Kur'an İçerisinde Arama
Sayfayı Yenile
Arapça Metin Arama (Harekeli)
Aranan Kelime : kul
Aranan Yer : Arapça Kelime Meali (Latin Harfleriyle)
Bulunan Sonuç : 1250
-
10-Yunus 15
kul : de
-
10-Yunus 16
kul : de
-
10-Yunus 18
ve yekûlûne : ve derler
-
10-Yunus 18
kul : de
-
10-Yunus 20
ve yekûlûne : ve derler
-
10-Yunus 20
fe kul : o zaman de
-
10-Yunus 21
kul allâhu : de ki Allah
-
10-Yunus 22
min kulli mekânin : her taraftan, her mekândan
-
10-Yunus 24
ye'kulu en nâsu : insanlar yerler
-
10-Yunus 28
nekûlu : diyeceğiz
-
10-Yunus 30
kullu nefsin : her nefs, bütün nefsler
-
10-Yunus 31
kul : de
-
10-Yunus 31
fe se yekûlûne : o zaman diyecekler, derler
-
10-Yunus 31
fe kul : öyleyse de
-
10-Yunus 34
kul : de
-
10-Yunus 34
kulillâhu (kul allâhu) : de ki Allah
-
10-Yunus 35
kul : de
-
10-Yunus 35
kul allâhu : de ki Allah
-
10-Yunus 38
yekûlûne ifterâ-hu : onu uydurdu mu
-
10-Yunus 38
kul : de, söyle
-
10-Yunus 41
kul : de ki
-
10-Yunus 47
ve li kulli : ve bütün, hepsi, ..... için vardır
-
10-Yunus 48
ve yekûlûne : ve onlar derler ki
-
10-Yunus 49
kul : de
-
10-Yunus 49
li kulli : her(kes) için
-
10-Yunus 50
kul : de, söyle
-
10-Yunus 53
kul : de
-
10-Yunus 54
li kulli nefsin : her nefs için, her nefsin, ona ait, onun
-
10-Yunus 58
kul : de ki
-
10-Yunus 59
kul : de, söyle
-
10-Yunus 59
kul allâhu : de ki Allah
-
10-Yunus 68
e tekûlûne : mi söylüyorsunuz (söylüyor musunuz)
-
10-Yunus 69
kul : de ki
-
10-Yunus 74
alâ kulûbi : kalplerin üzerini
-
10-Yunus 77
e tekûlûne : mı söylüyorsunuz, konuşuyorsunuz
-
10-Yunus 79
bi kulli : bütün, hepsini
-
10-Yunus 88
alâ kulûbi-him : kalplerinin üzerini, kalplerini
-
10-Yunus 97
kullu : hepsi, bütün
-
10-Yunus 99
kullu-hum : onların bütünü, hepsi
-
10-Yunus 101
kul : de
-
10-Yunus 102
kul : de ki
-
10-Yunus 104
kul : de
-
10-Yunus 108
kul : de ki
-
101-Kâria 6
sekulet : ağır geldi
-
104-Hümeze 1
li kulli : hepsine, hepsinin
-
105-Fil 5
me'kûlin : yenilmiş olan
-
109-Kâfirûn 1
kul : de
-
11-Hûd 3
kulle : her, tüm, hepsi, bütün
-
11-Hûd 4
alâ kulli şey'in : herşeye
-
11-Hûd 6
kullun : tümü, hepsi
-
11-Hûd 7
kulte : sen dedin
-
11-Hûd 7
le yekûlenne : muhakkak ki derler
-
11-Hûd 8
le yekûlunne : muhakkak derler ki
-
11-Hûd 10
le yekûlenne : muhakkak derler ki
-
11-Hûd 12
en yekûlû : demeleri
-
11-Hûd 12
alâ kulli şey'in : herşeye
-
11-Hûd 13
yekûlûne ifterâ-hu : onu uydurdu diyorlar
-
11-Hûd 13
kul : de
-
11-Hûd 18
ve yekûlu el eşhâdu : ve şahitler derler
-
11-Hûd 31
ve lâ ekûlu : ve ben demiyorum
-
11-Hûd 31
ve lâ ekûlu : ve ben demiyorum
-
11-Hûd 31
ve lâ ekûlu : ve ben demiyorum
-
11-Hûd 35
yekûlûne : diyorlar
-
11-Hûd 35
kul : de
-
11-Hûd 38
ve kullemâ : ve her defa
-
11-Hûd 40
kulnâ : dedik
-
11-Hûd 40
min kullin : hepsinden, herşeyden, her cinsten
-
11-Hûd 54
in nekûlu illâ : biz ancak ..... deriz
-
11-Hûd 57
alâ kulli şey'in : herşeyi, herşeye
-
11-Hûd 59
kulli : her, bütün, hepsi
-
11-Hûd 64
te'kul : yesin
-
11-Hûd 78
fettekullâhe (fe itteku allâhe) : artık Allah'a karşı takva sahibi olun
-
11-Hûd 91
mim mâ (min mâ) tekûlu : söylediğin şeyler
-
11-Hûd 111
kullen : tamamen, bütün, tüm, hepsi
-
11-Hûd 120
ve kullen : ve hepsini, hepsi
-
11-Hûd 121
ve kul : ve de (ki)
-
11-Hûd 123
kullu-hu : onun hepsi
-
112-İhlâs 1
kul : de
-
113-Felâk 1
kul : de
-
114-Nâs 1
kul : de
-
12-Yusuf 13
en ye'kule-hu : onu yemesi
-
12-Yusuf 31
kulle : hepsi
-
12-Yusuf 31
ve kulne : ve dediler
-
12-Yusuf 36
te'kulu : yiyor
-
12-Yusuf 41
fe te'kulu et tayru : sonra, böylece, kuş(lar) yiyecek
-
12-Yusuf 43
ye'kuluhunne : onları yiyor
-
12-Yusuf 46
ye'kuluhunne : onları yiyorlar
-
12-Yusuf 47
te'kulûne \n(min mâ te'kulûne) : yiyorsunuz \n: (yediğiniz şeylerden)
-
12-Yusuf 48
ye'kulne : yiyecekler, yerler
-
12-Yusuf 51
kulne : dediler
-
12-Yusuf 66
alâ mâ nekûlu : söylediğimiz şeylere
-
12-Yusuf 76
kulli : bütün, her
-
12-Yusuf 81
fe kûlû : böylece deyin, söyleyin
-
12-Yusuf 96
ekul : ben dedim, söyledim
-
12-Yusuf 108
kul : de, söyle
-
12-Yusuf 111
kulli şey'in : herşey
-
13-Ra'd 2
kullun : hepsi
-
13-Ra'd 3
ve min kulli : ve hepsinden
-
13-Ra'd 4
fî el ukuli : yenmesinde (tadında, lezzetinde ve kokusunda v.s)
-
13-Ra'd 7
ve yekûlu : ve derler, söylerler
-
13-Ra'd 7
ve li kulli kavmin : ve bütün kavim(ler) için (vardır)
-
13-Ra'd 8
kullu : her, hepsi, bütün
-
13-Ra'd 8
ve kullu şey'in : ve herşey
-
13-Ra'd 16
kul : de
-
13-Ra'd 16
kulillâhu (kul allâhu) : 'Allah'tır' de
-
13-Ra'd 16
kul : de
-
13-Ra'd 16
kul : de
-
13-Ra'd 16
kulillâhu (kul allâhu) : 'Allah' de
-
13-Ra'd 16
kulli şey'in : herşey
-
13-Ra'd 23
min kulli : her ...den, hepsinden
-
13-Ra'd 27
ve yekûlu : ve der(ler)
-
13-Ra'd 27
kul : de
-
13-Ra'd 28
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
13-Ra'd 28
tatmainnu el kulûbu : kalpler tatmin (mutmain) olur
-
13-Ra'd 30
kul : de
-
13-Ra'd 31
kullime : konuşturuldu
-
13-Ra'd 33
kulli : hepsi, bütün
-
13-Ra'd 33
kul : de
-
13-Ra'd 35
ukulu-hâ : onun meyvesi
-
13-Ra'd 36
kul : de
-
13-Ra'd 38
li kulli ecelin : her zaman için vardır
-
13-Ra'd 42
kullu : her, hepsi, bütün
-
13-Ra'd 43
ve yekûlu : ve derler, diyorlar
-
13-Ra'd 43
kul : de
-
14-İbrahim 5
li kulli : hepsi için
-
14-İbrahim 15
kullu : her, bütün, hepsi
-
14-İbrahim 17
min kulli mekânin : heryerden, her mekândan
-
14-İbrahim 25
ukule-hâ : (onun) kendi meyvesi
-
14-İbrahim 25
kulle : her
-
14-İbrahim 30
kul : de, söyle
-
14-İbrahim 31
kul : de, söyle
-
14-İbrahim 34
min kulli : hepsinden
-
14-İbrahim 44
fe yekûlu : o zaman der, söyler
-
14-İbrahim 51
kulle : hepsi, bütünü, tamamı
-
15-Hicr 3
ye'kulû : yesinler
-
15-Hicr 12
fî kulûbi : kalplerin içine
-
15-Hicr 17
min kulli : hepsinden
-
15-Hicr 19
min kulli şey'in : herşeyden
-
15-Hicr 30
kullu-hum : onların hepsi
-
15-Hicr 44
li kulli bâbin : herbir kapı için
-
15-Hicr 69
vettekullâhe : ve Allah'a karşı takva sahibi olun, (ve ittekû allâhe) sakının
-
15-Hicr 89
kul : de
-
15-Hicr 97
yekûlûne : söylüyorlar
-
16-Nahl 5
te'kulûne : yersiniz
-
16-Nahl 11
ve min kulli es semerâti : ve meyvelerin (ürünlerin) her türlüsünden
-
16-Nahl 14
li te'kulû : yemeniz için
-
16-Nahl 22
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
16-Nahl 27
ve yekûlu : ve diyecek
-
16-Nahl 32
yekûlûne : derler
-
16-Nahl 36
fî kulli ummetin : bütün ümmetlerin içinde
-
16-Nahl 40
en nekûle : bizim dememiz
-
16-Nahl 69
kulî : yeyin
-
16-Nahl 69
min kulli es semerâti : meyvelerin, ürünlerin, çiçeklerin hepsinden
-
16-Nahl 77
alâ kulli şey'in : herşeye
-
16-Nahl 84
min kulli ummetin : bütün ümmetlerden
-
16-Nahl 89
kulli : bütün, hepsi
-
16-Nahl 89
li kulli şey'in : herşeyi
-
16-Nahl 102
kul : de, söyle
-
16-Nahl 103
yekûlûne : diyorlar
-
16-Nahl 108
alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzerini, kalplerini
-
16-Nahl 111
kullu nefsin : bütün nefsler
-
16-Nahl 111
kullu nefsin : bütün nefslere
-
16-Nahl 112
min kulli mekânin : her yerden
-
16-Nahl 114
fe kulû : öyleyse yeyin
-
16-Nahl 116
ve lâ tekûlû : ve söylemeyin
-
17-İsrâ 12
ve kulle şey'in : ve herşeyi, hepsini
-
17-İsrâ 13
ve kulle : ve hepsi, bütün
-
17-İsrâ 20
kullen : herkes, hepsi
-
17-İsrâ 23
lâ tekul : söyleme
-
17-İsrâ 23
ve kul : ve de
-
17-İsrâ 24
ve kul : ve de, söyle
-
17-İsrâ 28
kul : de, söyle
-
17-İsrâ 29
kulle el bastı : büsbütün açma, hepsini açma, açıp savurma
-
17-İsrâ 36
kullu : hepsi
-
17-İsrâ 38
kullu : hepsi
-
17-İsrâ 40
le tekûlûne : gerçekten söylüyorsunuz
-
17-İsrâ 42
kul : de, söyle
-
17-İsrâ 42
yekûlûne : söylüyorlar
-
17-İsrâ 43
yekûlûne : söyledikleri
-
17-İsrâ 46
kulûbi-him : oların kalpleri
-
17-İsrâ 47
iz yekûlu : dedikleri zaman, diyerek
-
17-İsrâ 50
kul : de, söyle
-
17-İsrâ 51
fe se yekûlûne : o zaman derler
-
17-İsrâ 51
kulillezî (kul ellezî) : de, ki o
-
17-İsrâ 51
ve yekûlûne : ve derler
-
17-İsrâ 51
kul : de
-
17-İsrâ 53
ve kul : ve de
-
17-İsrâ 53
yekûlû : söylesinler
-
17-İsrâ 56
kulid'ûllezîne (kul udû ellezîne) : 'o kimseleri davet edin' de
-
17-İsrâ 60
ve iz kulnâ : ve biz dediğimiz zaman
-
17-İsrâ 61
ve iz kulnâ : ve biz demiştik
-
17-İsrâ 71
kulle : herkes, hepsi, bütün
-
17-İsrâ 80
ve kul : ve de ki
-
17-İsrâ 81
ve kul : ve de, söyle
-
17-İsrâ 84
kul : de ki
-
17-İsrâ 84
kullun : hepsi
-
17-İsrâ 85
kulir rûhu (kul er rûhu) : de ki ruh
-
17-İsrâ 88
kul : de
-
17-İsrâ 89
min kulli : hepsinden, bütün
-
17-İsrâ 93
kul : de
-
17-İsrâ 95
kul : de
-
17-İsrâ 96
kul : de
-
17-İsrâ 97
kullemâ : her seferinde, her defasında
-
17-İsrâ 100
kul : de
-
17-İsrâ 104
ve kulnâ : ve dedik, söyledik
-
17-İsrâ 107
kul : de
-
17-İsrâ 108
ve yekûlûne : ve derler
-
17-İsrâ 110
kulid'ullâhe (kul ud'u allâhe) : de ki Allah (diye) çağır
-
17-İsrâ 111
ve kulil hamdu : ve hamd ile de
-
18-Kehf 5
in yekûlûne : söylerlerse
-
18-Kehf 14
kulûbi-him : onların kalpleri
-
18-Kehf 14
kulnâ : söyledik, dedik
-
18-Kehf 22
se yekûlûne : diyecekler
-
18-Kehf 22
ve yekûlûne : ve diyecekler
-
18-Kehf 22
ve yekûlûne : ve diyecekler
-
18-Kehf 22
kul : de
-
18-Kehf 23
ve lâ tekûlenne : ve deme muhakkak
-
18-Kehf 24
ve kul : ve de
-
18-Kehf 26
kulillâhu (kuli allâhu) : de ki Allah
-
18-Kehf 29
ve kulil hakku (ve kul el hakku) : ve de ki hak
-
18-Kehf 33
ukule-hâ : meyvelerini
-
18-Kehf 39
kulte : dedin, söyledin
-
18-Kehf 42
ve yekûlu : ve diyor
-
18-Kehf 45
alâ kulli şey'in : herşeye
-
18-Kehf 49
ve yekûlûne : ve derler
-
18-Kehf 50
kulnâ : biz dedik
-
18-Kehf 52
yekûlu : söyler
-
18-Kehf 54
min kulli : hepsinden, hepsini
-
18-Kehf 57
alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzerine
-
18-Kehf 72
e lem ekul : ben söylemedim mi, ben demedim mi
-
18-Kehf 75
e lem ekul : ben demedim mi
-
18-Kehf 79
kulle sefînetin : bütün gemi(ler)
-
18-Kehf 83
kul : de, söyle
-
18-Kehf 84
min kulli şey'in : herşeyden
-
18-Kehf 86
kulnâ : biz dedik
-
18-Kehf 88
ve se nekûlu : ve söyleyeceğiz
-
18-Kehf 103
kul : de, söyle
-
18-Kehf 109
kul : de, söyle
-
18-Kehf 110
kul : de, söyle
-
19-Meryem 26
kulî : ye
-
19-Meryem 26
kûlî : (sen) söyle
-
19-Meryem 35
yekûlu : der, söyler
-
19-Meryem 49
ve kullen : ve hepsini
-
19-Meryem 66
ve yekûlu : ve söyler
-
19-Meryem 69
min kulli : hepsinden, herbirinden
-
19-Meryem 75
kul : de, söyle
-
19-Meryem 79
mâ yekûlu : söylediği şeyleri
-
19-Meryem 80
mâ yekûlu : söyledikleri şey(ler)
-
19-Meryem 93
kullu : hepsi
-
19-Meryem 95
ve kullu-hum : ve onların hepsi, tümü
-
2-Bakara 7
kulûbi-him : onların kalpleri
-
2-Bakara 8
yekûlu : der, söyler
-
2-Bakara 10
kulûbi-him : onların kalpleri
-
2-Bakara 20
kullemâ : her zaman, her defa
-
2-Bakara 20
kulli şey'in : herşey
-
2-Bakara 25
kullemâ : her seferinde, her defasında
-
2-Bakara 26
yekûlûne : derler
-
2-Bakara 29
bi kulli şey'in : herşeyi
-
2-Bakara 31
kulle-hâ : onun hepsi
-
2-Bakara 33
ekul : ben derim, söylerim
-
2-Bakara 34
kulnâ : biz dedik
-
2-Bakara 35
ve kulnâ : ve biz dedik
-
2-Bakara 35
ve kulâ : ve ikiniz yeyin
-
2-Bakara 36
kulnâ : biz dedik
-
2-Bakara 38
kulnâ : biz dedik
-
2-Bakara 55
kultum : siz dediniz
-
2-Bakara 57
kulû : yeyin
-
2-Bakara 58
kulnâ : dedik
-
2-Bakara 58
kulû : yeyin
-
2-Bakara 58
kûlû : deyin, söyleyin
-
2-Bakara 60
kulnâ : biz dedik, söyledik
-
2-Bakara 60
kullu : bütün hepsi
-
2-Bakara 60
kulû : yeyin, yeyiniz
-
2-Bakara 61
kultum (iz kultum) : siz dediniz (siz demiştiniz)
-
2-Bakara 65
kulnâ : biz dedik
-
2-Bakara 68
yekûlu : diyor, söylüyor
-
2-Bakara 69
yekûlu : diyor, söylüyor
-
2-Bakara 71
yekûlu innehâ : diyor
-
2-Bakara 73
fe kulnâ : o zaman biz dedik
-
2-Bakara 74
kulûbu-kum : sizin kalpleriniz
-
2-Bakara 79
yekûlûne : derler
-
2-Bakara 80
kul : de, söyle
-
2-Bakara 80
tekûlûne : söylüyorsunuz
-
2-Bakara 83
ve kûlû : ve söyleyin, deyin
-
2-Bakara 87
kullemâ : her sefer, her defa
-
2-Bakara 88
kulûbu-nâ : bizim kalbimiz
-
2-Bakara 91
kul : söyle, de
-
2-Bakara 93
fî kulûbi-him : onların kalplerinin içine, kalplerine
-
2-Bakara 93
kul : söyle, de
-
2-Bakara 94
kul : de, söyle
-
2-Bakara 97
kul : de
-
2-Bakara 100
ve kullemâ : ve her defa, her sefer, her zaman
-
2-Bakara 102
yekûlâ : (ikisi) söylüyorlar
-
2-Bakara 104
lâ tekûlû : söylemeyin, demeyin
-
2-Bakara 104
ve kûlû : ve söyleyin, deyin
-
2-Bakara 106
alâ kulli şey'in : herşeye
-
2-Bakara 109
alâ kulli şey'in : herşeye
-
2-Bakara 111
kul : de, söyle
-
2-Bakara 116
kullun : hepsi
-
2-Bakara 117
yekûlu : söyler
-
2-Bakara 118
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
2-Bakara 120
kul : de, söyle
-
2-Bakara 135
kul : de
-
2-Bakara 136
kûlû : deyin, söyleyin
-
2-Bakara 139
kul : de, söyle
-
2-Bakara 140
tekûlûne : diyorsunuz, söylüyorsunuz
-
2-Bakara 140
kul : de, söyle
-
2-Bakara 142
yekûlu : derler, söylerler
-
2-Bakara 142
kul : de ki
-
2-Bakara 145
bi kulli : hepsini
-
2-Bakara 148
ve li kullin : ve herkes için vardır
-
2-Bakara 148
alâ kulli şey'in : herşeye
-
2-Bakara 154
lâ tekûlû : demeyin, söylemeyin
-
2-Bakara 164
min kulli : hepsinden
-
2-Bakara 168
kulû : yeyin
-
2-Bakara 169
ve en tekûlû : ve söylemeniz
-
2-Bakara 172
kulû : yeyin
-
2-Bakara 174
ye'kulûne : yiyorlar
-
2-Bakara 187
ve kulû : ve yeyin
-
2-Bakara 188
ve lâ te'kulû : ve yemeyin
-
2-Bakara 188
li te'kulû : yemeniz için
-
2-Bakara 189
kul : de, söyle
-
2-Bakara 200
yekûlu : der
-
2-Bakara 201
men yekûlu : kim derse
-
2-Bakara 214
yekûle : söyleyecek, diyecek
-
2-Bakara 215
kul : de, söyle
-
2-Bakara 217
kul : de, söyle
-
2-Bakara 219
kul : de, söyle
-
2-Bakara 219
kul(i) : de, söyle
-
2-Bakara 220
kul : de, söyle,
-
2-Bakara 222
kul : de, söyle
-
2-Bakara 225
kulûbu-kum : kalpleriniz
-
2-Bakara 231
bi kulli şey'in : herşeyi
-
2-Bakara 235
en tekûlû : söylemeniz
-
2-Bakara 259
alâ kulli şey'in : herşeye
-
2-Bakara 260
kulli : hepsi, her
-
2-Bakara 261
kulli : hepsi, herbiri
-
2-Bakara 265
ukule-hâ : ürününü, meyvesini
-
2-Bakara 266
min kulli : hepsinden, her türlü
-
2-Bakara 275
ye'kulûne : yerler
-
2-Bakara 276
kulle keffârin : kâfirlerin hepsini (hiçbirini)
-
2-Bakara 281
kullu : hepsi
-
2-Bakara 282
bi kulli şey'in : herşeyi
-
2-Bakara 284
alâ kulli şey'in : herşeye
-
2-Bakara 285
kullun : hepsi
-
20-Tâ-Hâ 15
kullu nefsin : bütün nefsler, herkes
-
20-Tâ-Hâ 40
tekûlu : söylüyor
-
20-Tâ-Hâ 44
kûlâ : ikiniz söyleyin
-
20-Tâ-Hâ 47
kûlâ : ikiniz söyleyin
-
20-Tâ-Hâ 50
kulle : her, bütün, hepsi
-
20-Tâ-Hâ 54
kulû : yeyin
-
20-Tâ-Hâ 56
kulle-hâ : onun hepsini
-
20-Tâ-Hâ 68
kulnâ : söyledik, dedik
-
20-Tâ-Hâ 81
kulû : yeyin
-
20-Tâ-Hâ 94
en tekûle : senin söylemen (demen)
-
20-Tâ-Hâ 97
en tekûle : senin söylemen, demen
-
20-Tâ-Hâ 98
kulle şey'in : herşey
-
20-Tâ-Hâ 104
yekûlûne : söylüyorlar
-
20-Tâ-Hâ 104
iz yekûlu : söylediği zaman
-
20-Tâ-Hâ 105
fe kul : o zaman, de
-
20-Tâ-Hâ 114
ve kul : ve de, söyle
-
20-Tâ-Hâ 116
ve iz kulnâ : ve demiştik
-
20-Tâ-Hâ 117
kulnâ : biz dedik
-
20-Tâ-Hâ 130
mâ yekûlûne : onların söyledikleri şey(ler)
-
20-Tâ-Hâ 135
kul : de
-
20-Tâ-Hâ 135
kullun : hepsi, herkes
-
21-Enbiyâ 3
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
21-Enbiyâ 8
lâ ye'kulûne : yemezler
-
21-Enbiyâ 24
kul : de, söyle
-
21-Enbiyâ 29
yekul : derse
-
21-Enbiyâ 30
kulle şey'in : herşey
-
21-Enbiyâ 33
kullun : hepsi, herbiri
-
21-Enbiyâ 35
kullu : hepsi, bütün
-
21-Enbiyâ 38
ve yekûlûne : ve söylerler, derler
-
21-Enbiyâ 42
kul : de
-
21-Enbiyâ 45
kul : de
-
21-Enbiyâ 46
le yekûlunne : mutlaka derler
-
21-Enbiyâ 47
miskâle (sekule) : (en küçük) ağırlık (birimi) (ağır geldi)
-
21-Enbiyâ 69
kulnâ : biz dedik
-
21-Enbiyâ 72
ve kullen : ve hepsini
-
21-Enbiyâ 79
ve kullen : ve hepsi
-
21-Enbiyâ 81
bi kulli şey'in : herşeyi
-
21-Enbiyâ 85
kullun : hepsi
-
21-Enbiyâ 93
kullun : hepsi
-
21-Enbiyâ 96
min kulli : hepsinden
-
21-Enbiyâ 99
ve kullun : ve tümü, hepsi
-
21-Enbiyâ 108
kul : de
-
21-Enbiyâ 109
fe kul : o zaman de
-
22-Hac 2
kullu : bütün, hepsi
-
22-Hac 2
kullu : bütün, hepsi
-
22-Hac 3
kulle : her, hepsi, bütün
-
22-Hac 5
min kulli : hepsinden (bütün çeşitlerden)
-
22-Hac 6
kulli şey'in : herşey
-
22-Hac 17
kulli şey'in : herşey
-
22-Hac 22
kullemâ : her sefer
-
22-Hac 27
kulli : hepsi, bütün
-
22-Hac 27
min kulli : hepsinden
-
22-Hac 28
kulû : yeyiniz
-
22-Hac 32
el kulûbi : kalpler
-
22-Hac 34
ve li kulli : ve bütün, hepsi için
-
22-Hac 35
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
22-Hac 36
kulû : yeyiniz
-
22-Hac 38
kulle : hepsi, bütün
-
22-Hac 40
en yekûlû : demeleri
-
22-Hac 46
kulûbun : kalpler
-
22-Hac 46
el kulûbu : kalpler
-
22-Hac 49
kul : de, söyle
-
22-Hac 53
fî kulûbi-him : onların kalplerinde
-
22-Hac 53
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
22-Hac 54
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
22-Hac 67
li kulli ummetin : bütün ümmetler için
-
22-Hac 68
fe kulillâhu (kul allâhu) : o taktirde de ki Allah
-
22-Hac 72
kul : de
-
23-Mü'minûn 19
te'kulûne : siz yersiniz
-
23-Mü'minûn 21
te'kulûne : yersiniz
-
23-Mü'minûn 27
min kullin : hepsinden, herbirinden
-
23-Mü'minûn 28
fe kul : o zaman de
-
23-Mü'minûn 29
ve kul : ve de
-
23-Mü'minûn 33
ye'kulu : (yemek) yer
-
23-Mü'minûn 33
te'kulûne : siz yiyorsunuz
-
23-Mü'minûn 44
kullemâ : her defasında
-
23-Mü'minûn 51
kulû : yeyiniz
-
23-Mü'minûn 53
kullu : hepsi, bütün hepsi,
-
23-Mü'minûn 60
ve kulûbu-hum : ve onların kalpleri
-
23-Mü'minûn 63
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
23-Mü'minûn 70
yekûlûne : diyorlar, söylüyorlar
-
23-Mü'minûn 84
kul : de
-
23-Mü'minûn 85
se-yekûlûne : diyecekler
-
23-Mü'minûn 85
kul : de
-
23-Mü'minûn 86
kul : de
-
23-Mü'minûn 87
se-yekûlûne : diyecekler
-
23-Mü'minûn 87
kul : de
-
23-Mü'minûn 88
kul : de
-
23-Mü'minûn 88
kulli şey'in : herşey
-
23-Mü'minûn 89
se-yekûlûne : diyecekler
-
23-Mü'minûn 89
kul : de
-
23-Mü'minûn 91
kullu ilâhin : bütün ilâhlar
-
23-Mü'minûn 93
kul : de
-
23-Mü'minûn 97
ve kul : ve de, söyle
-
23-Mü'minûn 102
sekulet : ağır geldi
-
23-Mü'minûn 109
yekûlûne : derler
-
23-Mü'minûn 118
ve kul : ve de
-
24-Nûr 2
kulle vâhıdin : herbiri
-
24-Nûr 11
li kullimriin (li kulli imriin) : (hepsi, herkes) herbiri için vardır
-
24-Nûr 15
ve tekûlûne : ve söylüyorsunuz
-
24-Nûr 16
kultum : dediniz
-
24-Nûr 26
yekûlûne : diyorlar, söylüyorlar
-
24-Nûr 30
kul : de
-
24-Nûr 31
ve kul : ve de
-
24-Nûr 35
bi kulli şey'in : herşeyi
-
24-Nûr 37
fîhi el kulûbu : kalplerin
-
24-Nûr 41
kullun : hepsi
-
24-Nûr 45
kulle : her, hepsi, bütün
-
24-Nûr 45
alâ kulli şey'in : herşeye
-
24-Nûr 47
ve yekûlûne : ve onlar derler
-
24-Nûr 50
kulûbi-him : onların kalpleri
-
24-Nûr 51
en yekûlû : demeleri, söylemeleri
-
24-Nûr 53
kul : de
-
24-Nûr 54
kul : de (söyle)
-
24-Nûr 61
en te'kulû : yemek yemeniz
-
24-Nûr 61
en te'kulû : yemek yemeniz
-
24-Nûr 64
bi kulli şey'in : herşeyi
-
25-Furkan 2
kulle şey'in : herşey
-
25-Furkan 6
kul : de
-
25-Furkan 7
ye'kuli : yiyor
-
25-Furkan 8
ye'kulu : yer
-
25-Furkan 15
kul : de
-
25-Furkan 17
yekûlu : diyecek
-
25-Furkan 19
tekûlûne : söylüyorsunuz
-
25-Furkan 20
le ye'kulûne : mutlaka, gerçekten yerler
-
25-Furkan 22
ve yekûlûne : ve diyecekler
-
25-Furkan 27
yekûlu : söyler, der
-
25-Furkan 31
li kulli : hepsi için, hepsine
-
25-Furkan 36
kulnâ : biz dedik
-
25-Furkan 39
ve kullen : ve hepsi
-
25-Furkan 39
ve kullen : ve hepsi
-
25-Furkan 51
kulli : hepsi, bütün
-
25-Furkan 57
kul : de
-
25-Furkan 65
yekûlûne : derler
-
25-Furkan 74
yekûlûne : söylerler, derler
-
25-Furkan 77
kul : de, söyle
-
26-Şuarâ 7
min kulli : hepsinden
-
26-Şuarâ 16
kûlâ : deyin
-
26-Şuarâ 37
kulli : bütün, hepsi
-
26-Şuarâ 63
kullu : hepsi
-
26-Şuarâ 128
bi kulli : bütün hepsi
-
26-Şuarâ 200
kulûbi : kalpler
-
26-Şuarâ 203
yekûlû : söylerler, derler
-
26-Şuarâ 216
kul : de, söyle
-
26-Şuarâ 222
alâ kulli : hepsine
-
26-Şuarâ 225
fî kulli vâdin : bütün vadilerde
-
26-Şuarâ 226
yekûlûne : diyorlar, söylüyorlar, söylerler
-
27-Neml 16
min kulli şey'in : herşeyden
-
27-Neml 23
min kulli şey'in : herşeyden
-
27-Neml 49
nekûlenne : söyleyelim
-
27-Neml 59
kul : de
-
27-Neml 64
kul : de, söyle
-
27-Neml 65
kul : de, söyle
-
27-Neml 69
kul : de
-
27-Neml 71
ve yekûlûne : ve derler, söylerler
-
27-Neml 72
kul : de
-
27-Neml 83
min kulli ummetin : bütün ümmetlerden
-
27-Neml 87
ve kullun : ve herkes
-
27-Neml 88
kulle şey'in : herşey
-
27-Neml 91
kullu şey'in : herşey
-
27-Neml 92
kul : de, söyle
-
27-Neml 93
ve kuli : ve de, söyle
-
28-Kasas 28
nekûlu : konuşuyoruz
-
28-Kasas 47
yekûlû : söylerler, derler
-
28-Kasas 48
bi kullin : hepsini
-
28-Kasas 49
kul : de
-
28-Kasas 57
kulli şey'in : herşey
-
28-Kasas 62
yekûlu : der
-
28-Kasas 65
yekûlu : diyecek
-
28-Kasas 71
kul : de
-
28-Kasas 72
kul : de
-
28-Kasas 74
fe yekûlu : sonra diyecek
-
28-Kasas 75
min kulli ummetin : bütün ümmetlerden
-
28-Kasas 75
kulnâ : biz dedik
-
28-Kasas 82
yekûlûne : derler
-
28-Kasas 85
kul : de
-
28-Kasas 88
kullu : her
-
29-Ankebût 2
en yekûlû : onların demeleri
-
29-Ankebût 10
yekûlu : der, diyor
-
29-Ankebût 10
yekûlunne : derler
-
29-Ankebût 20
kul : de, söyle
-
29-Ankebût 20
alâ kulli şey'in : herşeye
-
29-Ankebût 40
kullen : hepsi
-
29-Ankebût 46
ve kûlû : ve deyin
-
29-Ankebût 50
kul : de
-
29-Ankebût 52
kul : de
-
29-Ankebût 55
ve yekûlu : ve derler
-
29-Ankebût 57
kullu : bütün, hepsi
-
29-Ankebût 61
yekûlunne : mutlaka diyecek, der
-
29-Ankebût 62
bi kulli şey'in : herşeyi
-
29-Ankebût 63
yekûlunne : mutlaka diyecek, der
-
29-Ankebût 63
kuli : de
-
3-Âl-i İmrân 7
fî kulûbi-him : onların kalplerinde vardır
-
3-Âl-i İmrân 7
yekûlûne : derler
-
3-Âl-i İmrân 7
kullun : hepsi
-
3-Âl-i İmrân 8
kulûbe-nâ : kalplerimizi
-
3-Âl-i İmrân 12
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 15
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 16
yekûlûne : derler
-
3-Âl-i İmrân 20
fe kul : o zaman de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 20
ve kul : ve de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 25
kullu nefsin : her nefs, herkes
-
3-Âl-i İmrân 26
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 26
alâ kulli şey'in : her şeye
-
3-Âl-i İmrân 29
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 29
alâ kulli şey'in : her şeye
-
3-Âl-i İmrân 30
kullu nefsin : her nefs, herkes
-
3-Âl-i İmrân 31
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 32
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 37
kullemâ dehale : her girişinde
-
3-Âl-i İmrân 47
yekûlu lehu : ona der
-
3-Âl-i İmrân 49
bi mâ te'kulûne : yediğiniz şeyleri
-
3-Âl-i İmrân 61
fe kul : o zaman de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 64
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 64
fe kûlû : o zaman deyiniz, söyleyiniz
-
3-Âl-i İmrân 73
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 73
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 75
ve yekûlûne : ve diyorlar
-
3-Âl-i İmrân 78
ve yekûlûne : ve derler
-
3-Âl-i İmrân 78
ve yekûlûne : ve derler
-
3-Âl-i İmrân 79
yekûle : der
-
3-Âl-i İmrân 84
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 93
kullu et taâmi : bütün yiyecekler
-
3-Âl-i İmrân 93
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 95
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 98
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 99
kul : de , söyle
-
3-Âl-i İmrân 103
kulûbi-kum : sizin kalpleriniz
-
3-Âl-i İmrân 119
kulli-hi : onun tamamına
-
3-Âl-i İmrân 119
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 124
iz tekûlu : diyordun
-
3-Âl-i İmrân 126
kulûbu-kum bi-hî : kalplerinizin onunla
-
3-Âl-i İmrân 130
lâ te'kulu : yemeyin
-
3-Âl-i İmrân 151
fî kulûbi : kalplerine
-
3-Âl-i İmrân 154
yekûlûne : diyorlar
-
3-Âl-i İmrân 154
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 154
kulle-hu : onun hepsi
-
3-Âl-i İmrân 154
yekûlûne : diyorlar
-
3-Âl-i İmrân 154
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 154
mâ fî kulûbi-kum : kalplerinizde olandan
-
3-Âl-i İmrân 156
fî kulûbi-him : kalpleri içinde, kalplerinde
-
3-Âl-i İmrân 161
kullu nefsin : her nefse, herkese
-
3-Âl-i İmrân 165
kultum : dediniz
-
3-Âl-i İmrân 165
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 165
alâ kulli şey'in : her şeye
-
3-Âl-i İmrân 167
yekûlûne : diyorlar
-
3-Âl-i İmrân 167
fî kulûbi-him : onların kalplerinde
-
3-Âl-i İmrân 168
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 181
ve nekûlu : ve diyeceğiz
-
3-Âl-i İmrân 183
te'kulu-hu en nâru : ateş onu yer
-
3-Âl-i İmrân 183
kul : de, söyle
-
3-Âl-i İmrân 183
kultum : siz söylediniz
-
3-Âl-i İmrân 185
kullu nefsin : herkes, her nefs
-
3-Âl-i İmrân 189
alâ kulli şey'in : her şeye
-
30-Rûm 26
kullun : bütün, hepsi
-
30-Rûm 32
kullu : bütün, hepsi
-
30-Rûm 42
kul : de
-
30-Rûm 50
kulli şey'in : herşey
-
30-Rûm 56
kul : ve dedi
-
30-Rûm 58
min kulli meselin : bütün meselelerden
-
30-Rûm 58
yekûle : derler
-
30-Rûm 59
kulûbi : kalpler
-
31-Lokman 10
kulli : her, hepsi
-
31-Lokman 10
kulli : her, hepsi
-
31-Lokman 18
kulle : hepsini, her
-
31-Lokman 25
yekûlunnellâhu : 'Allah' derler
-
31-Lokman 25
kuli : de, söyle
-
31-Lokman 29
kullun : hepsi
-
31-Lokman 31
li kulli : hepsi için
-
31-Lokman 32
kullu : her, hepsi
-
32-Secde 3
yekûlû : derler, diyorlar
-
32-Secde 7
kule şey'in : herşey
-
32-Secde 11
kul : de
-
32-Secde 13
kulle : hepsi, her
-
32-Secde 20
kulle mâ : her defa
-
32-Secde 27
te'kulu : siz yersiniz
-
32-Secde 28
ve yekûlûne : ve derler
-
32-Secde 29
kul : de
-
33-Ahzâb 4
yekûlu : söyler
-
33-Ahzâb 5
kulûbu-kum : sizin kalpleriniz
-
33-Ahzâb 10
el kulûbu : kalpler
-
33-Ahzâb 12
ve iz yekûlu : ve söylüyorlardı, diyorlardı.
-
33-Ahzâb 12
kulûbi-him : onların kalpleri
-
33-Ahzâb 13
yekûlûne : derler, diyorlar
-
33-Ahzâb 16
kul : de
-
33-Ahzâb 17
kul : de
-
33-Ahzâb 26
kulûbi-hum : onların kalpleri
-
33-Ahzâb 27
alâ kulli şey'in : herşeye
-
33-Ahzâb 28
kul : de, söyle
-
33-Ahzâb 32
ve kulne : ve söyleyin (bayanlara emir şekli)
-
33-Ahzâb 37
tekûlu : söylüyorsun
-
33-Ahzâb 40
kulli şey'in : hepsi, herşey
-
33-Ahzâb 51
kullu-hunne : onların hepsi
-
33-Ahzâb 51
kulûbi-kum : sizin kalpleriniz
-
33-Ahzâb 52
kulli şey'in : herşey
-
33-Ahzâb 53
kulûbi-kum : sizin kalpleriniz
-
33-Ahzâb 53
ve kulûbi-hinne : ve onların kalpleri
-
33-Ahzâb 54
bi kulli şey'in : herşeyi
-
33-Ahzâb 55
alâ kulli şey'in : herşeye
-
33-Ahzâb 59
kul : de, söyle
-
33-Ahzâb 60
fî kulûbi-him : onların kalplerinde
-
33-Ahzâb 63
kul : de, söyle
-
33-Ahzâb 66
yekûlûne : derler, diyecekler
-
33-Ahzâb 70
ve kûlû : ve söyleyin
-
34-Sebe 3
kul : de
-
34-Sebe 7
kulle : tamamen, hepsi
-
34-Sebe 9
kulli : bütün, hepsi
-
34-Sebe 14
te'kulu : yiyor
-
34-Sebe 15
kulû : yeyin
-
34-Sebe 16
ukulin : meyve
-
34-Sebe 19
kulle : hepsi, bütün, tamamı
-
34-Sebe 19
li kulli : hepsi için
-
34-Sebe 21
alâ kulli şey'in : herşeye, herşeyi
-
34-Sebe 22
kul : de, söyle
-
34-Sebe 23
an kulûbi-him : onların kalplerinden
-
34-Sebe 24
kul : de
-
34-Sebe 24
kulillâhu (kul allâhu) : 'Allah' de
-
34-Sebe 25
kul : de
-
34-Sebe 26
kul : de
-
34-Sebe 27
kul : de
-
34-Sebe 29
ve yekûlûne : ve diyorlar, derler
-
34-Sebe 30
kul : de
-
34-Sebe 31
yekûlu : der
-
34-Sebe 36
kul : de
-
34-Sebe 39
kul : de
-
34-Sebe 40
yekûlu : diyecek
-
34-Sebe 42
ve nekûlu : ve deriz
-
34-Sebe 46
kul : de, söyle
-
34-Sebe 47
kul : de, söyle
-
34-Sebe 47
alâ kulli şey'in : herşeye
-
34-Sebe 48
kul : de
-
34-Sebe 49
kul : de
-
34-Sebe 50
kul : de
-
35-Fâtır 1
kulli : her
-
35-Fâtır 12
ve min kullin : ve hepsinden
-
35-Fâtır 12
te'kulûne : yersiniz
-
35-Fâtır 13
kullun : hepsi, bütün
-
35-Fâtır 36
kulle : hepsi, bütün
-
35-Fâtır 40
kul : de, söyle
-
36-Yâsin 12
ve kulle şey'in : ve herşey, hepsi
-
36-Yâsin 32
kullun : hepsi
-
36-Yâsin 33
ye'kulûne : yerler
-
36-Yâsin 35
li ye'kulû : yesinler
-
36-Yâsin 36
kulle-hâ : onun hepsi
-
36-Yâsin 40
ve kullun : ve hepsi
-
36-Yâsin 48
ve yekûlûne : ve derler
-
36-Yâsin 72
ye'kulûne : yerler
-
36-Yâsin 79
kul : de, söyle
-
36-Yâsin 79
bi kulli : hepsi, bütün
-
36-Yâsin 82
en yekûle : söylemek, demek
-
36-Yâsin 83
kulli şey'in : herşey
-
37-Sâffât 7
min kulli : hepsinden
-
37-Sâffât 8
min kulli : hepsinden
-
37-Sâffât 18
kul : de
-
37-Sâffât 36
ve yekûlûne : ve söylerler, derler
-
37-Sâffât 52
yekûlu : der, söyler
-
37-Sâffât 91
lâ te'kulûne : yemek yemiyorsunuz
-
37-Sâffât 151
yekûlûne : derler
-
37-Sâffât 167
yekûlûne : derler, diyorlar
-
38-Sâd 14
in kullun illâ : hepsi sadece
-
38-Sâd 17
yekûlûne : söylüyorlar
-
38-Sâd 19
kullun : hepsi
-
38-Sâd 37
kulle : her, hepsi
-
38-Sâd 48
ve kullun : ve her, hepsi
-
38-Sâd 65
kul : de
-
38-Sâd 67
kul : de
-
38-Sâd 73
kullu-hum : onların hepsi
-
38-Sâd 84
ekûlu : ben söylüyorum
-
38-Sâd 86
kul : de
-
39-Zümer 5
kullun : hepsi
-
39-Zümer 8
kul : de, söyle
-
39-Zümer 9
kul : de, söyle
-
39-Zümer 10
kul : de, söyle
-
39-Zümer 11
kul : de, söyle
-
39-Zümer 13
kul : de, söyle
-
39-Zümer 14
kulillâhe (kuli allâhe) : de ki Allah
-
39-Zümer 15
kul : de, söyle
-
39-Zümer 22
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
39-Zümer 23
ve kulûbu-hum : ve onların kalpleri
-
39-Zümer 27
kulli : her, bütün, hepsi
-
39-Zümer 38
yekûlunne : derler
-
39-Zümer 38
kul : de, söyle
-
39-Zümer 38
kul : de, söyle
-
39-Zümer 39
kul : de, söyle
-
39-Zümer 43
kul : de, söyle
-
39-Zümer 44
kul : de, söyle
-
39-Zümer 45
kulûbu : kalpler
-
39-Zümer 46
kul : de, söyle
-
39-Zümer 53
kul : de, söyle
-
39-Zümer 56
en tekûle : demesi
-
39-Zümer 57
tekûle : der, söyler
-
39-Zümer 58
tekûle : der, söyler
-
39-Zümer 62
kulli şey'in : herşey
-
39-Zümer 62
alâ kulli şey'in : herşeye
-
39-Zümer 64
kul : de, söyle
-
39-Zümer 70
kullu : her, hepsi
-
4-Nisâ 2
ve lâ te'kulû : ve yemeyin
-
4-Nisâ 4
kulû-hu : onu yeyin
-
4-Nisâ 5
ve kûlû : ve söyleyin, deyin
-
4-Nisâ 6
ve lâ te'kulû-hâ : ve onu yemeyin
-
4-Nisâ 6
felye'kul (fe li ye'kul) : o taktirde yesin
-
4-Nisâ 8
ve kûlû : ve deyin, söyleyin
-
4-Nisâ 9
velyekûlû (ve li yekûlû ) : ve söylesinler
-
4-Nisâ 10
ye'kulûne : yerler
-
4-Nisâ 10
ye'kulûne : yerler
-
4-Nisâ 11
li kulli vâhidin : her biri için
-
4-Nisâ 12
li kulli vâhidin : her biri için
-
4-Nisâ 29
lâ te'kulû : yemeyin
-
4-Nisâ 32
bi kulli : her biri, hepsi
-
4-Nisâ 33
ve li kullin : ve hepsi için, hepsini, herkesi
-
4-Nisâ 33
alâ kulli şey'in : her şeye
-
4-Nisâ 41
min kulli : hepsinden, her birinden
-
4-Nisâ 43
tekûlûne : söylüyorsunuz
-
4-Nisâ 46
ve yekûlûne : ve diyorlar
-
4-Nisâ 51
ve yekûlûne : ve diyorlar
-
4-Nisâ 56
kullemâ : her defasında
-
4-Nisâ 63
fî kulûbi-him : onların kalplerinde var olan
-
4-Nisâ 63
ve kul : ve de, söyle
-
4-Nisâ 73
le yekûlenne : mutlaka der
-
4-Nisâ 75
yekûlûne : diyorlar
-
4-Nisâ 77
kul : de, söyle
-
4-Nisâ 78
yekûlû : derler
-
4-Nisâ 78
yekûlû : derler
-
4-Nisâ 78
kul : de, söyle
-
4-Nisâ 78
kullun : hepsi
-
4-Nisâ 81
ve yekûlûne : ve diyorlar
-
4-Nisâ 81
tekûlu : sen söylüyorsun, söylersin
-
4-Nisâ 85
kulli şey'in : her şey
-
4-Nisâ 86
kulli şey'in : her şey
-
4-Nisâ 91
kullemâ : her zaman, her defa
-
4-Nisâ 94
lâ tekûlû : söylemeyin, demeyin
-
4-Nisâ 95
ve kullen : ve hepsi
-
4-Nisâ 126
kulli : her
-
4-Nisâ 127
kul : de
-
4-Nisâ 129
kulle : bütünüyle,hepsi, tamamen
-
4-Nisâ 130
kullen : hepsini
-
4-Nisâ 150
ve yekûlûne : ve derler
-
4-Nisâ 154
ve kulnâ : ve biz dedik
-
4-Nisâ 154
ve kulnâ : ve biz dedik
-
4-Nisâ 155
kulûbu-nâ : bizim kalplerimiz
-
4-Nisâ 171
lâ tekûlû : demeyin, söylemeyin
-
4-Nisâ 171
ve lâ tekûlû : ve demeyin, söylemeyin
-
4-Nisâ 176
kul : de, söyle
-
4-Nisâ 176
bi kulli şey'in : her şeyi
-
40-Mü'min 5
kullu : hepsi, bütün
-
40-Mü'min 7
kulle şey'in : herşey
-
40-Mü'min 17
kullu nefsin : bütün nefsler
-
40-Mü'min 18
el kulûbu : kalpler
-
40-Mü'min 27
kulli : hepsi
-
40-Mü'min 28
en yekûle : demesi
-
40-Mü'min 34
kultum : siz dediniz
-
40-Mü'min 35
alâ kulli : hepsinin üzerine
-
40-Mü'min 44
ekûlu : ben söylüyorum
-
40-Mü'min 47
yekûlu : derler, söylerler
-
40-Mü'min 48
kullun : hepsi
-
40-Mü'min 62
kulli şey'in : herşey
-
40-Mü'min 66
kul : de, söyle
-
40-Mü'min 68
yekûlu : söyler, der
-
40-Mü'min 79
te'kulûne : yersiniz
-
41-Fussilet 5
kulûbu-nâ : bizim kalplerimiz
-
41-Fussilet 6
kul : de, söyle
-
41-Fussilet 9
kul : de, söyle
-
41-Fussilet 12
kulli : her, hepsi
-
41-Fussilet 13
kul : de, söyle
-
41-Fussilet 21
kulle şey'in : herşey
-
41-Fussilet 39
kulli : her
-
41-Fussilet 44
kul : de, söyle
-
41-Fussilet 50
yekûlenne : mutlaka söyler
-
41-Fussilet 52
kul : de, söyle
-
41-Fussilet 53
alâ kulli şey'in : herşeye
-
41-Fussilet 54
bi kulli şey'in : herşeyi
-
42-Şûrâ 9
alâ kulli şey'in : herşeye
-
42-Şûrâ 12
bi kulli şey'in : herşeyi
-
42-Şûrâ 15
ve kul : ve söyle, de
-
42-Şûrâ 23
kul : de
-
42-Şûrâ 24
yekûlûne : diyorlar
-
42-Şûrâ 33
kulli : her, hepsi
-
42-Şûrâ 44
yekûlûne : diyorlar
-
43-Zuhruf 9
yekûlunne : derler
-
43-Zuhruf 12
kulle-hâ : onun hepsi
-
43-Zuhruf 13
ve tekûlû : ve deyin, söyleyin
-
43-Zuhruf 35
kullu : bütün, hepsi
-
43-Zuhruf 73
te'kulûne : siz yersiniz
-
43-Zuhruf 81
kul : de
-
43-Zuhruf 87
yekûlunne : mutlaka derler, diyecekler
-
43-Zuhruf 89
ve kul : ve de, söyle
-
44-Duhân 4
kullu : hepsi, bütün
-
44-Duhân 34
yekûlûne : derler, diyecekler
-
44-Duhân 55
bi kulli : hepsinden
-
45-Câsiye 7
li kulli : hepsi için, hepsi, bütün
-
45-Câsiye 14
kul : de, söyle
-
45-Câsiye 22
kullu : her, bütün, hepsi
-
45-Câsiye 26
kul : de, söyle
-
45-Câsiye 28
kulle : bütün, hepsi
-
45-Câsiye 28
kullu : bütün, hepsi
-
45-Câsiye 32
kultum : siz dediniz
-
46-Ahkaf 4
kul : de
-
46-Ahkaf 8
yekûlûne : derler, diyorlar
-
46-Ahkaf 8
kul : de
-
46-Ahkaf 9
kul : de
-
46-Ahkaf 10
kul : de
-
46-Ahkaf 11
se-yekûlûne : diyecekler
-
46-Ahkaf 17
fe yekûlu : o zaman dedi
-
46-Ahkaf 19
ve li kullin : ve herbiri için (vardır)
-
46-Ahkaf 25
kulle : her
-
46-Ahkaf 33
kulli : her
-
47-Muhammed 12
ve ye'kulûne : ve yerler
-
47-Muhammed 12
kemâ te'kulu : gibi yer
-
47-Muhammed 15
min kulli : bütün çeşitlerden, her çeşitten
-
47-Muhammed 16
alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzerini
-
47-Muhammed 20
ve yekûlu : ve derler
-
47-Muhammed 20
fî kulûbi-him : kalplerinin içinde, kalplerinde vardır
-
47-Muhammed 21
sadekûllâhe : Allah'a sadakat gösterdi, sadık oldu
-
47-Muhammed 24
kulûbin : kalpler
-
47-Muhammed 29
fî kulûbi-him : onların kalplerinin içinde, kalplerinde
-
48-Fetih 4
kulûbi : kalpler
-
48-Fetih 11
se yekûlule-ke : sana diyecekler
-
48-Fetih 11
yekûlûne : söylüyorlar
-
48-Fetih 11
kulûbi-him : onların kalpleri
-
48-Fetih 11
kul : de, söyle
-
48-Fetih 12
kulûbi-kum : sizin kalpleriniz
-
48-Fetih 15
se-yekûlu : diyecekler
-
48-Fetih 15
kul : de
-
48-Fetih 15
se yekûlûne : diyecekler
-
48-Fetih 16
kul : de
-
48-Fetih 18
kulûbi-him : onların kalpleri
-
48-Fetih 21
kulli : her
-
48-Fetih 26
fî kulûbi-him : onların kalplerinde, kalplerinin içinde
-
48-Fetih 26
bi kulli şey'in : herşeyi
-
48-Fetih 28
kulli-hî : onun hepsi, bütün
-
49-Hucurât 3
kulûbe-hum : onların kalpleri
-
49-Hucurât 7
fî kulûbi-kum : kalplerinizde
-
49-Hucurât 12
en ye'kule : (bir şey)'i yemek
-
49-Hucurât 14
kul : de, söyle
-
49-Hucurât 14
kûlû : deyin, söyleyin
-
49-Hucurât 14
fî kulûbi-kum : kalplerinize
-
49-Hucurât 16
kul : de
-
49-Hucurât 16
bi kulli şey'in : herşeyi
-
49-Hucurât 17
kul : de, söyle
-
5-Mâide 4
kul : de, söyle
-
5-Mâide 4
fe kulû : o halde, artık yiyin
-
5-Mâide 7
iz kultum : dediğiniz zaman
-
5-Mâide 13
kulûbe-hum : onların kalplerini
-
5-Mâide 17
kul : de ki
-
5-Mâide 17
alâ kulli şey'in : her şeye
-
5-Mâide 18
kul : de, söyle
-
5-Mâide 19
en tekûlû mâ câe-nâ : 'bize gelmedi ' dersiniz diye (dememeniz için)
-
5-Mâide 19
alâ kulli şey'in : her şeye
-
5-Mâide 40
alâ kulli şey'in : her şeye
-
5-Mâide 41
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
5-Mâide 41
yekûlûne : diyorlar
-
5-Mâide 41
kulûbe-hum : onların kalpleri
-
5-Mâide 48
li kullin cealnâ : hepiniz için kıldık, yaptık
-
5-Mâide 52
fî kulûbi-him : kalplerinde vardır
-
5-Mâide 52
yekûlûne : derler
-
5-Mâide 53
ve yekûlu : ve derler
-
5-Mâide 59
kul : de, söyle
-
5-Mâide 60
kul : de, söyle
-
5-Mâide 64
kullemâ : her defasında, her ne zaman ...olsa
-
5-Mâide 68
kul : de, söyle
-
5-Mâide 70
kullemâ câe-hum : onlara her gelişinde
-
5-Mâide 73
ammâ (an mâ) yekûlûne : söylediklerinden, söyledikleri sözlerden
-
5-Mâide 75
kânâ ye'kulâni : (ikisi de) yerlerdi
-
5-Mâide 76
kul : de, söyle
-
5-Mâide 77
kul : de, söyle
-
5-Mâide 83
yekûlûne rabbe-nâ : Rabb'imiz derler
-
5-Mâide 88
ve kulû : ve yiyin
-
5-Mâide 97
bi kulli şey'in : herşeyi
-
5-Mâide 100
kul : de, söyle
-
5-Mâide 109
fe yekûlu : o zaman, sonra der
-
5-Mâide 113
en ne'kule min-hâ : ondan yemek yemek
-
5-Mâide 113
kulûbu-nâ : kalplerimiz
-
5-Mâide 116
e ente kulte : sen mi dedin
-
5-Mâide 116
en ekûle : söylemek (benim söylemem)
-
5-Mâide 116
kultu-hu : onu söyledim
-
5-Mâide 117
mâ kultu lehum : onlara söylemedim
-
5-Mâide 117
alâ kulli şey'in : her şeye
-
5-Mâide 120
alâ kulli şey'in : her şeye
-
50-Kaf 7
min kulli : hepsinden
-
50-Kaf 8
li kulli abdin : bütün kullar için
-
50-Kaf 14
kullun : hepsi
-
50-Kaf 21
kullu nefsin : her nefs, bütün nefsler
-
50-Kaf 24
kulle : bütün hepsini
-
50-Kaf 30
nekûlu : deriz
-
50-Kaf 30
ve tekûlu : ve der
-
50-Kaf 32
li kulli : hepsi için
-
50-Kaf 39
mâ yekûlûne : söyledikleri şey(ler), söylediklerine
-
50-Kaf 45
bi mâ yekûlûne : ne(ler) söylediklerini
-
51-Zâriyât 27
lâ te'kulûne : yemiyorsunuz
-
51-Zâriyât 49
min kulli şey'in : herşeyden
-
52-Tûr 19
kulû : yeyin
-
52-Tûr 21
kulli : her, hepsi
-
52-Tûr 21
imriin \n(kulli imriin) : kişi, insan \n: (herkes)
-
52-Tûr 30
yekûlûne : onlar diyorlar
-
52-Tûr 31
kul : de
-
52-Tûr 33
yekûlûne : diyorlar
-
52-Tûr 44
yekûlû : derler
-
54-Kamer 2
ve yekûlû : ve derler
-
54-Kamer 3
ve kullu emrin : ve bütün işler
-
54-Kamer 8
yekûlu : derler
-
54-Kamer 28
kullu : hepsi
-
54-Kamer 42
kulli-hâ : hepsini
-
54-Kamer 44
yekûlûne : diyorlar
-
54-Kamer 49
kulle şey'in : herşeyi
-
54-Kamer 52
ve kullu şey'in : ve herşey
-
54-Kamer 53
ve kullu : ve herşey
-
55-Rahmân 26
kullu men : bütün kişiler, bütün bilinçli varlıklar, bütün insanlar ve bütün cinler, herkes
-
55-Rahmân 29
kulle : her
-
55-Rahmân 52
kulli : bütün, hepsi, her
-
56-Vâkıa 47
yekûlûne : diyorlar, söylüyorlar
-
56-Vâkıa 49
kul : de
-
57-Hadid 2
kulli : her
-
57-Hadid 3
bi kulli şey'in : herşeyi
-
57-Hadid 10
ve kullen : ve hepsi
-
57-Hadid 13
yekûlu : derler
-
57-Hadid 16
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
57-Hadid 16
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
57-Hadid 23
kulle : hepsini, hiçbirini
-
57-Hadid 27
fî kulûbi : kalplerde
-
58-Mücâdele 2
le yekûlûne : gerçekten, mutlaka ..... söylüyorlar
-
58-Mücâdele 6
alâ kulli şey'in : herşeye
-
58-Mücâdele 7
bi kulli şeyin : herşeyi
-
58-Mücâdele 8
ve yekûlûne : ve diyorlar
-
58-Mücâdele 8
nekûlu : biz söylüyoruz
-
58-Mücâdele 22
fî kulûbi-him(u) : onların kalplerinin içine
-
59-Haşr 2
fî kulûbi-him(u) : kalplerinin içine, kalplerine
-
59-Haşr 6
kulli : her
-
59-Haşr 10
yekûlûne : derler
-
59-Haşr 10
fî kulûbi-nâ : kalplerimizde
-
59-Haşr 11
yekûlûne : derler
-
59-Haşr 14
ve kulûbu-hum : ve onların kalpleri
-
6-En'âm 11
kul : de, söyle
-
6-En'âm 12
kul : de, söyle
-
6-En'âm 12
kul li allâhi : Allah için, Allah'ın
-
6-En'âm 14
kul : de, söyle
-
6-En'âm 14
kul innî : de ki muhakkak ki ben
-
6-En'âm 15
kul : de, söyle
-
6-En'âm 17
alâ kulli şey'in : herşeye
-
6-En'âm 19
kul : de, söyle
-
6-En'âm 19
kul : de, söyle
-
6-En'âm 19
kul lâ eşhedu : de, söyle ben şahitlik yapmam
-
6-En'âm 19
kul innemâ : de, söyle sadece
-
6-En'âm 22
nekûlu : diyeceğiz
-
6-En'âm 25
alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzerine
-
6-En'âm 25
kulle âyetin : bütün âyetleri
-
6-En'âm 25
yekûlu : derler
-
6-En'âm 33
ellezî yekûlûne : onların söyledikleri
-
6-En'âm 37
kul : de, söyle
-
6-En'âm 40
kul : de, söyle
-
6-En'âm 43
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
6-En'âm 44
kulli şey'in : herşey
-
6-En'âm 46
kul : de, söyle
-
6-En'âm 46
alâ kulûbi-kum : sizin kalplerinizin üzerini
-
6-En'âm 47
kul : de, söyle
-
6-En'âm 50
kul : de, söyle
-
6-En'âm 50
lâ ekûlu lekum : size demiyorum, söylemiyorum
-
6-En'âm 50
ve lâ ekûlu : ve demiyorum, söylemiyorum
-
6-En'âm 50
kul : de, söyle
-
6-En'âm 53
li yekûlû : derler diye
-
6-En'âm 54
fe kul : o zaman söyle
-
6-En'âm 56
kul : de, söyle
-
6-En'âm 56
kul : de, söyle
-
6-En'âm 57
kul : de, söyle
-
6-En'âm 58
kul : de, söyle
-
6-En'âm 63
kul : de, söyle
-
6-En'âm 64
kul : de, söyle
-
6-En'âm 64
kulli : hepsi, tüm, bütün
-
6-En'âm 65
kul : de, söyle
-
6-En'âm 66
kul : de, söyle
-
6-En'âm 67
li kulli : hepsi için, herbiri için vardır
-
6-En'âm 70
kulle adlin : bütün fidyeler (fidyelerin hepsi)
-
6-En'âm 71
kul : de, söyle
-
6-En'âm 71
kul inne : de ki, muhakkak ki
-
6-En'âm 73
yekûlu : der
-
6-En'âm 80
kulle şey'in : herşeyi
-
6-En'âm 84
kullen : hepsi
-
6-En'âm 85
kullun : hepsi
-
6-En'âm 86
ve kullen : ve hepsini
-
6-En'âm 90
kul : de
-
6-En'âm 91
kul : de
-
6-En'âm 91
kul allâhu : 'Allah' de
-
6-En'âm 93
tekûlûne : söylüyorsunuz
-
6-En'âm 99
kulli şey'in : herşey
-
6-En'âm 101
kulle şey'in : herşeyi
-
6-En'âm 101
ve huve bikulli şey'in : ve O herşeyi
-
6-En'âm 102
kulli şey'in : herşeyi
-
6-En'âm 102
alâ kulli şey'in : herşeye
-
6-En'âm 105
ve li yekûlû : ve derler diye
-
6-En'âm 108
li kulli ummetin : her ümmete
-
6-En'âm 109
kul : de
-
6-En'âm 111
kulle şey'in : herşeyi
-
6-En'âm 112
li kulli : hepsine
-
6-En'âm 118
fe kulû : o zaman yeyin
-
6-En'âm 119
ellâ te'kulû (en lâ te'kulû) : yememeniz, yemiyorsunuz
-
6-En'âm 121
ve lâ te'kulû : ve yemeyin
-
6-En'âm 123
fî kulli karyetin : her kasabada, şehirde
-
6-En'âm 132
ve li kullin : ve herkes için vardır
-
6-En'âm 135
kul : de
-
6-En'âm 141
ukulu-hu : o yenilen
-
6-En'âm 141
kulû : yeyin
-
6-En'âm 142
kulû : yeyin
-
6-En'âm 143
kul : de
-
6-En'âm 144
kul : de
-
6-En'âm 145
kul : de
-
6-En'âm 146
kulle : hepsi
-
6-En'âm 147
fe kul : o zaman de
-
6-En'âm 148
se yekûlu : söyleyecekler
-
6-En'âm 148
kul hel : var mı de
-
6-En'âm 149
kul : de
-
6-En'âm 150
kul : de
-
6-En'âm 151
kul : de
-
6-En'âm 152
kultum : siz (söz) söylediniz
-
6-En'âm 154
li kulli şey'in : herşeyi
-
6-En'âm 156
en tekûlû : demeniz (dememeniz, söylemeniz)
-
6-En'âm 157
tekûlû : siz dersiniz
-
6-En'âm 158
kul : de
-
6-En'âm 161
kul : de
-
6-En'âm 162
kul : de
-
6-En'âm 164
kul : de, söyle
-
6-En'âm 164
kulli şey'in : herşey
-
6-En'âm 164
kullu : hepsi, bütün
-
61-Saf 2
tekûlûne : siz söylüyorsunuz
-
61-Saf 3
en tekûlû : söylemeniz
-
61-Saf 5
kulûbe-hum : onların kalpleri
-
61-Saf 9
ala ed dîni kulli-hî : dînlerin hepsinin üzerine
-
62-Cum'a 6
kul : de, söyle
-
62-Cum'a 8
kul : de, söyle
-
62-Cum'a 11
kul : de, söyle
-
63-Münâfikûn 3
kulûbi-him : onların kalpleri
-
63-Münâfikûn 4
yekûlû : söylerler, konuşurlar
-
63-Münâfikûn 4
kulle : her zaman, her seferinde
-
63-Münâfikûn 7
yekûlûne : derler
-
63-Münâfikûn 8
yekûlûne : derler
-
63-Münâfikûn 10
yekûle : söyler, der
-
64-Teğabün 1
alâ kulli şey'in : herşeye
-
64-Teğabün 7
kul : de
-
64-Teğabün 11
kulli : her, hepsi
-
65-Talâk 3
kulli : her
-
65-Talâk 12
alâ kulli şey'in : herşeye
-
65-Talâk 12
bi kulli şey'in : herşeyi
-
66-Tahrim 4
kulûbu-kumâ : ikinizin kalpleri
-
66-Tahrim 8
yekûlûne : derler
-
66-Tahrim 8
alâ kulli şey'in : herşeye
-
67-Mülk 1
alâ kulli şey'in : herşeye
-
67-Mülk 8
kullemâ : her defasında
-
67-Mülk 9
ve kulnâ : ve biz dedik
-
67-Mülk 15
ve kulû : ve yeyin
-
67-Mülk 19
bi kulli şey'in : herşeyi
-
67-Mülk 23
kul : de
-
67-Mülk 24
kul : de
-
67-Mülk 25
ve yekûlûne : derler ki
-
67-Mülk 26
kul : de
-
67-Mülk 28
kul : de
-
67-Mülk 29
kul : de
-
67-Mülk 30
kul : de
-
68-Kalem 10
kulle : her, hepsi (hiçbiri)
-
68-Kalem 28
e lem ekul : ben demedim mi
-
68-Kalem 51
ve yekûlûne : ve diyorlar
-
69-Hâkka 19
yekûlu : der, söyler
-
69-Hâkka 24
kulû : yeyin
-
69-Hâkka 25
yekûlu : der, söyler
-
69-Hâkka 37
lâ ye'kulu-hu : onu yemez
-
7-A'râf 8
sekulet : ağır geldi
-
7-A'râf 11
kul-nâ : biz dedik
-
7-A'râf 19
kulâ : yeyin (ikiniz)
-
7-A'râf 22
ve ekul : ve söyledim
-
7-A'râf 28
kul : de ki
-
7-A'râf 28
e tekûlûne : ... mı söylüyorsunuz?
-
7-A'râf 29
kul : de
-
7-A'râf 29
kulli : her, hepsi, bütün
-
7-A'râf 31
kulli : her, hepsi, bütünü
-
7-A'râf 31
kulû : yeyiniz
-
7-A'râf 32
kul : de (ki)
-
7-A'râf 32
kul : de (ki)
-
7-A'râf 33
kul : de ki
-
7-A'râf 33
ve en tekûlû : ve söylemeniz
-
7-A'râf 34
ve li kulli ummetin : ve bütün ümmetler için vardır
-
7-A'râf 38
kullemâ : her defasında
-
7-A'râf 38
li kullin : herkes için vardır
-
7-A'râf 46
kullen : hepsini
-
7-A'râf 53
yekûlu ellezîne : onlar derler
-
7-A'râf 57
min kulli es semerâti : bütün ürünlerden
-
7-A'râf 73
te'kul : yesin
-
7-A'râf 86
bi kulli sırâtın : her yola, tüm yolların üzerine
-
7-A'râf 89
kulle şey'in : herşeyi
-
7-A'râf 100
alâ kulûbi-him : kalplerinin üzerini
-
7-A'râf 101
alâ kulûbi : kalplerinin üzerini
-
7-A'râf 105
en lâ ekûle : (benim) söylemememdir
-
7-A'râf 112
kulli : hepsini
-
7-A'râf 145
min kulli şey'in : herşeyden
-
7-A'râf 145
li kulli şey'in : herşeyi
-
7-A'râf 146
kulle : bütün, hepsini
-
7-A'râf 156
kulle şey'in : herşeyi
-
7-A'râf 158
kul : de
-
7-A'râf 160
kullu unâsin : bütün insanlar, her grup insan
-
7-A'râf 160
kulû : yeyin
-
7-A'râf 161
ve kulû : ve yeyin
-
7-A'râf 161
ve kûlû : ve deyin, söyleyin
-
7-A'râf 166
kulnâ : biz dedik
-
7-A'râf 169
ve yekûlûne : ve derler
-
7-A'râf 169
en lâ yekûlû : söylememeleri
-
7-A'râf 172
en tekûlû : demeniz, demenize karşı (dememeniz için)
-
7-A'râf 173
tekûlû : dersiniz
-
7-A'râf 179
kulûbun : kalpler
-
7-A'râf 187
kul : de
-
7-A'râf 187
sekulet : ağır şiddetli (olay)
-
7-A'râf 187
kul : de
-
7-A'râf 188
kul : de ki
-
7-A'râf 195
kul ud'û : de ki davet edin, çağırın
-
7-A'râf 203
kul : de ki
-
70-Meâric 38
kullu imriin : herbir şahıs, herkes, hepsi
-
71-Nuh 7
kullemâ : her seferinde
-
71-Nuh 10
kultu : dedim
-
72-Cin 1
kul : de
-
72-Cin 4
yekûlu : söylüyor
-
72-Cin 5
tekûle : söyler
-
72-Cin 20
kul : de ki
-
72-Cin 21
kul : de
-
72-Cin 22
kul : de
-
72-Cin 25
kul : de
-
72-Cin 28
kulle : her
-
73-Müzzemmil 10
yekûlûne : diyorlar, söylüyorlar
-
74-Müddessir 31
yekûle : der, söyler
-
74-Müddessir 31
fî kulûbi-him : kalplerinde
-
74-Müddessir 38
kullu : bütün, hepsi
-
74-Müddessir 52
kullu : hepsi
-
75-Kıyamet 10
yekûlu : der, diyecek
-
77-Mürselât 43
kulû : yeyin
-
77-Mürselât 46
kulû : yeyin
-
78-Nebe 29
ve kulle : ve her, hepsi
-
78-Nebe 40
ve yekûlu : ve diyecek
-
79-Nâziât 8
kulûbun : kalpler
-
79-Nâziât 10
yekûlûne : derler
-
79-Nâziât 18
kul : de
-
8-Enfâl 1
kul el enfâlu : de ki, ganimetler
-
8-Enfâl 2
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
8-Enfâl 10
kulûbu-kum : kalpleriniz
-
8-Enfâl 11
kulûbi-kum : kalpleriniz
-
8-Enfâl 12
fî kulûbi : kalplerine
-
8-Enfâl 12
kulle : tüm, bütün, hepsi
-
8-Enfâl 31
le kul-nâ : elbette biz söyledik (söylerdik)
-
8-Enfâl 38
kul : de ki
-
8-Enfâl 39
kullu-hu : onun hepsi, tamamı, bütünü
-
8-Enfâl 41
kulli şey'in : herşey
-
8-Enfâl 49
iz yekûlu : diyorlardı
-
8-Enfâl 49
fî kulûbi-him : kalplerinde vardır
-
8-Enfâl 54
ve kullun : ve hepsi
-
8-Enfâl 56
fî kulli merratin : her defasında
-
8-Enfâl 63
kulûbi-him : onların kalpleri
-
8-Enfâl 63
kulûbi-him : onların kalpleri
-
8-Enfâl 69
fe kulû : artık yeyin
-
8-Enfâl 69
vettekullâhe (ve ittekullâhe) : ve Allah'a karşı takva sahibi olun
-
8-Enfâl 70
kul : de ki
-
8-Enfâl 70
fî kulûbi-kum : kalplerinizde vardır
-
8-Enfâl 75
bi kulli şey'in : herşeyi
-
80-Abese 37
li kulli imriin : herkes için, hepsi için, hepsinin vardır
-
83-Mutaffifin 12
kullu : hepsi
-
83-Mutaffifin 14
kulûbi-him : onların kalpleri
-
85-Bürûc 9
kulli : her
-
86-Târık 4
kullu : bütün hepsi, hepsi
-
89-Fecr 15
yekûlu : der
-
89-Fecr 16
yekûlu : der
-
89-Fecr 19
ve te'kulûne : ve siz yiyorsunuz
-
89-Fecr 24
yekûlu : der
-
9-Tevbe 5
kulle marsadin : gözetleme yerlerinin hepsi
-
9-Tevbe 8
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
9-Tevbe 15
kulûbi-him : onların kalpleri
-
9-Tevbe 24
kul : de (ki)
-
9-Tevbe 33
kulli-hi : onun hepsi, onun bütünü
-
9-Tevbe 34
le ye'kulûne : yerler
-
9-Tevbe 39
alâ kulli şey'in : herşeye
-
9-Tevbe 40
iz yekûlu : demişti
-
9-Tevbe 45
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
9-Tevbe 49
yekûlu'zen lî (yekûlu ezen lî) : bana izin ver der
-
9-Tevbe 50
yekûlû : derler
-
9-Tevbe 51
kul : de ki
-
9-Tevbe 52
kul : de ki
-
9-Tevbe 53
kul : de ki
-
9-Tevbe 60
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
9-Tevbe 61
ve yekûlûne : ve derler
-
9-Tevbe 61
kul : de ki, söyle
-
9-Tevbe 64
fî kulûbi-him : kalplerinde olan
-
9-Tevbe 64
kul istehziû : de ki alay edin
-
9-Tevbe 65
le yekûlunne : mutlaka derler
-
9-Tevbe 65
kul : de ki
-
9-Tevbe 77
fî kulûbi-him : onların kalplerinde, kalplerine
-
9-Tevbe 81
kul : de
-
9-Tevbe 83
fe kul : artık, bundan sonra, o zaman, o taktirde de ki
-
9-Tevbe 87
alâ kulûbi-him : onların kalplerinin üzeri
-
9-Tevbe 92
kulte : sen dedin
-
9-Tevbe 93
kulûbi-him : onların kalpleri
-
9-Tevbe 94
kul : de
-
9-Tevbe 105
ve kuli'melû (kul i'melû) : ve de ki amel edin, yapın
-
9-Tevbe 110
fî kulûbi-him : onların kalplerinde
-
9-Tevbe 110
kulûbu-hum : onların kalpleri
-
9-Tevbe 115
bi kulli şey'in : herşeyi
-
9-Tevbe 117
kulûbu : kalpler
-
9-Tevbe 122
min kulli : hepsinden, herbirinden, bütün
-
9-Tevbe 124
yekûlu : der, söyler
-
9-Tevbe 125
ellezîne fî kulûbi-him : kalplerinde ... olan kimseler
-
9-Tevbe 126
fî kulli âmin : her yıl, her senede
-
9-Tevbe 127
kulûbe-hum : onların kalplerini
-
9-Tevbe 129
fe kul : o zaman de (ki)
-
90-Beled 6
yekûlu : diyor, der
-
97-Kadir 4
kulli : herbir, hepsi