Eski Masaüstü Görünüm

Kur'an İçerisinde Arama


Sayfayı Yenile Arapça Metin Arama (Harekeli)

Aranan Kelime : lem
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 1157
  1. 1-Fâtiha 2
    el âlemîne : âlemler.
  2. 10-Yunus 5
    li ta'lemû : bilmeniz için
  3. 10-Yunus 5
    ya'lemûne : biliyorlar
  4. 10-Yunus 10
    rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbine
  5. 10-Yunus 12
    fe lemmâ : fakat ..... olduğu zaman
  6. 10-Yunus 12
    en lem yed'u-nâ : bize dua etmedi (dua etmemek)
  7. 10-Yunus 13
    lemmâ zalemû : zulmettikleri zaman
  8. 10-Yunus 17
    azlemu : daha zalim
  9. 10-Yunus 18
    lâ ya'lemu : bilmiyor
  10. 10-Yunus 23
    fe lemmâ : ama, olunca, olduğu zaman
  11. 10-Yunus 24
    lem tagne : olmamış (zenginleşmemiş)
  12. 10-Yunus 37
    el âlemîne : âlemler
  13. 10-Yunus 39
    lem yuhîtû : ihata edemediler, kavrayamadılar
  14. 10-Yunus 39
    ve lemmâ : ve olmadıkça
  15. 10-Yunus 40
    a'lemu : iyi bilir
  16. 10-Yunus 45
    lem : olmadı
  17. 10-Yunus 52
    li ellezîne zalemû : zulmedenlere
  18. 10-Yunus 54
    zalemet : zulmetti
  19. 10-Yunus 54
    lemmâ : olduğu zaman
  20. 10-Yunus 54
    yuzlemûne : zulmedilmezler (haksızlığa uğratılmazlar)
  21. 10-Yunus 55
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  22. 10-Yunus 68
    mâ lâ ta'lemûne : bilmediğiniz şey
  23. 10-Yunus 76
    fe lemmâ : böylece, olduğu zaman
  24. 10-Yunus 77
    lemmâ câe-kum : size geldiği zaman
  25. 10-Yunus 80
    lemmâ : olduğu zaman
  26. 10-Yunus 81
    fe lemmâ : artık, olduğu zaman
  27. 10-Yunus 89
    ellezîne lâ ya'lemûne : bilmeyen kimseler
  28. 10-Yunus 98
    lemmâ : olduğu zaman, olunca
  29. 100-Âdiyât 9
    lâ ya'lemu : bilmeyecek
  30. 102-Tekâsür 3
    ta'lemûne : siz bileceksiniz
  31. 102-Tekâsür 4
    ta'lemûne : siz bileceksiniz
  32. 102-Tekâsür 5
    lev ta'lemûne : keşke siz bilseydiniz
  33. 105-Fil 1
    e lem tere : görmedin mi
  34. 105-Fil 2
    e lem yec'al : ve kılmadı mı, yapmadı mı
  35. 11-Hûd 5
    ya'lemu : bilir
  36. 11-Hûd 6
    ve ya'lemu : ve bilir
  37. 11-Hûd 14
    illem (in lem) yestecîbû : eğer icabet etmezlerse, edemezlerse
  38. 11-Hûd 14
    fa'lemû : o zaman bilin ki
  39. 11-Hûd 18
    ezlemu : daha zalim
  40. 11-Hûd 20
    lem yekûnû : değildir, olmazlar, olamazlar
  41. 11-Hûd 31
    ve lâ a'lemu el gaybe : ve gaybı bilmiyorum
  42. 11-Hûd 31
    a'lemu : bilir
  43. 11-Hûd 37
    zalemû : zulmederler
  44. 11-Hûd 38
    ve kullemâ : ve her defa
  45. 11-Hûd 39
    ta'lemûne : bileceksiniz
  46. 11-Hûd 49
    ta'lemu-hâ : onu biliyorsun
  47. 11-Hûd 58
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  48. 11-Hûd 66
    fe lemmâ : bundan sonra böylece, olduğu zaman
  49. 11-Hûd 67
    ellezîne zalemû : zulmeden kimseleri
  50. 11-Hûd 68
    en lem yagnev : yaşamadılar, var olmadılar
  51. 11-Hûd 70
    fe lemmâ : böylece, olduğu zaman
  52. 11-Hûd 74
    fe lemmâ : artık, olunca, olduğu zaman
  53. 11-Hûd 77
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  54. 11-Hûd 79
    le ta'lemu : elbette biliyorsun
  55. 11-Hûd 82
    fe lemmâ : artık olduğu zaman
  56. 11-Hûd 93
    sevfe ta'lemûne : yakında bileceksiniz
  57. 11-Hûd 94
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  58. 11-Hûd 94
    ellezîne zalemû : zulmeden kimseleri
  59. 11-Hûd 95
    en lem yagnev : yaşamadılar, var olmadılar
  60. 11-Hûd 101
    ve mâ zalemnâ-hum : ve biz onlara zulmetmedik
  61. 11-Hûd 101
    zalemû : zulmettiler
  62. 11-Hûd 101
    lemmâ câe emru : emir geldiği zaman
  63. 11-Hûd 105
    tekellemu : konuşmaz (konuşamaz)
  64. 11-Hûd 111
    lemmâ : olduğu zaman
  65. 11-Hûd 113
    ilâ ellezîne zalemû : zulmeden (zalim olan) kimselere
  66. 11-Hûd 116
    ellezîne zalemû : zulmeden kimseler
  67. 112-İhlâs 3
    lem yelid : o doğurmadı
  68. 112-İhlâs 3
    ve lem yûled : ve doğurulmadı
  69. 112-İhlâs 4
    ve lem yekun : ve olmadı
  70. 12-Yusuf 15
    fe lemmâ : böylece, bundan sonra, olduğu zaman
  71. 12-Yusuf 21
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  72. 12-Yusuf 22
    ve lemma : ve olduğu zaman
  73. 12-Yusuf 28
    fe lemmâ : olduğu zaman
  74. 12-Yusuf 31
    fe lemmâ : böylece, olduğu zaman
  75. 12-Yusuf 31
    fe lemmâ : o zaman, ..... olunca
  76. 12-Yusuf 32
    lem yef'al : yapmazsa
  77. 12-Yusuf 37
    alleme-ni : bana öğretti
  78. 12-Yusuf 40
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  79. 12-Yusuf 46
    ya'lemûne : bilirler, öğrenirler
  80. 12-Yusuf 50
    fe lemmâ : böylece, olduğu zaman
  81. 12-Yusuf 52
    li ya'leme : bilmesi içindir
  82. 12-Yusuf 52
    lem ehun-hu : ona ihanet etmedim
  83. 12-Yusuf 54
    fe lemmâ : olduğu zaman
  84. 12-Yusuf 54
    kelleme-hu : onunla konuştu
  85. 12-Yusuf 59
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  86. 12-Yusuf 60
    in lem te'tû-nî : eğer bana getirmezseniz
  87. 12-Yusuf 63
    fe lemmâ : böylece, olduğu zaman
  88. 12-Yusuf 65
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  89. 12-Yusuf 66
    fe lemmâ : böylece, olduğu zaman
  90. 12-Yusuf 68
    ve lemmâ : ve olduğu zaman, böylece
  91. 12-Yusuf 68
    allemnâ-hu : ona öğrettik
  92. 12-Yusuf 68
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  93. 12-Yusuf 69
    ve lemmâ : olduğu zaman
  94. 12-Yusuf 70
    fe lemmâ : artık, böylece, olduğu zaman
  95. 12-Yusuf 77
    ve lem yubdi-hâ : ve onu açıklamadı
  96. 12-Yusuf 77
    a'lemu : daha iyi bilir
  97. 12-Yusuf 80
    fe lemmestey'esû : artık umutlarını kestikleri zaman
  98. 12-Yusuf 80
    e lem ta'lemû : bilmiyor musunuz
  99. 12-Yusuf 86
    ve a'lemu : ve biliyorum
  100. 12-Yusuf 86
    mâ lâ ta'lemûne : bilmediğiniz şey(ler)i
  101. 12-Yusuf 88
    fe lemmâ : böylece, olduğu zaman
  102. 12-Yusuf 94
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  103. 12-Yusuf 96
    lemmâ : olduğu zaman
  104. 12-Yusuf 96
    e lem : olmadı mı
  105. 12-Yusuf 96
    a'lemu : biliyorum, bilirim
  106. 12-Yusuf 96
    mâ lâ ta'lemûne : sizin bilmediğiniz şeyleri
  107. 12-Yusuf 99
    fe lemmâ : böylece, olduğu zaman
  108. 12-Yusuf 101
    ve allemte-nî : ve bana öğrettin
  109. 12-Yusuf 104
    li el âlemîne : âlemler için, âlemlere
  110. 12-Yusuf 109
    e fe lem yesîrû : dolaşmıyorlar mı, dolaşmazlar mı (dolaşmadılar mı)
  111. 13-Ra'd 8
    ya'lemu : bilir
  112. 13-Ra'd 18
    lem yestecibû : icabet etmezler
  113. 13-Ra'd 19
    ya'lemu : bilir
  114. 13-Ra'd 31
    e fe lem : hâlâ olmadı mı
  115. 13-Ra'd 33
    lâ ya'lemu : bilmiyor
  116. 13-Ra'd 41
    e ve lem yerev : görmüyorlar mı
  117. 13-Ra'd 42
    ya'lemu : bilir
  118. 13-Ra'd 42
    ve se ya'lemu : ve yakında bilecek
  119. 14-İbrahim 9
    e lem ye'ti-kum : size gelmedi mi
  120. 14-İbrahim 9
    lâ ya'lemu-hum : onları bilmez
  121. 14-İbrahim 19
    e lem tere : görmüyor musun
  122. 14-İbrahim 22
    lemmâ : olduğu zaman
  123. 14-İbrahim 24
    e lem tere : görmedin mi
  124. 14-İbrahim 28
    e lem tere : görmedin mi
  125. 14-İbrahim 38
    ta'lemu : bilirsin
  126. 14-İbrahim 44
    ellezîne zalemû : zulmeden kimseler
  127. 14-İbrahim 44
    e ve lem tekûnû : ve, siz olmadınız mı, siz değil misiniz
  128. 14-İbrahim 45
    ellezîne zalemû enfuse-hum : nefslerine zulmeden kimseler
  129. 14-İbrahim 52
    ve li ya'lemû : ve bilsinler diye
  130. 15-Hicr 3
    ya'lemûne : bilirler, bilecekler
  131. 15-Hicr 33
    lem ekun : ben olmam
  132. 15-Hicr 60
    illemre'ete-hu : onun hanımı (kadını) hariç
  133. 15-Hicr 61
    lemmâ : olduğu zaman
  134. 15-Hicr 70
    ve lem : ve olmadı
  135. 15-Hicr 70
    an el âlemîne : el âlemden, başkalarından
  136. 15-Hicr 96
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  137. 15-Hicr 97
    na'lemu : biz biliyoruz
  138. 16-Nahl 7
    lem tekûnû : siz olmazsınız
  139. 16-Nahl 8
    mâ lâ ta'lemûne : bilmediğiniz şeyler
  140. 16-Nahl 19
    ya'lemu : bilir
  141. 16-Nahl 23
    ya'lemu : bilir
  142. 16-Nahl 28
    es seleme : teslim olmak
  143. 16-Nahl 33
    ve mâ zaleme-hum allâhu : ve Allah onlara zulmetmedi
  144. 16-Nahl 38
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  145. 16-Nahl 39
    ve li ya'leme : ve bilmesi için
  146. 16-Nahl 41
    ya'lemûne : biliyorlar
  147. 16-Nahl 43
    lâ ta'lemûne : bilmiyorsunuz
  148. 16-Nahl 48
    e ve lem yerev : ve onlar görmüyorlar mı (görmediler mi)
  149. 16-Nahl 55
    ta'lemûne : bilecekler
  150. 16-Nahl 56
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  151. 16-Nahl 70
    ya'leme : bilir
  152. 16-Nahl 74
    ya'lemu : bilir
  153. 16-Nahl 74
    lâ ta'lemûne : bilmezsiniz
  154. 16-Nahl 75
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  155. 16-Nahl 77
    lemhi : bir an, en kısa zaman aralığı
  156. 16-Nahl 77
    el basari (lemhi el basri) : göz, bakış (göz kırpması, bir anlık bakış)
  157. 16-Nahl 78
    lâ ta'lemune : bilmiyorsunuz
  158. 16-Nahl 79
    e lem yerev : görmüyorlar mı, görmediler mi
  159. 16-Nahl 85
    zalemû : zulmettiler
  160. 16-Nahl 87
    es seleme : teslimiyet
  161. 16-Nahl 91
    ya'lemu : bilir
  162. 16-Nahl 95
    ta'lemûne : biliyorsunuz
  163. 16-Nahl 101
    vallâhu a'lemu : ve Allah bilir
  164. 16-Nahl 101
    a'lemu : bilir
  165. 16-Nahl 101
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  166. 16-Nahl 103
    na'lemu : biz biliyoruz, biliriz
  167. 16-Nahl 111
    yuzlemûne : zulmedilmezler, haksızlığa uğratılmazlar
  168. 16-Nahl 118
    ve mâ zalemnâ-hum : ve biz onlara zulmetmedik
  169. 16-Nahl 120
    ve lem yeku : ve olmadı
  170. 16-Nahl 125
    a'lemu : bilir
  171. 16-Nahl 125
    a'lemu : bilir
  172. 17-İsrâ 12
    ve li ta'lemû : ve bilmeniz (öğrenmeniz) için
  173. 17-İsrâ 25
    a'lemu : en iyi bilir, daha iyi bilir
  174. 17-İsrâ 47
    a'lemu : çok iyi biliriz
  175. 17-İsrâ 54
    a'lemu : iyi bilir
  176. 17-İsrâ 55
    a'lemu : iyi bilir
  177. 17-İsrâ 59
    fe zalemû : sonra zulmettiler
  178. 17-İsrâ 67
    fe lemmâ : böylece, olduğu zaman, olunca
  179. 17-İsrâ 71
    ve lâ yuzlemûne : ve zulmedilmezler
  180. 17-İsrâ 84
    a'lemu : en iyi bilir
  181. 17-İsrâ 97
    kullemâ : her seferinde, her defasında
  182. 17-İsrâ 99
    e ve lem yerev : ve onlar görmüyorlar mı
  183. 17-İsrâ 111
    lem yettehız : edinmedi, edinmez
  184. 17-İsrâ 111
    ve lem yekun : ve olmamıştır, olmaz
  185. 17-İsrâ 111
    ve lem yekun : ve olmamıştır, olmaz
  186. 18-Kehf 1
    ve lem yec'al : ve kılmadı, olmadı
  187. 18-Kehf 6
    lem yu'minû : inanmazlar
  188. 18-Kehf 12
    li na'leme : bilmemiz için, belirtmemiz için
  189. 18-Kehf 15
    azlemu : daha zalim
  190. 18-Kehf 19
    a'lemu : en iyi bilir
  191. 18-Kehf 21
    li ya'lemû : bilmeleri için, bilsinler diye
  192. 18-Kehf 21
    a'lemu : en iyi bilir
  193. 18-Kehf 22
    a'lemu : en iyi bilir
  194. 18-Kehf 22
    mâ ya'lemu-hum : onları bilmezler
  195. 18-Kehf 26
    a'lemu : en iyi bilir
  196. 18-Kehf 33
    ve lem tazlim : ve eksik bırakmadı
  197. 18-Kehf 42
    lem uşrik : şirk koşmam
  198. 18-Kehf 43
    ve lem tekun : ve olmadı, olmaz
  199. 18-Kehf 47
    fe lem nugâdir : böylece bırakmayız
  200. 18-Kehf 52
    lem yestecibû : icabet etmezler, etmediler
  201. 18-Kehf 53
    ve lem yecidû : ve bulamazlar, bulamadılar
  202. 18-Kehf 57
    ve men azlemu : ve daha zalim kimdir
  203. 18-Kehf 59
    lemmâ zalemû : zulmettikleri zaman
  204. 18-Kehf 61
    fe lemmâ : böylece olduğu zaman
  205. 18-Kehf 62
    lemmâ : olduğu zaman
  206. 18-Kehf 65
    ve allemnâ-hu : ve biz ona öğrettik
  207. 18-Kehf 68
    lem tuhıt : ihata edemedin, kavrayamadın
  208. 18-Kehf 72
    e lem ekul : ben söylemedim mi, ben demedim mi
  209. 18-Kehf 75
    e lem ekul : ben demedim mi
  210. 18-Kehf 78
    lem testetı' : güç yetiremediğin şey
  211. 18-Kehf 82
    lem testı' : sen güç yetiremedin
  212. 18-Kehf 87
    men zaleme : kim zulmederse
  213. 18-Kehf 90
    lem nec'al : kılmadık, yapmadık
  214. 19-Meryem 4
    ve lem ekun : ve ben olmadım
  215. 19-Meryem 7
    lem nec'al : kılmadık, yapmadık
  216. 19-Meryem 9
    ve lem teku : ve sen değildin
  217. 19-Meryem 14
    ve lem yekun : ve olmadı, değildi
  218. 19-Meryem 20
    ve lem yemses-nî : ve bana dokunmadı
  219. 19-Meryem 20
    ve lem eku : ve ben olmadım
  220. 19-Meryem 32
    ve lem yec'al-nî : ve beni kılmadı
  221. 19-Meryem 43
    lem ye'ti-ke : sana gelmeyen
  222. 19-Meryem 46
    lem tentehi : sen vazgeçmezsin
  223. 19-Meryem 49
    lemmâ'tezelehum : onlardan ayrıldığı zaman
  224. 19-Meryem 60
    ve lâ yuzlemûne : ve zulmedilmezler
  225. 19-Meryem 65
    hel ta'lemu : sen biliyor musun
  226. 19-Meryem 67
    ve lem yeku : ve değildi, değil
  227. 19-Meryem 70
    a'lemu : en iyi bilir
  228. 19-Meryem 75
    se ya'lemûne : yakında bilecekler
  229. 19-Meryem 83
    e lem tere : görmedin mi
  230. 2-Bakara 6
    lem tunzir-hum : onları uyarmadın
  231. 2-Bakara 13
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  232. 2-Bakara 17
    lemmâ : olduğu zaman
  233. 2-Bakara 20
    kullemâ : her zaman, her defa
  234. 2-Bakara 20
    azleme : karanlık çöktü
  235. 2-Bakara 22
    tâ'lemune : (siz) biliyorsunuz
  236. 2-Bakara 24
    in lem tef'alû : eğer yapamazsanız
  237. 2-Bakara 25
    kullemâ : her seferinde, her defasında
  238. 2-Bakara 26
    ya'lemûne : bilirler
  239. 2-Bakara 30
    innî a'lemu : muhakkak ki ben bilirim
  240. 2-Bakara 30
    mâ lâ tâ'lemûne : sizin bilmediğiniz şeyleri
  241. 2-Bakara 31
    alleme : öğretti
  242. 2-Bakara 32
    allemte-nâ : sen bize öğrettin
  243. 2-Bakara 33
    fe lemmâ : olunca, olduğu zaman
  244. 2-Bakara 33
    e lem : olmaz mı, olmadı mı
  245. 2-Bakara 33
    in-nî a'lemu : muhakkak ki ben bilirim
  246. 2-Bakara 33
    ve a'lemu : ve ben bilirim
  247. 2-Bakara 42
    ta'lemûne : biliyorsunuz
  248. 2-Bakara 47
    alâ el âlemîne : âlemlere
  249. 2-Bakara 54
    zalemtum : zulmettiniz
  250. 2-Bakara 57
    zalemû-nâ : bize zulmetmediler
  251. 2-Bakara 59
    zalemû : zulmettiler
  252. 2-Bakara 59
    zalemû : zulmettiler
  253. 2-Bakara 71
    musellemetun : salınmış, serbest bırakılmış
  254. 2-Bakara 74
    lemâ : olduğu zaman, öyle ki, fakat (hatta)
  255. 2-Bakara 74
    lemâ : olduğu zaman, öyle ki, fakat (hatta)
  256. 2-Bakara 74
    lemâ : olduğu zaman, öyle ki, fakat (hatta)
  257. 2-Bakara 75
    ya'lemûne : biliyorlar
  258. 2-Bakara 77
    e ve lâ ya'lemûne : ve bilmiyorlar mı
  259. 2-Bakara 77
    ya'lemu : bilir
  260. 2-Bakara 78
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  261. 2-Bakara 80
    mâ lâ ta'lemûne : bilmediğiniz bir şey
  262. 2-Bakara 87
    kullemâ : her sefer, her defa
  263. 2-Bakara 89
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  264. 2-Bakara 89
    lemmâ : olduğu zaman
  265. 2-Bakara 100
    ve kullemâ : ve her defa, her sefer, her zaman
  266. 2-Bakara 101
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  267. 2-Bakara 101
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  268. 2-Bakara 102
    yeteallemûne : öğreniyorlar
  269. 2-Bakara 102
    ve yeteallemûne : ve öğreniyorlar
  270. 2-Bakara 102
    ya'lemûne : bilirler, biliyorlar
  271. 2-Bakara 103
    ya'lemûne : biliyorlar
  272. 2-Bakara 106
    e lem ta'lem : bilmiyor musun
  273. 2-Bakara 107
    lem ta'lem : bilmiyorsun
  274. 2-Bakara 112
    esleme : teslim etti
  275. 2-Bakara 113
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  276. 2-Bakara 114
    azlemu : daha zalim
  277. 2-Bakara 118
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  278. 2-Bakara 122
    alâ el âlemîne : âlemler üzerine
  279. 2-Bakara 131
    eslemtu : ben teslim oldum
  280. 2-Bakara 131
    li rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbine
  281. 2-Bakara 140
    a'lemu : daha iyi bilir
  282. 2-Bakara 140
    ve men azlemu : ve kim daha zalim
  283. 2-Bakara 143
    li na'leme : bilmemiz için
  284. 2-Bakara 144
    le ya'lemûne : elbette biliyorlar, bilirler
  285. 2-Bakara 146
    ya'lemûne : biliyorlar
  286. 2-Bakara 150
    zalemû : zulmettiler
  287. 2-Bakara 151
    lem tekûnû ta'lemûne : sizin bilmediğiniz
  288. 2-Bakara 165
    ellezîne zalemû : zulmedenler
  289. 2-Bakara 169
    mâ lâ ta'lemûne : sizin bilmediğiniz şeyler
  290. 2-Bakara 184
    ta'lemûne : biliyorsunuz, bilirsiniz
  291. 2-Bakara 188
    ve entum ta'lemûne : ve siz biliyorsunuz
  292. 2-Bakara 194
    ve i'lemû : ve bilin
  293. 2-Bakara 196
    lem yecid : bulamadı
  294. 2-Bakara 196
    lem yekun : olmayan
  295. 2-Bakara 196
    ve i'lemû : ve bilin
  296. 2-Bakara 197
    ya'lem-hu : onu bilir
  297. 2-Bakara 203
    ve a'lemû : ve bilin
  298. 2-Bakara 209
    a'lemû : biliniz, bilin
  299. 2-Bakara 214
    ve lemmâ : ve olmadıkça
  300. 2-Bakara 216
    ya'lemu : bilir
  301. 2-Bakara 216
    lâ ta'lemûne : siz bilmezsiniz
  302. 2-Bakara 220
    ya'lemu : bilir
  303. 2-Bakara 223
    va'lemû (ve ı'lemû) : ve bilin
  304. 2-Bakara 230
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  305. 2-Bakara 231
    zaleme : zulmetti, haksızlık yaptı
  306. 2-Bakara 231
    va'lemû : ve bilin, biliniz
  307. 2-Bakara 232
    ya'lemu : bilir
  308. 2-Bakara 232
    lâ ta'lemûne : bilmezsiniz
  309. 2-Bakara 233
    izâ sellemtum : teslim ettiğiniz zaman
  310. 2-Bakara 233
    va'lemû : ve bilin
  311. 2-Bakara 235
    va'lemû : ve biliniz
  312. 2-Bakara 235
    ya'lemu : bilir
  313. 2-Bakara 235
    va'lemû : ve biliniz
  314. 2-Bakara 236
    lem temessû-hunne : henüz kendilerine dokunmadınız
  315. 2-Bakara 239
    alleme-kum : size öğretti
  316. 2-Bakara 239
    lem tekûnû : olmadınız
  317. 2-Bakara 239
    ta'lemûne : biliyorsunuz
  318. 2-Bakara 243
    e lem tera : görmedin mi
  319. 2-Bakara 244
    ve a'lemû : ve bilin
  320. 2-Bakara 246
    e lem tera ilâ : görmedin mi
  321. 2-Bakara 246
    fe lemmâ : artık, fakat ..... olduğu zaman
  322. 2-Bakara 247
    ve lem yu'te : ve verilmedi
  323. 2-Bakara 249
    fe lemmâ : böylece olduğu zaman
  324. 2-Bakara 249
    lem yat'am-hu : ona doymaz
  325. 2-Bakara 249
    lemmâ : olunca
  326. 2-Bakara 250
    ve lemmâ berazû : ve karşısına çıktıkları zaman
  327. 2-Bakara 251
    ve alleme-hu : ve ona öğretti
  328. 2-Bakara 251
    alâ el âlemîne : âlemlerin üzerine
  329. 2-Bakara 253
    kelleme allâhu : Allah konuştu
  330. 2-Bakara 255
    ya'lemu : bilir
  331. 2-Bakara 258
    e lem tera ilâ : ... a bakmadın mı, görmedin mi
  332. 2-Bakara 259
    lem yetesenneh : bozulmadı, kokuşmadı
  333. 2-Bakara 259
    fe lemmâ : artık, böylece, olunca
  334. 2-Bakara 259
    a'lemu : ben biliyorum
  335. 2-Bakara 260
    e ve lem tu'min : ve inanmıyor musun
  336. 2-Bakara 260
    va'lem : ve bil
  337. 2-Bakara 265
    in lem yusıb-hâ : eğer ona isabet etmezse
  338. 2-Bakara 267
    ve a'lemû : ve bilin
  339. 2-Bakara 270
    ya'lemu-hu : onu bilir
  340. 2-Bakara 272
    tuzlemûne : zulmedilmezsiniz, size haksızlık yapılmaz
  341. 2-Bakara 279
    in lem tef'alû : eğer yapmazsanız
  342. 2-Bakara 279
    ve lâ tuzlemûne : ve zulmedilmezsiniz, haksızlığa uğramazsınız
  343. 2-Bakara 280
    ta'lemûne : biliyorsunuz
  344. 2-Bakara 281
    yuzlemûne : zulmedilmezler, haksızlığa uğramazlar
  345. 2-Bakara 282
    alleme-hu : ona öğretti
  346. 2-Bakara 282
    fe in lem yekûnâ : fakat bulunmuyorsa, bulunamıyorsa
  347. 2-Bakara 283
    ve lem tecidû : ve bulamadınız
  348. 20-Tâ-Hâ 7
    ya'lemu : bilir
  349. 20-Tâ-Hâ 11
    fe lemmâ : böylece, olduğu zaman
  350. 20-Tâ-Hâ 71
    alleme-kum : size öğretti
  351. 20-Tâ-Hâ 71
    ve le ta'lemunne : ve mutlaka öğreneceksiniz
  352. 20-Tâ-Hâ 86
    e lem : olmadı mı
  353. 20-Tâ-Hâ 94
    ve lem terkub : ve murakabe etmedin, gözetmedin
  354. 20-Tâ-Hâ 96
    lem yabsurû : göremediler
  355. 20-Tâ-Hâ 104
    nahnu a'lemu : biz daha iyi biliriz, biliyoruz
  356. 20-Tâ-Hâ 110
    ya'lemu : o bilir
  357. 20-Tâ-Hâ 115
    ve lem necid : ve bulmadık
  358. 20-Tâ-Hâ 127
    ve lem yu'min : ve inanmaz
  359. 20-Tâ-Hâ 128
    e fe lem yehdi : hâlâ hidayete ermedi mi
  360. 20-Tâ-Hâ 133
    e ve lem te'ti-him : onlara gelmedi mi
  361. 20-Tâ-Hâ 135
    se ta'lemûne : yakında bileceksiniz, öğreneceksiniz
  362. 21-Enbiyâ 3
    zalemû : zulmeden
  363. 21-Enbiyâ 4
    ya'lemu : bilir
  364. 21-Enbiyâ 7
    lâ ta'lemûne : siz bilmiyorsunuz
  365. 21-Enbiyâ 12
    fe lemmâ : olduğu zaman
  366. 21-Enbiyâ 24
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  367. 21-Enbiyâ 28
    ya'lemu : bilir
  368. 21-Enbiyâ 30
    e ve lem yere : ve görmüyorlar mı (görmediler mi)
  369. 21-Enbiyâ 39
    ya'lemu ellezîne : o kimseler bilselerdi
  370. 21-Enbiyâ 47
    tuzlemu : zulmedilmez, haksızlığa uğratılmaz
  371. 21-Enbiyâ 71
    li el âlemîne : âlemler için, âlemlere
  372. 21-Enbiyâ 80
    ve allemnâ-hu : ve biz ona öğrettik
  373. 21-Enbiyâ 91
    li el âlemîne : âlemlere, âlemler için
  374. 21-Enbiyâ 107
    li el âlemîne : âlemlere, âlemler için
  375. 21-Enbiyâ 110
    ya'lemu : bilir
  376. 21-Enbiyâ 110
    ve ya'lemu : ve o bilir
  377. 22-Hac 5
    li keylâ ya'leme : bilmemesi için
  378. 22-Hac 18
    e lem tera : görmedin mi (görmüyor musun)
  379. 22-Hac 22
    kullemâ : her sefer
  380. 22-Hac 46
    e fe lem yesîrû : dolaşmadılar mı (dolaşmıyorlar mı, gezmiyorlar mı)
  381. 22-Hac 54
    ve li ya'leme : ve bilmeleri için
  382. 22-Hac 63
    e lem tere : görmedin mi
  383. 22-Hac 65
    e lem tere : görmedin mi
  384. 22-Hac 68
    a'lemu : en iyi bilir
  385. 22-Hac 70
    e lem ta'lem : bilmiyor musun
  386. 22-Hac 70
    ya'lemu : bilir
  387. 22-Hac 71
    lem yunezzil : indirmedi (indirilmedi)
  388. 22-Hac 76
    ya'lemu : bilir
  389. 23-Mü'minûn 27
    ellezîne zalemû : zulmeden kimseler
  390. 23-Mü'minûn 44
    kullemâ : her defasında
  391. 23-Mü'minûn 62
    yuzlemûne : zulmedilmez
  392. 23-Mü'minûn 68
    e fe lem yeddebberû : hâlâ düşünmüyorlar mı, düşünmediler mi
  393. 23-Mü'minûn 68
    lem ye'ti : gelmeyen
  394. 23-Mü'minûn 69
    lem ya'rifû : tanımıyorlar, tanımadılar
  395. 23-Mü'minûn 84
    ta'lemûne : siz biliyorsunuz
  396. 23-Mü'minûn 88
    ta'lemûne : siz biliyorsunuz
  397. 23-Mü'minûn 96
    a'lemu : en iyi bilen
  398. 23-Mü'minûn 105
    lem tekun : olmadı
  399. 23-Mü'minûn 114
    ta'lemûne : siz biliyorsunuz
  400. 24-Nûr 4
    lem ye'tû bi : getirmezler
  401. 24-Nûr 6
    ve lem yekun : ve olmadı, yoktur
  402. 24-Nûr 13
    lem ye'tû : getirmediler
  403. 24-Nûr 16
    en netekelleme : bizim söylememiz
  404. 24-Nûr 19
    ya'lemu : o bilir
  405. 24-Nûr 19
    lâ ta'lemûne : bilmiyorsunuz, bilmezsiniz
  406. 24-Nûr 25
    ve ya'lemûne : ve bilecekler
  407. 24-Nûr 28
    lem tecidû : bulamazsınız
  408. 24-Nûr 29
    ya'lemu : bilir
  409. 24-Nûr 31
    lem yazharû : zahir olmaz, farkına varmaz
  410. 24-Nûr 31
    li yu'leme : bilinsin diye
  411. 24-Nûr 35
    lem temses-hu : ona değmez
  412. 24-Nûr 39
    lem yecid-hu : onu bulamadı
  413. 24-Nûr 40
    lem yeked yerâ-hâ : neredeyse onu göremez
  414. 24-Nûr 40
    lem yec'alillâhu (yec'ali allâhu) : Allah kılmazsa
  415. 24-Nûr 41
    e lem tera : görmüyor musun, görmedin mi
  416. 24-Nûr 43
    e lem tera : görmüyor musun, görmedin mi
  417. 24-Nûr 58
    lem yeblugû : erişmemiş, ulaşmamış
  418. 24-Nûr 62
    lem yezhebû : gitmezler
  419. 24-Nûr 63
    kad ya'lemu : biliyordu
  420. 24-Nûr 64
    kad ya'lemu : biliyordu
  421. 25-Furkan 1
    li el âlemîne : âlemlere
  422. 25-Furkan 2
    ve lem yettehız : ve edinmedi
  423. 25-Furkan 2
    ve lem yekûn : ve olmadı
  424. 25-Furkan 6
    ya'lemu : bilir
  425. 25-Furkan 28
    lem ettehız : edinmeseydim
  426. 25-Furkan 37
    lemmâ : olduğu zaman
  427. 25-Furkan 40
    e fe lem yekûnû : öyle olmadı mı, hâlâ olmadı mı
  428. 25-Furkan 42
    ve sevfe ya'lemûne : ve bilecekler
  429. 25-Furkan 45
    e lem tere : görmedin mi
  430. 25-Furkan 67
    lem yusrifû : israf etmezler
  431. 25-Furkan 67
    ve lem yakturû : ve kısmazlar, cimrilik etmezler
  432. 25-Furkan 73
    lem yahırrû : kapanmazlar, olmazlar
  433. 26-Şuarâ 7
    e ve lem yerev ilâ : ve görmüyorlar mı, görmediler mi
  434. 26-Şuarâ 16
    rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbi
  435. 26-Şuarâ 18
    lem nurabbi-ke : senin Rabbin (himaye edip yetiştiren) olmadık
  436. 26-Şuarâ 21
    lemmâ : olduğu zaman, olduğundan dolayı
  437. 26-Şuarâ 23
    el âlemîne : âlemler
  438. 26-Şuarâ 41
    lemmâ : olduğu zaman
  439. 26-Şuarâ 47
    el âlemîne : âlemler
  440. 26-Şuarâ 49
    alleme-kum : size öğretti (öğreten)
  441. 26-Şuarâ 49
    ta'lemûne : bileceksiniz
  442. 26-Şuarâ 61
    fe lemmâ : olduğu zaman
  443. 26-Şuarâ 77
    el âlemîne : âlemler
  444. 26-Şuarâ 98
    el âlemîne : âlemler
  445. 26-Şuarâ 109
    el âlemîne : âlemler
  446. 26-Şuarâ 116
    lem tentehi : vazgeçmezsen
  447. 26-Şuarâ 127
    rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbi
  448. 26-Şuarâ 132
    ta'lemûne : siz biliyorsunuz
  449. 26-Şuarâ 136
    lem tekun : sen olmazsın
  450. 26-Şuarâ 145
    rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbi
  451. 26-Şuarâ 164
    rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbi
  452. 26-Şuarâ 165
    min el âlemîne : âlemlerden (insanlardan)
  453. 26-Şuarâ 167
    lem tentehi : sen vazgeçmezsen
  454. 26-Şuarâ 180
    rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbi
  455. 26-Şuarâ 188
    a'lemu : daha iyi bilir, çok iyi bilir
  456. 26-Şuarâ 192
    el âlemîne : âlemler
  457. 26-Şuarâ 197
    ve lem yekun : ve olmadı
  458. 26-Şuarâ 197
    en ya'leme-hu : onu bilmesi
  459. 26-Şuarâ 197
    ulemâu : ulemalar, âlimler
  460. 26-Şuarâ 225
    e lem tera : görmüyor musun, görmedin mi
  461. 26-Şuarâ 227
    ve se ya'lemu : ve bilecekler
  462. 26-Şuarâ 227
    zalemû : zulmettiler
  463. 27-Neml 8
    lemmâ : olduğu zaman
  464. 27-Neml 8
    rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbi
  465. 27-Neml 10
    lemmâ : olduğu zaman, olunca
  466. 27-Neml 10
    ve lem yuakkıb : ve arkasına bakmadı
  467. 27-Neml 11
    zaleme : zulmetti
  468. 27-Neml 13
    lemmâ : olduğu zaman
  469. 27-Neml 22
    lem tuhıt : sen ihata etmedin
  470. 27-Neml 25
    ve ya'lemu : ve bilir
  471. 27-Neml 36
    lemmâ : olduğu zaman
  472. 27-Neml 40
    lemmâ : olduğu zaman
  473. 27-Neml 42
    lemmâ : olduğu zaman
  474. 27-Neml 44
    lemmâ : olduğu zaman
  475. 27-Neml 44
    zalemtu : zulmettim
  476. 27-Neml 44
    ve eslemtu : ve teslim oldum
  477. 27-Neml 44
    el âlemîne : âlemler
  478. 27-Neml 52
    zalemû : zulmettiler
  479. 27-Neml 52
    ya'lemûne : biliyorlar
  480. 27-Neml 57
    illemreetehu (illâ emreete-hu) : onun hanımı hariç
  481. 27-Neml 61
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  482. 27-Neml 65
    lâ ya'lemu : bilmez (bilemez)
  483. 27-Neml 74
    ya'lemu : bilir
  484. 27-Neml 84
    ve lem tuhîtû : ve siz ihata edemediniz
  485. 27-Neml 85
    zalemû : zulmettiler
  486. 27-Neml 86
    lem yerev : görmediler
  487. 28-Kasas 13
    ve li ta'leme : ve bilmesi için
  488. 28-Kasas 13
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  489. 28-Kasas 14
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  490. 28-Kasas 16
    zalemtu : zulmettim
  491. 28-Kasas 19
    lemmâ : olduğu zaman
  492. 28-Kasas 22
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  493. 28-Kasas 23
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  494. 28-Kasas 25
    fe lemmâ : olduğu zaman
  495. 28-Kasas 29
    lemmâ : olduğu zaman
  496. 28-Kasas 30
    lemmâ : olduğu zaman
  497. 28-Kasas 30
    el âlemîne : âlemler
  498. 28-Kasas 31
    lemmâ : olduğu zaman
  499. 28-Kasas 31
    ve lem yuakkıb : ve (geri) dönmedi, arkasına bakmadı
  500. 28-Kasas 36
    lemmâ : olduğu zaman
  501. 28-Kasas 37
    a'lemu : daha iyi bilir
  502. 28-Kasas 48
    lemmâ : olduğu zaman
  503. 28-Kasas 48
    ve lem : ve değil, olmadı
  504. 28-Kasas 50
    lem yestecîbû : icabet etmezler
  505. 28-Kasas 50
    fa'lem (fe ı'lem) : bil ki
  506. 28-Kasas 56
    a'lemu : en iyi bilendir
  507. 28-Kasas 57
    ve lem numekkin : ve yerleşik kılmadık, sabit kılmadık
  508. 28-Kasas 57
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  509. 28-Kasas 58
    lem tusken : iskân edilmedi (oturulmadı)
  510. 28-Kasas 64
    lem yestecîbû : icabet etmezler
  511. 28-Kasas 69
    ya'lemu : bilir
  512. 28-Kasas 78
    ve lem ya'lem : ve bilmez
  513. 28-Kasas 85
    a'lemu : en iyi bilir
  514. 29-Ankebût 3
    ya'leme : bilir
  515. 29-Ankebût 3
    ya'lemene : ve muhakkak ki bilmektedir
  516. 29-Ankebût 6
    anil âlemîne (an el âlemîne) : âlemlerden
  517. 29-Ankebût 10
    bi a'leme : çok iyi bilen
  518. 29-Ankebût 10
    el âlemîne : âlemler
  519. 29-Ankebût 11
    ya'lemenne : muhakkak bilir
  520. 29-Ankebût 11
    ya'lemenne : muhakkak bilir
  521. 29-Ankebût 15
    li el âlemîne : âlemler için, âlemlere
  522. 29-Ankebût 16
    ta'lemûne : biliyorsunuz
  523. 29-Ankebût 19
    lem yerev : görmediler
  524. 29-Ankebût 28
    el âlemîne : âlemler
  525. 29-Ankebût 31
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  526. 29-Ankebût 32
    a'lemu : daha iyi biliriz
  527. 29-Ankebût 32
    illemreetehu (illâ emreete-hu) : onun hanımı hariç
  528. 29-Ankebût 33
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  529. 29-Ankebût 33
    illemreeteke (illâ emreete-ke) : senin hanımın hariç
  530. 29-Ankebût 41
    ya'lemûne : biliyorlar
  531. 29-Ankebût 42
    ya'lemu : bilir
  532. 29-Ankebût 45
    ya'lemu : bilir
  533. 29-Ankebût 46
    zalemû : zulmettiler
  534. 29-Ankebût 51
    ve lem yekfi-him : ve onlara kâfi gelmiyor, yetmiyor
  535. 29-Ankebût 52
    ya'lemu : bilir
  536. 29-Ankebût 64
    ya'lemûne : bilirler
  537. 29-Ankebût 65
    lemmâ : olduğu zaman
  538. 29-Ankebût 66
    ya'lemûne : bilecekler
  539. 29-Ankebût 67
    ve lem yerev : ve görmediler
  540. 29-Ankebût 68
    azlemu : daha zalim
  541. 29-Ankebût 68
    lemmâ : olduğu zaman
  542. 3-Âl-i İmrân 7
    ve mâ ya'lemu : ve bilmez
  543. 3-Âl-i İmrân 20
    eslemtu : ben teslim ettim
  544. 3-Âl-i İmrân 20
    e eslemtum : siz teslim oldunuz mu
  545. 3-Âl-i İmrân 20
    fe in eslemû : o zaman eğer teslim etilerse
  546. 3-Âl-i İmrân 23
    e lem tera : görmedin mi
  547. 3-Âl-i İmrân 25
    yuzlemûne : zulm olunmazlar, haksızlığa uğramazlar
  548. 3-Âl-i İmrân 29
    ya'lem-hu allâhu : Allah onu bilir
  549. 3-Âl-i İmrân 29
    ve ya'lemu : ve bilir
  550. 3-Âl-i İmrân 33
    alâ el âlemîne : âlemlerin üstüne
  551. 3-Âl-i İmrân 36
    fe lemmâ : fakat .... olunca
  552. 3-Âl-i İmrân 36
    ve allâhu a'lemu : ve Allah bildi, biliyordu
  553. 3-Âl-i İmrân 37
    kullemâ dehale : her girişinde
  554. 3-Âl-i İmrân 42
    alâ nisâi el âlemîne : âlemlerin kadınları üzerin
  555. 3-Âl-i İmrân 47
    ve lem yemses-nî : ve bana dokunmadı
  556. 3-Âl-i İmrân 52
    fe lemmâ : fakat, ... olunca
  557. 3-Âl-i İmrân 66
    vallâhu ya'lemu : ve Allah bilir
  558. 3-Âl-i İmrân 66
    lâ ta'lemûne : bilmiyorsunuz, bilmezsiniz
  559. 3-Âl-i İmrân 71
    ta'lemûne : biliyorsunuz
  560. 3-Âl-i İmrân 75
    ya'lemûne : biliyorlar
  561. 3-Âl-i İmrân 78
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  562. 3-Âl-i İmrân 81
    lemâ : olduğu zaman
  563. 3-Âl-i İmrân 83
    esleme : teslim oldu
  564. 3-Âl-i İmrân 96
    li el âlemîne : âlemler için
  565. 3-Âl-i İmrân 97
    an el âlemîne : âlemlerden
  566. 3-Âl-i İmrân 108
    li el âlemîne : âlemler için, âlemlere
  567. 3-Âl-i İmrân 117
    zalemû : zulmettiler
  568. 3-Âl-i İmrân 117
    ve mâ zaleme-hum : ve onlara zulmetmedi
  569. 3-Âl-i İmrân 135
    ev zalemû : veya zulmettiler
  570. 3-Âl-i İmrân 135
    ve lem yusırrû : ve ısrar etmezler
  571. 3-Âl-i İmrân 135
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  572. 3-Âl-i İmrân 140
    ve li ya'leme allâhu : ve Allah bilmesi, belli etmesi için
  573. 3-Âl-i İmrân 142
    ve lemmâ : ve ancak, dışında, ...olmadıkça
  574. 3-Âl-i İmrân 142
    ya'lemi allâhu : Allah'ın bilmesi, belli etmesi
  575. 3-Âl-i İmrân 142
    ve ya'leme : ve bilir, belli eder
  576. 3-Âl-i İmrân 151
    lem yunezzil bi-hî : indirmediği bir şey
  577. 3-Âl-i İmrân 161
    yuzlemûne : zulmedilmezler, haksızlık yapılmaz
  578. 3-Âl-i İmrân 165
    e ve lemmâ : ve ... olduğu zaman
  579. 3-Âl-i İmrân 166
    ve li ya'leme : ve bilmesi için
  580. 3-Âl-i İmrân 167
    ve li ya'leme : ve bilmesi, belirlenmesi için
  581. 3-Âl-i İmrân 167
    lev na'lemu : şayet biz bilseydik
  582. 3-Âl-i İmrân 167
    a'lemu : daha iyi, en iyi bilir
  583. 3-Âl-i İmrân 170
    lem yelhakû : henüz katılmayanlar
  584. 3-Âl-i İmrân 174
    lem yemses-hum : onlara dokunmadı
  585. 3-Âl-i İmrân 188
    bi mâ lem yef'alû : yapmadıkları şey ile
  586. 30-Rûm 6
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  587. 30-Rûm 7
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  588. 30-Rûm 8
    e ve lem yetefekkerû : ve tefekkür etmiyorlar mı, düşünmüyorlar mı
  589. 30-Rûm 9
    lem yesîrû : dolaşmıyorlar
  590. 30-Rûm 13
    lem yekun : olmaz
  591. 30-Rûm 29
    zalemû : zulmettiler
  592. 30-Rûm 30
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  593. 30-Rûm 34
    ta'lemûne : bileceksiniz
  594. 30-Rûm 35
    yetekellemu : söylüyor, söyler
  595. 30-Rûm 37
    e ve lem yerev : ve görmüyorlar mı
  596. 30-Rûm 56
    lâ ta'lemûne : siz bilmiyorsunuz
  597. 30-Rûm 57
    zalemû : zulmedenler
  598. 30-Rûm 59
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  599. 31-Lokman 7
    lem yesma'-hâ : onu işitmedi (işitmiyor)
  600. 31-Lokman 20
    lem terev : görmediniz
  601. 31-Lokman 25
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  602. 31-Lokman 29
    lem tere : görmedin
  603. 31-Lokman 31
    e lem tere : görmedin mi
  604. 31-Lokman 32
    lemmâ : olduğu zaman
  605. 31-Lokman 34
    ve ya'lemu : ve bilir
  606. 32-Secde 2
    el âlemîne : âlemler
  607. 32-Secde 17
    fe lâ ta'lemu : bilmez
  608. 32-Secde 22
    azlemu : daha zalim
  609. 32-Secde 24
    lemmâ : ancak, olunca, oldukları için
  610. 32-Secde 26
    ve lem yehdi : ve hidayete erdirmedi
  611. 32-Secde 27
    e ve lem yerev : ve görmüyorlar mı, görmediler mi
  612. 33-Ahzâb 5
    lem ta'lemû : bilmiyorsunuz
  613. 33-Ahzâb 9
    lem terev-hâ : siz onu görmediniz (göremediniz)
  614. 33-Ahzâb 18
    ya'lemu allâhu : Allah bilir
  615. 33-Ahzâb 19
    lem yu'minû : mü'min değiller, inanmazlar
  616. 33-Ahzâb 20
    lem yezhebû : gitmedi
  617. 33-Ahzâb 22
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  618. 33-Ahzâb 25
    lem yenâlû : nail olmadılar, isteklerine ulaşamadılar
  619. 33-Ahzâb 27
    lem tetau-hâ : ve ona ayak basmadınız
  620. 33-Ahzâb 37
    lemmâ : olduğu zaman
  621. 33-Ahzâb 51
    ya'lemu : o bilir
  622. 33-Ahzâb 60
    lem yentehi : vazgeçmezler, son vermezler
  623. 34-Sebe 2
    ya'lemu : bilir
  624. 34-Sebe 9
    lem yerev : görmüyorlar, görmediler
  625. 34-Sebe 14
    lemmâ : olduğu zaman
  626. 34-Sebe 14
    lemmâ : olduğu zaman
  627. 34-Sebe 14
    ya'lemûne : bilirler
  628. 34-Sebe 19
    ve zalemû : ve zulmettiler
  629. 34-Sebe 21
    li na'leme : bilmemiz için
  630. 34-Sebe 28
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  631. 34-Sebe 33
    lemmâ : olduğu zaman
  632. 34-Sebe 36
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  633. 34-Sebe 42
    zalemû : zalimler, zulmedenler
  634. 34-Sebe 43
    lemmâ : olduğu zaman
  635. 35-Fâtır 27
    e lem tere : görmedin mi
  636. 35-Fâtır 28
    el ulemâu : âlimler
  637. 35-Fâtır 37
    ve lem nuammir-kum : ve size ömür vermedik
  638. 35-Fâtır 42
    lemmâ : olduğu zaman
  639. 35-Fâtır 44
    ve lem yesîrû \n(e lem yenzurû) : ve gezmediler \n: (bakmadılar mı)
  640. 36-Yâsin 10
    lem tunzir-hum : onları uyarmadın
  641. 36-Yâsin 16
    ya'lemu : bilir
  642. 36-Yâsin 18
    in lem tentehû : eğer vazgeçmezseniz
  643. 36-Yâsin 26
    ya'lemûne : bilirler
  644. 36-Yâsin 31
    e lem yerev : görmediler mi
  645. 36-Yâsin 32
    lemmâ : olduğu zaman
  646. 36-Yâsin 36
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  647. 36-Yâsin 54
    tuzlemu : zulmedilmez
  648. 36-Yâsin 60
    e lem a'had : ahd almadım mı
  649. 36-Yâsin 62
    lem tekûnû : olmuyorsunuz, olmazsınız
  650. 36-Yâsin 69
    ve mâ allemnâ-hu : ve biz ona öğretmedik
  651. 36-Yâsin 71
    ve lem yerev : ve görmüyorlar, görmediler
  652. 36-Yâsin 76
    na'lemu : biliriz
  653. 36-Yâsin 77
    ve lem yera : ve görmüyorlar, görmediler
  654. 37-Sâffât 22
    ellezîne zalemû : ki onlar zulmettiler, zulmedenler
  655. 37-Sâffât 29
    lem tekûnû : siz olmadınız
  656. 37-Sâffât 79
    fî el âlemîne : âlemler içinde
  657. 37-Sâffât 87
    el âlemîne : âlemler
  658. 37-Sâffât 102
    lemmâ : olduğu zaman, olunca
  659. 37-Sâffât 103
    lemmâ : olduğu zaman, olunca
  660. 37-Sâffât 103
    eslemâ : ikisi teslim oldu
  661. 37-Sâffât 170
    ya'lemûne : bilecekler
  662. 37-Sâffât 182
    el âlemîne : âlemler
  663. 38-Sâd 8
    lemmâ yezûkû : henüz tatmadılar
  664. 38-Sâd 87
    li el âlemîne : âlemler için, âlemlere
  665. 38-Sâd 88
    talemunne : bileceksiniz, öğreneceksiniz
  666. 39-Zümer 9
    ya'lemûne : biliyorlar, bilirler
  667. 39-Zümer 9
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  668. 39-Zümer 21
    lem tere : sen görmedin
  669. 39-Zümer 26
    ya'lemûne : biliyorlar
  670. 39-Zümer 29
    selemen : teslim olan, bağlı olan
  671. 39-Zümer 29
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  672. 39-Zümer 32
    azlemu : daha zalim
  673. 39-Zümer 39
    ta'lemûne : bileceksiniz
  674. 39-Zümer 42
    lem temut : ölmedi
  675. 39-Zümer 47
    zalemû : zulmettiler
  676. 39-Zümer 47
    lem yekûnû yahtesibûne : hesap etmiyorlar, hesap etmediler hesaba katmıyorlar, hesaba katmadılar
  677. 39-Zümer 49
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  678. 39-Zümer 51
    zalemû : zulmettiler
  679. 39-Zümer 52
    ve lem ya'lemû : ve bilmiyorlar, bilmediler
  680. 39-Zümer 69
    yuzlemûne : zulmedilmez
  681. 39-Zümer 70
    a'lemu : çok iyi bilir, en iyi bilir
  682. 39-Zümer 71
    lem ye'ti-kum : gelmedi
  683. 39-Zümer 75
    rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbi
  684. 4-Nisâ 11
    lem yekun : olmamış, olmaz (yoksa)
  685. 4-Nisâ 12
    lem yekun : olmadı (yok)
  686. 4-Nisâ 12
    lem yekun : olmadı (yok)
  687. 4-Nisâ 23
    lem tekûnû dehaltum : gerdeğe girmediniz (birleşmediniz)
  688. 4-Nisâ 25
    lem yestetı' : gücü yetmez
  689. 4-Nisâ 25
    a'lemu : en iyi bilen
  690. 4-Nisâ 43
    ta'lemû : siz biliyorsunuz
  691. 4-Nisâ 43
    lem tecidû : bulamadınız
  692. 4-Nisâ 44
    lem tere : görmedin
  693. 4-Nisâ 45
    a'lemu : en iyi bilir
  694. 4-Nisâ 49
    e lem tera : görmedin mi?
  695. 4-Nisâ 49
    ve lâ yuzlemûne : ve zulmedilmez, zulüm olunmazlar
  696. 4-Nisâ 51
    e lem tera : görmedin mi?
  697. 4-Nisâ 56
    kullemâ : her defasında
  698. 4-Nisâ 60
    lem tera : sen görmedin
  699. 4-Nisâ 63
    ya'lemu : biliyor, bilir
  700. 4-Nisâ 64
    zalemû : zulmettiler
  701. 4-Nisâ 72
    lem ekun : ben olmadım
  702. 4-Nisâ 73
    en lem tekun : olmadı, olmamış
  703. 4-Nisâ 77
    lem tera : görmedin
  704. 4-Nisâ 77
    fe lemmâ : halbuki, ... olduğu zaman
  705. 4-Nisâ 77
    ve lâ tuzlemûne : ve zulmedilmezsiniz, size haksızlık yapılmaz
  706. 4-Nisâ 90
    lem yukâtilû-kum : sizinle savaşmadılar
  707. 4-Nisâ 90
    es seleme : teslim, sulh, barış
  708. 4-Nisâ 91
    kullemâ : her zaman, her defa
  709. 4-Nisâ 91
    in lem : eğer ... olmazsa
  710. 4-Nisâ 91
    es seleme : teslim, sulh, barış
  711. 4-Nisâ 92
    musellemetun : teslim edilmiş olan, teslim edilen
  712. 4-Nisâ 92
    musellemetun : teslim edilmiş olan, teslim edilen
  713. 4-Nisâ 92
    lem yecid : bulamadı
  714. 4-Nisâ 97
    lem tekun : olmadı, değil
  715. 4-Nisâ 102
    lem yusallû : namaz kılmadılar
  716. 4-Nisâ 104
    te'lemûne : acı çekersiniz, acı duyarsınız
  717. 4-Nisâ 104
    ye'lemûne : acı çekiyorlar
  718. 4-Nisâ 104
    te'lemûne : siz acı çekiyorsunuz
  719. 4-Nisâ 113
    ve alleme-ke : ve sana öğretti
  720. 4-Nisâ 113
    lem tekun : sen ... olmadın
  721. 4-Nisâ 113
    ta'lemu : sen biliyorsun
  722. 4-Nisâ 124
    yuzlemûne : zulmedilmez, haksızlık yapılmaz
  723. 4-Nisâ 125
    esleme : teslim etti
  724. 4-Nisâ 137
    lem yekun : olmadı, değil
  725. 4-Nisâ 141
    lem nekun : biz olmadık
  726. 4-Nisâ 141
    lem nestahviz : biz kaplamadık, siper olmadık
  727. 4-Nisâ 152
    lem yuferrikû : ayırmazlar, ayırım yapmazlar
  728. 4-Nisâ 164
    lem naksus-hum : onları kıssa etmedik, anlatmadık
  729. 4-Nisâ 164
    ve kelleme : ve konuştu
  730. 4-Nisâ 168
    ve zalemû : ve zulmettiler, haksızlık ettiler
  731. 4-Nisâ 168
    lem yekun : olmaz, değil
  732. 4-Nisâ 176
    lem yekun : olmamış, yok
  733. 40-Mü'min 19
    ya'lemu : bilir
  734. 40-Mü'min 21
    ve lem yesîrû : ve dolaşmıyorlar, dolaşmadılar
  735. 40-Mü'min 25
    lemmâ : olduğu zaman
  736. 40-Mü'min 50
    e ve lem teku : ve olmadı mı
  737. 40-Mü'min 57
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  738. 40-Mü'min 64
    rabbu el âlemîne : âlemlerin rabbi
  739. 40-Mü'min 65
    el âlemîne : âlemler
  740. 40-Mü'min 66
    lemmâ : olduğu zaman
  741. 40-Mü'min 66
    li rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbine
  742. 40-Mü'min 69
    lem tere : görmedin
  743. 40-Mü'min 70
    ya'lemûne : bilecekler
  744. 40-Mü'min 74
    lem nekun : biz olmadık, biz değildik
  745. 40-Mü'min 78
    lem naksus : (kıssa etmedik) anlatmadık
  746. 40-Mü'min 82
    lem yesîrû : dolaşmadılar
  747. 40-Mü'min 83
    lemmâ : olduğu zaman
  748. 40-Mü'min 84
    lemmâ : olduğu zaman
  749. 40-Mü'min 85
    lem yeku : olmadı
  750. 40-Mü'min 85
    lemmâ : olduğu zaman
  751. 41-Fussilet 3
    ya'lemûne : bilirler, bilen
  752. 41-Fussilet 9
    el âlemîne : âlemler
  753. 41-Fussilet 15
    ve lem yerev : ve görmediler
  754. 41-Fussilet 22
    lâ ya'lemu : bilmez, bilmiyor
  755. 41-Fussilet 41
    lemmâ : olduğu zaman
  756. 41-Fussilet 53
    e ve lem yekfi : ve kâfi değil mi
  757. 42-Şûrâ 18
    ve ya'lemûne : ve bilirler
  758. 42-Şûrâ 21
    lem ye'zen : izin vermedi
  759. 42-Şûrâ 25
    ve ya'lemu : ve bilir
  760. 42-Şûrâ 35
    ve ya'leme (ya'lem) : ve bilsinler
  761. 42-Şûrâ 44
    lemmâ : olduğu zaman
  762. 43-Zuhruf 30
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  763. 43-Zuhruf 35
    lemmâ : yalnız, sadece
  764. 43-Zuhruf 39
    zalemtum : zulmettiniz
  765. 43-Zuhruf 46
    el âlemîne : âlemler
  766. 43-Zuhruf 47
    lemmâ : olduğu zaman
  767. 43-Zuhruf 50
    lemmâ : olduğu zaman
  768. 43-Zuhruf 55
    lemmâ : olduğu zaman
  769. 43-Zuhruf 57
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  770. 43-Zuhruf 63
    ve lemmâ câe : ve geldiği zaman
  771. 43-Zuhruf 65
    zalemû : zulmettiler
  772. 43-Zuhruf 76
    ve mâ zalemnâ-hum : ve biz onlara zulmetmedik
  773. 43-Zuhruf 86
    ya'lemune : bilirler
  774. 43-Zuhruf 89
    ya'lemûne : bilecekler
  775. 44-Duhân 14
    muallemun : ögretilmiş
  776. 44-Duhân 21
    lem tû'minû : siz inanmıyorsunuz
  777. 44-Duhân 32
    alâ el âlemîne : âlemlerin üzerine, âlemlere
  778. 44-Duhân 39
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  779. 45-Câsiye 8
    en lem yesma'-hâ : onu işitmedi
  780. 45-Câsiye 16
    alâ el âlemîne : âlemlere
  781. 45-Câsiye 18
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  782. 45-Câsiye 22
    yuzlemûne : zulmedilmezler
  783. 45-Câsiye 26
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  784. 45-Câsiye 31
    lem tekun : siz değildiniz
  785. 45-Câsiye 36
    el âlemîne : âlemler
  786. 46-Ahkaf 7
    lemmâ câe-hum : onlara geldiği zaman
  787. 46-Ahkaf 8
    a'lemu : daha iyi bilir, en iyi bilir
  788. 46-Ahkaf 11
    lem yehtedû : hidayete ermezler
  789. 46-Ahkaf 12
    zalemû : zulmettiler
  790. 46-Ahkaf 19
    yuzlemûne : zulme uğratılmazlar
  791. 46-Ahkaf 24
    fe lemmâ reev-hu : onu gördükleri zaman
  792. 46-Ahkaf 29
    fe lemmâ : ... e zaman
  793. 46-Ahkaf 29
    fe lemmâ kudıye : bitirildiği, yerine getirildiği zaman
  794. 46-Ahkaf 33
    e ve lem yerev : görmüyorlar mı
  795. 46-Ahkaf 33
    ve lem ya'ye : ve yorulmaz
  796. 46-Ahkaf 35
    lem yelbesû : kalmamışlar, ikamet etmemişler
  797. 47-Muhammed 10
    e fe lem yesîrû : dolaşmıyorlar mı
  798. 47-Muhammed 15
    lem yetegayyer : kokuşmayan, bozulmayan
  799. 47-Muhammed 19
    fa'lem (fe i'lem) : o zaman, bu durumda bil
  800. 47-Muhammed 19
    ya'lemu : bilir
  801. 47-Muhammed 26
    ya'lemu : bilir
  802. 47-Muhammed 30
    ya'lemu : bilir
  803. 47-Muhammed 31
    hattâ na'leme : biz bilinceye kadar, bize belli oluncaya kadar
  804. 48-Fetih 13
    lem yû'min : îmân etmez
  805. 48-Fetih 21
    lem takdirû : takdir etmediniz, henüz ulaşmadınız
  806. 48-Fetih 25
    lem ta'lemû-hum : onları henüz bilmiyorsunuz
  807. 48-Fetih 27
    lem ta'lemû : siz bilmiyorsunuz, sizin bilmediğiniz
  808. 49-Hucurât 7
    va'lemû : ve bilin
  809. 49-Hucurât 11
    lem yetub : tövbe etmez
  810. 49-Hucurât 14
    lem tû'minû : âmenû olmadınız, Allah'a ulaşmayı dilemediniz
  811. 49-Hucurât 14
    eslem-nâ : İslâm olduk, teslim olduk
  812. 49-Hucurât 14
    ve lemmâ yedhuli : ve henüz dahil olmadı, girmedi
  813. 49-Hucurât 15
    lem yertâbû : şüphe etmediler
  814. 49-Hucurât 16
    ya'lemu : en iyi bilir
  815. 49-Hucurât 17
    en eslemû : İslâm'a girmeyi
  816. 49-Hucurât 18
    ya'lemu : bilendir
  817. 5-Mâide 4
    ve mâ allemtum : ve öğrettiğiniz şey
  818. 5-Mâide 4
    mimmâ (min mâ) alleme-kum(u) : size öğrettiği şeyden
  819. 5-Mâide 6
    fe lem tecidû : artık bulamazsanız
  820. 5-Mâide 20
    lem yu'ti : vermediği şeyi
  821. 5-Mâide 20
    min el âlemîne : âlemlerden
  822. 5-Mâide 27
    ve lem yutekabbel : ve kabul edilmez
  823. 5-Mâide 28
    rabbe el âlemîne : âlemlerin Rabb'i
  824. 5-Mâide 34
    fa'lemû (fe ı'lemû) : artık biliniz
  825. 5-Mâide 40
    e lem ta'lem : biimiyor musun?
  826. 5-Mâide 41
    ve lem tu'min : ve îmân etmedi
  827. 5-Mâide 41
    lem ye'tu-ke : sana gelmez
  828. 5-Mâide 41
    ve in lem tu'tev-hu : ve eğer o verilmezse
  829. 5-Mâide 41
    lem yuridi Allâhu : Allâh (c.c.) dilemedi
  830. 5-Mâide 44
    ellezîne eslemû : teslim olmuş olanlar
  831. 5-Mâide 44
    lem yahkum : hükmetmez
  832. 5-Mâide 45
    ve men lem yahkum : ve kim hükmetmezse
  833. 5-Mâide 47
    ve men lem yahkum : ve kim hükmetmezse
  834. 5-Mâide 49
    fa'lem (fe ı'lem) : o taktirde bil ki
  835. 5-Mâide 61
    ve allâhu a'lemu : ve Allâh (cc.) daha iyi bilir, çok iyi bilir
  836. 5-Mâide 64
    kullemâ : her defasında, her ne zaman ...olsa
  837. 5-Mâide 67
    ve in lem tef'al : ve eğer yapmazsan
  838. 5-Mâide 70
    kullemâ câe-hum : onlara her gelişinde
  839. 5-Mâide 73
    ve in lem yentehû : ve eğer son vermezlerse, vazgeçmezlerse
  840. 5-Mâide 89
    lem yecid : bulamadı
  841. 5-Mâide 92
    fa'lemû (fe ı'lemû) : o halde bilin
  842. 5-Mâide 94
    li ya'leme : bilmesi için, bilinip belli olması için
  843. 5-Mâide 97
    li ta'lemû : sizin bilmeniz için
  844. 5-Mâide 97
    ya'lemu : bilir
  845. 5-Mâide 98
    ı'lemû : biliniz!
  846. 5-Mâide 99
    ve allâhu ya'lemu : ve Allâh (cc.) bilir
  847. 5-Mâide 104
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  848. 5-Mâide 110
    ve iz allemtu-ke : ve sana öğretmiştim
  849. 5-Mâide 113
    ve na'leme : ve bilmemiz
  850. 5-Mâide 115
    min el âlemîne : âlemlerden
  851. 5-Mâide 116
    ta'lemu : sen bilirsin
  852. 5-Mâide 116
    ve lâ a'lemu : ve ben bilmem
  853. 5-Mâide 117
    lemmâ : olunca, olduğu zaman
  854. 50-Kaf 5
    lemmâ : olduğu zaman, olunca
  855. 50-Kaf 6
    lem yanzurû : bakmıyorlar
  856. 50-Kaf 16
    ve na'lemu : ve biz biliriz
  857. 50-Kaf 45
    a'lemu : en iyi bilir
  858. 51-Zâriyât 59
    zalemû : zulmettiler
  859. 52-Tûr 38
    sullemun : merdiven
  860. 52-Tûr 47
    li ellezîne zalemû : zalimlere, zulmedenlere
  861. 52-Tûr 47
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  862. 53-Necm 5
    alleme-hu : ona öğretti
  863. 53-Necm 29
    ve lem yurid : ve istemeyen
  864. 53-Necm 30
    a'lemu : bilir
  865. 53-Necm 30
    a'lemu : bilir
  866. 53-Necm 32
    el lememe : küçük günahlar
  867. 53-Necm 32
    a'lemu : daha iyi bilendir
  868. 53-Necm 32
    a'lemu : iyi bilendir
  869. 53-Necm 36
    lem yunebbe : kendisine haber verilmedi mi
  870. 53-Necm 52
    azleme : daha zalim
  871. 54-Kamer 26
    se ya'lemûne : yakında bilecekler, öğrenecekler
  872. 54-Kamer 50
    ke lemhin : bir anlık gibi
  873. 55-Rahmân 2
    alleme : öğretti
  874. 55-Rahmân 4
    alleme-hu : ona öğretti
  875. 55-Rahmân 56
    lem yatmis-hunne : onlara, kendilerine temas etmemiştir, dokunmamıştır
  876. 55-Rahmân 74
    lem yatmishunne : ne onlara temas etmemiştir, dokunmamıştır
  877. 56-Vâkıa 61
    lâ ta'lemûne : bilmiyorsunuz, bilmediğiniz
  878. 56-Vâkıa 76
    lev ta'lemûne : keşke bilseniz
  879. 56-Vâkıa 80
    el âlemîne : alemler
  880. 57-Hadid 4
    ya'lemu : bilir
  881. 57-Hadid 14
    lem nekun : biz olmadık
  882. 57-Hadid 16
    e lem ye'ni : gelmedi mi
  883. 57-Hadid 17
    i'lemû : bilin
  884. 57-Hadid 20
    i'lemû : biliniz
  885. 57-Hadid 25
    ve li ya'leme : ve bilsin, belirtsin, belli etsin
  886. 57-Hadid 29
    li ellâ ya'leme : bilmedikleri için
  887. 58-Mücâdele 4
    lem yecid : bulamaz
  888. 58-Mücâdele 4
    lem yestetı' : gücü yetmez, yapamaz
  889. 58-Mücâdele 7
    e lem tere : görmüyor musun, görmedin mi
  890. 58-Mücâdele 7
    ya'lemu : bilir
  891. 58-Mücâdele 8
    e lem tere ilâ : görmüyor musun, görmedin mi, bakmadın mı
  892. 58-Mücâdele 8
    lem yuhayyi-ke : seni selâmlamadı
  893. 58-Mücâdele 12
    lem tecidû : bulamadınız
  894. 58-Mücâdele 13
    iz lem tef'alû : yapmadığınız zaman, yapamadığınız zaman
  895. 58-Mücâdele 14
    lem tere ilâ : görmedin, bakmadın
  896. 58-Mücâdele 14
    ya'lemûne : biliyorlar
  897. 59-Haşr 2
    lem yahtesibû : hesaba katmadılar
  898. 59-Haşr 11
    e lem tere ilâ : (görmüyor musun) görmedin mi (bakmadın mı)
  899. 59-Haşr 16
    fe lemmâ : fakat olduğu zaman
  900. 59-Haşr 16
    el âlemîne : âlemlerin
  901. 6-En'âm 3
    ya'lemu : bilir
  902. 6-En'âm 3
    ve ya'lemu : ve bilir
  903. 6-En'âm 5
    lemmâ câe-hum : onlara geldiği zaman
  904. 6-En'âm 6
    e lem yerev : görmüyorlar mı
  905. 6-En'âm 6
    lem numekkin : yerleştirmediğimiz bir şekilde
  906. 6-En'âm 14
    men esleme : teslim olan kimse
  907. 6-En'âm 21
    azlemu : daha zalim
  908. 6-En'âm 23
    lem tekun : olmadı, olmayacak
  909. 6-En'âm 33
    kad na'lemu : biliyorduk
  910. 6-En'âm 35
    ev sullemen : veya bir merdiven
  911. 6-En'âm 37
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar, bilmezler
  912. 6-En'âm 44
    fe lemmâ : fakat ..... olduğu zaman
  913. 6-En'âm 45
    zalemû : zulmettiler
  914. 6-En'âm 45
    el âlemîne : âlemler
  915. 6-En'âm 50
    ve lâ a'lemu : ve ben bilmiyorum
  916. 6-En'âm 53
    bi a'leme : en iyi bilir
  917. 6-En'âm 58
    a'lemu : en iyi bilir
  918. 6-En'âm 59
    lâ ya'lemu-hâ : onu bilmez
  919. 6-En'âm 59
    ve ya'lemu : ve o bilir
  920. 6-En'âm 59
    ya'lemu-hâ : onu bilir
  921. 6-En'âm 60
    ve ya'lemu : ve bilir
  922. 6-En'âm 67
    ta'lemûne : bileceksiniz
  923. 6-En'âm 71
    rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbine
  924. 6-En'âm 76
    fe lemmâ : olduğu zaman
  925. 6-En'âm 76
    fe lemmâ : fakat olduğu zaman
  926. 6-En'âm 77
    fe lemmâ : olduğu zaman, olunca
  927. 6-En'âm 77
    fe lemmâ : fakat olduğu zaman, olunca
  928. 6-En'âm 77
    lem yehdi-nî : beni hidayete erdirmez
  929. 6-En'âm 78
    fe lemmâ : sonra olduğu zaman, olunca
  930. 6-En'âm 78
    fe lemmâ : fakat olduğu zaman, olunca
  931. 6-En'âm 81
    lem yunezzil : bir şey indirmedi
  932. 6-En'âm 81
    ta'lemûne : biliyorsunuz
  933. 6-En'âm 82
    ve lem yelbisû : ve karıştırmazlar
  934. 6-En'âm 86
    alâ el âlemîne : âlemlere
  935. 6-En'âm 90
    li el âlemîne : âlemlere, âlemler için
  936. 6-En'âm 91
    lem ta'lemû : siz bilmiyorsunuz
  937. 6-En'âm 93
    azlemu : daha zalim
  938. 6-En'âm 93
    ve lem yûha : ve vahyolunmadı
  939. 6-En'âm 97
    ya'lemûne : biliyorlar
  940. 6-En'âm 101
    ve lem tekun : ve olmamıştır
  941. 6-En'âm 105
    ya'lemûne : biliyorlar
  942. 6-En'âm 110
    lem yu'minû : îmân etmediler (mü'min olmadılar)
  943. 6-En'âm 111
    ve kelleme-hum : ve onlarla konuştu
  944. 6-En'âm 114
    ya'lemûne : biliyorlar
  945. 6-En'âm 117
    a'lemu : en iyi bilir
  946. 6-En'âm 117
    a'lemu : en iyi bilen
  947. 6-En'âm 119
    a'lemu : en iyi bilir
  948. 6-En'âm 121
    lem yuzkeri ismu allâhi : Allah'ın İsmi anılmayan
  949. 6-En'âm 124
    a'lemu : en iyi (çok iyi) bilir
  950. 6-En'âm 130
    e lem : olmadı mı?
  951. 6-En'âm 131
    en lem yekun : olmaması
  952. 6-En'âm 135
    ta'lemûne : bileceksiniz
  953. 6-En'âm 144
    azlemu : daha zalim
  954. 6-En'âm 157
    azlemu : daha zalim
  955. 6-En'âm 158
    lem tekun : olmaz
  956. 6-En'âm 160
    yuzlemûne : zulmolunmazlar
  957. 6-En'âm 162
    rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbi
  958. 60-Mümtehine 1
    a'lemu : bilirim
  959. 60-Mümtehine 8
    lem yukâtilû-kum : sizinle savaşmadılar
  960. 60-Mümtehine 8
    ve lem yuhricû-kum : ve sizi çıkarmadılar
  961. 60-Mümtehine 10
    a'lemu : çok iyi bilir
  962. 61-Saf 5
    ta'lemûne : biliyorsunuz
  963. 61-Saf 5
    lemmâ : olunca
  964. 61-Saf 6
    fe lemmâ : fakat olduğu zaman
  965. 61-Saf 7
    azlemu : daha zalim
  966. 61-Saf 11
    ta'lemûne : biliyorsunuz
  967. 62-Cum'a 3
    lem mâ yelhakû : henüz ilhak olmadılar, dahil olmadılar, katılmadılar
  968. 62-Cum'a 5
    lem yahmilû-hâ : onu yüklenmez, onu taşımaz
  969. 62-Cum'a 9
    ta'lemûne : biliyorsunuz, bilirsiniz
  970. 63-Münâfikûn 1
    ya'lemu : bilir
  971. 63-Münâfikûn 6
    lem testagfir : sen dilemedin
  972. 64-Teğabün 4
    ya'lemu : bilir
  973. 64-Teğabün 4
    ve ya'lemu : ve bilir
  974. 64-Teğabün 5
    lem ye'ti-kum : size gelmedi
  975. 65-Talâk 1
    zaleme : zulmetti
  976. 65-Talâk 4
    lem yahıdne : hayız görmeyen
  977. 65-Talâk 12
    li ta'lemû : sizin bilmeniz için
  978. 66-Tahrim 3
    fe lemmâ : olunca
  979. 66-Tahrim 3
    fe lemmâ : olunca, olduğu zaman
  980. 66-Tahrim 10
    fe lem yugnîyâ : bu yüzden ikisine bir fayda (yarar) olmadı
  981. 67-Mülk 8
    kullemâ : her defasında
  982. 67-Mülk 8
    lem ye'ti-kum : size gelmedi
  983. 67-Mülk 14
    e lâ ya'lemu : bilmez mi
  984. 67-Mülk 17
    se-ta'lemûne : yakında öğreneceksiniz, bileceksiniz
  985. 67-Mülk 19
    e ve lem yerev ilâ : ve görmüyorlar mı (...a bakmıyorlar mı)
  986. 67-Mülk 27
    lemmâ : olduğu zaman
  987. 67-Mülk 29
    se-ta'lemûne : yakında bileceksiniz
  988. 68-Kalem 1
    el kalemi : ve kaleme
  989. 68-Kalem 7
    a'lemu : çok iyi bilir
  990. 68-Kalem 7
    a'lemu : çok iyi bilir
  991. 68-Kalem 26
    fe lemmâ : fakat olduğu zaman
  992. 68-Kalem 28
    e lem ekul : ben demedim mi
  993. 68-Kalem 33
    ya'lemûne : biliyorlar
  994. 68-Kalem 44
    lâ ya'lemûne : bilmiyorlar
  995. 68-Kalem 51
    lemmâ : olduğu zaman
  996. 68-Kalem 52
    el âlemîne : âlemler
  997. 69-Hâkka 11
    lemmâ : olduğu zaman
  998. 69-Hâkka 25
    lem ûte : verilmez
  999. 69-Hâkka 26
    ve lem edri : ve bilmeseydim
  1000. 69-Hâkka 43
    el âlemîne : âlemlerin
  1001. 69-Hâkka 49
    le na'lemu : elbette biliyoruz
  1002. 7-A'râf 11
    lem yekun : olmadı
  1003. 7-A'râf 22
    fe lemmâ : fakat ... olunca
  1004. 7-A'râf 22
    e lem enhe-kumâ : ikinizi nehyetmedim mi, yasaklamadım mı?
  1005. 7-A'râf 23
    zalem-nâ : zulmettik
  1006. 7-A'râf 23
    lem tagfir-lenâ : bize mağfiret etmezsin
  1007. 7-A'râf 28
    lâ ta'lemûne : bilmiyorsunuz (bilmediğiniz)
  1008. 7-A'râf 32
    ya'lemûne : biliyorlar
  1009. 7-A'râf 33
    lem yunezzil : indirmediği şey
  1010. 7-A'râf 33
    mâ lâ ta'lemûne : bilmediğiniz bir şeyi
  1011. 7-A'râf 37
    men azlemu : kim daha zalim
  1012. 7-A'râf 38
    kullemâ : her defasında
  1013. 7-A'râf 38
    lâ ta'lemûne : siz bilmezsiniz
  1014. 7-A'râf 46
    lem yedhulû-hâ : henüz oraya dahil olmadılar, girmediler
  1015. 7-A'râf 54
    rabbu el âlemîne : âlemlerin Rabbi
  1016. 7-A'râf 61
    min rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbinden
  1017. 7-A'râf 62
    a'lemu : biliyorum (öğreniyorum)
  1018. 7-A'râf 62
    mâ lâ ta'lemûne : sizin bilmediğiniz şeyleri
  1019. 7-A'râf 67
    min rabbi el âlemîne : âlemlerin Rabbinden
  1020. 7-A'râf 75
    e ta'lemûne : biliyor musunuz
  1021. 7-A'râf 80
    min el âlemîn : âlemlerden
  1022. 7-A'râf 87
    lem yu'minû : inanmazlar
  1023. 7-A'râf 92
    en lem yagnev : var olmamış, yaşamamış
  1024. 7-A'râf 100
    e ve lem yehdi : ve hidayete erdirmez mi
  1025. 7-A'râf 103
    fe zalemû : fakat zulmettiler
  1026. 7-A'râf 104
    min rabbi el âlemîn : âlemlerin Rabbinden
  1027. 7-A'râf 116
    fe lemmâ : o zaman, ... olduğu zaman
  1028. 7-A'râf 121
    bi rabbi el âlemîn : âlemlerin Rabbine
  1029. 7-A'râf 123
    ta'lemûne : bileceksiniz
  1030. 7-A'râf 126
    lemmâ : olduğu zaman, olunca
  1031. 7-A'râf 131
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilmiyorlar
  1032. 7-A'râf 134
    ve lemmâ : ve ... olduğu zaman, olunca
  1033. 7-A'râf 135
    lemma : olduğu zaman, olunca
  1034. 7-A'râf 140
    alâ el âlemîne : âlemlerin üstüne, âlemlere
  1035. 7-A'râf 143
    ve lemmâ : ve olduğu zaman, olunca
  1036. 7-A'râf 143
    ve kelleme-hu : ve onunla konuştu
  1037. 7-A'râf 143
    fe lemmâ tecellâ : fakat tecelli ettiği zaman
  1038. 7-A'râf 143
    fe lemmâ efaka : sonra ayıldığı zaman
  1039. 7-A'râf 148
    e lem yerev : görmüyorlar mı?
  1040. 7-A'râf 149
    ve lemmâ : ve olduğu zaman
  1041. 7-A'râf 149
    lem yerham-nâ : bize merhamet etmezse
  1042. 7-A'râf 150
    ve lemmâ : ve olduğu zaman, olunca
  1043. 7-A'râf 154
    ve lemmâ : olduğu zaman, olunca
  1044. 7-A'râf 155
    fe lemmâ : fakat ... olunca
  1045. 7-A'râf 160
    ve mâ zâlemû-nâ : ve bize zulmetmediler
  1046. 7-A'râf 162
    ellezîne zalemû : onlar ki zulmettiler, zulmedenler
  1047. 7-A'râf 165
    fe lemmâ : artık, böylece ... olduğu zaman, olunca
  1048. 7-A'râf 165
    zalemû : zulmettiler
  1049. 7-A'râf 166
    fe lemmâ : artık,böylece ... olduğu zaman, olunca
  1050. 7-A'râf 169
    e lem yu'haz : alınmadı mı
  1051. 7-A'râf 182
    lâ ya'lemûne : bilmezler (bilemezler)
  1052. 7-A'râf 184
    lem yetefekkerû : tefekkür etmezler
  1053. 7-A'râf 185
    e ve lem yanzurû : bakmıyorlar mı, bakmazlar mı
  1054. 7-A'râf 187
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1055. 7-A'râf 188
    a'lemu el gaybe : gaybı biliyorum
  1056. 7-A'râf 189
    fe lemmâ : böylece, ... olduğu zaman, olunca
  1057. 7-A'râf 189
    fe lemmâ : böylece, ... olduğu zaman, olunca
  1058. 7-A'râf 190
    fe lemmâ : böylece ... olduğu zaman
  1059. 7-A'râf 203
    ve izâ lem te'ti-him : ve onlara getirmediğin zaman
  1060. 70-Meâric 39
    ya'lemûne : biliyorlar
  1061. 71-Nuh 4
    ta'lemûne : siz biliyorsunuz
  1062. 71-Nuh 6
    lem yezid-hum : onlara arttırmadı
  1063. 71-Nuh 7
    kullemâ : her seferinde
  1064. 71-Nuh 15
    e lem terav : görmüyor musunuz
  1065. 71-Nuh 21
    lem yezid-hu : ona arttırmaz
  1066. 71-Nuh 25
    lem yecidû : bulamazlar
  1067. 72-Cin 13
    lemmâ : olduğu zaman
  1068. 72-Cin 14
    esleme : teslim oldu
  1069. 72-Cin 19
    lemmâ : olduğu zaman
  1070. 72-Cin 24
    se-ya'lemûne : yakında bilecekler
  1071. 72-Cin 28
    li ya'leme : bilsin
  1072. 73-Müzzemmil 20
    ya'lemu : bilir
  1073. 74-Müddessir 31
    ve mâ ya'lemu : ve bilmez
  1074. 74-Müddessir 43
    lem neku : biz olmadık
  1075. 74-Müddessir 44
    ve lem neku : ve biz olmadık
  1076. 75-Kıyamet 37
    e lem yeku : olmadı mı, değil mi
  1077. 76-İnsan 1
    lem yekun : henüz olmadı, değil
  1078. 77-Mürselât 16
    lem nuhliki : biz helâk etmedik
  1079. 77-Mürselât 20
    e lem nahluk-kum : sizi biz yaratmadık mı
  1080. 77-Mürselât 25
    e lem nec'al(i) : kılmadık mı
  1081. 78-Nebe 4
    se- ya'lemûne : yakında bilecekler
  1082. 78-Nebe 5
    se- ya'lemûne : yakında bilecekler
  1083. 78-Nebe 6
    lem nec'al(i) : kılmadık
  1084. 78-Nebe 38
    yetekellemûne : konuşamaz
  1085. 79-Nâziât 46
    lem yelbesû : kalmadılar, kalmamışlar
  1086. 8-Enfâl 17
    fe lem taktulû-hum : oysa, halbuki onları siz öldürmediniz
  1087. 8-Enfâl 24
    ve ı'lemû : ve bilin
  1088. 8-Enfâl 25
    ellezîne zalemû : zulmeden kimseler
  1089. 8-Enfâl 25
    ve a'lemû : ve biliniz
  1090. 8-Enfâl 27
    ta'lemûne : biliyorsunuz
  1091. 8-Enfâl 28
    ve ı'lemû : ve biliniz
  1092. 8-Enfâl 34
    lâ ya'lemûne : bilmezler
  1093. 8-Enfâl 40
    fa'lemû (fe i'lemû) : artık bilin
  1094. 8-Enfâl 41
    va'lemû (ve ı'lemû) : ve biliniz
  1095. 8-Enfâl 43
    selleme : salim kıldı, selâmete çıkardı
  1096. 8-Enfâl 48
    fe lemmâ : fakat, ..... olunca
  1097. 8-Enfâl 53
    lem yeku : değildir, olmaz
  1098. 8-Enfâl 60
    lâ ta'lemûne-hum : siz onları bilmezsiniz
  1099. 8-Enfâl 60
    ya'lemu-hum : onları bilir
  1100. 8-Enfâl 60
    tuzlemûne : zulmedilmezsiniz, haksızlığa uğratılmazsınız
  1101. 8-Enfâl 70
    ya'lemi allâhu : Allah bilir
  1102. 8-Enfâl 72
    ve lem yuhâcirû : ve hicret etmeyen
  1103. 80-Abese 23
    lemmâ yakdı : kada etmedi, yerine getirmedi
  1104. 81-Tekvir 27
    el âlemîne : âlemler
  1105. 81-Tekvir 29
    rabbu el âlemîne : âlemlerin rabbi
  1106. 82-İnfitâr 12
    ya'lemûne : bilirler
  1107. 83-Mutaffifin 6
    el âlemîne : âlemlerin
  1108. 84-İnşikak 23
    a'lemu : en iyi bilir, çok iyi bilir
  1109. 85-Bürûc 10
    lem yetûbû : tövbe etmediler
  1110. 86-Târık 4
    in ... (lemma) : eğer ..... olmazsa olmaz, mutlaka vardır
  1111. 86-Târık 4
    (in) ... lemmâ : eğer ..... olmazsa olmaz, mutlaka vardır
  1112. 87-A'lâ 7
    ya'lemu : bilir
  1113. 89-Fecr 6
    e lem tere : görmedin mi
  1114. 89-Fecr 8
    lem yuhlak : yaratılmadı
  1115. 89-Fecr 19
    lemmen : şiddetle, hırsla
  1116. 9-Tevbe 2
    va'lemû (ve ı'lemu) : ve biliniz
  1117. 9-Tevbe 3
    fa'lemu (fe ı'lemû) : o zaman, artık, bundan sonra, o taktirde biliniz
  1118. 9-Tevbe 4
    lem yankusû-kum : sizden naksetmez, sizden eksiltmez, size haksızlık etmez
  1119. 9-Tevbe 4
    ve lem yuzâhirû : ve yardımlaşmazlar, arka çıkmazlar
  1120. 9-Tevbe 6
    lâ ya'lemûne : bilmeyen
  1121. 9-Tevbe 11
    ya'lemûne : bilirler
  1122. 9-Tevbe 16
    ve lemmâ : ve başka dışında, buna rağmen
  1123. 9-Tevbe 16
    ya'lemi allâhu : Allah bilir
  1124. 9-Tevbe 16
    ve lem yettehızû : ve ittihaz etmezler (edinmezler)
  1125. 9-Tevbe 18
    ve lem yahşe : ve korkmaz
  1126. 9-Tevbe 25
    fe lem tugni : sonra kâfi gelmedi
  1127. 9-Tevbe 26
    lem terev-hâ : onu göremediğiniz
  1128. 9-Tevbe 36
    va'lemû (ve ı'lemû) : ve bilin ki
  1129. 9-Tevbe 40
    lem terev-hâ : onu görmediniz, göremediniz
  1130. 9-Tevbe 41
    kuntum ta'lemûne : bilmiş olursunuz
  1131. 9-Tevbe 42
    ya'lemu : bilir, biliyor
  1132. 9-Tevbe 43
    ve ta'leme el kâzibîne : ve yalancıları (bilirsin) öğrenirsin
  1133. 9-Tevbe 58
    lem yu'tav : verilmez
  1134. 9-Tevbe 63
    e lem ya'lemû : bilmiyorlar mı
  1135. 9-Tevbe 70
    e lem ye'ti-him : onlara gelmedi mi
  1136. 9-Tevbe 74
    lem yenâlû : muvaffak olamadılar, nail olamadılar
  1137. 9-Tevbe 76
    lemmâ : olunca, olduğu zaman
  1138. 9-Tevbe 78
    e lem ya'lemû : bilmiyorlar mı
  1139. 9-Tevbe 78
    ya'lemu : biliyor
  1140. 9-Tevbe 93
    lâ ya'lemûne : bilmezler, bilemezler
  1141. 9-Tevbe 97
    ellâ (en lâ)ya'lemû : bilmemeleri, bilmemeye
  1142. 9-Tevbe 101
    lâ ta'lemu-hum : onları sen bilmezsin
  1143. 9-Tevbe 101
    na'lemu-hum : onları biz biliriz
  1144. 9-Tevbe 104
    e lem ya'lemû : bilmiyorlar mı
  1145. 9-Tevbe 114
    fe lemmâ : artık, olunca
  1146. 9-Tevbe 123
    va'lemû (ve ı'lemu) : biliniz, bilin
  1147. 90-Beled 7
    en lem yera-hû : onu görmeyeceğini, görmediğini
  1148. 90-Beled 8
    lem nec'al : kılmadık, yapmadık (vermedik)
  1149. 93-Duhâ 6
    lem yecid-ke : seni bulmadı
  1150. 94-İnşirâh 1
    lem neşrah : biz açıp genişletmedik
  1151. 96-Alak 4
    alleme : öğretti
  1152. 96-Alak 4
    el kalemi : kalem
  1153. 96-Alak 5
    alleme : öğretti
  1154. 96-Alak 5
    lem ya'lem : bilmiyor
  1155. 96-Alak 14
    lem ya'lem : bilmiyor
  1156. 96-Alak 15
    lem yentehi : vazgeçmezse
  1157. 98-Beyyine 1
    lem yekuni : değiller, olmadılar