yaptıkları şeyler üzerinde
-
3-Âl-i İmrân 144
alâ a'kâbi-kum : topuklarınızın üzerinde
-
3-Âl-i İmrân 144
alâ akıbeyhi : topukları üzerinde
-
3-Âl-i İmrân 147
alâ el kavmi : kavme karşı
-
3-Âl-i İmrân 149
alâ a'kâbi-kum : topuklarınız üzerine
-
3-Âl-i İmrân 152
alâ el mu'minîne : mü'minlere karşı
-
3-Âl-i İmrân 153
alâ ehadin : hiç kimseye
-
3-Âl-i İmrân 153
alâ mâ fâte-kum : sizin elinizden çıkan şeylere
-
3-Âl-i İmrân 159
alâ allâhi : Allah'a
-
3-Âl-i İmrân 160
ve alâ allâhi : ve Allah'a
-
3-Âl-i İmrân 164
alâ el mu'minîne : mü'minlerin üzerine
-
3-Âl-i İmrân 164
le fî dalâlin : elbette dalâlet içinde
-
3-Âl-i İmrân 165
alâ kulli şey'in : her şeye
-
3-Âl-i İmrân 179
alâ mâ : şey (hal) üzere
-
3-Âl-i İmrân 179
alâ el gaybi : gaybı, bilinmeyeni
-
3-Âl-i İmrân 189
alâ kulli şey'in : her şeye
-
3-Âl-i İmrân 191
ve alâ cunûbi-him : ve yanları üzere iken, yatarken
-
3-Âl-i İmrân 191
mâ halakte hâzâ : Sen bunu yaratmadın
-
3-Âl-i İmrân 194
alâ rusuli-ke : senin resûllerin vasıtası ile
-
30-Rûm 8
mâ halaka : yaratmadı
-
30-Rûm 20
en halaka-kum : sizi yaratması
-
30-Rûm 21
en halaka : yaratması
-
30-Rûm 31
es salâte : namaz
-
30-Rûm 40
halaka-kum : sizi yarattı
-
30-Rûm 40
ve teâlâ : ve yücedir
-
30-Rûm 50
alâ : üzerine, ...a, ...e
-
30-Rûm 53
an dalâleti-him : onların dalâletlerinden
-
30-Rûm 54
halaka-kum : sizi yarattı
-
30-Rûm 59
alâ : üzerini
-
31-Lokman 4
es salâte : namaz
-
31-Lokman 5
alâ huden : hidayet üzerinde
-
31-Lokman 10
halaka : yarattı, halketti
-
31-Lokman 11
halaka : yarattı
-
31-Lokman 11
dalâlin : dalâlet, sapıklık
-
31-Lokman 14
alâ : üzerine
-
31-Lokman 15
alâ : üzerine
-
31-Lokman 17
es salâte : namazı
-
31-Lokman 17
alâ : üzerine, ...e
-
31-Lokman 25
halaka : yarattı
-
32-Secde 4
halaka : yarattı
-
32-Secde 4
alel arşi (alâ el arşi) : arşa
-
32-Secde 7
halaka-hu : onu yarattı
-
33-Ahzâb 3
alâllâhi (alâ allahi) : Allah'a
-
33-Ahzâb 19
alâ el hayrı : hayra karşı
-
33-Ahzâb 19
alallâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
33-Ahzâb 27
alâ kulli şey'in : herşeye
-
33-Ahzâb 30
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
33-Ahzâb 33
ve ekımne es salâte : ve namazı ikame edin
-
33-Ahzâb 36
dalâlen : dalâlet, sapıklık
-
33-Ahzâb 37
alâ el mu'minîne : mü'minlerin üzerine, mü'minlere
-
33-Ahzâb 38
alâ : üzerine
-
33-Ahzâb 39
risâlâti allâhi : Allah'ın risaleti
-
33-Ahzâb 48
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
33-Ahzâb 50
halâti-ke : senin teyzen
-
33-Ahzâb 52
alâ : üzerine, ... e
-
33-Ahzâb 55
alâ kulli şey'in : herşeye
-
33-Ahzâb 56
alen nebiyyi (alâ en nebiyyi) : peygambere
-
33-Ahzâb 72
alâ es semâvâti : göklere
-
33-Ahzâb 73
ve yetûbe alâ : tövbesini kabul eder
-
33-Ahzâb 73
alâ el mu'minîne : mü'min erkeklere
-
34-Sebe 7
nedullu-kum alâ : size delâlet edelim, gösterelim
-
34-Sebe 8
alâ allâhi : Allah'a
-
34-Sebe 8
ve ed dalâli : ve dalâlet
-
34-Sebe 14
alâ : üzerine
-
34-Sebe 21
alâ kulli şey'in : herşeye, herşeyi
-
34-Sebe 24
alâ huden : hidayet üzerinde
-
34-Sebe 24
dalâlin : dalâlet
-
34-Sebe 47
alâ allâhi : Allah'a aittir
-
34-Sebe 47
alâ kulli şey'in : herşeye
-
34-Sebe 50
dalaltu : dalâlette olursam
-
34-Sebe 50
alâ : üzerine
-
35-Fâtır 1
alâ : üzerine
-
35-Fâtır 11
halaka-kum : sizi yarattı
-
35-Fâtır 11
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a, Allah için
-
35-Fâtır 17
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
35-Fâtır 18
ve ekâmû es salâte : ve namazı ikame ettiler
-
35-Fâtır 24
halâ : gelip geçmiş olan
-
35-Fâtır 29
ve ekâmû es salâte : ve namazı ikame ettiler
-
35-Fâtır 29
ve alâniyeten : ve alenî, açık olarak
-
35-Fâtır 39
halâife : halifeler
-
35-Fâtır 40
halakû : halkettiler, yarattılar
-
35-Fâtır 40
alâ beyyinetin : beyyine üzerinde, delil üzerinde
-
35-Fâtır 45
alâ zahri-hâ : onun sırtında, onun üstünde
-
36-Yâsin 4
alâ : üzerinde
-
36-Yâsin 7
alâ : üzerine
-
36-Yâsin 24
dalâlin : dalâlet
-
36-Yâsin 28
alâ kavmi-hi : onun kavmi üzerine
-
36-Yâsin 30
alâ el ıbâdi : kullara
-
36-Yâsin 36
halaka : yarattı
-
36-Yâsin 42
ve halaknâ : ve biz yarattık
-
36-Yâsin 47
fî dalâlin : dalâlet içinde
-
36-Yâsin 56
alâ el erâiki : tahtlar üzerinde
-
36-Yâsin 65
alâ efvâhi-him : onların ağızlarının üzerini
-
36-Yâsin 66
alâ a'yuni-him : onların gözlerine
-
36-Yâsin 67
alâ mekâneti-him : mekânlarında, onların bulunduğu yerde
-
36-Yâsin 70
alâ : üzerine
-
36-Yâsin 71
halaknâ : biz halkettik, yarattık
-
36-Yâsin 77
halaknâ-hu : biz onu halkettik, yarattık
-
36-Yâsin 81
halaka : halketti, yarattı
-
36-Yâsin 81
bi kâdirin alâ : ... a kaadir olan
-
37-Sâffât 11
halaknâ : biz halkettik, yarattık
-
37-Sâffât 11
halaknâ-hum : onları halkettik, yarattık
-
37-Sâffât 27
ba'du-hum alâ ba'dın : birbirlerine yönelip
-
37-Sâffât 44
alâ : üzerinde
-
37-Sâffât 50
ba'du-hum alâ ba'dın : birbirlerine
-
37-Sâffât 70
alâ : üzerinde
-
37-Sâffât 79
alâ nûhın : Nuh'a
-
37-Sâffât 96
halaka-kum : sizi yarattı
-
37-Sâffât 109
alâ : üzerine, ... a
-
37-Sâffât 113
ve alâ ishâka : ve İshak'a
-
37-Sâffât 114
alâ : üzerine, ... a
-
37-Sâffât 120
alâ : üzerine, ... a
-
37-Sâffât 130
alâ : üzerine, ... a
-
37-Sâffât 150
halaknâ : biz halkettik, yarattık
-
37-Sâffât 153
alâ el benîne : erkek çocuklarına, oğlanlara
-
37-Sâffât 181
alâ : üzerine
-
38-Sâd 6
alâ : ... a karşı
-
38-Sâd 17
alâ mâ : şeye
-
38-Sâd 22
alâ dâvûde : Davut'un yanına
-
38-Sâd 22
ba'du-nâ alâ ba'dın : birbirimize
-
38-Sâd 24
ba'du-hum alâ ba'dın : birbirlerine
-
38-Sâd 27
ve mâ halaknâ : ve biz yaratmadık
-
38-Sâd 34
alâ : üzerine
-
38-Sâd 75
halaktu : ben yarattım
-
38-Sâd 76
halakte-nî : beni yarattın
-
38-Sâd 76
halakte-hu : onu yarattın
-
39-Zümer 5
halaka : yarattı
-
39-Zümer 5
alâ : üzerine
-
39-Zümer 5
alâ : üzerine
-
39-Zümer 6
halaka-kum : sizi yarattı
-
39-Zümer 22
alâ : üzerinde
-
39-Zümer 22
dalâlin : dalâlet
-
39-Zümer 32
alâ : üzerine, ... a
-
39-Zümer 38
halaka : yarattı
-
39-Zümer 39
alâ : üstünde, de
-
39-Zümer 49
alâ ilmin : ilim üzerine
-
39-Zümer 53
alâ : karşı, üzerine
-
39-Zümer 56
alâ mâ : şeye, şeylere
-
39-Zümer 60
alâ allâhi : Allah'a
-
39-Zümer 62
alâ kulli şey'in : herşeye
-
39-Zümer 67
ve teâlâ : ve yücedir
-
39-Zümer 71
alâ : üzerine
-
4-Nisâ 1
halaka-kum : sizi yarattı
-
4-Nisâ 1
ve halaka : yarattı
-
4-Nisâ 17
alâ allâhi : Allah'a
-
4-Nisâ 23
ve halâtu-kum : ve teyzeleriniz
-
4-Nisâ 23
ve halâilu : ve hanımları, eşleri
-
4-Nisâ 25
mâ alâ : ...'a olan şey
-
4-Nisâ 30
alâ allâhi : Allah'a (Allah için)
-
4-Nisâ 32
mâ faddala : üstün kıldığı şeyleri
-
4-Nisâ 32
alâ ba'dın : bazısına, bir kısmına
-
4-Nisâ 33
alâ kulli şey'in : her şeye
-
4-Nisâ 34
alâ en nisâi : kadınlar üzerinde
-
4-Nisâ 34
faddala : üstün kıldı
-
4-Nisâ 34
alâ ba'dın : bir kısmına, bazılarına, diğerlerine
-
4-Nisâ 41
alâ hâulâi : onların üzerine
-
4-Nisâ 43
es salâte : namaz
-
4-Nisâ 43
alâ : üzerinde, ...'de
-
4-Nisâ 44
ed dalâlete : dalâleti, sapıklığı
-
4-Nisâ 47
alâ : ...'a
-
4-Nisâ 50
alâ allâhi : Allah'a
-
4-Nisâ 54
alâ : ...'a
-
4-Nisâ 60
dalâlen : dalâlet
-
4-Nisâ 77
es salâte : namaz
-
4-Nisâ 81
alâ allâhi : Allah'a
-
4-Nisâ 85
alâ : ...'a
-
4-Nisâ 86
alâ : ...'a
-
4-Nisâ 95
alâ : ...'a
-
4-Nisâ 95
alâ : ...'a
-
4-Nisâ 100
alâ : ...'a
-
4-Nisâ 101
min es salât : namazdan
-
4-Nisâ 102
es salâte : namaz
-
4-Nisâ 103
es salâte : namaz
-
4-Nisâ 103
ve alâ cunûbi-kum : ve yanınız üzerinde, yan üstü iken, yatarken
-
4-Nisâ 103
es salâte : namaz
-
4-Nisâ 103
es salâte : namaz
-
4-Nisâ 103
alâ el mu'minîne : mü'minlerin üzerine
-
4-Nisâ 111
alâ nefsi-hî : kendi nefsine
-
4-Nisâ 116
dalâlen : dalâlet, sapıklık
-
4-Nisâ 133
alâ : ...'a
-
4-Nisâ 135
alâ enfusı-kum : kendi nefslerinize, kendinize
-
4-Nisâ 136
alâ resûli-hî : onun resûlüne, kendi resûlüne, resûlüne
-
4-Nisâ 136
dalâlen : dalâlet
-
4-Nisâ 141
alâ el mu'minîne : mü'minler üzerine, mü'minlere karşı
-
4-Nisâ 142
ilâ es salâti : namaza
-
4-Nisâ 142
kusâlâ : üşenerek
-
4-Nisâ 156
alâ meryeme : Hz.Meryem'e
-
4-Nisâ 162
es salâte : namaz
-
4-Nisâ 165
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
4-Nisâ 167
dalâlen : dalâlet
-
4-Nisâ 169
alâ allâhi : Allah'a, Allah için
-
4-Nisâ 171
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
40-Mü'min 6
alâ ellezîne : onların üzerine, onlara
-
40-Mü'min 8
ve men salaha : ve o kimse salâh makamına ulaştı
-
40-Mü'min 15
alâ men : kimseye
-
40-Mü'min 16
alâ allâhi : Allah'a
-
40-Mü'min 25
fî dalâlin : dalâlette, sapıklık içinde
-
40-Mü'min 35
alâ kulli : hepsinin üzerine
-
40-Mü'min 50
dalâlin : dalâlet
-
40-Mü'min 61
alâ en nâsi : insanlara, insanlar üzerinde
-
40-Mü'min 67
halaka-kum : sizi yarattı
-
40-Mü'min 67
alakatin : alaka, bir noktaya asılı damla, embriyo
-
40-Mü'min 80
ve alâ : ve üzerinde
-
41-Fussilet 9
halaka : yarattı
-
41-Fussilet 15
halaka-hum : onları yarattı
-
41-Fussilet 17
alâ : karşı
-
41-Fussilet 21
ve huve halaka-kum : ve o sizi yarattı
-
41-Fussilet 37
halaka-hunne : onları (ikisini) yarattı
-
41-Fussilet 39
alâ : üzerine
-
41-Fussilet 51
alâ : ... a
-
41-Fussilet 53
alâ kulli şey'in : herşeye
-
42-Şûrâ 9
alâ kulli şey'in : herşeye
-
42-Şûrâ 13
alâ el muşrikîne : müşriklere
-
42-Şûrâ 18
dalâlin : dalâlet
-
42-Şûrâ 24
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
42-Şûrâ 24
alâ : üzerini
-
42-Şûrâ 29
alâ cem'i-him : onların hepsi üzerine
-
42-Şûrâ 33
alâ zahri-hi : onun üzerinde
-
42-Şûrâ 36
ve alâ rabbi-him : ve Rab'lerine
-
42-Şûrâ 38
es salâte : namaz
-
42-Şûrâ 40
alâ allâhi : Allah'a ait
-
42-Şûrâ 42
alâ ellezîne : onların üzerine
-
43-Zuhruf 9
halaka : yarattı
-
43-Zuhruf 9
halaka-hunne : onları yarattı
-
43-Zuhruf 12
halaka : yarattı
-
43-Zuhruf 13
alâ zuhûri-hi : onların sırtları üzerine, sırtlarına
-
43-Zuhruf 22
alâ : üzerinde
-
43-Zuhruf 22
alâ : üzerinde
-
43-Zuhruf 23
alâ ummetin : bir ümmet (dîn) üzerinde
-
43-Zuhruf 23
alâ âsâri-him : onların izleri üzerinde
-
43-Zuhruf 31
alâ raculin : bir adama
-
43-Zuhruf 40
fî dalâlin : dalâlette
-
43-Zuhruf 43
alâ : üzerinde
-
43-Zuhruf 87
halaka-hum : onları yarattı
-
44-Duhân 19
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
44-Duhân 32
alâ ilmin : ilim üzere
-
44-Duhân 32
alâ el âlemîne : âlemlerin üzerine, âlemlere
-
44-Duhân 38
ve mâ halaknâ : ve yaratmadık
-
44-Duhân 39
mâ halaknâ-humâ : biz o ikisini yaratmadık
-
45-Câsiye 16
alâ el âlemîne : âlemlere
-
45-Câsiye 18
alâ şerîatin : şeriat üzere
-
45-Câsiye 22
ve halaka : ve halketti, yarattı
-
45-Câsiye 23
alâ ilmin : ilim üzere
-
45-Câsiye 23
alâ : üzerine, ... a
-
45-Câsiye 23
alâ : üzerine, ... a
-
46-Ahkaf 3
mâ halak-nâ : yaratmadık
-
46-Ahkaf 4
halakû : yarattılar
-
46-Ahkaf 10
alâ misli-hi : onun misline
-
46-Ahkaf 15
ve alâ vâlideyye : ve anne-babama
-
46-Ahkaf 20
alâ en nâri : ateşe
-
46-Ahkaf 32
fî dalâlin : dalâlet içindedir
-
46-Ahkaf 33
halaka : yaratan
-
46-Ahkaf 33
alâ en yuhyiye : diriltmeye
-
46-Ahkaf 33
alâ : üzerine
-
47-Muhammed 2
alâ : ... e, üzerine
-
47-Muhammed 14
alâ : üzerine
-
47-Muhammed 16
alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzerini
-
47-Muhammed 24
alâ : üzerinde
-
47-Muhammed 25
alâ edbâri-him : arkalarına
-
48-Fetih 10
alâ : üzerine, ... e
-
48-Fetih 15
intalaktum : siz ayrıldınız, gittiniz
-
48-Fetih 17
alâ : ... e, üzerine
-
48-Fetih 17
alâ : üzerlerine
-
48-Fetih 17
alâ : ... e, üzerine
-
48-Fetih 21
alâ : ... e
-
48-Fetih 26
alâ : üzerine
-
48-Fetih 26
ve alâ : ve üzerine
-
48-Fetih 28
alâ : üstüne, ...e
-
48-Fetih 29
alâ : ... a
-
48-Fetih 29
alâ : üzerinde
-
49-Hucurât 6
alâ : ... a
-
49-Hucurât 9
alâ el uhrâ : diğerine
-
49-Hucurât 13
halaknâ-kum : yarattık sizi
-
5-Mâide 2
el kalâide : boyunları bağlı kurbanlık develer
-
5-Mâide 2
alâ el birri : birr üzerine, iyilik üzerine
-
5-Mâide 2
alâ el ismi : günah üzerine
-
5-Mâide 3
alâ en nusubi : put üzerine, putlara
-
5-Mâide 6
ilâ es salâti : namaza
-
5-Mâide 6
ev alâ seferin : veya yolculuk üzere, yolculukta
-
5-Mâide 8
alâ ellâ ta'dilû : adaletsiz olmaya
-
5-Mâide 11
ve alâ Allâhi : ve Allâh'a (cc.)
-
5-Mâide 12
es salâte : namaz
-
5-Mâide 13
alâ hâınetin : hiyanete
-
5-Mâide 17
alâ kulli şey'in : her şeye
-
5-Mâide 18
mimmen (min men) halaka : yarattığı kişilerden, yarattıklarından
-
5-Mâide 19
alâ fetretin \n(fetret) : kesintili dönemde \n: (iki vak'a arasında geçen zaman)
-
5-Mâide 19
alâ kulli şey'in : her şeye
-
5-Mâide 21
alâ edbâri-kum : arkanıza
-
5-Mâide 23
ve alâ allâhi : ve Allâh'a (cc.)
-
5-Mâide 26
alâ el kavmi : kavme
-
5-Mâide 32
alâ benî isrâîle : İsrailoğulları'na
-
5-Mâide 40
alâ kulli şey'in : her şeye
-
5-Mâide 46
alâ âsâri-him : onların izleri üzerine, aynı esaslarla
-
5-Mâide 52
alâ mâ eserrû : gizledikleri şeye
-
5-Mâide 54
alâ el mu'minîne : mü'minlere karşı
-
5-Mâide 54
alâ el kâfirîne : kâfirlere
-
5-Mâide 55
es salâte : namaz
-
5-Mâide 58
ilâ es salâti : namaza
-
5-Mâide 68
lestum alâ şey'in : siz bir şey üzerinde değilsiniz
-
5-Mâide 68
alâ el kavmi : kavime
-
5-Mâide 78
alâ lisâni dâvûde : Hz. Dâvud'un lisanı ile, diliyle
-
5-Mâide 88
halâlen tayyiben : temiz, helâl
-
5-Mâide 91
ve an(i) es salâti : ve namazdan
-
5-Mâide 92
alâ resûli-nâ : Resûl'ümüz üzerine düşen (sorumluluk)
-
5-Mâide 93
alâ ellezîne âmenû : Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenlerin üzerine
-
5-Mâide 97
ve el kalâide : boyunları bağlı, gerdanlıklı kurbanlık develer
-
5-Mâide 99
mâ alâ er resûli : Resûlun üzerinde(sorumluluk) yoktur
-
5-Mâide 103
alâ allâhi : Allâh'a (cc.) karşı
-
5-Mâide 106
min ba'di es salâti : namazdan sonra
-
5-Mâide 107
fe in usire alâ : eğer sonradan farkına varılırsa
-
5-Mâide 108
alâ vechi-hâ : onunla yüzyüze
-
5-Mâide 110
ve alâ vâlideti-ke : ve senin annenin üzerinde
-
5-Mâide 117
alâ kulli şey'in : her şeye
-
5-Mâide 120
alâ kulli şey'in : her şeye
-
50-Kaf 16
halaknâ : biz yarattık
-
50-Kaf 27
fî dalâlin : dalâlet içinde
-
50-Kaf 38
halaknâ : biz yarattık
-
50-Kaf 39
alâ : ... e
-
51-Zâriyât 13
alâ en nâri : ateş üstünde
-
51-Zâriyât 49
halaknâ : biz yarattık
-
51-Zâriyât 56
ve mâ halaktu : ve ben yaratmadım
-
52-Tûr 20
alâ sururin : tahtlar üzerine
-
52-Tûr 25
ba'du-hum alâ ba'dın : birbirlerine
-
52-Tûr 36
halakû : onlar yarattılar
-
53-Necm 12
alâ : üzerinde, hakkında
-
53-Necm 45
halaka : yarattı
-
53-Necm 55
âlâi : ni'metler
-
54-Kamer 12
alâ emrin : emir üzerine
-
54-Kamer 13
alâ : üzerinde
-
54-Kamer 24
le fî dalâlin : gerçekten dalâlet içinde
-
54-Kamer 47
fî dalâlin : dalâlet içinde
-
54-Kamer 48
alâ vucûhi-him : yüz üstü (sürünerek)
-
54-Kamer 49
halaknâ-hu : onu yarattık
-
55-Rahmân 3
halaka : yarattı
-
55-Rahmân 13
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 14
halaka : yarattı
-
55-Rahmân 15
ve halaka : ve yarattı
-
55-Rahmân 16
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 18
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 21
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 23
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 25
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 28
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 30
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 31
es sekalâni : ağırlık sahibi olan iki toplum kendi âlemlerinde fizik ağırlığı ve bilinçli varlıklar olmaları sebebiyle, ağır sorumluluğu olan insanlar ve cinler
-
55-Rahmân 32
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 34
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 36
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 38
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 40
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 42
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 45
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 47
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 49
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 51
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 53
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 54
alâ : üzerinde
-
55-Rahmân 55
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 57
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 59
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 61
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 63
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 65
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 67
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 69
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 71
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 73
âlâi : ni'metler
-
55-Rahmân 75
âlâi : ni'metleri
-
55-Rahmân 76
alâ : üzerine
-
55-Rahmân 77
âlâi : ni'metler
-
56-Vâkıa 15
alâ : üzerinde
-
56-Vâkıa 46
alâ : üzerinde, de
-
56-Vâkıa 57
halaknâ-kum : sizleri yarattık
-
56-Vâkıa 61
alâ en nubeddile : değiştirmemiz
-
57-Hadid 2
alâ : ... e
-
57-Hadid 4
halaka : yarattı
-
57-Hadid 4
alâ : üzerine
-
57-Hadid 9
alâ : üzerine
-
57-Hadid 22
alâ allâhi : Allah'a
-
57-Hadid 23
alâ : üzerine
-
57-Hadid 27
alâ âsâri-him : onların izleri üzerine
-
57-Hadid 29
alâ şey'in : bir şeye
-
58-Mücâdele 6
alâ kulli şey'in : herşeye
-
58-Mücâdele 10
ve alâ allâhi : ve Allah'a
-
58-Mücâdele 13
es salâte : namaz
-
58-Mücâdele 14
alâ : üzerine
-
58-Mücâdele 18
alâ şey'in : bir şey üzerinde
-
59-Haşr 5
alâ usûli-hâ : onu kökü üzerinde
-
59-Haşr 6
alâ : üzerine, ...e
-
59-Haşr 6
alâ : üzerine
-
59-Haşr 6
alâ : üzerine
-
59-Haşr 7
alâ resûli-hî : resûlüne
-
59-Haşr 9
alâ : üzerine, ...e
-
59-Haşr 21
alâ : üzerine, ...e
-
6-En'âm 1
halaka : yarattı
-
6-En'âm 2
halaka-kum : sizi yarattı
-
6-En'âm 12
alâ nefsi-hi : kendi nefsi üzerine, kendi üzerine
-
6-En'âm 17
alâ kulli şey'in : herşeye
-
6-En'âm 21
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
6-En'âm 24
alâ enfusi-him : nefslerine, kendilerine karşı
-
6-En'âm 25
alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzerine
-
6-En'âm 27
alâ en nâri : ateşin üzerinde
-
6-En'âm 30
alâ rabbi-him : Rab'lerinin huzurunda
-
6-En'âm 31
alâ mâ : şey üzerine
-
6-En'âm 31
alâ zuhûri-him : sırtlarında
-
6-En'âm 34
alâ mâ kuzzibû : yalanlandıkları şey(ler)e
-
6-En'âm 35
alâ el hudâ : hidayet üzere
-
6-En'âm 37
alâ en yunezzile : indirmeye
-
6-En'âm 39
alâ : üzerinde
-
6-En'âm 46
alâ kulûbi-kum : sizin kalplerinizin üzerini
-
6-En'âm 54
alâ nefsi-hi : kendi üzerine
-
6-En'âm 56
kad dalaltu : dalâlette olmuş olurum
-
6-En'âm 57
alâ beyyinetin : bir delil üzerinde
-
6-En'âm 65
alâ : üzerine, ...e
-
6-En'âm 69
alâ : üzerine
-
6-En'âm 71
alâ a'kâbi-nâ : topuklarımızın üzerinde
-
6-En'âm 72
es salâte : namaz
-
6-En'âm 73
ellezî halaka : ki o yaratandır
-
6-En'âm 74
fî dalâlin : dalâlette
-
6-En'âm 83
alâ kavmi-hî : onun kavmine karşı
-
6-En'âm 86
alâ el âlemîne : âlemlere
-
6-En'âm 91
alâ : üzerine, ...e
-
6-En'âm 92
alâ salâti-him : namazlarını
-
6-En'âm 93
alâ âllâhi : Allah'a karşı
-
6-En'âm 93
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
6-En'âm 94
halaknâ-kum : sizi yarattık
-
6-En'âm 100
ve halaka-hum : ve onları yarattı
-
6-En'âm 100
ve teâlâ : ve yücedir
-
6-En'âm 101
ve halaka : ve yarattı
-
6-En'âm 102
alâ kulli şey'in : herşeye
-
6-En'âm 114
mufassalan : açıklanmış olarak
-
6-En'âm 125
alâ ellezîne : onların üzerine
-
6-En'âm 130
alâ : üzerine
-
6-En'âm 130
alâ : üzerine
-
6-En'âm 135
alâ mâ kâneti-kum : siz yapacağınız şeyi
-
6-En'âm 139
alâ ezvâci-nâ : zevcelerimize, eşlerimize
-
6-En'âm 140
alâ allâhi : Allah'a karşı, Allah'a
-
6-En'âm 144
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a (karşı)
-
6-En'âm 145
alâ tâimin : yiyeceğe, yiyecek üzerinde
-
6-En'âm 146
ve alâ ellezîne : ve onlara, ...olanlara
-
6-En'âm 154
alâ ellezî : ona
-
6-En'âm 156
alâ : üzerine, ...'a
-
6-En'âm 162
salâtî : benim namazım
-
6-En'âm 165
halâife el ardı : arzın, yeryüzünün halifeleri
-
60-Mümtehine 9
alâ ihrâci-kum : sizin çıkarılmanıza
-
60-Mümtehine 12
alâ : üzerine, ...e
-
61-Saf 7
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
61-Saf 9
ala ed dîni kulli-hî : dînlerin hepsinin üzerine
-
61-Saf 10
alâ ticâretin : ticarete (ticaret için)
-
61-Saf 14
alâ : karşı
-
62-Cum'a 2
fî dalâlin : dalâlet içinde
-
62-Cum'a 9
li es salâti : namaza, namaz için
-
62-Cum'a 10
es salâtu : namaz
-
63-Münâfikûn 3
alâ : üzeri
-
63-Münâfikûn 7
alâ men : kimselere
-
64-Teğabün 1
alâ kulli şey'in : herşeye
-
64-Teğabün 2
halaka-kum : sizi yarattı
-
64-Teğabün 3
halaka : yarattı
-
64-Teğabün 7
alâ allâhi : Allah'a
-
64-Teğabün 12
alâ resûli-nâ : resûlümüzün üzerinde olan (sorumluluk)
-
64-Teğabün 13
ve alâ allâhi : ve Allah'a
-
65-Talâk 3
alâ allâhi : Allah'a
-
65-Talâk 12
halaka : yarattı
-
65-Talâk 12
alâ kulli şey'in : herşeye
-
66-Tahrim 8
alâ kulli şey'in : herşeye
-
67-Mülk 1
alâ kulli şey'in : herşeye
-
67-Mülk 2
halaka : yarattı
-
67-Mülk 3
halaka : yarattı
-
67-Mülk 9
dalâlin : dalâlet
-
67-Mülk 14
men halaka : yaratan kimse
-
67-Mülk 22
alâ : üzerinde
-
67-Mülk 22
alâ : üzerinde
-
67-Mülk 29
dalâlin : dalâlet, sapıklık
-
68-Kalem 4
alâ : üzerinde
-
68-Kalem 16
alâ el hurtûmi : hortumu, burnu üzerine
-
68-Kalem 22
alâ : üzere, ...e
-
68-Kalem 25
alâ : üzere
-
68-Kalem 30
alâ ba'dın : bazısına, diğerlerine
-
68-Kalem 30
(ba'du-hum alâ ba'din) : birbirlerine
-
69-Hâkka 17
alâ : üzerinde, de
-
69-Hâkka 34
alâ taâmi : yedirme, yemek verme, doyurma
-
69-Hâkka 50
alâ : ...e
-
7-A'râf 11
halak-nâ-kum : sizi biz yarattık
-
7-A'râf 12
halakte-nî : beni yarattın
-
7-A'râf 12
halakte-hu : onu yarattın
-
7-A'râf 23
kâlâ : dediler (o ikisi)
-
7-A'râf 28
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
7-A'râf 30
aleyhim ed dalâletu : üzerlerine dalâlet
-
7-A'râf 33
alâ allâhi : Allah'a
-
7-A'râf 37
alâ allâhi : Allah'a
-
7-A'râf 37
alâ enfusi-him : kendi nefslerine, kendilerine
-
7-A'râf 44
alâ ez zâlimîne : zalimlerin üzerine
-
7-A'râf 46
alâ el a'râfi : A'raf (cennet-cehennem arasındaki yüksek tepelerin) üstünde (arf: yüksek tepe, araf: yüksek tepeler)
-
7-A'râf 50
alâ el kâfirîne : kâfirlere
-
7-A'râf 52
alâ ilmin : bir ilim üzere
-
7-A'râf 54
halaka : yarattı
-
7-A'râf 54
alâ el arşı : arşa
-
7-A'râf 60
fî dalâlin : dalâlet içinde
-
7-A'râf 61
dalâletun : dalâlette
-
7-A'râf 62
risâlâti : risaletleri
-
7-A'râf 63
alâ raculin : bir adama
-
7-A'râf 68
risâlâti : risaleler
-
7-A'râf 69
alâ raculin : bir adama
-
7-A'râf 69
âlâe allâhi : Allah'ın nimetlerini
-
7-A'râf 74
âlâe allâhi : Allah'ın ni'metleri
-
7-A'râf 89
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
7-A'râf 89
alâ allâhi : Allah'a
-
7-A'râf 93
risâlâti : risaleler, elçiye verilip gönderilenler
-
7-A'râf 93
alâ kavmin kâfirîne : inkâr eden kavme (kâfir kavme)
-
7-A'râf 100
alâ kulûbi-him : kalplerinin üzerini
-
7-A'râf 101
alâ kulûbi : kalplerinin üzerini
-
7-A'râf 105
alâ : üzerine, ...a
-
7-A'râf 105
alâ allahi : Allah'a karşı
-
7-A'râf 133
mufassalâtin : ayrı ayrı
-
7-A'râf 137
alâ : üzerlerine
-
7-A'râf 138
alâ kavmin : bir kavme
-
7-A'râf 138
alâ asnâmin : putlara
-
7-A'râf 140
alâ el âlemîne : âlemlerin üstüne, âlemlere
-
7-A'râf 144
alâ en nasi : insanların üstüne
-
7-A'râf 144
bi risâlâtî : gönderdiklerimle, risalelerimle
-
7-A'râf 155
feala es sufehâu : sefihlerin, akılsızların yaptıkları
-
7-A'râf 169
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
7-A'râf 170
ve ekâmû es salâte : ve namazı ikame ederler
-
7-A'râf 172
alâ enfusi-him : nefslerinin (kendilerinin) üzerine
-
7-A'râf 181
halâk-nâ : biz yarattık
-
7-A'râf 185
mâ halaka allâhu : Allah'ın yarattığı şeyler
-
7-A'râf 189
halaka-kum : sizi yarattı
-
7-A'râf 190
cealâ : (ikisi) kıldılar
-
7-A'râf 190
fe teâlâ allâhu : halbuki, oysa Allah âlîdir, yücedir
-
70-Meâric 23
alâ : ...a
-
70-Meâric 23
salâti-him : onların namazları, namazları
-
70-Meâric 30
alâ : ...a
-
70-Meâric 34
alâ : ...e
-
70-Meâric 34
salâti-him : onların namazları
-
70-Meâric 39
halaknâ-hum : onları yarattık
-
70-Meâric 41
alâ : ...e
-
71-Nuh 14
halaka-kum : sizi yarattı
-
71-Nuh 15
halaka : yarattı
-
71-Nuh 24
dalâlen : dalâlet, sapma, sapıklık
-
71-Nuh 26
alâ el ardı : arzda, yeryüzünde
-
72-Cin 3
teâlâ : çok yüce
-
72-Cin 4
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
72-Cin 5
alâ allâhi : Allah'a karşı
-
72-Cin 16
alâ et tarîkati : tarikata (Allah'a götüren) yola
-
72-Cin 23
ve risâlâti-hî : ve onun risaleti
-
72-Cin 26
alâ gaybi-hî : gaybını
-
72-Cin 28
risâlâti : risaleler
-
73-Müzzemmil 10
alâ mâ : şeye
-
73-Müzzemmil 20
ve ekîmû es salâte : ve namazı ikame edin, devamlı kılın
-
74-Müddessir 10
alâ el kâfirîne : kâfirlere
-
74-Müddessir 11
halaktu : yarattım
-
75-Kıyamet 4
alâ : ... e
-
75-Kıyamet 14
alâ : ... e
-
75-Kıyamet 38
alakaten : bir alak, rahim duvarına bir noktadan asılı olan embriyo, cenin
-
75-Kıyamet 38
halaka : halketti, yarattı
-
75-Kıyamet 40
alâ : üzerine
-
76-İnsan 1
alâ : üzerinden
-
76-İnsan 2
halaknâ : yarattık
-
76-İnsan 8
alâ hubbi-hî : ona sevgisi olan, sevdiği
-
76-İnsan 13
alâ : üzerinde
-
76-İnsan 28
halaknâ-hum : onları yarattık
-
78-Nebe 8
ve halaknâ-kum : ve sizi biz yarattık
-
8-Enfâl 2
ve alâ rabbi-him : ve Rab'lerine
-
8-Enfâl 3
yukîmûne es salâte : namazı ikame ederler (kılarlar)
-
8-Enfâl 11
ve li yarbıta alâ : ve rabt etmek, bağlamak için
-
8-Enfâl 35
salâtu-hum : onların ibadetleri
-
8-Enfâl 37
alâ ba'dın (ba'da-hu alâ ba'dın) : bir kısmının üzerine (birbirinin üzerine)
-
8-Enfâl 41
alâ abdi-nâ : kulumuza
-
8-Enfâl 41
alâ : üzerine, ...e
-
8-Enfâl 48
alâ akibey-hi : iki topuğu üstünde
-
8-Enfâl 49
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
8-Enfâl 53
alâ kavmin : bir kavme
-
8-Enfâl 58
alâ sevâ'in : eşitlik (doğruluk) üzere
-
8-Enfâl 61
alâllâhi (alâ allâhi) : Allah'a
-
8-Enfâl 65
alâl kıtâli (alâ el kıtâli) : savaşa
-
8-Enfâl 69
halâlen : helâl olarak
-
8-Enfâl 72
alâ kavmin : bir topluluğa
-
80-Abese 18
halaka-hu : onu yarattı
-
80-Abese 19
halaka-hu : onu yarattı
-
81-Tekvir 24
alâ el gaybi : gayba karşı, o gaybta vahyolunan
-
82-İnfitâr 7
halaka-ke : seni yarattı
-
83-Mutaffifin 2
alâ en nâsi : insanlara
-
83-Mutaffifin 14
alâ : üzerini
-
83-Mutaffifin 23
alâ : üzerinde
-
83-Mutaffifin 35
alâ : üzerinde
-
85-Bürûc 7
alâ mâ yef'alûne : yaptıkları şeylere
-
85-Bürûc 9
alâ : üzerine, ... a
-
86-Târık 8
alâ rec'ı-hî : onu döndürmeye
-
87-A'lâ 2
halaka : yarattı
-
89-Fecr 18
alâ taâmi : doyurmaya, doyurma konusunda
-
9-Tevbe 5
ve ekâmû es salâte : ve namazı ikâme ettiler
-
9-Tevbe 11
ve ekâmus salâte : ve namazı ikâme ettiler
-
9-Tevbe 15
alâ : ...e
-
9-Tevbe 17
alâ enfusi-him : kendi nefsleri üzerine, kendilerine
-
9-Tevbe 18
ve ekâme es salâte : ve namazı ikame etti
-
9-Tevbe 23
alâ el îmâni : îmâna karşı
-
9-Tevbe 26
alâ resûli-hi : onun resûlünün üzerine
-
9-Tevbe 26
ve alâ el mu'minîne : ve mü'minlerin üzerine
-
9-Tevbe 27
alâ men yeşâu : dilediği kimseye
-
9-Tevbe 33
alâd dîni (alâ ed dîni) : dîne, dîn üzerine
-
9-Tevbe 36
halaka es semâvâti : semaları yarattı
-
9-Tevbe 39
alâ kulli şey'in : herşeye
-
9-Tevbe 51
ve alâ allâhi : ve Allah'a
-
9-Tevbe 54
ve lâ ye'tûne es salâte : ve namaza gelmezler
-
9-Tevbe 54
kusâlâ : tembel tembel, üşenerek
-
9-Tevbe 69
bi halâki-him : kendi payları, nasipleri ile
-
9-Tevbe 69
bi halâki-kum : sizin payınız, nasibiniz ile
-
9-Tevbe 69
bi halâki-him : onların payları, nasipleri ile
-
9-Tevbe 71
ve yukîmûne es salâte : ve namazı ikâme ederler
-
9-Tevbe 84
alâ ehadin : birisi için, birisinin üzerine
-
9-Tevbe 84
alâ kabri-hi : onun kabrinde, kabri başında
-
9-Tevbe 87
alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzeri
-
9-Tevbe 91
alâ ed duafâi : zayıflar, kuvvetsizler, güçsüzler üzerine
-
9-Tevbe 91
alâ el merdâ : hastaların üzerine
-
9-Tevbe 91
ve lâ alâ : ve yoktur üzerine
-
9-Tevbe 91
mâ alâ el muhsinîne : muhsinler üzerine yoktur
-
9-Tevbe 92
ve lâ alâ ellezîne : ve o kimselerin üzerine yoktur
-
9-Tevbe 93
alâ : üzerine
-
9-Tevbe 93
alâ : üzerini
-
9-Tevbe 97
alâ resûli-hi : resûlüne
-
9-Tevbe 99
ve salavâti er resûli : ve resûlün duaları
-
9-Tevbe 101
alâ en nifâkı : nifak üzerinde olma
-
9-Tevbe 103
salâte-ke : senin duan
-
9-Tevbe 108
alâ et takvâ : takva üzerine
-
9-Tevbe 109
alâ takvâ : takva üzerine
-
9-Tevbe 109
alâ şefâ : kenar üzerine, kenarına
-
9-Tevbe 117
tâbe allâhu alâ : Allah tövbeyi nasip etti
-
9-Tevbe 118
ve alâ es selâseti : ve üç (kişi) de
-
90-Beled 4
halaknâ : biz yarattık
-
92-Leyl 3
halaka : yarattı
-
93-Duhâ 3
ve mâ kalâ : ve darılmadı
-
95-Tin 4
halaknâ : biz yarattık
-
96-Alak 1
halaka : yarattı
-
96-Alak 2
halaka : yarattı
-
96-Alak 2
min alakın : bir alaktan, bir yere bir noktadan bağlı olan şeyden, döllenmiş hücreden, embriyodan
-
96-Alak 11
alâ : üzere
-
98-Beyyine 5
ve yukîmû es salâte : ve namazı ikame etmek